diorex
life

Yargı Yetisinin Eleştirisi - Immanuel Kant Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yargı Yetisinin Eleştirisi kimin eseri? Yargı Yetisinin Eleştirisi kitabının yazarı kimdir? Yargı Yetisinin Eleştirisi konusu ve anafikri nedir? Yargı Yetisinin Eleştirisi kitabı ne anlatıyor? Yargı Yetisinin Eleştirisi PDF indirme linki var mı? Yargı Yetisinin Eleştirisi kitabının yazarı Immanuel Kant kimdir? İşte Yargı Yetisinin Eleştirisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.03.2022 22:00
Yargı Yetisinin Eleştirisi - Immanuel Kant Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Immanuel Kant

Çevirmen: Aziz Yardımlı

Orijinal Adı: Kritik der Urteilskraft

Yayın Evi: İdea Yayınevi

İSBN: 9789753971157

Sayfa Sayısı: 408

Yargı Yetisinin Eleştirisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Şimdi, bilgi yetilerimizin düzeninde Anlak ve Us arasında bir orta terim oluşturan "Yargı Yetisinin"de kendi için ilkeler taşıyıp taşımadığı, bunların oluşturucu mu yoksa yalnızca düzenleyici mi oldukları (ki bu son durumda kendileri için hiçbir alan göstermezler), ve bilgi yetisi ile istek yetisi arasındaki orta terim olarak haz ve hazsızlık duygusuna bir kural verip vermedikleri (tıpkı anladığın o ilk yetiye ve usun ise ikinciye yasalar vermesi gibi) tüm bunlar bu "Yargı Yetisinin Eleştirisi"nin ele alacağı noktalardır."

(Tanıtım Bülteninden)

Yargı Yetisinin Eleştirisi Alıntıları - Sözleri

  • . Herhangi bir şeyi güzel olarak nitelendirdiğimiz tüm yargılarda, kimsenin başka bir görüşte olmasına izin vermeyiz. ...
  • . İmgelem, gerçek doğa tarafından kendisine sağlanan malzemeden adeta ikinci bir doğa yaratmak için güçlü bir etkendir. ...
  • . Beğeni yargısı bilişsel bir yargı değildir, dolayısıyla mantıksal bir yargı değildir, daha ziyade estetiktir ve bununla belirleyici zemini öznel olmaktan başka bir şey olamaz. ...
  • . Tüm sanatlar arasında (kökenini neredeyse tamamen dehaya borçlu olan ve en azından bir ilke ya da örnek tarafından yönlendirilecek olan) şiir ilk sırada yer alır. ...
  • . Zevk yargısı herkese rıza gösterir ve bir şeyin güzel olduğunu beyan eden, herkesin söz konusu nesneyi onaylamasını ve aynı şekilde güzel olduğunu ilan etmesini ister. ...
  • Dehâ doğuştan cezbe-şiâr kişidir ki, tabiat san'ata onunla kural koyar.
  • Varoluşunun ereğini kendi içinde taşıyan yalnızca insandır ki, kendi için ereklerini us yoluyla belirleyebilir, ya da onları dış algıdan alması gerektiği yerde gene de özsel ve evrensel erekler ile karşılaştırabilir ve böylece onların uyumlarını estetik olarak yargılayabilir; öyleyse dünyadaki tüm nesneler arasında yalnızca bu insan bir Güzellik İdealine yeteneklidir, tıpkı onun kişiliğinde insanlığın, Us olarak, eksiksizlik İdealine yetenekli olması gibi.
  • İdea aslında bir us kavramını, ve ideal ise idea için yeterli tekil bir varlığın tasarımını imler.
  • Yücelik doğanın hiçbir şeyinde değil, ama yalnızca bizim anlığımızda bulunur, yeter ki içimizdeki doğaya ve bu yolla dışımızdaki doğaya üstün olduğumuzun bilincinde olabilelim. Bizde bu duyguyu uyandıran her şeye (...) yüce denir.
  • (...) büyük olasılıkla 'deha' sözcüğü bir insana doğumuyla birlikte verilen ona özgü koruyucu ve yol gösterici tin olarak 'genius' tan türetilmiştir ki, o özgün düşünceler onun esininden gelmişlerdir. (...) böyle bir beceri iletilmeye izin vermez ve her bir bireye dolaysızca doğanın eliyle verilmiş olmayı ister; öyleyse onunla birlikte ölür ve doğanın bir kez daha bir başkasını yine benzer olarak donatacağı günü bekler, öyle ki bu ikincisi bilincinde olduğu yeteneği benzer bir yolda etkinleştirebilmek için bir örnekten başka hiçbir şeye gereksinmez.
  • "Güneş doğdu, dinginliğin erdemden doğması gibi."
  • ... kültür (...) ruhu idealara uyarlar.

Yargı Yetisinin Eleştirisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Immanuel Kant’ın muhteşem üçlüsünün(Arı usun eleştirisi, Pratik usun eleştirisi ve yargı yetisinin eleştirisi) son kitabı, son kritiği; Yargı yetisinin eleştirisi kitabında ahlak ve us arasında olarak yorumladığı “Yargı Yetisi”nin kendi içindeki dinamiklerini sorguluyor. Kant bunu yaparken; yargı gücünün estetikle algılanabileceğini ve bunu da ancak yargı gücünün bilme ve özgürlük arasına yerleştirilerek yapılabileceğini savunuyor. Bu kitapta ilk iki kritik eleştirisi gibi güçlü bir Felsefe bilgisi gerektiriyor. Demedi demeyin. Felsefe okuyun, Felsefe ile kalın... (Kör Kayıkçı)

suphistike: Estetik Akıl da diyebileceğimiz yargı gücü, sezginin, güzele, yani uygun, uyumlu ve ölçülü olana, yüceye duyarlılığın, beğeninin, hayranlığın, ürpermenin meydana geldiği alanda etkindir. İnsan dehası ve yaratıcılığı, aklın bu fakültesinin işlerliği ve gücü oranında ortaya çıkar. Eski sözcüklerle betimlersek, huşu, hayret, vecd, cezbe hep Estetik Aklın tezahürleridir. Vahyi, ilhamı, kehaneti, telepatiyi, telekineziyi, duru görüyü vesaire aklın bu yargı gücünün üst sınırlarına yaklaşmasına bağlayanlar olmuştur. (Suphi Eraslan)

Modern estetik; bir yandan estetik zevk bir yandan şehvetli veya cinsel zevkler arasında bir duvar inşa ederken, ikisini birleştirmeyi amaçlayan işler için değerli küçük bir alan bıraktı. Immanuel Kant'ın bu kitabı tartışmasız o dönemin en merkezi ve etkili çalışmasıdır Kant'a göre, saf bir estetik yargı tamamen ilgisiz bir haz duygusuna, yani nesneye bağlı olmayan ya da nesne için bir arzu yaratmayan bir haz üzerine dayanır. Ancak erotik sanat eserleri tam olarak cinsel iştahlarımızı ve arzularımızı incelemek ve teşvik etmek anlamına geldiğinden, estetik bir yargının nesnesi olabileceğini görmek zordur. Daha çok, Kant'ın “ilgilenilen hazza” dayanarak anlaşılır bir karar olarak adlandırdığı şeyin nesnesi olmaya hazırdırlar, bu durumda çekici bedenlerin ve baştan çıkarıcı pozların çekici tasvirleri tarafından sağlanan titrasyon. Bu tür temsillerin sunduğu şehvetli zevk, estetik bir deneyimde meydana gelen ve bilişsel hayal gücü ve anlayış fakültelerinin serbestçe oynamasından kaynaklanan zevkten çok farklıdır. Kant'a göre, estetik yargılar herhangi bir ilgiye değil, daha ziyade tüm rasyonel varlıkların paylaştığı öznel bilişsel koşullara dayanarak evrenselliğe hak iddia edebilirler. Erotik sanatın istediği zevk, bu tür bir evrensellik iddiasında bulunmayabilir, çünkü kişinin cinsel tercihlerine ve eğilimlerine bağlı olacaktır. (Kerime Deniz Gürel)

Yargı Yetisinin Eleştirisi PDF indirme linki var mı?

Immanuel Kant - Yargı Yetisinin Eleştirisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yargı Yetisinin Eleştirisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Immanuel Kant Kimdir?

Immanuel Kant, 22 Nisan 1724 – 12 Şubat 1804 (Königsberg) tarihleri arasında yaşamış olan Alman filozofu. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir.

Yaşamı

Kant, eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilir. Doğu Prusya'nın Königsberg (Kaliningrad) kasabasında doğdu. Hep burada yaşadı. Üniversite eğitimi sırasında birkaç yıl öğrencilere özel dersler verdi. Eğitimi sırasında Leibniz ve Woolf'dan etkilendi. 1755 tarihinde doçent derecesi aldıktan sonra üniversitede çeşitli sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı. Kant başlangıçta fizik ve astronomi alanında yazılar yazdı. 1755 yılında "Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi" adlı eserini yazdı. 1770 yılında Königsberg'de mantık ve metafizik kürsüsüne atandı. 1770'den sonra Hume ve Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.12 şubat 1804'de Königsberg'te öldü.

Felsefesi

Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak bilgi kuramını ön plana çıkartmıştır. Kant'ın gözünde bilim, liderleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman sorgulanabilen evrensel bir disiplindir. Bilim yansızdır ve nesneldir.

O, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü öğeleri alarak, transsendental epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir. O, fenomenal gerçeklikle, yani bizim duyular aracılığıyla tecrübe ettiğimiz dünya ile numenal gerçeklik, yani duyusal olmayan ve hakkında bilgi sahibi olunamayacak dünya arasında bir ayrım yapmıştır.

Kant öğretisiyle bilimsel bilginin olanaklı olduğunu göstererek, Newton fiziğini temellendirir, fakat varlığın genel ilkeleri, Tanrı'nın varoluşu, ruhun ölümsüzlüğü gibi konuları ele alan geleneksel metafiziği olanaksız hale getirir. Çünkü, metafizik alanında, ruh, Tanrı, evren kavramlarını düşündüğümüz zaman, burada duyu-deneyi tarafından sağlanan malzeme bulunmaz. Bilginin iki temel öğesinden biri olan deney, tecrübe öğesi metafizik alanında söz konusu olmadığı için, akıl burada antinomilere düşer. Öyleyse metafizik alanında bilimsel bilgi olanaklı değildir. Bununla birlikte, Kant görünüş-gerçeklik ya da fenomen-numen ayrımını insan varlığına uygulayarak, ahlak olanağını kurtarır.

Immanuel Kant Kitapları - Eserleri

  • Eğitim Üzerine (Ruhun Eğitimi-Ahlaki Eğitim-Pratik Eğitim)
  • Pratik Aklın Eleştirisi
  • Öteki Dünyaya Yolculuğumun Sahici Hikayesi
  • Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi
  • Yaşam Felsefesi
  • Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena
  • Arı Usun Eleştirisi
  • Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme
  • Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı
  • Fragmanlar
  • Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine Gözlemler
  • Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din
  • Pedagoji Üzerine
  • Seçilmiş Yazılar
  • Yargı Yetisinin Eleştirisi
  • Yaşamın Anlamı
  • Fragmanlar
  • Prolegomena
  • Bir Bilicinin Düşleri
  • Yaşamın Anlamı
  • Arı Usun Eleştirisi
  • Ethica
  • Philosophia Pratica Universalis
  • Ruhun Gücü Hakkında
  • Ethica
  • The Metaphysics of Morals
  • Fakültelerin Çatışması
  • Fundamental Principles of the Metaphysic of Morals
  • Felsefi Mektuplaşmalar
  • Evrensel Doğa Tarihi ve Gökler Kuramı

Immanuel Kant Alıntıları - Sözleri

  • Her kim ki dileklerini ılımlı kılarak kurgul yaşamda doyum bulursa, aydın ve yetkin bir yargıcın onayında çabaları için güçlü bir uyarı kazanır- çabalar ki, yararları büyük ama uzaktır ve bu nedenle sıradan gözlerden bütünüyle kaçarlar. (Arı Usun Eleştirisi)
  • "Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır." (Seçilmiş Yazılar)
  • İnsanla ilgili her türlü bilgi düşünceyle başlar, oradan kavramlara geçer ve fikirlerle sone erer. (Yaşamın Anlamı)
  • İnsan yararlı olana tutunur, yokluğunu fark etmediği şeyleri aramaz. (Bir Bilicinin Düşleri)
  • İntihar üstüne “Greklerde intiharın saygınlık kazandırdığı bir dönem yaşanmıştır, bu yüzden Romalılar kölelerinin intihar etmesini yasaklamıştır, çünkü onlar kendilerine değil efendilerine aittir.” (Ethica)
  • . Tüm insan bilgisi sezgilerle başlar, oradan kavramlara ilerler ve fikirlerle biter. ... (Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din )
  • Kadının zayıflıklarının bir çoğu, deyim uygunsa, güzel kusurlardır. (Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine Gözlemler)
  • Bu bilim ki, başka herşeyde bilgisiz olan herkes, onda kesin bir yargıda bulunmaya cesaret ediyor... (Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena)
  • - " (...) Metafizik ki, başka her şeyde bilgisiz olan herkes, onda kesin bir hükümde bulunmaya cesaret ediyor, çünkü bu alanda gerçekten de, esaslı olanı boş laftan ayırt edecek kesin bir ölçü henüz yoktur...” (Prolegomena)
  • Arzu edilen bir şeyi yapmadığı zaman biz de onun arzu ettiği şeyi yapmayız. (Pedagoji Üzerine)
  • Zamanın üç kipi süreklilik, ardışıklık ve eşzamanlılıktır. Öyleyse görüngülerin tüm zamansal ilişkilerinin üç kuralı olacaktır ki, her bir görüngünün varoluşu tüm zamanın birliği açısından bu kurallara göre belirlenebilir — kurallar ki tüm deneyimden önce gelir ve hiç kuşkusuz onu olanaklı kılarlar. (Arı Usun Eleştirisi)
  • " Felsefe, aklın ulaşacağı en son hedeftir... " (Ruhun Gücü Hakkında)
  • İstemek ve başarmak...ne kadar tuhaf sözcükler... (Fragmanlar)
  • Bundan dolayı: kamu ancak yavaş yavaş aydınlanmaya varabilir. Gerçi devrimler ile bir ‘baskı rejimi, kişisel bir despotizm, bir zorbalık yönetimi yıkılabilir; ancak yalnız bunlarla, düşüncelerde gerçek bir düzelme, düşünüş biçimlerinde ciddi bir iyileşme elde edilemez; tersine, bu kez yeni önyargılar, tıpkı eskileri gibi, düşüncesiz yığına, kitleye yeni birer gem, yeni birer yular olurlar: Oysa aydınlanma için özgürlükten başka bir şey gerekmez; ve bunun için gerekli olan özgürlük de özgürlüklerin en zararsız olanıdır: Aklı her yönüyle ve her bakımdan çekinmeden kitlenin önünde apaçık olarak kullanmak özgürlüğü. (Seçilmiş Yazılar)
  • Üstümde Tanrı,dışında dünya, içimde insalsal tin. (Fragmanlar)
  • - " (...) Saf Aklın Tenkidi'nin mücerret olmasına gelince, işte bu noktadaki şikayetler haklıdır ve onu elinizdeki Prolegomena ile ortadan kaldıracağım. Prolegomena’yı da mücerret bulanlar düşünmelidir ki, herkesin Metafizik ile uğraşması gerekli değildir..." (Prolegomena)
  • Eğer, sık sık olduğu gibi, yargı onun önceden verili olan ve bütünüyle başka bir nesneyi düşündüren yargılardan doğup doğmadığını görmek için bir yargı olarak ortaya koyuluyorsa, anlakta bu yargının önesürümünü araştırır ve orada belli koşullar altında evrensel bir kurala göre bulunup bulunmadığını görmeye çalışırım. Böyle bir koşulu buluyorsam, ve eğer yargının nesnesi verili koşullar altına alınabiliyorsa, o zaman yargı başka bilgi nesneleri için de geçerli olan kuraldan çıkarsanmıştır. Bundan görürüz ki, us çıkarsamada anlaktaki büyük bilgi karmaşasını en küçük sayıda ilkeye (evrensel koşullara) indirgemeye ve bu yolla onun en büyük birliğini ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. (Arı Usun Eleştirisi)
  • İyi bir yaşam sürme haricinde,insanın Tanrı’yı hoşnut etmek için yapabileceğini düşündüğü her şey dini yanılsamadan ve sahte ilahi hizmetten ibarettir. (Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din )
  • Eğer insan başka birinin bize bıraktığı, bir temele oturtulmuş ama sonuna kadar geliştirilmemiş bir düşünceden işe başlar ve bu düşünce üzerine düşünmeye devam ederse, kendisine bu ışığın ilk kıvılcımını borçlu olduğu o keskin görüşlü adamın ulaştığı yerden daha ileriye gitmeyi umabilir. (Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Prolegomena)
  • . Ahlak, kendimizi nasıl mutlu edebileceğimizin öğretisi değil, kendimizi mutluluğa nasıl layık kılabileceğimizin öğretisidir. ... (Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din )

Yorum Yaz