Yasalar Üzerine - Marcus Tullius Cicero Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yasalar Üzerine kimin eseri? Yasalar Üzerine kitabının yazarı kimdir? Yasalar Üzerine konusu ve anafikri nedir? Yasalar Üzerine kitabı ne anlatıyor? Yasalar Üzerine PDF indirme linki var mı? Yasalar Üzerine kitabının yazarı Marcus Tullius Cicero kimdir? İşte Yasalar Üzerine kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Marcus Tullius Cicero
Çevirmen: C. Cengiz Çevik
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053328889
Sayfa Sayısı: 152
Yasalar Üzerine Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Cicero (MÖ 106 - MÖ 43): Romalı büyük devlet adamı, hatip ve düşünür. Gençliğinde felsefe ve hukuk eğitimi aldı. Hitabet sanatındaki ustalığıyla consul'lüğe dek yükseldi. Roma'yı birey, geleneksel toplum düzeni ve devlet üçgeninde ele alan konuşmaları, felsefi ve teknik eserleriyle her çağın insanını etkilemeyi başarmıştır. Devlet Üzerine isimli eserinin devamı olan Yasalar Üzerine Platon'un Yasalar isimli eseriyle benzerlikler taşır. Diyalog tekniğini kullanan eser, hukukun doğal kaynaklarını, yasaların nasıl düzenlenmesi gerektiğini, sınıflar arasında toplumsal uyumun nasıl sağlanabileceğini ele alır. Hukukun doğal kaynaklarını ele aldığı ilk kitabı, dönemin dinî uygulamalarına ve yasalarına, makamların görevlerine dair görüşler izler.
Yasalar Üzerine Alıntıları - Sözleri
- Ülkenin önde gelenleri nasılsa, ülkenin kendisi de öyledir.
- En adaletsiz şey adaletten kazanç sağlamaya çalışmaktır.
- Ülkenin önde gelenleri nasılsa, ülkenin kendisi de öyledir, liderlerde nasıl bir karakter değişikliği olursa, halkın başına da aynısı gelecektir.
- “Bir çiftçinin ektiği hiçbir ağaç, bir şairin şiirleriyle ektiği ağaç kadar yaşayamaz..”
- İnsanları haksızlık yapmaktan alıkoyması gereken doğa değil de ceza olsaydı, cezalandırma korkusu ortadan kaldırıldığında hangi kaygı günahkârları rahatsız ederdi?
- “../sağduyulu insanın zihni ve aklıdır, adaleti ve adaletsizliği ayırt eder..”
- “../en aptalca şey, bir halkın kurumları veya yasaları tarafından onaylanmış her şeyi adil kabul etmektir..”
- Zira en adaletsiz şey adaletten kazanç sağlamaya çalışmaktır.
- “Sevdiğimiz ya da hayranlık duyduğumuz kişilerin izlerinin bulunduğu yerlerden bir şekilde etkileniyoruz..”
- Kimse kendi çıkarını düşünmeden başkasına iyi davranmazsa, nerede kalır eli açık insan? İnsanlar şükran borçlu olduklarına şükran duymazsa, nerede kalır müteşekkir insan?
- Yasanın doğası insanın doğasında aranmalıdır. İnsan tanrısal aklı paylaşan özel bir canlı türüdür ve insanlar adalette birleşerek bir araya gelir
- Nerede başkasına iyi davranma ve minnet duyma duygusu?
Yasalar Üzerine İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kötü son..: Sevdiğim bir sözü var, eğer bir bahçe ve bir kitaplığa sahipseniz başkaca bir şeye ihtiyacınız yoktur. Stoacı Cicero bir dönem memleket Selanik'te yaşamıştır. Marcus Antonius'un triumvirliği kabulü ile MÖ 43 yılında başı kesilerek idam edilir. Başı Forum Romanum'daki Rostra'da teşhir edilir, elleri ise senato binasının kapısına çivilenir. Kitabında uyguladığı yöntem diyalog yöntemidir ve Platon etkisi ile bu yöntemi seçmiştir. kitap/yasalar-uzerine--78161 yazar/Marcus-tullius-cicero (Selanik)
Yasalar Üzerine: Güzel bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayım.. Cicero MÖ 106-43 yıllarında yaşamış önemli bir devlet adamı ve düşünürdür. Hukuk ve felsefe eğitimi almış, avukatlık mesleğini icra etmiştir. Cicero Platon’a hayranlık duymuş, bu eserinde de onun yöntemini izleyerek yasaları değerlendirmiştir. Kitapta Cicero tabiî hukuk anlayışı çizgisinde, hukukun kaynağını nerden aldığını; adaletin, yasaların, erdemin ve ahlâkın ne olduğunu; yasa koyucuların izlemesi gereken yolu ele almıştır. Bu anlayışta, hukukun kendisi adalet ile tanımlanır. Hukukun geçerliliğini kuran şey adalettir; yani geçerli olan hukuk, âdil olan hukuktur.. Hukuk felsefesine ilgi duyan herkese önerebileceğim bir eser. Akıcı ve etkileyiciydi benim için. İçinde roma hukukuyla ilgili terimler yer alsa da bilmeyenler için en arka kısma açıklamalar eklenmiş; oradan bakılabilir. En sevdiğim alıntıyla bu incelemeyi sonlandırayım gonderi/103127940 . Herkese keyifli okumalar dilerim. :) . (Olesya)
Memleketini isyandan kurtararak “Vatanın Babası” unvanını kazanan Cicero, bu eserinde yine bir diyalog örgüsü kuruyor. Her kitabında olduğu gibi en yakın dostu Atticus’u da yanına alarak, Roma’yı, Yunanistan’ı, dinlerini, törelerini, hukuk sistemlerini ele alıyor. Çok sürükleyici olmasa dahi o günü göz önüne alınarak okunduğunda, pek muazzam bir eser olarak görülecektir. (Hamza Ergen)
Yasalar Üzerine PDF indirme linki var mı?
Marcus Tullius Cicero - Yasalar Üzerine kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yasalar Üzerine PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Marcus Tullius Cicero Kimdir?
Marcus Tullius Cicero (MÖ 106 - MÖ 43), (Latin) Romalı devlet adamı, bilgin, hatip ve yazar. Felsefe öğrenimini, Epikürosçu Phaedros, Stoacı Diodotos ve Akademi'ye bağlı Philon'dan almış olan Cicero'nun önemi, Yunan düşüncesini daha sonraki kuşaklara aktarmasından oluşur. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi yeğleyen, buna karşın ahlak alanında, dogmatik bir tavır sergileyip, Stoacılara ve bu arada Sokrates'e yönelen Cicero, Latincenin felsefe dili olarak gelişmesine katkı yapmış ve bu arada, dinsel görüşleri açısından daima agnostik kalmıştır.
Hayatı
3 Ocak MÖ 106 yılında Arpinum'da doğmuştur. Çocukluğundan itibaren harika bir öğrenci olmuş, eğitime olan tutkusu ve sevgisi ile ünlenmiştir. Yoğun bir hukuk öğrenimi görmüş, daha sonraları ise edebiyat ve felsefeyle daha çok ilgilenmeye başlamıştır. Savaşı hiç sevmezdi, yine de orduya katıldı. Mahkemelere başkanlık yaptı, ünlü ve başarılı bir hukukçu oldu. Daha sonraları ise konsül oldu, daha önce ailesinden hiçbir kimse konsül olmamıştı, yani o bir homo novus idi. MÖ 60 yılında Sezar, ilk Triumvirliği başlattı. MÖ 58 yılında Publius Clodius Pulcher'in koyduğu yasa ve aralarında gelişen sürekli muhalefet yüzünden İtalya'yı bir yıllığına terk etti. MÖ 50'li yıllarda, Cicero popülist Milo'yu Clodius'a karşı destekledi. Sonra 50'li yılların ortasında Clodius Milo'nun gladyatörleri tarafından Via Appia'da öldürüldü. Cicero Milo'yu savundu, bariz kanıtlar yüzünden pek başarılı olduğu söylenemez. Nitekim Milo sürgüne gitti ve uzun bir süre Marsilya'da yaşadı.
MÖ 50 yılında Sezar ile Pompey arasındaki gerilim iyice artmıştı, Cicero bu yıllarda Pompeius'in tarafını tuttu, yine de Caesar'ın düşmanı olmak istemiyor buna göre daha yumuşak bir politika izliyordu. MÖ 49 yılında Caesar İtalya'yı işgal ettiğinde, Cicero kaçmak zorunda kaldı. Daha sonraları Caesar onun geri dönmesi için ikna etmeye çalışınca, Cicero İtalya'yı terk ederek Selanik'e gitti. MÖ 48 yılında Pompeius taraftarlarıylaydı, bu dönemde onlarla arası açıldı, Ceasar'ın Pharsalus'daki zaferinin ardından Roma'ya geri döndü. Caesar'ın hükümranlığı altında sesini çıkarmadı, yazılarına konsantre olmuştu.
MÖ 45 yılının Şubatında kızı Tullia öldü. Hayatı boyunca bu şoktan kurtulamadı.
MÖ 44 yılında Caesar öldürüldü. Bu dönemde popülaritesi arttı; Senato'nun en güçlü, en sözü geçer adamı haline geldi. Sezar'dan sonra giderek güçlenen Marcus Antonius'yi sevmiyordu. Yine de Marcus Antonius ve Cicero dönemin en güçlü iki adamı olarak diğerlerinden daha öne çıkıyordu. Caesar'ın veliahtı Octavianus İtalya'ya varınca, Cicero Antonius'a karşı onu savunmaya başladı. Sürekli Antonius'u eleştiriyor, Octavianius'u ise övüyordu. Senatus'u da Antonius'a karşı kışkırtmıştı. Cicero'nun ününün doruğuydu bu dönemler. Zamanla Cicero'nun Antonius'a olan kini arttı, kafasındaki plan hem Octavianus hem de Antonius'u aradan çıkarmaktı. Ama bu ikisi Lepidus ile beraber ikinci Triumvirliği kurunca, Cicero'u devlet düşmanı ilân ettiler. Cicero kaçtı, fakat yakalandı. MÖ 43 yılının 7 Aralık günü başı kesilerek idam edildi. Başı Forum Romanum'daki Rostra'da halka teşhir edildi, elleri ise Senato binasının kapısına çivilendi.
Marcus Tullius Cicero Kitapları - Eserleri
- Dostluk Üzerine
- Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine
- Yasalar Üzerine
- Her Şey Bitmek İçin Başlar
- Yükümlülükler Üzerine
- Dostluk ve Yaşlılık
- Ölüme Övgü
- Kader Üzerine De Fato
- Devlet Üzerine
- Stoacıların Paradoksları
- Tanrıların Doğası
- Ölümü Küçümseme
- Şair Archias Savunması
- Bir Seçim Nasıl Kazanılır?
- Philippicae Söylevleri 1
- Kral Deiotaros Savunması
- L. Catilina Söylevi
- Murena Savunması
- Bir Özgürlük Düşmanına Saldırı
- Cicero'nun Düşünce Dünyası
- Milo Savunması
- Scipio’nun Düşü
- Deiotarus’u Caesar’a Karşı Savunma
- On Living and Dying Well
- Toplu Eserler Tusculum Tartışmaları
- Atticus’a Mektuplar
- Pompeius'un Yetkisi Hakkında
Marcus Tullius Cicero Alıntıları - Sözleri
- Konuşmada bir şey ne doğru ne yanlışsa, onun doğru olmadığı kesindir. Oysa doğru olmayan bir şey niçin yanlış olamasın ya da yanlış olan bir şey niçin doğru olamasın? (Kader Üzerine De Fato)
- —Devlet, ne kralsız olmalı ne de uzun süreli bir kralı olmalı; hiç kimsenin güce alışmasına ve onu teslim etmekte ağırkanlı davranmasına ya da onu sürdürmek için fazla hırslı olmasına izin verilmemelidir.. (Devlet Üzerine)
- No life is too short if virtue is complete. (On Living and Dying Well)
- Doğanın ruhların ölümsüzlüğünü sessiz sedasız bir karara bağlaması fevkalâde önemli bir kanıttır, çünkü herkes ölümden sonra neler olacağından endişe eder, hem de çok endişe eder. (Ölümü Küçümseme)
- ../birçok kişi de kendilerinin olamayacağı türde bir dosta sahip olmak istiyor, dostlarına vermedikleri şeyleri onlardan talep ediyorlar. Oysa olması gereken, önce kişinin kendisinin iyi bir insan olması, sonra kendisine benzeyen başka birini aramasıdır.. (Dostluk Üzerine)
- İnsanın meylettiği büyük kusurlardan tümüyle sıyrılacak kadar arındırılması ve onlardan kökten kurtulması doğal nedenlere değil, isteğe, çalışmaya ve eğitime bağlıdır. Eğer kaderin etkisi ve karakteri kehanet mantığıyla sağlamlaşacaksa bütün bu unsurlar anlamını yitirir. (Kader Üzerine De Fato)
- "Ben bir davacının ne yetkisini, ne akla gelebilecek herhangi bir üstünlüğünü, ne yüksek otoritesini ne de haddinden büyük nüfuzunu duruşmaya taşımasını isterim. Tüm bunlar masumların kurtulması, zayıfların güçlenmesi, felakete uğrayanların yardımına koşulması durumunda etkin olmalıdır, yurttaşların gerçek bir tehlikesinde ve mahvolmaları durumunda ise reddedilmelidir!" (Murena Savunması)
- Gerçekten de kendilerini öğretmen olarak sunan kimselerin yetkinliği çoğunlukla öğrenmek isteyenlere engel oluşturur, çünkü öğrenciler kendi görüşlerini bir kenara koyup yetkin olarak gördükleri kimsenin onayladığı görüşünü benimserler. (Tanrıların Doğası)
- İnsanken tanrılaştığı söylenen diğer kişiler,insanlığın daha ilkel çağlarında yaşamıştı,o dönemlerde insan aklı masal uydurmaya meyilli olmakla birlikte ilkel insanlar hemen inanmaya eğilim gösterirdi. (Devlet Üzerine)
- Kötü insanların mutluluğundan üzüntü duymaktansa,iyi insanların beni özlemesinden daha büyük bir mutluluk duydum. (Devlet Üzerine)
- Ölümü küçümsediğinde, bütün korkularını yenmiş olacaksın. (Ölümü Küçümseme)
- Dahası sabit yıldızlar denilen yıldızlar da aynı aklı ve bilgeliği sergilerler. Bunların birbirleriyle uyumlu ve bir düzen içindeki dönüşleri gündeliktir, doğa felsefesinden habersiz pek çok kişinin söylediği gibi, bunların seyir leri ne esirdeki yörüngelerinden ne de gök kubbedeki sabit konumlarından kaynaklanır; çünkü esirde kendi gücüyle yıldızları kucaklayıp döndürecek bir yapı yok tur, doğrusunu söylemek gerekirse az basınçlı, geçirgen ve çevresine eşit ısı yayan esir yıldızları kendi içinde barındırmaya da pek uygun değildir. Sonuç olarak sa bit yıldızların esirden ayrı ve ondan tamamen bağımsız, kendilerine ait bir küresi vardır.186 Şimdi bu yıldızlar ara sındaki olağanüstü ve inanılmaz uyumun yanı sıra hiç kesintisiz devam ettirdikleri seyirleri bunlardaki tanrısal gücü ve aklı gösterir. Bu yıldızlardaki tanrısal gücü anla yamayan kişi hiçbir şeyi anlayamayacaktır. !>o “Görülüyor ki gökyüzünde şans, rastlantı, yanılgı, de ğişkenlik diye bir şey yoktur; aksine düzen, doğruluk, akıl ve uyum vardır. Söz konusu niteliklerden yoksun, sahte, yanlış ve yanılgılarla dolu her şey yeryüzü ile Ay (ki bütün göksel cisimlerin en sonuncusudur) arasındaki bölgede ve yeryüzünde bulunur. Sonuçta göksel cisimle rin her şeyin tam bir korunmasını ve güvenliğini sağla yan olağanüstü düzeninde ve inanılmaz uyumunda akıl bulunmadığım zanneden kişinin kendisi akıldan yoksun kabul edilmelidir. (Tanrıların Doğası)
- Kitaplarım için her zaman boş zamanım var. _onlarsa asla meşgul değiller... (Yılın 60 ıncı ve son kitabı.) (Devlet Üzerine)
- Ülkenin önde gelenleri nasılsa, ülkenin kendisi de öyledir. (Yasalar Üzerine)
- Erdemin iyinin en üst mertebesi olduğunu düşünenler haklıdır, erdem dostluğu doğurur ve korur, erdem olmadam dostluk kurulması imkansızdır. (Dostluk Üzerine)
- Yalnızca, insan gücünü yönetmesini bilmeli, ancak gücünün yettiği kadarına el atmalı: işte böyle olursa, insan, eski gücüm kalmadı diye yazıklanmaz. (Dostluk ve Yaşlılık)
- “Ey Titus, ne olacak ödülüm, Yardım etsem, dindirsem İçine yerleşerek, kalbinde dönüp duran kaygıyı.” (Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine)
- "İnsan için elbette hiçbir şey bilgelikten daha değerli değildir, yaşlılık her şeyi alıp götürürken bilgeliği getirir..." (Ölümü Küçümseme)
- "Ruhun nasıl bir bedende bulunduğu fevkalâde önemlidir; çünkü zihni keskinleştiren de, körelten de pek çok şey bedenden kaynaklanır." (Ölümü Küçümseme)
- Arkhytas, "Zevke son derecede kapılmış bir insan düşünün" diyormuş. Onun düşüncesine göre, kimse kuşku duymaz ki böyle bir insan, bu zevkin etkisi altında kaldığı sürece her türlü düşünceden, her türlü uslamlamadan uzak olur, hiçbir şeye kafa yormaz. Onun için maddi zevkten daha tiksinilecek, daha zararlı bir şey yoktur. Çünkü bir de yeğin ve sürekli olursa, ruhun bütün ışığını söndürür. (Dostluk ve Yaşlılık)