diorex
Dedas

Yaşam Başka Yerde - Milan Kundera Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yaşam Başka Yerde kimin eseri? Yaşam Başka Yerde kitabının yazarı kimdir? Yaşam Başka Yerde konusu ve anafikri nedir? Yaşam Başka Yerde kitabı ne anlatıyor? Yaşam Başka Yerde kitabının yazarı Milan Kundera kimdir? İşte Yaşam Başka Yerde kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 19.02.2022 10:00
Yaşam Başka Yerde - Milan Kundera Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Milan Kundera

Çevirmen: Levent Kayaalp

Orijinal Adı: Život je jinde

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750726552

Sayfa Sayısı: 336

Yaşam Başka Yerde Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Romanlarıyla 20. yüzyıl Avrupa’sının düşünsel ve siyasi belleğine büyük katkılarda bulunan Milan Kundera, Yaşam Başka Yerde’yi, Çekoslovakya’nın Rusya tarafından işgal edildiği sıralarda yazmış ve 1969 yılında yayımlamıştı. Savaşlar, darbeler ve siyasi gelişmeler romanlarının arka planında hep olsa da, Kundera karakterlerini çoğunlukla sanat çevrelerinden seçmiş, böylece güncel olaylarla entelektüeller arasındaki ilişkileri tartışmaya açmıştır. Kundera’nın, “Benim için Avrupa devrimi ya da buna benzer bir şeyin romanı” dediği Yaşam Başka Yerde, kişisel deneyimlere ve aydın çevreleri içindeki gözlemlere dayanır: Resme ve şiire olan yeteneği daha çocukken keşfedilen Jaromil, cinsel kimlik karmaşası yaşayan ve kendi bedeninden nefret eden annesini, “başsız kadın bedenleri”yle resmetmekte, “yaşam mı yazı mı” gerilimi içinde büyümektedir.

Herkesin kendisine baktığını bildiğinden, acımasızca yüzünün bilincine vardı ve neredeyse dehşetle, yüzünde taşıdığının annesinin gülümseyişi olduğunu hissetti. Bu nazik, acı gülümseyişi kesinlikle tanıyordu, onu dudaklarında hissediyordu ve ondan kurtulma çaresi yoktu.

Yaşam Başka Yerde Alıntıları - Sözleri

  • Büyük düşler öldürüldüğünde çok kan akar.
  • Aşk gerçek aşk değilse hiçbir işe yaramaz.
  • Ama her kişi bu tek ve yegâne varoluşun dışında başka yaşamlar yaşamanın olanaksızlığına hayıflanır. Gerçekleş­memiş tüm olasılıklarınızı, olası tüm yaşamlarınızı yaşamayı siz de isterdiniz.
  • Sevgililer yaralar, anneler teselli eder, diye düşünüyordu; sevgililer sayısız olabilir ama anne tektir, diyordu.
  • ... gelip geçici olanı ebedi gibi, bayağılığı büyüklük gibi gösteren ve aşk diye adlandırılan hileli oyuna kapılmaması gerektiğini biliyordu.
  • Ah, ölmek gerekiyorsa gülüm, sıcaklık ve ışığa dönüşerek, alevler içinde ölmeli...
  • Yavrucuğum hiçbir zaman anlayamayacağın bir keder var içimde.
  • Yaşam yabani otlar gibi.
  • Aşk ya çılgınlıktır, ya da yoktur.
  • Aşk ya her şeydir ya da hiçtir. Aşk ya tam vardır ya da yoktur.
  • En kötüsü dünyanın özgür olmaması değil, insanın özgürlüğünü unutmuş olması...
  • Ölümde sonsuzluğu arıyordu. Yaşamı umut kıracak denli küçüktü, onu çevreleyense belirsiz ve griydi. Ve ölüm mutlaktı, bölünmez ve çözülmezdi.
  • "En kötüsü dünyanın özgür olmaması değil, insanın özgürlüğünü unutmuş olması"
  • "Jaromil, bir zamanlar düşündüğü ya da hissettiği şeylerin kendine ait olduğuna artık inanmıyordu,sanki tüm düşünceler oldum olası bu dünyada varmış da kütüphaneden kitap alır gibi geliyordu ona. O halde Jaromil kimdi? Benliğinin içeriği gerçekte ne olabilirdi?"
  • Özgürlük ana babaların reddedildiği ya da gömüldüğü yerde değil, olmadıkları yerde başlar: İnsanın, kimden olduğunu bilmeden dünyaya geldiği yer­de. İnsanın ormana atılmış bir yumurtadan dünyaya geldiği yerde. İnsanın, gökyüzü tarafından yere tükürüldüğü ve hiçbir minnet duygusu olmaksızın ayağını yere bastığı yerde.

Yaşam Başka Yerde İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yeni yılın ilk hayal kırıklığı Kundera'dan Yaşam Başka Yerde kitabı oldu. Daha önce hiç Kundera okumamıştım galiba yanlış bir tercih yaptım. Okuyanı içine alan derin ve zengin bir üslupla karşılaştığımı sanmıyorum ayrıca konu hiç mi hiç ilgimi çekmedi. (Oysa yorum ve incelemeler de herkes çokça övmüş kitabı)Hatta kitabın ortalarına kadar konuyu James Joyce'un Sanatçının Genç Bir Adam Olarak Portresi'ne benzettim. Aslında o kitabı da sevmemiştim fakat Joyce bana göre daha iyi bir eser kaleme almış. Şimdi elimde Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabı kaldı. Bu hayal kırıklığından sonra herhalde onu çok sonra okurum. (Uğur Karabürk)

Milan Kundera’yı sadece “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği” ile bilmek veya anmak, yazara büyük haksızlık. “Yaşam Başka Yerde”yi bitirdiğimde, bu uyanışla kalakaldım... (Özlem Ataünal)

Yazarın hem kalemini hem de anlattığı hikayeyi ilginç buldum. Kitap yedi bölümden oluşuyor ve genç bir şairin hayatını daha doğrusu bir erkek olarak ve bir sanatçı olarak var olma çabasını anlatıyor. Genç şair Jaromil babası tarafından istenmemiş ve annesinin isyanıyla dünyaya gelmiş olan, kitabın bazı bölümlerinde kendini sevdirirken bazen de nefret ettiren ilginç bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor. Yıllarca annesinin gölgesinde kalan şairin kendini baskı altında hissetmesi ve dönemi itibariyle içinde yaşadığı ülkenin rejiminden etkilenerek seçimler yapması hem hayatına giren kadınlarla ilişkilerine hem de kendi hayatına yön veriyor, size de satır aralarından profil çıkarmak kalıyor. Yazarın bu romandaki anlatım tarzını beğendiğimi belirtmiştim, bunun sebeplerinden birisi baş karakteri okuyucu nezdinde "tek" leştirmesi. Demek istediğim, neredeyse ondan başka herkesi sıfatlarıyla (anne, baba, kapıcının oğlu, fakülteden arkadaş, kızıl saçlı kız ) ancak şairimizi adıyla bize tanıtması. Ayrıca kitap yazıldığı dönem itibariyle Çek Cumhuriyetinin politik ve sosyal olarak geçtiği yollar hakkında da okuyucuya fikir verir nitelikte, aynı zamanda bazı Çek şairlerden alıntılar yapılarak dipnotlarda tanıtıldıklarını da görüyoruz. Yalnızca Çek şairler değil, Jaromil'in hayatının evrelerinde Arthur Rimbaud, İngiliz şair Keats ve Rus şair Lermontov'un hayatından kesitler de sunuluyor. Bu üç şairin ortak özelliği çok genç hayata veda etmiş olmaları, kitaptaki ortak özellikleri ise hepsinin Jaromil'de birleşmesi. Okumanızı tavsiye ediyorum! (ŞENAY İNCİ)

Kitabın Yazarı Milan Kundera Kimdir?

Milan Kundera, Çek-Fransız asıllı yazar. Kundera, 1 Nisan 1929'da Çekoslovakya'nın Brno şehrinde doğmuştur. 15 kitap yazmış, sayısız ödül almış, yazarlık mesleği yanında uzun yıllar müzik ve sinemayla profesyonel olarak uğraşmıştır. Yaşamını Paris'te, eşiyle birlikte sürdürmektedir.

Yaşamı

1929 yılında, orta halli Kundera ailesinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Ludvik Kundera (1891-1971), 1948-1961 yılları arasında Brno Müzik Akademisi müdürlüğü yapmış olan, ünlü müzikolojist ve piyanist Leoš Janaček'in öğrencisiydi. İlk piyano derslerini babasından aldı ve ilerleyen yıllarda kendisi de müzikoloji üzerine çalışmalar yaptı.

Lise eğitimini 1948 yılında Brünn'de bitirdikten sonra, Charles Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde, edebiyat ve estetik üzerine eğitim gördü. İki dönem sonra Film Akademisi'ne geçti ve yönetmenlik konusunda ilk makalelerini yazdı fakat daha sonra çalışmalarını politik baskı yüzünden durdurmak zorunda kaldı.

II. Dünya Savaşı'nın sonunda Komünist Parti'ye üye oldu. Ancak 1948'in şubat ayında partiden çıkarıldı. 1950 yılında da bir diğer Çek yazar Jan Trefulka Komünist Parti'ye karşı faaliyetlerde bulunmaktan, partiden uzaklaştırıldı. Trefulka o günlerde gerçekleşen olayları 1962 yılında yazdığı Pršelo jim štěstí (Onlardan Yükselen Mutluluk) romanında anlattı. Kundera'ysa o günlerde başına gelenleri bir şaka olarak görmüş olacak ki, partiden çıkarılma sürecinde başına gelenleri anlattığı kitabının ismini Žert (Şaka) koydu. 1956 yılında Komünist Parti'ye tekrar giren Milan Kundera, 1976 yılında ikinci kez, Vaclav Havel gibi ünlü yazarlar ve sanatçılarla birlikte partiden ihraç edildi.

1968'deki Rus istilasından sonra, Prag Müzik ve Sanatlar Akademisindeki görevinden uzaklaştırılan Kundera, politik baskılara dayanamayarak Fransa'ya göç etti ve 1981 yılında Fransa vatandaşı oldu. 1979 yılında yazdığı "Gülüşün ve Unutuşun" kitabının yayınlanmasının ardından Çekoslovak hükümeti Kundera'yı vatandaşlıktan çıkardı.

1980 yılında Gabriel Garcia Marquez'in aldığı Commonwealth Ödülü'nü, 1981 yılında Tennessee Williams'la paylaştı. En bilinen romanı Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği 1988 yılında Philip Kaufman tarafından sinemaya uyarlandı. 1983 yılında Michigan Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Kundera 1985 yılında da Kudüs Ödülü'ne layık görüldü.

Çağımızın en başarılı düşünsel roman yazarı ve varoluşçuların sonuncusu olarak nitelendirilen Kundera'nın son kitabı "Bir Buluşma" 2009 yılında yayınlanıp 2010 yılında ise Türkçeye çevrilmiştir.

Ödülleri

Medicis Ödülü (Yaşam Başka Yerde)

Mondello Ödülü (Jacques İle Efendisi)

Commonwealth Ödülü

Europa Literatura Ödülü

Kudüs Ödülü

Milan Kundera Kitapları - Eserleri

  • Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
  • Kimlik
  • Bilmemek
  • Yavaşlık
  • Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
  • Gülünesi Aşklar

  • Kayıtsızlık Şenliği
  • Ölümsüzlük
  • Ayrılık Valsi
  • Yaşam Başka Yerde
  • Şaka
  • Roman Sanatı
  • Bir Buluşma

  • Jacques ile Efendisi
  • Perde
  • Saptırılmış Vasiyetler
  • Anahtar Sahipleri
  • Varlığın Dözülməz Yüngüllüyü

Milan Kundera Alıntıları - Sözleri

  • “Hayatları felakete dönenler, suçlu avına çıkarlar.” (Bilmemek)
  • “İnsanoğlu anlamdan yoksun bir varlık, bir tesadüf olduğunu, oyunun sonuna kadar nedensiz oynamak zorunda olduğunu kavramaktadır şimdi.” Bacon (Bir Buluşma)
  • “Şairler icat etmez şiirleri Gerilerde bir yerdedir şiir Çok, çok uzun zamandır oradadır Şairin tek yaptığı onu keşfetmektir.” Jan Skácel (Roman Sanatı)
  • İnsanın gücü tükenir ve üzerine elini kolunu bağlayan bir yorgunluk çöker. Yorgunluk: hayatın kıyısından ölümün kıyısına uzanan sessiz bir köprü. (Ölümsüzlük)
  • Birkaç gündür ben de saat gibiyim, durup dinlenmeden koşuyorum.Bazen zamanın benim dışımda akıp gittiğini duyuyorum... Tıpkı bir ırmak gibi... Çok yorgunum, bir bardak su verebilir mısın? (Anahtar Sahipleri)
  • “İnsan dünyaya bir defa gelir ve bir daha asla önceki bir hayatın deneyimleriyle başka bir hayata başlanamaz. Gençlik nedir bilmeden çocukluktan çıkılır, evli olmak nedir bilmeden evlenilir ve yaşlılığa girerken dahi insan nereye gideceğini bilmez. Yaşlılar, yaşlılıklarının masum çocuklarıdır. Bu anlamda, insanlığın dünyası acemiliğin gezegenidir.” (Roman Sanatı)

  • İçinde yaşadığı yeri terk etmek isteyen kişi mutsuz kişidir. (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği)
  • Yavrucuğum hiçbir zaman anlayamayacağın bir keder var içimde. (Yaşam Başka Yerde)
  • Sevgi kırılgan, narin bir şey midir peki? (Yavaşlık)
  • "Çağımızda unutma arzusu bir saplantı haline gelmiştir, bu nedenle, bu arzuyu tatmin etmek için hız iblisine teslim olmuştur çağımız. Olaylar çabucak olup bittiği zaman, kimse hiçbir şeyden emin olamaz, hiçbir şeyden, hatta kendisinden." (Yavaşlık)
  • "Gözü 'daha yükseklerde bir yerde' olan herkes günün birinde gözünün kararabileceğini hesaba katmalıdır.." #Edebiyat (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği)
  • Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Gözümüzün önüne en sıradan bir durum getirelim: Bir adam sokakta yürüyor. Birden bir şey anımsamak istiyor, ama anı uzaklaşıyor. O anda, kendiliğinden yürüyüşünü yavaşlatıyor. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan, hâlâ çok yakınında olan zamanda, sanki bulunduğu yerden uzaklaşmak istiyormuş gibi elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır. Varoluşun matematiğinde bu deneyim iki temel denklem biçimine girer: Yavaşlığın derecesi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın derecesi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. (Yavaşlık)
  • 'En güzel intikam, 'başarıdır.' Seni sevmeyen herkesi üzer.' (Jacques ile Efendisi)

  • Tek özgürlüğümüz, acı ile zevk arasında seçim yapmak­tı. Mademki her şeyin anlamsız oluşu yazgımızdı, bu an­lamsızlığı bir safra gibi taşımamak, onun zevkini çıkar­mayı bilmek gerekirdi. (Kimlik)
  • Her şey düzenlenmiş, ayarlanmış, yapay, her şey bir oyun, hiçbir şey içten değil. (Yavaşlık)
  • İnsan, yaptığı bir hareket, söylediği bir söz yüzünden kendine kızabilir, ama yaşadığı bir duygu yüzünden kızamaz, çünkü duygularımız üzerinde hiçbir gücümüz yoktur. (Kimlik)
  • İnsanın hayatta geri çekilmek zorunda kaldığı anlar vardır: Yaşamsal konumları korumak için en az önemli konumları terk etmenin gerektiği anlar. (Gülünesi Aşklar)
  • Eğlenir, başkalarını eğlendirir ve düzenden yana olmanın ortaya koyduğu olur olmaz vaatlerle dünyayı tek ve koca bir şakaya çevirir. (Roman Sanatı)
  • Ben annemi hep gökyüzünde diye düşünürüm. (Şaka)
  • Ölüm ülkesine ulaşmak için, insanın kısacık bir süre kendisinin dışına çıkması yeterlidir. (Saptırılmış Vasiyetler)

Yorum Yaz