Yaşamak - Bir Çaba - Hüseyin Kıran Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yaşamak - Bir Çaba kimin eseri? Yaşamak - Bir Çaba kitabının yazarı kimdir? Yaşamak - Bir Çaba konusu ve anafikri nedir? Yaşamak - Bir Çaba kitabı ne anlatıyor? Yaşamak - Bir Çaba PDF indirme linki var mı? Yaşamak - Bir Çaba kitabının yazarı Hüseyin Kıran kimdir? İşte Yaşamak - Bir Çaba kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Hüseyin Kıran
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750843518
Sayfa Sayısı: 56
Yaşamak - Bir Çaba Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yaşamak, adım adım...
Yürümek, bir amaç... Yaşamak, bir çaba...
Hüseyin Kıran’dan dallı budaklı, karmakarışık, hesaplanamayan etkilere açık belirsiz bir bütünü yalın parçalara ayıran, adım adım anlayan-anlamlandıran vurucu bir anlatı: Yürümek, bir yere varmak, o yerle tamamlanıp bir bütünün içinde var olmak –ya da yok olmak– mümkün mü?
“Yürümek sanıldığı gibi bir hedefe ulaşmaya yaramıyor. Nitekim bunun için bir hedefinin olması, senin kendine bir hedef oluşturman ve artık orayı varılacak bir
hedef haline getirmen değil, bu hedefin, hedef olarak adlandırılan yerin seni çağırması, istemesi, kendine çekmesi ve eğer ulaşılabilirse artık bir hedef olmaktan çıkması ve seni kendi parçası kılarak yerleşeceğin yer olması, yerin olması, senin yerinin orası olması gerekiyor.”
Yaşamak - Bir Çaba Alıntıları - Sözleri
- Bir beden nerede kendini bütünüyle iyi ve uyumlu hissederse orada yanıltılamaz hisseder. Her yaptığının evet ve doğru olduğunu bilir. Beden bunu bulamadığı için gezinip durur. Orayı bulunca tam ve bu ve burası diye kendini sabitleyecektir."
- "..tam şeyler hakkında konuşmak esasen mümkün değildir, konuşma bir tamamlama çabasıdır, çabanın kendisidir, yürümek çabasının kendine yer bulmak çabası olması gibi böyledir, yeryüzünde her şey tam ve yerinde olsa, etrafındaki her şeyle tam ve sonsuz bir uyum ve aitlik içinde olsa tek bir adım bile atılmasına ihtiyaç kalmazdı, düşünülmez olurdu fakat düşünülüyor çünkü yeryüzünde hiçbir şey tam ve tamam değil, yerinde değil olanları yürümekte bulunmalarından, bu hallerinden anlayabiliriz, tam da bu yüzden zaten sürüyor; yürümek.
- Akarsuya gömdüğüm bedenimi gece boyunca yalayan su ısımı emmiş, eksilmiş, alıp götürmüştü
- Bir yere ait olmak kendiliğinden olan bir şey değildi; inşa edilmeli, elde edilmeliydi.
- Ölüm en büyük sadeleşme eylemidir
- Bedenim suda gömülü, başım çamurdan duvara yaslanmış, nefes almayı sürdürerek etrafı gözledim
- Bir yere ait olmak kendiliğinden olan bir şey değildi; inşa edilmeli, elde edilmeliydi.
- Kapalı bir kozaydı ve sıcacıktı ve sessizdi. Kendime gömülebilmek için içine gömülebileceğim bir kabuk edinmiştim
- Amaç yürümek değildi; kendimi her şeyimle içine gömülü, tam ve sarmalanmış ve ait hissedeceğim ve hiçbir eylemimin boşuna olmayacağı ve tam da kendi anlamına kavuşacağı o sonsuz uyum alanına varmaktı amaç, bundan asla vazgeçmiş değildim. Fakat belki de bir taş, bir taş olarak bulunduğu yere ait addedilecekse ki kişisel kanım oydu ki, kesin olarak karara bağlanabilir şeylerden olmayabilirdi bu, ait olduğumuz bir yer yoktu, bunu anlıyordum ve tam da bu yüzden bulunamıyordu. Bir yere ait olmak kendiliğinden olan bir şey değildi; inşa edilmeli, elde edilmeliydi.
Yaşamak - Bir Çaba İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Yeryüzünde her şey tam ve yerinde olsa tek bir adım bile atılmasına ihtiyaç kalmazdı, düşünülmez olurdu fakat düşünülüyor çünkü yeryüzünde hiçbir şey tam ve tamam değil.” (Dilara)
İlk baş okurken anlayamadım, neyi anlatıyor bu kitap dedim. Sonrasında aslında hayatın kendisini anlattığını anladım. Yürümek .. Kendisi büyük bir çaba. Bir yere ulaşmak için değil yürümeyi başarmak için yürümek.. Çünkü niyet edip yürümeye başladığında önüne hesap edemediğin yollar çıkabilir. Zorluklar tahmin edemediğin kadar zor olabilir. Ama yürümeyi sürdürmek gerekir. Önce ait olduğu yeri bulmak için yürüyor. Türlü zorluklara katlanıyor. Aynı hayatta yasarken karşılaştığımız zorluklar gibi. Sonra ait olduğu yeri sadece yürüyerek değil emek vererek oluşturacağını düşünüyor. Yaşayacağı yeri emek verip çalışıp orayı kendine ait kılacaktı. Ve en sonunda yaşanabilir bir yer mekan inşa etmeden önce kendi içine dönüp çalışmalıydı. "Zayıf olan barınak değildi zayıf olan bendim ." (Zehranur .)
hüseyin kıran'ın anlatı türündeki kitabı. taciz iddialarının gölgesinde bir okuma oldu. aslında yazarların karakterlerini, metinlerinden ayrı tutabilen biriyim. knut hamsun okurken nazi bağlantılarını düşünmem mesela. fakat bu kez, yaşadığım çağda gerçekleştiği için mi bilinmez, ayrı tutamadım. kitap hoş sembolleştirmeler barındırıyor ama cümlenin sonunda yazarın gece yarısı evli kadınlara onlara istemedikleri hâlde taciz içerikli mesajlar atması gözümde canlanıyor ve metin etkisini yitiyor. kitap yürüme eylemi üstünden hayatı anlatıyor. buna değinirken besinlerden veyahut çeşitli şeylerden simgelemelerde bulunuyor. kısa ama etkili bir kitap. (gamby)
Yaşamak - Bir Çaba PDF indirme linki var mı?
Hüseyin Kıran - Yaşamak - Bir Çaba kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaşamak - Bir Çaba PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hüseyin Kıran Kimdir?
1965'te Amasya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Üniversiteyi politik nedenlerle bırakmak zorunda kaldı. Yine aynı nedenlerle 10 yıl cezaevinde kaldı.
2004'te şiir ile edebiyata başladı. Daha çok Resul romanıyla tanındı. İstanbul Telif Ofisi ve Gümüşlük Akademisi'nin verdiği Edebiyat Bursu'nu alan ilk kişi oldu. Evli ve bir çocuk babası olan Kıran halen İstanbul'da yaşıyor.
Hüseyin Kıran Kitapları - Eserleri
- Madde Kara
- Resul
- Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır
- Gecedegiden
- Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor
- Küstah
- Yaşamak - Bir Çaba
Hüseyin Kıran Alıntıları - Sözleri
- "İçlerinde ben varım diye açılır bütün oda kapıları, odacıklar, gözeler; içlerindeki o boşlukta benim düşüncem, düşünülmüş bir ben bulunur her seferinde. Yokluğuma her ulaşıldığında bir öteki odacıkta işbaşında olur düşünülmüş bir başka ben; o benden her seferinde daha çok olan varlığım." (Resul)
- "Tamamen durmadım. Dünyayla olan ilişkimi bu yeni duruma uyarladım, canlılara odaklandım." (Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır)
- Onlardan kurtulmanın yolu, gözlerimi kapamak. Kokuları bana ulaşmasın, burnumu tıkamak. Çıtırtılarını duymamak için kulak ve dikkat, dokunulmamak. Geriye dilim kalıyor. Genellikle tat alma organımızı onlara değdirmiyoruz (Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır)
- Halkımın insanları, hayatları ellerinden alınmışlar, amaçsız kaldılar. (Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır)
- inanmak çilesi bitti boğulana kadar koşmak gerekir inanmak çilesi bitti deniz ve herkes çekilsin (Küstah)
- Durdu. Soluk alıp verişi. Nefesinin yarattığı tatlı kayalıklara yaslanarak sürdürdü kendini, sessizliğe gömülü, gümbürdemeyen artık kafasının içi serin, tuhaf ve bükülmüş aklı duru ve taze hava içinde yüzüyor. İç göçerten lezzette bir duruş, havada küçük hayvancıklar, kanatlılar, kedi ve mors balığı, balon balığı, vantuzlu domuz başları, kum bitleri, kürek çeken kürklü şeyler ... bunlarla oyalanıyor ve titremiyor hiç. (Gecedegiden)
- İnsana güvendim. Kendime güvendim. Öyle derin ki yenilgim, yeryüzünü terk etmeli ve burada başlattığım eylemi sonsuza dek silmeliyim. Kimse beni yenilgiyle hatırlamamalı. (Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır)
- (...) bazen bana kelimeler geliyor gudubet, karmaşa, alkış azamet kendiliğinden geliyor açılıyor evler yorgun kahvaltılarıyla kadınları evlerin çay sarhoşluğu, ovalanmış beşik, eterli dantel hoş şeyler sunuyor kelimeler; tanrısal! aklım almıyor -donuk doğrularım var benim (...) (Küstah)
- “ Bana bazen kelimeler geliyor Bazıları titrek,bazıları beter Ve bana kelimelerin kardeşliği yeter.” (Madde Kara)
- Her ağaç , bir yerini bulmuşluktur. (Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor)
- Ve nihayet sessizlik. Sesle ilgili olmayan, bir doluluk varlığı sarmalayan, örten ve dolduran bir doku olarak. (Gecedegiden)
- Sessizliğin beni ve hayatımı tümleyen mucizesi... (Gecedegiden)
- Neşe epeydir uğramıyordu yanıma, beni terk etmiş olması muhtemeldi, muhtemel ki bende yerleşecek yer bulamamış, ayaklarını sürüyerek küskünlük içinde uzaklaşmıştı. (Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır)
- Demek ki küçük de olsa bir umut bulunuyordu, ki herkes bilir; umut hep küçük halde bulunur. Onu, biz büyütürüz. (Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor)
- Demek ki küçük de olsa bir umut bulunuyordu, ki herkes bilir; umut hep küçük halde bulunur. Onu, biz büyütürüz. Abartırız da denebilir. (Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor)
- Akarsuya gömdüğüm bedenimi gece boyunca yalayan su ısımı emmiş, eksilmiş, alıp götürmüştü (Yaşamak - Bir Çaba)
- “Hepimiz yaşadığımız hayatı doğru ve geçerli sayma eğilimine sahibiz ve bu, sahip olduğumuz eğilimlerin içinde muhtemelen en işe yarayanı.” (Resul)
- şüphesiz hepimiz biliriz yaşamaktan büyük zulüm yok yıkandığımız hep aynı ırmak (Madde Kara)
- Ey benim kendi olan kendim uçucu şey, kelimelerden geçerek sal beni uzaklara.. (Madde Kara)
- "Her şeyler sadece gözlerim açık olduğu için beynime akıyor. Görmekten kurtulamıyorum." (Resul)