Yaşıyoruz Sessizce - Şükrü Erbaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yaşıyoruz Sessizce kimin eseri? Yaşıyoruz Sessizce kitabının yazarı kimdir? Yaşıyoruz Sessizce konusu ve anafikri nedir? Yaşıyoruz Sessizce kitabı ne anlatıyor? Yaşıyoruz Sessizce PDF indirme linki var mı? Yaşıyoruz Sessizce kitabının yazarı Şükrü Erbaş kimdir? İşte Yaşıyoruz Sessizce kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Şükrü Erbaş
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi
İSBN: 9786059658904
Sayfa Sayısı: 84
Yaşıyoruz Sessizce Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İki kişilik bir yalnızlığım fotoğraflarının önünde
Birisi alıp götürdüğün, öteki bırakıp gittiğin.
Bu kitap, bizim sagu, mersiye, ağıt geleneğimize, göç edeni de burada tutan, yaşatan yepyeni bir özellik getiriyor. Üç kadim kavram, yaşamın üç büyük izleği, aşk, yalnızlık ve ölüm, şiirden şiire iç içe geçerek birbirinin kapısını çalıyor. Sonra üçü birlikte gelip hepimizin hayatına doluyor. Yaşıyoruz Sessizce, aşkın, emeğin ve dünyanın ölümle bir daha yüceltildiği bir varoluş simyası.
Şeref Bilsel
Sarkaç durdu. Kapı yok.
Ayna buğulanmıyor.
Tanrı bitti.
Ölüm değil büyük ceza
Her zerresi yalnızlık
Bir dünyayı sevmek hâlâ.
Ayrılık burcum...
Parmaklarım birer mihrap çırası
Gövdem bitene kadar tüteceğim başında
Yaşıyoruz Sessizce Alıntıları - Sözleri
- " Ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki Evlerin yalnız eşyalardan yapılmadığını... "
- " Seni unutacak ömrüm kalmadı Bir soğuk zamanın akşamında Dönüp yine sana başlıyorum. "
- Yağmur yağıyor Ömür hanım gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...
- " İnsan dersen Ha var, ha yok. "
- Senden bir parmak yüksekte aldığım her soluk kalbimi kurutuyor.
- Tam kendini seveceksin Ölüyorsun.
- Kimi seviyorsan acısı sende kalıyor
- Yağmur yağıyor Ömür hanım gökten değil, yüreğimin boşluğundan...
- "İnsan bir kere ölmüyormuş meğer."
- İnsan dersen Ha var, ha yok.
Yaşıyoruz Sessizce İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ömür Hanım'a(Hatice Erbaş): yazar/sukru-erbas , benim toprağım.Yani Yozgat'lı.1953 doğumlu.Bu incelikte ve hassasiyette biriyle aynı memleketin insanı olmak beni mutlu etti. Babama sordum.Tanır mısın diye? Aralarında 10 yaş var.Belki bi tanıdık bulurum ortak. Tanışmayı değil de bir imzalı kitabı olsa yeter.72 senesinde Toprak Mahsulleri Ofisinde çalışmış.Daha 19 yaşındayken. Rahmetli dedem 1976 yılına kadar aynı yerde çalışmış. Dedemle beraber mesai arkadaşlığı yapmışlar anlayacağınız. Eşi, Hatice hanımı 2015 yılında kaybetmiş.Ardından da bu şiir kitabını yazmıştır.Kitaptaki şiirlerin büyük çoğunluğu eşine yazılmıştır.Ona seslenir her satırda. Ona Ömür Hanım diyerek de seslenir bazen. Dünya enerjisini onun ölümüyle kaybettiğinden yakınır. Onu sevmenin dünyayı sevmek olduğunu söyler. Kirpiklerini çoğu şiirlerinde kullanır. Çocuklarının ve kendisinin onun gidişine alışamadığını anlatır. Bir nevi onun ölümünden sonraki süreci ölümü bekleme süreci olarak görür Erbaş. Mezarının başından ayrılmadığından bahseder.Özlemini bu şekilde gidermekten başka birşey yapamayacağını söyler. Onla olmayan gezilerinden bile zevk almadığını artık belirtir. Hatta eşyaların bile Hatice hanımı özlediğini, onsuz eksik kaldıklarını belirtir şiirlerinde.Kendisini onsuz eksik görür. Tamamlayıcım gitti der.Ölümünü sürekli sorguluyor satırlarında.Ölümü senden mi öğrenecektim? der.Bazen de onun yokluğuyla karşılıklı konuşur.Seninle konuşabilmek için taşların dilini öğrendim der.Yalnızlığından ve onsuz yaşadığı mutsuzluktan bahseder. Kitapta, bol bol düzyazı görürüz. Serbest şiirleri de vardır. Uyaklı, hece ölçülü şiirleri de vardır.Kısaca her tarzdan bir ürün vermiş yazar. Ama çoğunluk şiirleri serbest stil, kuralsız uyaksız şiirler.Şair, kendini uyağa bağlı kalmadan anlatmak istemiş.Bazı şiirleri çok derin anlamlı, bazıları çok basit ve sade. Bunu yazanla bunu yazan aynı adam diyosunuz.Şiirlerini genel anlamıyla beğendim.Bir ölmüş kişiye yazılmış ağıt tadındaydı. Puanım 8. (Emre Bulut)
OKU- MASANIZDA OLUR;)’: Gözlerin Düşer Aklıma Üşüyüp yorgun düştükçe yüreğim Kendime görünmez sıkıntılar büyütürüm. Ne senin o dilsiz uzaklığın Ne benim bu rezil gerçeğim Bir çift kanat kesilir gövdem Çıkar gelirim; esmerliğine senin Günışığı giyinmiş o sıcacık tenine. Akşam yüzüme yüzüm sulara Bir korku gölgesi gibi vurdukça Düşerine sığınırım senin, aydınlık Anılarına.. Gözlerin düşer aklıma, kirpiklerin Saçların, avuçlarıma Alırım, tel tel sarınır Isınır avunurum... yazar/Sukru-Erbas —————— Bu şiiriyle tanıdım onu her cümlesinden kelimesine kelimesinden harfine kurban olmak istiyordum!. Çok bencildim Cemal Süreyya’dan başka kimseyi beğenmiyordum şiirde... Ta ki seni keşfedene kadar... Bu kadar duygulu olmamalıydın bu kadar güzel yazmamalıydın.... Kıskandığım için kimseye de önermiyordum seni!... Herkes görür okur diye oysa sen benimdin... Her şeyine sağlık olsun yüreğine! Ellerine! Parmak uçlarına! Duygularına! Aklına! Her şeyine! Övmeye doyamıyorum neyse susalım sonra okurlar falan seni herkes çok beğenir.... Biraz üslubundan bahsedeyim... Gerçi muazzam bir şeyin üslûbu kendisi gibi muazzam olurdu... Çokçana düzyazı! Her tarzdan şiirler! Sade ama derin! Yani her tarzıyla beğenebilirsiniz onu... Kitaptaki Ömür Hanım olmak istemedim değil! Bu kadar duyguyu bir insan bir sayfaya sığdıramazdı! Mükemmel mükemmel mükemmel okuyun şiddetle tavsiye ederim ama okumasanızda olur çünkü o benim!:))) Keyifli okumalar dilerim.)) (Havva GİREVİ ✓)
Despina Yozgat'tan gelmiş...: "İki kişilik bir yalnızlığım fotoğraflarının önünde Birisi alıp götürdüğün, öteki bırakıp gittiğin." Şükrü Erbaş şiirleri okuyanlar bilir ki yüreğinizin bir kenarına bi çentik atar her mısrasında. Yaşıyorum sessizce kitabında Ömür hanım'a(Hatice Erbaş) sözleriyle seslenişi bir insana verilecek en güzel hediyenin kelimeler olduğunun özeti gibi. Kelimelerini o kadar naif ve hafif ve yufka bir şekilde dizelerine diziyor ve işliyor şair şiirlerinde, bir mısrasında kendinizi bulabiliyorsunuz. Şiir denilince ülkemizde çok fazla şair ön plana çıkıyor mısralarına acılarınızı, hüzünlerini, sevinçlerinizi ve mutluluğu bıraktığımız şairlerimiz var ve şairane yazan buna yüreğindeki dizeleri kalemi sayesinde yüreğimize işleyen sayılı şairlerden birisi Şükrü Erbaş'dır Eline yüreğine sağlık. yazar/sukru-erbas Not:başlıkta memleketime torpil geçtim. (Berceste)
Yaşıyoruz Sessizce PDF indirme linki var mı?
Şükrü Erbaş - Yaşıyoruz Sessizce kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yaşıyoruz Sessizce PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Şükrü Erbaş Kimdir?
7 Eylül 1953 tarihinde, Yozgat'ta dünyaya geldi. Annesi, Lalezar Hanım; babası Doğan Erbaş'tır. İlk ve orta öğrenimini Yozgat'ta tamamladı.
Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümü'nden 1978'de mezun oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde memurluk ve yöneticilik yaptı, bu kurumdan emekli oldu.
1984 yılında başladığı edebiyat hayatının ilk yıllarında, Yarın dergisinde kurul üyesi olarak yer aldı. Edebiyatçılar Derneği'nde 1993-1995 yılları arasında genel sekreterlik, 1998-1999 yılları arasında başkanlık yaptı. İlk şiiri 1978 yılında, Varlık Dergisi'nde yayımlanan sanatçı; "Yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987'de Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne layık görüldü. Şiir dışında deneme ve antoloji dallarında da eser veren Erbaş, halen PEN Yazarlar Derneği üyesidir.
Yarın dergisi yazı kurulunda görev yaptı (1984). Edebiyatçılar Derneği'nde yöneticilik görevinde bulundu (1993-1999). Şair, halen Antalya'da yaşamaktadır.
Şükrü Erbaş, ilk şiirini Varlık dergisinde, 1978 yılında yayınlandı. "Yolculuk" adlı şiir kitabıyla, 1987 Ceyhun Atuf Kansu şiir ödülüne değer görüldü. Ayrıca, "Dicle Üstü Ay Bulanık" şiir kitabıyla1996 Orhon Murat Arıburnu şiir ödülünü, "Üç Nokta Beş Harf" şiir kitabıyla 2002 Ahmed Arif şiir ödülünü ve "Gölge Masalı" adlı şiir kitabı ile de 2005 Ömer Asım Aksoy şiir ödülünü kazandı.
Şiir, edebiyat ve yaşam üzerine denemeler yazdı. Denemelerini "İnsanın Acısını İnsan Alır" (1995) ve "Bir Gün Ölümden Önce" (1999) adlı kitaplarında toplayan Şükrü Erbaş'ın, "Gülün Sesi Gül Kokar" (1998) adlı düzyazılarından oluşan bir kitabı da vardır.
Şükrü Erbaş Kitapları - Eserleri
- Bağbozumu Şarkıları
- Bütün Şiirleri 1
- Bütün Şiirleri 2
- Şairlerden Kürt Sorununa Çözüm Önerileri
- Çekilme Suları
- Unutma Defteri
- Bir Çınlama Boşlukta
- Bütün Şiirleri 3
- Pervane
- Gülün Sesi Gül Kokar
- Aykırı Yaşamak
- Eşik Burcu
- İnsanın Acısını İnsan Alır
- Kül Uzun Sürer / Derin Kesik
- Üç Nokta Beş Harf / Yalnızlık Heceleri
- Yolculuk / Kimliksiz Değişim
- Bütün Mevsimler Güz / Dicle Üstü Ay Bulanık
- Sarkacın Kalbi
- Sonsuzun Uçları
- Cam û Kevîr - Cam ile Taş
- Bir Gün Ölümden Önce
- Gölge Masalı
- Yaşıyoruz Sessizce
- Kum ile Su
- Kuş Uçar Kanat Ağlar
- Küçük Acılar
- Yolculuk
- Kimliksiz Değişim
- Dicle Üstü Ay Bulanık
- Bütün Mevsimler Güz
- Kül Uzun Sürer
- Derin Kesik
- Üç Nokta Beş Harf
- Yalnızlık Heceleri
- Toplu Şiirler 1
- Seçilmiş Şiirler
- Eşikler Kirpikler
- Otların Uğultusu Altında
- Çekilme Suları
- Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
- Bütün Şiirleri 4
- Toplu Şiirler 2
- İnsan Bir Eksik Sözdür
Şükrü Erbaş Alıntıları - Sözleri
- Dünyayı hafife almak kendi ağırlığını, şiiri hafife almak sözün ağırlığını bilmemektir. (Gülün Sesi Gül Kokar)
- Sahi yaşlılık, bir derin iç çekiş, yanılmış bir çocukluk olmasın Ömür Hanım? (Dicle Üstü Ay Bulanık)
- Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil... (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
- ".. Sevmeyi özledim biliyor musunuz ? Kayıtsız şartsız bir gülüşü ..."~~°° (Bir Gün Ölümden Önce)
- Durmadan dinleyip anlamadan konuşuyoruz Hepimiz ayrı ayrı kendi kıyılarında Öyle kolay anlaşıyoruz ki… (Kum ile Su)
- "Yüzünü camlardan toplayıp dönmüştün uzun yolculuğundan. (Sonsuzun Uçları)
- Sesini öperim çocuk Yüreğinin, kirpiklerinden sızan O dilsiz ince türküsünü Öyle mahzun durma ne olur. (Kimliksiz Değişim)
- Yapilacak iş elbette yılmak değil, bilgi sahibi olmak. Hemen bir yığın kitap getirip okumaya, adam olmaya çalışacağım. (Gülün Sesi Gül Kokar)
- Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz olur, insanın küçücük ömrü karşısında. (Dicle Üstü Ay Bulanık)
- Yüreğimin kanatları terli bir kumru Uçup Uçup kirpiğinin ucuna konuyorum... (Bütün Mevsimler Güz)
- Ölüm... Hepimiz senin için yaşıyoruz… (Otların Uğultusu Altında)
- Yazmasaydım Borçlu ölürdüm aşka. (Derin Kesik)
- kiminin kültürü yoksun ahlaktan kimi de ahlaktan yoksun kültüründe. (Çekilme Suları)
- 'İçim dışım uzaklık. kimseye anı olmadan geçtim.' (Yalnızlık Heceleri)
- Hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. (Bir Gün Ölümden Önce)
- İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım. (Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya)
- Bir kapı önündeyim Girsem suç Gitsem ayaz (Kül Uzun Sürer)
- Canı cehenneme başkasının yangınıyla evini ısıtıp yemeğini pişirenin. (Kum ile Su)
- Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne cepler de tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. "İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!" (Eşikler Kirpikler)
- Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör kuyularına Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz. Fırlayıp ilk ışıklarıyla günün dağınık yataklardan Koşaradım gidiyorsunuz işinize değişmeyen yollardan. Kurulmuş saatler gibi gün boyu çalışıp tekdüze Uzayan gölgelerle koşaradım dönüyorsunuz evinize Ne kadar uzaksa bir felaket sizden o kadar mutlusunuz Unuttunuz başkalarının acısını duymayı Küçük çıkarların büyük kurnazları Alışverişe döndü tüm ilişkileriniz, hesaplı, planlı Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşaradım Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başka şeyi, içten yalın dürüst Dışa vurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış. Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim -Ki bu en büyük kötülüktür size- Yıkanmıyor bir kez olsun yüreğiniz yağmurlarla Denizler boşuna devinip duruyor bir çarşaf gibi Gerip ufkunuza mavisini, çiçekler her bahar Uyanışın türküsünü söylüyor da görmüyorsunuz Sizin adınıza dünyanın pek çok yerinde İnsanlar dövüşüyor ellerinde yürekleri birer ülke Anlamıyorsunuz inançlarını bir kez düşünmüyorsunuz. Ömrünüzü güzelleştirecek bir şey almadan hayattan Bir şeyler bırakmadan ardınızda gelecek adına Koşaradım tükeniyorsunuz insan kardeşlerim Koşaradım Duymadan bir gün olsun dünyayı iliklerinizde.. (Bütün Şiirleri 1)