Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi - Melissa P. Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi kimin eseri? Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi kitabının yazarı kimdir? Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi konusu ve anafikri nedir? Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi kitabı ne anlatıyor? Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi PDF indirme linki var mı? Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi kitabının yazarı Melissa P. kimdir? İşte Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Melissa P.
Çevirmen: Nilüfer Uğur Dalay
Yayın Evi: Okuyan Us Yayınları
İSBN: 9789756287293
Sayfa Sayısı: 155
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Melissa: genç bir kız ve günlüğü.
Sevgi, aşk, kendine güven, arkadaşlık, cinselliğin keşfi, duygusal gel gitler, arayışlar ve kayboluşlar... Dürüst, açık, çekici, düşündürücü, insanın içine işleyen ve herşeyden öte cesur itiraflar...
İtalyada Susanna Tamaro'nun kitabı kadar satan bu kitap ailelerin çocuklarıyla konuşmadıkları, öğretmedikleri tek konudan bahsediyor:cinsellik
"Gözalıcı bir şekilde kendinden emin olan bu lise öğrencisinin itiraflarının yarattığı şok dalgaları hala gündemde."
The Times
" Çaresizliği açığa vuran, aslında acı dolu bir kitap bu; Melissanın neden kendini böylesine bıraktığını anlamak, derinliğini çözmek benim için kolay olmadı ancak beni yüreğimden yakaladı."
IlNuavo
" Çok büyük bir etkisi olan küçük kitap."
New York Times
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi, İtalya'da 1.000.000 adet satıldı. İtalya,
İspanya, Fransa, Almanya, Amerika, Kanada, Rusya, Yunanistan, İngiltere'nin de aralarında olduğu 26 ülkede satış rekorları kırdı. Film hakları Francesca Neri tarafından alındı.
Melissa Panarello 3 Aralık 1985 yılında Sicilya Adasında bulunan Katanya kentinde doğdu. Dört yaşında yazı yazmaya başladı. Dokuz yaşında "Meleklerin Uçuşu" isimli bir roman yazmıştı. On iki yaşındayken Nazizmi anlatan yazısı ile Newspaper Game yarışmasında ikincilik kazandı. Okulu yarım bıraktı. Özel dersler alarak eğitimini sürdürüyor. "Max" ve benzeri dergilere yazılar
yazıyor.
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi Alıntıları - Sözleri
- "Başkalarına hayır, kendime evet demeyi öğreniyorum. Öğreniyorum."
- "Bana birisinin olmak zor gelir, kendime bile ait değilken."
- "Evet, farkındayım, kendi kendimle sürekli bir çatışma içindeyim."
- . Sanki farenin biri hissettirmeden tatlı tatlı ruhumu kemiriyor gibi. Kötü değilim ama iyi de değilim. .
- Bana asla öğretmenim deme, kendimi yaşlı hissederim.
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
(Bu yazıda sizi rahatsız edebilecek bazı hassas konulara girilmiş olabilir.) Bu kitaba yorum atanlara bakarsanız çoğunda “İçinde cinsellik barındıran boş bir kitap. Okumazsanız hiçbir şey kaybetmezseniz .” gibi laflar ederken kitaba bir puan atan kafasını kuma gömmüş insanlar görürsünüz. Ben bu tarz laflar ederek kafamı kuma sokmayacağım. Üzülerek söylüyorum ki yazar kimsenin konuşmadığı bazı gerçekleri bu kitapta haykırmış. Ergen dediğimiz çocukların ne hallerde olabileceğinin bir örneği sadece bu kitap ama ne yazık ki anne babalar ya saf numarası yapıyorlar ya da gerçekten anlayamıyorlar. Her anne babaya göre çocukları en zeki ve en masum kişiler. Ama anne, babalar size bir itirafta bulunayım çocuklarınız sandığınız gibi masum değil. 13 yaşındaki bir çocuk artık her şeyi idrak etmeye başlıyor ama anne ve babalar hala çocuklarını hiçbir şeyden haberi olmayan bir çocuk olarak düşündüklerinden çoğunlukla çocuklarıyla bazı meseleleri ciddi bir şekilde konuşmuyorlar. Bu sefer 13-19 yaş aralığındaki çocuk ne yapıyor? Çevresinden gördüklerini o çevreye sırf kendini kabul ettirebilmek için yapmaya çalışıyor. Şuan gidin bakın orta okul ya da liseye giden çocuklara. Neredeyse çoğu sigara içmektedir. Anne babalarının öğlen yemek yemesi için verdiği 3 kuruş parayı aç kalma uğruna sigaraya yatırır. Parası olmadı mı sigara içemediğinden elleri titrer ve etraftan sigara dilenmeye başlar. Her akşam eve giderken de ana babası anlamasın diye üstüne parfüm sıkar. Ağzına da sakız atar öyle eve gelir. Zaman zaman ailesine yakalanmamak için o parfümü ağzına bile boca edebilir. Şuana kadar anlattıklarım belki masal gelebilir ya da yok canım benim oğluşum, biricik kızım böyle bir şey yapmaz diye düşünebilirsiniz. Siz böyle düşüne durun ben kafamdan uydurduğum senaryoya devam edeyim. Eve gelen çocuk doğruca odasına gider. Bilgisayarını açar ya da telefonunda takılmaya başlar. O zımbırtıların başında fazla durmadıktan sonra sorun yoktur. Çünkü anne ve babaları sadece çocuklarının dersleri kötüleşmeye başladıklarında o zımbırtıları ellerinden alır ya da o bilgisayarın başında oturması için bir limit koyar. Anne ve babaların bunu yapması da güzel bir şeydir ama neden bir de çocuklarının o aletlerin başlarında ne yaptıklarını sorgulamazlar? Oturup çocuk o bilgisayarda mario ya da bilgilendirici belgesel izlemiyor sonuçta. Acaba ne yapıyor çocuğunuz o bilgisayarlarda? Belki de aynı kitaptaki çocuğun başına gelen gibi 30 yaşlarındaki bir adam çocuğunuzu kandırıyor olabilir? Siz ise çocuğunuz odasında güvenle oturuyor sanabilirsiniz. Ya da daha 14 yaşındaki çocuğunuz izlemek istediği diziyi açtığı internet sitesinin çevresindeki reklamlarla bahis siteleriyle ilk tanışmasını gerçekleştiriyor. Tabi bu arada tek bahis siteleriyle tanışmakla kalsa iyi cinsel içerikli sitelerle de tanışması da fazla geç olmuyor çocuklarınızın. (Tabi internet olmasa da çevresi, arkadaşları da yeterli olacaktır bazı kötü alışkanlıklara başlaması için.) Belli bir süre sonra Mervelere ders çalışmaya gidiyorum yalanları atılmaya başlıyor anne babalara aynı kitapta olduğu gibi. Ebeveynler doğru düzgün sorgulamıyor bu durumu. Çocuk evden çıkıyor ve karşı cinsinde bulunduğu bir evde arkadaşlarıyla toplanıyorlar. Anne babalarının saf zannettiği çocukları aynı kitaptaki gibi daha o yaşlarında karşı cinsle her türlü işi yapmaya başlayabiliyor. Tabi bu arada çevresine göre bazı yerlerde içkiye bazı yerlerde ota b.ka bulaşabiliyorlar. Bazısı için bu senaryo gazetelerin 3. sayfasında “Çakmak gazı çeken liseli genç öldü.” gibi haberlerle son bulabiliyor. Bu anlattığım olaylar ise her türden ailenin çocuğunun başına gelebilir. Ailenin gelir düzeyinin yüksek olması ya da ebeveynlerinin en iyi işlerde olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. Hatta bu durumun ülkesi bile farketmiyor. Kitapta geçenler İtalya’dandı. Benim anlattıklarım da Türkiye’den. Her ikisinde de mağdur olan çocuklar, gençler. Her çocuk bu dediklerime bulaşmasa bile en azından bu tarz olayların olduğu ortamlara girmek durumunda kalıyor. En iyi dediğimiz çocuk bile en sonunda bazı şeylerden etkilenebiliyor. Çocuklarımızdan bu tip durumlarla karşılaşmadan önce oturup onlarla konuşmalıyız ki neyin doğru neyin yanlış olduğunu baştan idrak edebilsin. Bir de kitapta da baş karakterimizin de üye olduğu arkadaşlık sitelerinden bahsetmek istiyorum. Günümüzde bu tarz sitelerin ismi Tinder gibi uygulamalar oldu ve bu tarz uygulamalara uzaydan insanlar üye olmuyor. Senin, benim gibi diyeceğin bir sürü insan üye. Ve buradaki ahlaksızlıkta kızı erkeği farketmiyor. Yakışıklı bir erkek fotolu ya da güzel bir kız fotosu ile bir hesap açın, anında size bir sürü iğrenç fotoğraflar, videolar gelecektir. Bu fotoğrafları, videoları atanlar da sadece hırlısı hırsızı değil. Normal hayatta belli bir statüde olan insanlar da bu tarz olaylara karışabiliyor. Ne üzücü bir durum değil mi? Ne yazık ki insan çoğunlukla kötüye meyilli olduğu için kimliğinin ifşa olmayacağı en ufak durumda o insandan beklemeyeceğiniz hal ve hareketlere bürünebiliyor. Aynı Dr Jekyll ile Bay Hyde kitabındaki toplum içindeki statüsü yüksek doktorun kendini farklı bir insana dönüştürmesiyle bir anda kötü bir insana dönüşebilmesi gibi. Kitapta da zaten baş karakterimiz ara ara bu durumdan fazlasıyla dert yanıyordu. Daha anlatılacak söylenecek çok şey var ama burada kesiyorum. Bazılarınız abartma yahu diyecek kitaptakiler de kurgu senin anlattıkların da abartı diyecekler ama maalesef kitabın çoğu bildiğim kadarıyla gerçek. Anlattığım ve anlatamadığım daha bir sürü şey de çevremdeki gözlemlerime dayanıyor. Çocuklara üzülüyorum. Ebeveynlerine ise kızıyorum. Keşke çocuk yapmak bu kadar kolay olmasa da bu kadar genç heba olmasa. Yok mu dostlar bu gençleri kurtarmanın bir çözümü? Neyse yahu lafı uzatmadan iyi nesillerin yetişmesi ümidiyle herkese kucak dolusu selamlar. http://ahmedyasirorman.blogspot.com.tr/2018/01/yatmadan-once-100-frca-darbesi-melissa.html (Ahmed Yasir Orman)
Ergenlik çağındaki genç bir kızın yaşamış olduğu içsel çatışmayı anlatıyor. Siz yine de “ aaa benim oğlum var , okumayayım o zaman” demeyin derim. Gençlerin içine düştüğü duygusal boşluk ve bu boşluğu doldurmak için farklı bir şeylere başvurmalarını konu alıyor kitap. Ergenlik dönemlerinde biraz rahat bırakalım dediğimiz çocuklarımızın iç dünyalarında neler yaşadığı tabiki bilemeyiz ama asla desteğimizi ve sevgimizi esirgememeliyiz . Yetişkin bireylerin okumasını tavsiye edeceğim türden bir kitap. Kitabın ismi çok ilginç , biraz daha vurgulanmasını isterdim çünkü psikolojik bir tedavi şeklinde uygulanması hoşuma gitmişti HAYATIN BİZLER İÇİN SUNACAĞI SÜRPRİZLERİ BEKLEMEK EN DOĞRUSU diye düşünüyorum. Keyifli okumalar (Nunu’nun kitap dükkanı)
Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi PDF indirme linki var mı?
Melissa P. - Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Melissa P. Kimdir?
İlk kitabı Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi 30 dilde 41 ülkede yayınlandı ve pek çok ülkede en çok satanlar listesine girdi, bazı ülkelerde de dağıtımı yasaklandı.Bu kitap, yazarın günlüğü şeklinde hazırlanmış bir kitaptı ve daha çok olaylar -özellikle de yazarın cinsel hayatı ve seks deneyimleri- üzerine kurgulanmıştı. 100 Fırça Darbesi, Yapımcı Francesca Nerinin filmin haklarını almasıyla, beyazperdeye uyarlandı. Genç yazarın ikinci kitabı Nefesinin Kokusu ise Yusufçuk Gece Gelir adı ile ülkemizde yayınlandı. Bu kitap da günlük şeklindeydi, yazarın ilk kitabının basılmasıyla ünlü olmasından sonraki yaşantısını anlatıyordu. Bu kitapta ise genellikle olayların ruhsal boyutlarını inceliyordu. Melissa P. röportajlarından birinde, bu kitapları yazmadan önce Vladimir Nabokov'un Lolita'sını okumadığını açıkladı. Edebiyat çevreleri eleştirilerinde, Melissa P. kitaplarının ahenkten, fikirden ve vasat bir kitapta olması beklenen pek çok şeyden yoksun olduğunu, erotizmin estetikten bağımsız ve pornografiye kaçan bir üslupla işlendiğini, kitapların çok satmasında sanatsal değerlerinden daha çok izlenen stratejinin etkili olduğunu belirtmektedirler.
Melissa P. Kitapları - Eserleri
- Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi
- Yusufçuk Gece Gelir
- İlk Acı
Melissa P. Alıntıları - Sözleri
- ben bugüne kadar yaşadığım ne varsa, hepsini bir kez daha yaşamak istiyorum. Aynı yanlışları bir kez daha yapmak istiyorum...... (Yusufçuk Gece Gelir)
- Bana asla öğretmenim deme, kendimi yaşlı hissederim. (Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi)
- Hastane yatağında yatarken, hayatı boyunca hiç hissetmediği bir dehşet hissetti. Yalnızdı. (İlk Acı)
- "Başkalarına hayır, kendime evet demeyi öğreniyorum. Öğreniyorum." (Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi)
- Ben acıyı boğmak istemiyorum, onu hissetmek istiyorum. (İlk Acı)
- . Sanki farenin biri hissettirmeden tatlı tatlı ruhumu kemiriyor gibi. Kötü değilim ama iyi de değilim. . (Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi)
- Korkutucu bir sevgi, kendimi kötü hissettim, sonra bir daha asla denemedim, hayal bile etmedim, hatıralarıma döndüğümde göğsümde patlayan güçlü hissi hala hissedebiliyordum. (İlk Acı)
- Uyumuyorum çünkü uyursam bir daha hiç ama hiç uyanamayacakmışım gibi kötü bir his var içimde.... (Yusufçuk Gece Gelir)
- . İçimde beni sımsıkı saran bir mengene var. Kalbimi, beynimi, dilimi sürekli sıkıştırıyor ve beni edilgen, güçsüz, yetersiz kılıyor. . (Yusufçuk Gece Gelir)
- Kırmızı ev geceleri koyu bir renge bürünüyor, kızıl bir renge dönüşüyor ve ben kendimi koskoca bir kan kuyusunun içinde, hayaletlerimle o sıvının yüzeyinde dalgalanıyormuşum gibi hissediyorum. (Yusufçuk Gece Gelir)
- İçimde bir şeyler yıkılıyordu ama ne olduğunu bilmiyordum. (İlk Acı)
- "Evet, farkındayım, kendi kendimle sürekli bir çatışma içindeyim." (Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi)
- "Bana birisinin olmak zor gelir, kendime bile ait değilken." (Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi)
- Anneme, ona sımsıkı sarılmak istiyordum. Neden ona sarılmak istemiştim? Belki de uzun zaman önce nedenini biliyordum ama artık unutmuştum. (İlk Acı)
- Kanımda, kalbimin köşelerinde, en karanlık derinliklerimde bile arasam, aradığım şeyi bulamıyordum. (İlk Acı)
- O sana armağan ettiğim yanım nereye gitti?!! (Yusufçuk Gece Gelir)
- Sevilen bir şey insana nasıl bu kadar acı verebilirdi? (İlk Acı)
- Acım da bugüne kadar bana itiraf edemediği şeyleri itiraf etmeye başladı. (Yusufçuk Gece Gelir)