Yazma Cesareti - Nihan Kaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yazma Cesareti kimin eseri? Yazma Cesareti kitabının yazarı kimdir? Yazma Cesareti konusu ve anafikri nedir? Yazma Cesareti kitabı ne anlatıyor? Yazma Cesareti PDF indirme linki var mı? Yazma Cesareti kitabının yazarı Nihan Kaya kimdir? İşte Yazma Cesareti kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Nihan Kaya
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
İSBN: 9789755397566
Sayfa Sayısı: 272
Yazma Cesareti Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Niçin yazarız, hiç düşündünüz mü?
Buna çok farklı cevaplar verilebilir: Nefes almak için, kendimizi gerçekleştirmek için, söyleyecek sözümüz olduğu için, elimizden yazmamak gelmediği için, yani elimizden yaşamak gelmediği için...
Peki her yazılı metin bir yaratıcılık taşır mı? Günümüz postmodern dünyasında bu soruya cevap vermekte zorlanabiliriz belki ama bu kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız ki yaratıcılık başka bir şey. Rollo May'in anlattığı gibi, yaratmak, var olmaya cesaret etmek demek her şeyden önce.
Peki yaratıcı yazarlık nasıl bir cesaret gerektiriyor? Alışverişten, sokaklardan, karideslerden, toz taneciklerinden, bir ceketin yakasına iliştirilmiş karanfilden korkmak ve eve kapanıp bir ceketin yakasına iliştirilmiş karanfiller hakkında sayfalarca yazmak cesaret göstergesi olabilir mi? O halde, ömrünü sanata dönüştürmüş Proust en cesur yazar olmalı...
Evet, yazmak cesarettir. Çünkü yerleşik kurallara ters düşmeyi, yalnızlaşmayı gerektirir ve günlük neşeden çok kaygılardan beslenir.
Evet, yazmak cesarettir. Çünkü daha siz doğmadan önce sizin için planlanmış hayatı tersine çevirmek, akıntıya karşı durmak, sürüden ayrılmak demektir. Yine de yazarız. Çünkü edebiyat bütün bir toplumu iyileştirme gücüne sahiptir. Onu anlamamıza yardımcı olur. İhtimal ki bir şeyleri değiştirebilme umudunu besler. Belki küçük bir kız çocuğunun hayatı değişir...
Eğer kendinizle yüzleşmeye cesaretiniz varsa ve niçin yazarız, yazmak nasıl bir süreçtir, metin ne zaman edebiyat eseridir ne zaman salt metindir, sanatsal enerji nedir, edebiyat birey ve toplumu aynı anda nasıl hem ayrıştırıp hem barıştırır gibi sorulara cevap arıyorsanız, Yazma Cesareti, gerek bilimsel gerek içten yaklaşımıyla size ufak bir kapı aralayacaktır.
Okumaya cesaretiniz varsa...
(Tanıtım Bülteninden)
Yazma Cesareti Alıntıları - Sözleri
- Hayat hiç kimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan sabahları kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşamları televizyon karşında karpuz çekirdekleri ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister.
- Herkesin "yazar" olmak istediği bu ülkede, televizyon dizilerinde hikâyedeki bütün kızların âşık olduğu "ideal" erkek hemen her zaman, zengin işadamı ama hiçbir zaman yazar, edebiyatçı, sanatçı, düşünür değil. Gerçekte neyi istediğimizi veya gerçekte neye değer verdiğimizi bu diziler çok güzel örnekliyor.
- Dünya üzerinde hiçbir düzen sanatçının doğmasını, herhangi bir sanat eserinin üretilmesini desteklemiyor, desteklememiş.
- Jung, "İnsan hiçbir zaman eşyanın doğal süreciyle doyuma ulaşmaz çünkü insanın her zaman, salt doğal olandan daha değerli bir eğimde değerlendirilebilecek bir libido fazlalığı vardır" der.
- Kitle, “Toplumsalın içinde kaybolduğu kara bir deliktir.”
- Marguerite Duras da, "Kitap yazan birinin, çevresindeki öteki insanlarla arasına her zaman bir mesafe koyması gerekir" der
- "İnsanlar ikiye ayrılır: Dünyaya uyum sağlayanlar ve dünyanın kendilerine uymasını bekleyenler. Her türlü icat, ufkumuzu genişleten her tür düşünsel ve materyal yenilik, dünyanın kendisine uymasını bekleyecek ve isteyecek kadar çılgın insanların eseridir. "Ben haklıyım, dünya yanılıyor" diyerek, canla başla bütün dünyayı değiştirmeye çalışan insanların eseridir. Dünyaya uyum sağlayanın ise, dünyaya bir katkısı yoktur. Dünyaya uyum sağlayan kişi, kitlesel yatay sistemin dev çarkının dönmesine katkıda bulunur."
- Dün olduğu gibi bugün de, soytarıların tüm saraylarda küçümsenmeyecek bir yeri bulunmasına karşılık, güç ve düzen gerçek yazarı her zaman düşman bilmiştir
- Raskolnikov'un para sıkıntısı çekmesi, çektiği sıkıntının etkisiyle derin düşüncelere dalması ve bu düşüncelerin sonucunda tefeci Bayan Ivanovna'yı ve kız kardeşini baltayla öldürmesi, ardından soyması, Suç ve Ceza romanının yatay gerçekliğidir. Romanın bütünü ele alındığında ise bu olay örgüsü kendisinden daha başka, daha büyük bir gerçekliği anlatmak için sadece bir vasıtadır. Suç ve Ceza romanını okumadan önce gazetedeki, "Yaşlı ve savunmasız kadın, evinde hunharca öldürülüp soyuldu" başlıklı habere rastladığımızda düşündüklerimiz, hissettiklerimiz ile aynı habere romanı okuduktan sonra rastladığımızda yaptığımız değerlendirme arasındaki zenginlik, çeşitlilik farkı, Suç ve Ceza romanının dikey gerçekliği ile ilgilidir.
- Biz evvela kelimeleri öğreniriz. Sonra yaşadıkça teker teker manalarını. Sahnenin Dışındakiler-Ahmet Hamdi Tanpınar
- Yazarın, eseri trans halindeymiş gibi mi yoksa katışıksız bir bilinçlilik durumunda mı yazdığı bizi hiç ilgilendirmez; bizi sanatsal açıdan ilgilendiren sadece ve sadece, ortaya çıkan sonuçtur.
- "Hayat, enerjidir. Hayatın olduğu her yerde enerji de vardır; ölümü hayattan ayıran şeydir enerji."
- Yazarlığın gerçekte ne olduğu bilinseydi yazmaya kimse talip olmazdı. Romanyalı yazar Ana Blandiana'ya atfedilen bir söz var: "Ya yaşarsınız ya da yazarsınız."
- "Ben, insan olmak istiyordum. Fakat bir gün deniz kenarında tuhaf bir nesne buldum, bunun ne olduğunu merak ettim ve filozof oldum."
- İlerleme her zaman bireyleşme ile başlar, başka bir deyişle, kendi yalnızlığının bilincinde olan, o zamana dek ayak basılmamış çalılıklarda kendisine yeni bir yol açan birey ile başlar.
Yazma Cesareti İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazarın okuduğum ilk kitabı olması nedeniyle tarzı konusunda şüphelerimle başladığım kitap, bende çokça iz bırakacak şekilde sonlandı. İsminden yola çıkarak ‘yazma cesareti’ bulmak isteyenlere ve yazmak eylemi adına bir reçete arayanlara direkt olarak yardımcı olmasa da dolaylı yoldan oldukça doyuruyor. Kitap sanat enerjisi ve yaratma eyleminin arka planına inmeden önce çok önemli bir tanımla başlıyor: Dikey ve yatay. Bu kavramları kısaca özetleyecek olursam; yatay, kendimizi hayatın olağan akışına bıraktığımızda içinde bulunduğumuz hayat yoludur. Hiçbir sorgulama ve çaba içermeyen hayattır. Dikey ise tam tersi olarak yataydan uzaklaşıp hakikate ulaşmaya çalıştığımız anları içeren yoldur. Yazar yaratma enerjisini ve son kavramları bu yatay ve dikey terimleri üzerinden açıklıyor. Kitapta dikey istikamette yapılan her yolculuğun kişiye bir getirisi olacağını ve bu getirilerden en önemlilerinden birisinin de yaratma enerjisi olduğu vurguluyor. Kısa başlıklar barındıran beş ayrı bölümden oluşan kitapta yaratmak ve dolayısıyla yazmak için gerekli donanım ve çıkış noktalarından bahsedilmekte. Ayrıca kitabın çoğu bölümünde edebiyat ve bilim dünyasının önemli isimlerinden alıntılar yapılmış bu sayede daha etkili bir anlatım elde edilmiş. Tanpınar’dan Dostoyevski’ye, Freud’dan Proust’a sayısız önemli ismin alıntılarıyla, okura oldukça çok konuda kendisini doymuş hissettirmekte. Özellikle kendi adıma kitabın sonuç bölümündeki yazma eylemenin nedenleri sıralandığı satırların oldukça doyurucu ve faydalı olduğunu söyleyebilirim. Sadece ‘yazma cesareti’ arayanların değil, evrensel bilgiye ve donanıma ilgi duyan herkesin okuması gereken bir el kitabı olduğunu düşünüyorum. (Abdullah Sezgin)
Nihan Kaya'nın doktora tezinden ortaya cıktığı cok belli.İnsanın yaratıcılığını her boyutuyla ele alıyor. Nihan Kaya hayatın hiç kimsenin yaratıcı olmasını istemediğini, doğduğumuzda nasıl bir hayat yaşayacağımızın çoktan belirlendiğini söyler. Hayat hiçkimsenin yazmasını istemez. Hayat herkesin yataktan kalktığı, kravat ve takım elbise giydiği, dokuzda başlayıp beşte biten bir işe gittiği, akşam tv karşısında karpuz çekirdeği ayıkladığı ve böyle mutlu olduğuna inandığı bir yaşam sürmesini ister. Yaratıcılık için formül şudur; kendin için belirlenmiş bu hayatın dışına çıkmak. (red john)
Yaratıcılığa Dair Onlarca Soru/Cevap: Kitabın arka yüzünde geçen herhangi bir cümlenin içeriği bu kadar net karşılayabildiği başka bir eser görmedim. "Yaratıcılığı her boyutuyla ele alan ilk Türkçe kaynak olma özelliğini koruyan Yazma Cesareti," Yaratıcı içgüdüsünün kaynağını sorgulayan kişiler, bu kitabı okuduktan sonra cevaba kavuşacaklarını sanıyorlarsa kuvvetle muhtemel yanılıyorlar. Çok çok daha fazla soruya hazır olabilirsiniz. Bu arada isim Yazma Cesareti olarak geçse de aslında sanatsal üretime dair atıflarla yazıldığını söyleyebiliriz. Özenle ve birikimle hazırlanmış muhteşem bir kaynak. Yoğun bir kaynakçaya sahip bu kitabın, okura üretmeye dair yeni bir bakış açısı sağladığı bir gerçek. Bununla birlikte daha önce benzer okumalar yapmadığım için yeterli verimi alamadığımı da sıkça hissettim. Fakat bu problem değil, merakımı perçinleyen beni birçok farklı kitabı okumaya sürükleyen benzerini bulmanın imkansız olduğu bu eser için yazara teşekkürlerimi borç bilirim. (Ezgi Özbek Şenel)
Yazma Cesareti PDF indirme linki var mı?
Nihan Kaya - Yazma Cesareti kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yazma Cesareti PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Nihan Kaya Kimdir?
Roman, öykü, inceleme-araştırma ve kuram kitapları yazarı.
Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunudur. Essex Üniversitesi bünyesindeki Psikanalitik Çalışmalar Merkezi’nde (Centre for Psychoanalytic Studies) yüksek lisans yaptıktan sonra, King's College London'da doktora eğitimi aldı. MEF Üniversitesi Psikoloji bölümünde ders vermektedir.
İlk romanı Gizli Özne 2003 yılında yayınlandı. İkinci kitabı Çatı Katı Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü aldı.
Nihan Kaya, kurmaca eserleri kadar edebiyat, psikoloji ve estetik teori üzerine yazdıklarıyla da biliniyor. İngiltere'de, University of Essex'teki Psikanalitik Çalışmalar yüksek lisansını Winnicott psikolojisi üzerine yazdığı tezle 2005'te tamamladı. King's College London'da yazdığı doktora tezini Yazma Cesareti: Acının Yaratıcılığa Dönüşümü (2013) adıyla kitaplaştırdı. 2005’ten bu yana, psikoloji ve yaratıcılık alanlarında Avrupa ve Amerika’nın değişik yerlerinde konferans tebliğleri sundu, konuşmalar yaptı.
Nihan Kaya Kitapları - Eserleri
- İyi Aile Yoktur
- Bütün Çocuklar İyidir
- İyi Toplum Yoktur
- Kırgınlık
- Buğu
- Gizli Özne
- Disparöni
- Kar ve İnci
- Çatı Katı
- Ama Sizden Değilim
- Seni Feda Etmeyeceğim
- Yazma Cesareti
- Fildişi Kuyu
- Prenses A Uyanıyor
- Otobüsü Kaçıran Şoför
- Ada Annesiyle Duvarları Boyuyor
- Mafin Bugün Mutsuz Olmak İstiyor
- Sahiku Çocuklarla Arkadaş Olmak İstiyor
- Sinderella Elbise Tasarımcısı Oluyor
- Kırmızı Çizmeleri Annesi Zanneden Kaz
Nihan Kaya Alıntıları - Sözleri
- Aileler kızlarını tam zamanlı asilzade hizmetçisi olarak yetiştirmeyi isteyip istemediklerini bir kez daha sorgulamalılar. Zira bir kadının, bir akşam da yemek yapmazsa dünyanın başına yıkılacağını zannetmesi, o yemeği yapsın veya yapmasın, etkisini kendisinin bile tahmin edemeyeceği kadar yıpratıcı bir psikolojidir. (İyi Toplum Yoktur)
- Işığımı övdüler, ama nasıl yandığımdan hiç söz etmediler. (Kırgınlık)
- Meğer sandığımız kadar çaresiz değilmişiz. (Otobüsü Kaçıran Şoför)
- Kırıldıkça parçalandım, bin parçaya bölünüp yıldızlar halinde gökyüzüne saçıldım. Işığımı övdüler, ama nasıl yandığımdan hiç söz etmediler. (Seni Feda Etmeyeceğim)
- ‘’Asıl mesele şu ki prensesler hiçbir şey yapmayıp kurtarılmayı beklediklerinde, evlilikte aradıklarını bulamıyorlar. Onlar da mutsuzluktan kötü kalpli kraliçeye dönüşüyor. Bu dönüşüm geçici aslında. Mutlu olsalar yeniden iyi kalpli, nazik kimseler olacaklar zaten. (Prenses A Uyanıyor)
- Seni tabanları dayaktan sızlayan pasaklı bir çocukken sevdiğim gibi seviyordum. (Ama Sizden Değilim)
- Herkes duyulmak ister. (Kar ve İnci)
- Ben nereye gitsem, içeride kalırım (Buğu)
- Dikkatimi şimdi ziyadesiyle yoğunlaşmış bu gözlere veriyorum ben de.Kalbi sanki gözlerinde atıyor. (Disparöni)
- Evet, bir şeyi sevmeme hakkımız vardır. Ama bugün sevmediğimiz bir şeyi yarın sevmeye başlayabiliriz. (Bütün Çocuklar İyidir)
- "'Trafiğe çıktığınızda bütün araçların şoförlerini deli kabul edin,' derler; 'Her an her aracın olmadık bir hamle yapabileceğini göz önünde tutun.' Trafik de bir şey mi? Asıl, hayata çıktığında herkesi deli kabul etmeli insan. Herkes her an her şeyi yapabilir." (Kırgınlık)
- " Merhamet acının anlaşılmasıdır." (Çatı Katı)
- Dün, kalabalık bir sokakta, yalnızca seni gördüm... (Çatı Katı)
- Tek istediğim, bir şey yaptığımda “Şundan dolayı yapıyor.” gibi düşünceler uyandırmadan içimden geleni yapabilmek. Bunun mümkün olmayacağını bilmek, bir şey yapmazken dahi insanı sınırlandırıyor. (İyi Toplum Yoktur)
- Bilge anneannem, edindiği bilgelikle-ki bu bilgelik ormana gitmekten ve kurtla tanışmaktan geliyormuş!- kimin gerçekten nazik, kimin gerçekten cesur olduğunu görmüş ve hem cesur hem nazik insanlara yaklaşmış.(Gerçekten ama gerçekten , içten nazik insanlar, cesur olanlardır çünkü!) Bilge anneannem ,edindiği bilgelikle-ki bu bilgelik ormana gitmekten ve kurtla tanışmaktan geliyormuş!- kimin güvenilmez olduğunu görmüş, güvenemeyeceği kimselere karşı dikkatli davranmış.Tehlikeli olan ve olmayan durumları birbirinden ayırt etmeyi, kendisine zarar verecek ve vermeyecek olanı görmeyi, seçmeyi, ormana gitmekten ve kurtla tanışmaktan öğrenmiş.Ben de Orman'a gideceğim.Karşılaşmam gereken şey neyse onunla karşılaşacağım Orman' da.Ama prensesimiz...Ya başınıza bir şey gelirse orada? Ya ölürseniz ? "Ölürsem de ölürüm.Asıl ölümüm burada kalırsam, Orman'da karşılaşmam gereken şey her ne ise onunla karşılaşmamayı sürdürdükçe olacak." (Prenses A Uyanıyor)
- Problemli çocuklar yoktur; problemli ebeveynler, problemli öğretmenler, çok problemli toplumlar ve çok problemli okullar vardır. (İyi Aile Yoktur)
- ❝Bütün kötülükleri kahramanlık gibi anlatırlar, o kötülükleri devam ettirebilmenin tek yolu bu çünkü.❞ (Prenses A Uyanıyor)
- Bizi kim anlıyorsa ailemiz odur. (Seni Feda Etmeyeceğim)
- Var olmak ve yaşamak birbirinden ayrı şeyler. Yaşama hakkımıza hemen herkes saygı duyuyor ama var olma hakkımıza saygı, çok daha az rastlanan bir şey ... (Seni Feda Etmeyeceğim)
- Bir çocuğun mutlu bir yetişkine evrilebilmesi için anne- baba olarak yapabileceğimiz tek bir şey ama tek bir şey vardır: Çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlamak. (İyi Aile Yoktur)