Yemezler Güzelim - Zeliha Eren Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yemezler Güzelim kimin eseri? Yemezler Güzelim kitabının yazarı kimdir? Yemezler Güzelim konusu ve anafikri nedir? Yemezler Güzelim kitabı ne anlatıyor? Yemezler Güzelim PDF indirme linki var mı? Yemezler Güzelim kitabının yazarı Zeliha Eren kimdir? İşte Yemezler Güzelim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Zeliha Eren
Yayın Evi: Ephesus Yayınları
İSBN: 9786052064054
Sayfa Sayısı: 496
Yemezler Güzelim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bilişim İstihbarat Servisi bu sefer fena halde karıştı!
Kemerlerinizi daha sıkı bağlayın!
Mila ve Zack, atom altı parçacıklarının çarpışmasını bile kıskandıracak kadar güçlü bir şekilde birbirlerine tosladıklarında, Zack bebek mavilerinde kaybolmuştu. Karşısındaki kızın gözleri dışında tüm dünya tedavülden kalkarken, daha ne yaptığını bile anlamadan onu öpmek istemişti. Tabii hemen ardından da kendini tekmelemek!
Sokakta gördüğü her hayvanı evlat edinmek gibi güçlü bir dürtüye sahip, yufka yürekli olduğu kadar, cadılıktaki uzmanlığını da en yüksek dereceyle tamamlamış Mila Bennet, son derece normal yaşantısını yerle bir edecek olaylar silsilesinin içine düştüğünde, ona yardım edebilecek tek kişi Zack Feller’dan başkası değildi. Dört abisi de işin içine girince, dünyayı ve aşk hayatını aynı anda kurtarmaya çalışmak zorunda kalması ise, kaderin ona cilve yapma şekliydi.
Bu defa oyun çok büyüktü… Zack’in geçmişinden gelen sırlar Mila’nın gizli yönlerini ortaya çıkarırken, birbirlerinden başka güvenecek kimseleri kalmamıştı. Tek kurtuluşları birlikte çalışmaktı ama kaderin onlar için çizdiği yol pek kolay sayılmazdı. Özellikle de Mila’nın bela olma kapasitesi düşünülürse…
Tavsiye: Hiç sakin olmadan okuyun!
Yemezler Güzelim Alıntıları - Sözleri
- "Acıların Asla geçmeyecek. Yalnızca hafifleyecek. Onu yine özleyeceksin. Ama artık ölüyormuş gibi hissetmeyeceksin."
- "Sen beni mi takip ediyorsun?" Zack, karşısında kısacık bir kot şort, beyaz askılı bir tişört ve ayağında pembe Converse'leriyle duran kıza bir an inananamayan gözlerle baktı. Ardından "Seni takip etmek mi? Henüz o kadar düşmedim!" diyerek küçümser bir bakış atınca, Mila'nın yüzü sinirden renk değiştirmeye başladı. Zack kabul etmeliydi ki, bu değişim oldukça çarpıcıydı. "Seviyesiz insanların en büyük sorunun ne biliyor musun?" Kızın sözleri üzerine Zack tek kaşını kaldırarak meydan okudu. "Seviyelerinin ne kadar düşük olduğunu fark etmemeleri. Tıpkı aptalların, aptal olduklarını anlayabilecek zekâya sahip olmamaları gibi," dedikten sonra kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi. Bu kız o a laf mı sokmuştu? "Sanırım tecrübe konuşuyor," dedi ve umursamaz bir şekilde omuz silkti.
- "Seviyesiz insanların en büyük sorunu ne biliyor musun?" Kızın sözleri üzerine Zack tek kaşını kaldırarak meydan okudu. "Seviyelerinin ne kadar düşük olduğunu fark etmemeleri. Tıpkı aptalların, aptal olduklarını anlayabilecek zekaya sahip olmamaları gibi," dedikten sonra kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi. Bu kız ona laf mı sokmuştu? "Sanırım tecrübe konuşuyor, "dedi ve umursamaz bir şekilde omuz silkti.
- Yekta gözlerini rakı bardağına dikti ve kimseye bakmadan yavaşça konuştu. "Çok az insan gerçek aşkı bulacak kadar şanslıdır." Rakısından bir yudum aldıktan sonra devam etti. "Daha da azı onu kaybedecek kadar ahmaktır." Ardından başını kaldırıp kadehini eline aldı. "Şerefe!"
- "Seni özledim." Etraflarından alevler fışkırırken zorlukla ayrıldıklarında Zack'in soluk soluğa söylediği bu söz, neredeyse Mila'nın kalbinin durmasına sebep olacaktı. "Yalnızca birkaç saattir ayrıyız." Mila'nın kızarmış yanakları ve dağılmış haliyle mantıklı olma çabaları karşısında can alıcı bir şekilde gülümseyen Zack, kendini durduramadan bir kez daha onun dudaklarına dokundu. "Umurumda değil. Özledim." Mila, midesindeki dansçı kelebeklerin kalbine göç ettiğini, oradan da tüm vücudunun her bir zerresine sıcaklık yayarak pompalandıklarını hissetti. Gülümsedi ve Zack'i taklit ederek dudaklarından küçük bir öpücük aldı. "Ben de..."
- "Eğer esir bir şekilde yüz yıl yaşamak mı, yoksa özgürce bir yıl yaşamak mı diye soruyorsan, cevabım her zaman ikinci şık olacak."
- "Çünkü ben sana aşık olan kadınım, sen de beni hatırlamayan adamsın ve artık buna katlanamıyorum!"
- "Bazen saçma sapan bir romanın karakterleri olduğumuzu ve çatlak bir yazarın bizi yazarken çok eğlendiğini düşünüyorum."
- Yekta gözlerini rakı bardağına dikti ve kimseye bakmadan yavaşça konuştu. "Çok az insan gerçek aşkı bulacak kadar şanslıdır." Rakısından bir yudum aldıktan sonra devam etti. "Daha da azı onu kaybedecek kadar ahmaktır." Ardından başını kaldırıp kadehini eline aldı. "Şerefe!"
- "Bu prenses - koruyucu saçmalığı da ne?" "Bildiğiniz üzere Habil öldüğünde çocuğu yoktu. Ama ikiz kız kardeşi vardı ve iyiliğin temsilcisi o oldu. Bu yüzden liderimiz her zaman bir kadın olmuştur. Ve sen Mila, bizim son liderimizsin."
Yemezler Güzelim İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yemezler Güzelim: berbat ötesi bir kitap olamaz dediğim zaman daha berbat bir kitap çıkıyor şekil -1 gördünüz gibi kitap resmen bir katliam ve aptalca bir kitap saçma kurgu abürst bir kurgu ve erkek karakter tam bir hanzo ve kadın tam bir baş belası. okumanızı tavsiye etmem çünkü tam bir vakit kaybı. (hasan güngör)
Zeliha'dan umudu tamamen kestim! Aslında harika bir seri olabilirdi. Yazarın teknoloji konusunda oldukça başarılı bir hayal gücü var. Kitap konuları da güzel görünüyor. Gel gör ki 3 kitap boyunca gördüğümüz konsept "aşk=sürekli kavga + hiç sönmeyen kıskançlık + biraz da aşk hakkında havalı söz kullanma" şeklinde. Yazarın bize gösterimiyle %85-90 civarı romantizm (!) %10-15 civarı da sırf aşk romanı olduğu belli olmasın diye konulan diğer şeyler. Oluşturulan çiftlerin formülü aynı: Çiftlerin ilk tanışması her zaman kavga ile başlıyor. Evlenseler de bu kavgalar devam ediyor. Çift asla ama asla mantıklı olmasını geçtim, normal bir şekilde sohbet edemez. Sadece ağız dalaşı vardır ve seni seviyorum ile başlayan aşk kokan cümleler kullanırlar Oldukça uslu ve masum diye tanıtılan kadın karakter bu söylediğim özellikleri hiç göstermiyor. Sürekli huzursuzluk çıkarma peşinde. Sebebini sorsak baş erkek karakter onu çıldırtıyordur. Sözlü tacize uğrasa sesini çıkaramaz çünkü erkek onu çok etkilemiştir. Hep ama hep sevgili olacağı erkek karakterle ağız dalaşına giriyor. Sürekli bir bela onu çekiyor. Baş erkekse aşık olana kadar gününü gün eden bir tip. Gelecekteki sevdiceğiyle tanışınca birden kıskanç erkek oluyor. Sevdiğini bir tokadan dahi kıskanıyor. Sırf başka bir erkekle konuştu diye önüne geleni kadına saydırıyor. Onu utandırmak ve baştan çıkarmak için sürekli bel altı hareketler ve sözler kullanıyor. Ayrıca aşık olan arkadaşlarının durumuyla sürekli alay etmekten zevk alıyor. Ama iş kendisinin başına gelince höt höt diye söyleniyor. İşte bu kitap da yine bu şekildeydi. Erkek karakter yine az da olsa çekilirdi ama o kadın neydi be? Ne olduğunu biliyorum da kelimeyi kullanmayı sevmediğim için yazmıyorum. Kast ettiğim şey küfür değil ama hoş olmayan bir benzetme. Serideki erkek karakterler yetmezmiş gibi şimdi de aynı özelliklere sahip 1 değil tam 4 erkek işin içine girmiş. Bunlar da baş kadının abileri olur. Kardeşi koruyoruz kılıfına onlar da ayrı baskı uygularlar. Yok evden ayrılamazmış, erkeklerle konuşamazmış. Ama böyle davranmaları normal, çünkü onlar Türk erkeği ve Türk erkeği her zaman kıskançtır (!) ,gerçi yabancı olsa ne yazar. Aksiyon kısımları biraz artsa da bu üstte yazdıklarım daha fazla yer kapladığı için -size diyim %85- o sayfalara gelene kadar bunalıyorsunuz. Sonra ortaya sırlar çıkar, görürüz ki aslında karakterlerin geçmişte birbirleriyle bağlantıları vardır. Bunu 3. kitapta da görmek sıktı, en azından bu seferki bağlantı çift arasında kaldı diyebiliriz. Önceki karakterler işin içine katılmamış. Ve lütfen şu kız isteme sahnesi de son bulsun artık! İyice saçma bir hale bürünmeye başladı. Neymiş, müstakbel damadın kahvesinin içine tuz ile beraber başka baharatlar katılacakmış ve damat onu acı çeke çeke içecekmiş. Karşındakinin insan olduğunu biliyor bu kız değil mi? Kapak da ilk 2 kitaba hiç uymamış. Fazla uyumsuz olmuş. Sadece bu kitap için söylemiyorum, ülkemizde bu tarzda yazılan kitaplarda bir artış var. Ve bunları yazanlar da genelde genç insanlar oluyor. Ve bu kitabı okuyanların büyük çoğunluğu gençlik yıllarının başında olan, hayatın zor yüzünü yeni yeni görmeye başlayan insanlar. Okuyanların bir kısmı aşkın böyle bir şey olduğunu düşünebilir. Ama değil. Gerçek hayatta da bu tarz insanlar mevcut ama bu kişilerin istediği insanı elde edemediği zaman onu mutlaka öldürmeye çalıştığını hatta üzücü olarak öldürdüğünü hepimiz biliyoruz, görüyoruz. Peki ben bütün bunları bilmeme rağmen neden okudum bu kitabı? Ufak bir umut diyebilirim. Belki yazar kurgu stilini değiştirdi düşüncesi vardı içimde. Maalesef her şey aynıydı, bundan sonra da farklı bir şey beklemek anlamsız olur. Zaten kitabı da almamıştım, kitapçıda okudum ama sadece sırların açığa çıktığı kısımları tamamen okudum. Geri kalanları hep atladım. Artık bu yazarı okumayacağım kesinleşti. (Maggie)
Bilişim İstihbarat ajanlarının en haylaz, en eğlenceli çocuğu Zack ile tanışmaya hazır mısınız? Zack'in hayatı farkında olmasa da Kuzey'in düğününden çarpıştığı kişiyle değişmeye başlıyor. Bir daha görmeyeceğine emin olduğu kızla ailesinin evinde tekrar karşılaşması ise kaderin ağlarını ördüğünün en büyük kanıtı olsa gerek. Yoksa aksiyonu bol hayatında bir 'bücürük'ün eksikliğini çekmediğine dair kesin kanıtlar sunabilir. Mila, tam tamına dört adet abiyle büyümesi bir yana bu dörtlünün bir de Türk olmasının lanetini yıllarca yaşamış. Bir şekilde onlardan kaçmayı başarması ise tamamen Mila'nın yıllarca geliştirdiği üstün yeteneklerinin sonucu. Ancak hayatta hep mucizeler olmuyor ne yazık ki. Mila'da abilerinden kaçarken gittiği yerde bir 'devetabı'na tosluyor. Gerisi mi? Bol aksiyon, macera, eğlence, geçmiş ve bol aşk... Kısacası, Yemezler Güzelim... BİS'in istisnasız en bol kahkaha attıran kitabı bence Yemezler Güzelim. Kahkaha atmadan okunan tek sayfa yoktu. zelisceee kızlarının en sevdiğim özelliği olan başa bela oluşları burada zirve yapmıştı. Mila, bela konusunda Masal ve Julie'yi geçmiş olabilir. Sonuçta her babayiğidin harcı değildir dört adet abisi olan bir kıza aşık olmak. Üstüne bir de dünya ve aşk hayatını kurtarırken, bu dört abiyle uğraşmak hiç kolay değildi. Neyseki Zack'in derisi kalındı da iyi idare etti. Özellikle aşık Zack okunması ayrı zevkliydi. Mila'nın hayvan sevgisine bayılsam da, bazılarını New York'un ortasında nereden buldu asla anlayamadım. Zack ve Mila'nın geçmişleri ve işin ucunun Cemre ile bağlantısı çok iyi kurulmuştu. Bücürük Mila ve Devetabı Zack'in asla sakin kalmadan okunan hikayesini hızlıca, sıkmadan ve asla nasıl bittiğini anlamadan okuyacağınızı garanti ederim. Hatta imzamı da basarım. Not; Mahşerin Dört Atlısı abilerin hikayelerini okumak için sabırsızlandığımı belirtmek isterim Not2; Lucas'ın bir hikayesinin olmayacak olması kalbimi çok kırıyor. Not3; İyi ki Visal çıktı da, Mert ve Azra'yı hemen okuyabileceğim. Son olarak da Barrak okuduğum kısımlarda sadece beni sinir etmiş olamaz. Değil mi? (Ümmühan)
Yemezler Güzelim PDF indirme linki var mı?
Zeliha Eren - Yemezler Güzelim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yemezler Güzelim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Zeliha Eren Kimdir?
1988 yılında Mersin’de doğdu. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra özel sektörde çalışmaya başladı. Çocuk yaşta tutmaya başladığı günlükler ve katıldığı şiir yarışmaları yazmaya olan ilgisini arttırdı. 2012 yılında ilk defa sosyal medyada yazmaya başladı ve o günden bu yana yazmayı hiç bırakmadı. Kuzey Masalı, Mekanik Aşk ve Yemezler Güzelim yazarın basılı eserleridir. Halen işini aşkla yapmaya ve yazamaya devam etmektedir.
Zeliha Eren Kitapları - Eserleri
- Kuzey Masalı
- Mekanik Aşk
- Yemezler Güzelim
- Visal
Zeliha Eren Alıntıları - Sözleri
- "Neden hep burnumu öpüyorsun?" diye sormaktan kendini alamadı. Kuzey önce bu soruyu duymazdan gelmeye karar vermiş gibi önündeki gazetelerden birinde uzandı. Ancak Masal kolundan dürtünce, nefes vererek ona döndü. "Evet?" dedi Masal ve tek kaşını kaldırmaya çalıştı ama yine başaramadı. Lanet olsun! "Pekâlâ. Söyleyeceğim ama gülmek yok." Masal merakla başını sallarken, Kuzey yeniden gazeteye gözlerini dikti ve konuşmaya başladı. "Çünkü burnunun hemen yanında kalp şeklinde bir çil var ve ben orayı öperken sanki senin kalbini öpüyormuşum gibi hissediyorum." (Kuzey Masalı)
- “Gözlerinin içinde cam kırıkları gibi katmerler var ve her biri yeşilin farklı bir tonunda. Sanırım bu yüzden duygularını direkt yansıtıyorlar ve loş ışıkta balta girmemiş ormanları anımsatıyorlar.” (Kuzey Masalı)
- "Tyler, bütün kızları öpemezsin hayatım. Kreşteki bütün kızlar senin peşinde koşuyor ve aileleri kızlarını sana olan aşklarından kurtarmak için okuldan alıyorlar. Buna bir son vermelisin. Hepsini baştan çıkaramazsın." "Ama ben de seni bulmak istiyorum, anne. Babam seni her öptüğünde çok mutlu görünüyor ve ben de öptüğümde çok mutlu olacağım kızı bulmak zorundayım. Bu yüzden hepsini deniyorum." (Mekanik Aşk)
- Yekta gözlerini rakı bardağına dikti ve kimseye bakmadan yavaşça konuştu. "Çok az insan gerçek aşkı bulacak kadar şanslıdır." Rakısından bir yudum aldıktan sonra devam etti. "Daha da azı onu kaybedecek kadar ahmaktır." Ardından başını kaldırıp kadehini eline aldı. "Şerefe!" (Yemezler Güzelim)
- "... Benim ailem yok ve artık sen benim ailemsin. Seni öylesine seviyorum ki, canım acıyor, dengemi kaybediyorum ve sensiz nefes alamıyorum. Ben sana âşığım, Masal. Lütfen sen de bana âşık ol." Masal kocaman gözlerle Kuzey'e bakarken kalbinden akan mutluluk o kadar fazlaydı ki, gözlerinden taşmaya başlamıştı. Kuzey onun gözyaşlarına hafifçe dokunduktan sonra Masal'a doğru eğilip dudaklarına yaklaştı. "Senin gözyaşlarına kıyamam ben. Ağlama sevgilim," (Kuzey Masalı)
- Alex, 'yardım' sözcüğünü duymanın canını bu kadar yakacağını daha önce hiç düşünmemişti. Julie'nin ona yardım etmesini istemiyordu ki... Onu sevmesini istiyordu. Ona sarılmasını ve her şeyin geçeceğini söylemesini istiyordu. Ona âşık olmasını istiyordu. (Mekanik Aşk)
- “Sonuçta dünya tesadüfler ve imkansız gibi görünse de gerçekleşen olaylarla doluydu.” (Visal)
- “İçinden bir ses bu savaşta galibiyetin, mağlubiyetten çok daha acı verici olacağını fısıldıyordu.” (Visal)
- "Eğer esir bir şekilde yüz yıl yaşamak mı, yoksa özgürce bir yıl yaşamak mı diye soruyorsan, cevabım her zaman ikinci şık olacak." (Yemezler Güzelim)
- Acı, hissedilmeyi talep eder. (Kuzey Masalı)
- Cennetten çıkmış ancak günaha çağıran bir melek gibiydi. (Kuzey Masalı)
- "Bu prenses - koruyucu saçmalığı da ne?" "Bildiğiniz üzere Habil öldüğünde çocuğu yoktu. Ama ikiz kız kardeşi vardı ve iyiliğin temsilcisi o oldu. Bu yüzden liderimiz her zaman bir kadın olmuştur. Ve sen Mila, bizim son liderimizsin." (Yemezler Güzelim)
- "Acıların Asla geçmeyecek. Yalnızca hafifleyecek. Onu yine özleyeceksin. Ama artık ölüyormuş gibi hissetmeyeceksin." (Yemezler Güzelim)
- "Seviyesiz insanların en büyük sorunu ne biliyor musun?" Kızın sözleri üzerine Zack tek kaşını kaldırarak meydan okudu. "Seviyelerinin ne kadar düşük olduğunu fark etmemeleri. Tıpkı aptalların, aptal olduklarını anlayabilecek zekaya sahip olmamaları gibi," dedikten sonra kendini beğenmiş bir şekilde gülümsedi. Bu kız ona laf mı sokmuştu? "Sanırım tecrübe konuşuyor, "dedi ve umursamaz bir şekilde omuz silkti. (Yemezler Güzelim)
- Alex iri cüssesiyle onun narin bedenini sarınca, Julie hayatı boyunca hissetmediği bir duyguyu hissetmeye başladı. Güven. (Mekanik Aşk)
- Yaratıcı, bu iki şanslı insanı aşk denen o kutsal duygu ile ödüllendirmişti ve onlara düşen de, hediyelerinin tadını çıkarmaktı. Aşkları talihsiz bir karşılaşma ile başlamış, kaderin bir cilvesi sayesinde gerçeğe dönüşmüştü ve artık yalnızca doyasıya yaşanacaktı. (Mekanik Aşk)
- Julie'nin yanında olması, sanki yıllardır eksik olan bir tarafını tamamlanıyor gibi hissettiriyordu. Julie ile vakit geçirmek, onunla uyumak, daha doğrusu uyuyamamak o kadar güzel ki Alex kendini yıllardır karanlık bir fırtınanın içinde yol alan fakat sonunda korunaklı bir limana ulaşmayı başaran bir gemi gibi hissediyordu. Yorgun ama mutlu. Daha da önemlisi, umutlu. (Mekanik Aşk)
- "Bazen saçma sapan bir romanın karakterleri olduğumuzu ve çatlak bir yazarın bizi yazarken çok eğlendiğini düşünüyorum." (Yemezler Güzelim)
- "Çünkü ben sana aşık olan kadınım, sen de beni hatırlamayan adamsın ve artık buna katlanamıyorum!" (Yemezler Güzelim)
- ...ruhlarını birbirine bağlayan aşk çoktan her zerrelerine kök salmıştı ve bu güçlü duygu, iliklerine kadar işlediği bu iki âşığın kalplerinden bir daha asla ayrılmamak için elinden geleni yapacaktı. (Mekanik Aşk)