diorex
life

Yenilmez - Stanislaw Lem Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yenilmez kimin eseri? Yenilmez kitabının yazarı kimdir? Yenilmez konusu ve anafikri nedir? Yenilmez kitabı ne anlatıyor? Yenilmez PDF indirme linki var mı? Yenilmez kitabının yazarı Stanislaw Lem kimdir? İşte Yenilmez kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.07.2022 04:00
Yenilmez - Stanislaw Lem Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Stanislaw Lem

Çevirmen: Erol Özbek

Orijinal Adı: Niezwyciezony

Yayın Evi: İletişim Yayınevi

İSBN: 9789754706888

Sayfa Sayısı: 227

Yenilmez Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitabı küçük bir sözlükle sunuyoruz; çünkü bilimkurgu edebiyatının usta yazarı bize öyle "yeni bir dünya" sunuyor ki, onu da bu sözlüğün yardımı olmadan anlamamız bir hayli zor olacak.

Öykü, bir uzay gemisi ile mürettebatının "organik" ilişkisi çerçevesinde gelişir. "Yenilmez" gemisinden inenler, bir şehrin harabeleriyle karşı karşıya olduklarını sanırlar; yıkılmış "bina"larda yok olan bir hayatın izlerini bulduklarını düşünürler. Mürettebat, ortasına düştükleri bu yeni dünyayı tanımaya çalışırken...

Aslında uzay gemisi, içindekilerle birlikte, indikleri dev gezegen tarafından yutulmuştur. Artık "organik" bir bütündürler. Atmosferiyle, hareketleriyle, karanlığı ve aydınlığıyla rasyonel bir varlıktır, bu "yeni dünya". "Yenilmez" gemisinin mürettebatı, her yaptığının belli bir amacı olan bir "gezegen"le karşı karşıyadır.

Yenilmez Alıntıları - Sözleri

  • Kavrayışımıza ters düşen her şeyi paramparça etmek için gemilerin güvertelerinde yok edici güçlerle her yere gitmeli miyiz?
  • Her yere, imha silahları taşıyan silahlarınızla inmeli, kavrayış yeteneğimizi aşan her şeyi paramparça mı etmeliyiz?
  • Kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki, o da bilgilerinin felâketi önlemek için yeterli olmamış olduğu.
  • Her birimizin hırslarını gözardı etmemiz gereken bir sorunla karşı karşıyayız.
  • Kavrayışımıza ters düşen her şeyi paramparça etmek için gemilerin güvertelerinde yok edici güçlerle her yere gitmeli miyiz?
  • Ölü bir evrim başladı. Mekanik aygıtlar evrimi.
  • Gerçekler karşısında acımasız olmalıyız.
  • Bizim işimiz, en azından şimdilik, en kısıtlı çözümlerle her şeyi açıklayan bir varsayım yaratmak değil, bizim için en güvenli harekete olanak veren bir varsayım yaratmak.
  • Bildik düşman bilmedik düşmandan iyidir.
  • Bildik düşman bilmedik düşmandan iyidir.
  • “İnsan, bilgisinin sınırlarının farkına vardığında verebileceği kararlar ne kadar güvenilirdir?”
  • Burada her varsayım iflas ediyor.
  • " İnsan - bunu o an kavrıyordu- ulaşması gereken seviyeye ulaşmamıştı henüz, eskiden beri yüceltilen , sadece kendine benzeyenleri aramaya ve sadece onları anlamaya değil, kendinden olmayan , insani olmayan meselelere burnunu sokmamaya dayanan, böylesine güzel adlandırılmış galaksi merkezli tutumu henüz hak etmemişti."
  • " Her şey ve her yer bizim değil diye düşündü aşağı doğru yavaş yavaş inerken."

Yenilmez İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitaba adını veren “Yenilmez”, bir uzay gemisinin adıdır. Geminin görevi, Regis 3 isimli gezegene inip kendinden birkaç yıl önce bu gezegene gelmiş ve inişinden sonra bir daha haber alınamamış Kondor gemisinin akıbeti hakkında bilgi toplamakdır. Regis 3, birçok yönüyle Dünya’yı andırmasına rağmen kara parçalarında yaşam bulunmamaktadır. Gruplara ayrılan Yenilmez ekibinin bir kısmı Kondor’dan kalan kalıntılar, bir kısmı okuyanusta yaşayan ilginç canlılar diğer kısmı ise yerleşim yerine benzeyen harabeler bulup bunları araştırmaya başlar. Ta ki hiç akıllarına gelmeyecek farklı bir grupla karşılaşıp işler sarpa sarmaya başlayıncaya dek. Bilimin sınırlarından, insanlığın içgüdülerine, esrarengiz canlılardan, makinelerin zekasına dek oldukça geniş bir konu aralığına değinilen kitapda yazıldığı tarihte göz önüne alınırsa yazara şapka çıkarmamak elde değil. Yenilmez ismini verdiği gemisiyle de güzel bir ironi yapmış gibi duruyor. Çok sevdiğim söylenemez ama ters köşelerde dolu güzel bir klasikti diyebilirim. (İlknur A)

Stanislaw Lem kitapları arasında benim için ayrı bir yeri var. Kitabın bütün akışı kendimizi nihai tür olarak görme hatamız üzerine inşa edilmiş. Sonuc: Ağzımızın payını alıyoruz. Kolektif bir varlık olmak, bireysel düşünme kapasitesine sahip bizler için fazla, baş etmemiz mümkün değil. Kitap bittiğinde şunu anlıyorsunuz: Evrim mekanizmasının ters işlediği bir gezegende insan yalnızca ayak bağıdır. (Zülfikar Yamaç)

STANİSLAW LEM SAHNEDE.: Stanislaw Lem'in kitaplarını ikiye ayıracak olursak, ilk sınıf, okudukça açılan, açıldıkça derinleşen ve anlamlandırılması nispeten kolay olan, ikinci sınıf ise, anlamlandırılması için bir barajı geçmek zorunda olduklarınız. Yenilmez, içinde barajı olan sınıfa dahil. Bunun şöyle bir yan etkisi var, olay örgüsü için, önce o baraja girmeniz, sonra da o barajdan çıkmanız gerekiyor. Fakat barajın nerede başlayıp nerede bittiği her zihin için ayrı bir muamma olacaktır. Düşman öngörüsü ise akıllara zarar. Günümüzde tam da kullanılması planlanan ordunun tanımını yapmış adeta. Stanislaw Lem farkı diyelim. Bana kalırsa, (10 Stanislaw Lem eserini devirmiş biri olarak bunu kendime hak görebilirim) bunun vizyonla falan alakası olduğunu düşünmemeye başladım. Bu kıymetli abimiz belli ki bir zaman tüneli, portal artık adına ne dersen de, gitmiş gelmiş yazmış. O derece. Burada mücadele edilen orduyu daha biz (kendi diliyle; mekanizmayı) günümüzde bile bu kadar net tarif edip kurgulamakta acemiysek...başka bir açıklama aklıma gelmiyor. Zaman tüneli, portal falan değilse de, o zaman başka tahminlerim var ama yeri ve sırası değil. Ama var! Evet barajı aşmanız kötü, ve böyle bir set çekilmiş olması da, fakat böyle bir konuyu anlatmanın başka bir yolu var mı...olabilir mi...? Orası da ayrı bir muamma. Eğer doğru şekilde okursanız, aslında kitap, "Matrix evreni"nin nasıl oluştuğunu anlatan, girizgahı bile değil, ta kendisi. Matrix hayranları bu tavsiyeyi boş geçmemeli. Ha baştan söylemek gerekir ki, harıl harıl okuyacağınız, olağanüstü bir akıcılık yok. Lem, her zaman ki gibi, okuturken düşündürenlerden. Her Lem kitabı elbet Solaris terzisine çıkar. Bu denli orta derece yoruma karşın, felsefi açıdan Solaris'e yakın diyebilirim. Edebi açıdan yanından geçmez o ayrı. Fakat felsefi olarak bu derece yaklaşmış olması şaşırtıcı. Burada da bir kafa yanması muhtemel olacaktır, gene başlayacakları uyaralım. Çok keyif alarak mı okudum, hayır ama iyi ki okumuşum diyebileceğiniz bir eser. Yani kötü değil ama keyifli de değil. Şimdiden iyi okumalar. (Arda)

Yenilmez PDF indirme linki var mı?

Stanislaw Lem - Yenilmez kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yenilmez PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Stanislaw Lem Kimdir?

12 Eylül 1921’de Polonya, Lwow’da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. On iki yaşındayken babasının hediye ettiği daktiloyla yazmaya başladı. 1940’ta Lwow Üniversitesi’nde tıp okumaya başladı ancak ertesi yıl Sovyet orduları Polonya’yı işgal edince eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bu dönemde otomobil tamirciliği ve kaynakçılık yaptı. Yahudi kökenleri nedeniyle, İkinci Dünya Savaşı yıllarını sahte bir kimlikle geçirdi. 1945 yılında ailesiyle birlikte Sovyetler’e bağlı Ukrayna sınırları dahilindeki Krakow’a yerleşti ve babasının ısrarı üzerine burada tıp eğitimine devam etti. Askeri doktorluk sınavında kendi kararıyla soruları eksik cevaplayarak başarısız oldu. Ardından bir yandan üniversitede dersler vermeye, diğer yandan kendisini üne kavuşturacak eserlerini kaleme almaya başladı. 1946’dan itibaren çeşitli dergilerde şiirler, kısa öyküler yayımlamaya başladı. İlk bilimkurgu romanı olan Astronauci 1951’de yayımlandı. Bunu izleyen yaklaşık yirmi yıl boyunca aralarında Aden, Gelecek Bilim Kongresi, Solaris, Soruşturma, Dünya’da Barış ve Fiyasko’nun da bulunduğu çok sayıda roman yazdı. Sovyet rejiminin baskıcı politikaları nedeniyle bunların bazılarını yurtdışında yayımlamak zorunda kaldı. Edebiyatın yanı sıra bilim felsefesi, sibernetik, bilimsel spekülasyon ve edebiyat eleştirisi alanlarında da çalışmalar yaptı. Birçok üniversiteden fahri doktora ünvanı aldı ve eserleri ulusal ve uluslararası ödüllere layık görüldü. 27 Mart 2006’da Krakow’da kalp rahatsızlığı sonucu hayatını kaybetti.

Stanislaw Lem Kitapları - Eserleri

  • Küvette Bulunan Günce
  • Solaris
  • Hayali Büyüklük
  • Fiyasko
  • Yıldız Güncesi
  • Ölümlü Makineler
  • Dünya'da Barış
  • İnsanın Bir Dakikası
  • Aden
  • Dönüşüm Hastanesi
  • Kör Talih
  • Yıldızlardan Dönüş
  • Yenilmez
  • Soruşturma
  • Gelecekbilim Kongresi
  • Siberya
  • Asker Kaçağı
  • Mükemmel Boşluk
  • Sahibinin Sesi
  • Yıldızların Dönüşü
  • The Mask
  • Seçilmiş Eserleri
  • The Cyberiad
  • Seçilmiş əsərləri

Stanislaw Lem Alıntıları - Sözleri

  • "Katiller haklı olsun ya da olmasın, birileri kurbanlara akıl vermeli." (Aden)
  • -What do we do now? -"Wait and watch," replied the prudent Kalpacius. "We may learn something." (The Cyberiad)
  • Önemli olacağını asla tahmin edemeyeceğim bir ayrıntı sayesinde inanılmaz bir şey keşfettim. (Kör Talih)
  • İnsan var olduğu sürece, olgular boşlukta yer almaz. (Soruşturma)
  • Ne denli sakınsa da insan denen varlık kuram geliştirmeden duramazdı. (Solaris)
  • Uzay yolculuğu insanoğlunun merakının en özlü ifadesidir. (Aden)
  • Sana ne kadar acıyorum, Evren’in kurbanı! Yaşamak ne kadar büyük bir ıstırap, ne kadar umutsuz bir kapan...” (Ölümlü Makineler)
  • "En önemli karşı çıkış nedeni, insanın Dünya üzerindeki sorunlarını çözmeden evreni fethetmek istemiş olmasıydı, zira kahramanca uçuşların insanların acı çekmesini, adaletsizliği, korkuyu ve yeryüzündeki açlığı ortadan kaldırmak konusunda bir işe yaramayacağı açıkça ortadaydı." (Yıldızlardan Dönüş)
  • Zamanla bilgisayar sistemleri imdada yetişti. Ama insanlar bir süre sonra bilgisayarların ağzına bakar hale geldiklerini fark etmekte çok gecikti. Bilgisayar hafızasına bağlı verilere dayansalar da akıl yürütme,yargıya varma işini kendilerinin yaptıklarını sanıyorlardı. Oysa aslında bilgisayar merkezleri tarafından işleme sokulmuş malzemeleri değerlendiriyorlardı ve bu malzeme insanlığın kaderini tayin eden kararları saptıyordu. (İnsanın Bir Dakikası)
  • Silah kendi kendisini yenemez. (Dünya'da Barış)
  • Senin bildiğini bildiğimi senin bildiğini biliyorum. (Dünya'da Barış)
  • "Her birimiz, zorunluluktan meydana gelmiş, bir olasılı­ğız, çokluğun içinden tekillik..." (Dönüşüm Hastanesi)
  • Ne var ki, her köşesi silahla donanmış bir dünyada her çocuğun askeri sorumluluk taşıdığı bir gezegende nereye kaçabilirdi ki? (Asker Kaçağı)
  • Kendi ellerimizle şu hale getirdiğimiz dünyada yaşamak zorundaydık, kendi düşen ağlamazdı. (Gelecekbilim Kongresi)
  • Burada her varsayım iflas ediyor. (Yenilmez)
  • "Mutlak bilgiye sahip olmasının yalnızca benim hayalimden ibaret olduğu anlamına geliyordu. Bir açıdan bunalıma sürükleyen bir keşifti bu; öte yandan da önümde yeni ve beklenmedik ufuklar açmıştı." (Küvette Bulunan Günce)
  • Kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki, o da bilgilerinin felâketi önlemek için yeterli olmamış olduğu. (Yenilmez)
  • "Bu delilikten bir sonuç çıkaramamak, çıkarmaktan çok daha iyidir," (Aden)
  • Korkunun sadece gözleri büyük değildir, -beyni de küçüktür. (Dünya'da Barış)
  • Saray mensuplarının yaşamı bir sahtekarlıktı. (Mükemmel Boşluk)

Yorum Yaz