Yerlerde Bir Aziz - Christian Bobin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yerlerde Bir Aziz kimin eseri? Yerlerde Bir Aziz kitabının yazarı kimdir? Yerlerde Bir Aziz konusu ve anafikri nedir? Yerlerde Bir Aziz kitabı ne anlatıyor? Yerlerde Bir Aziz PDF indirme linki var mı? Yerlerde Bir Aziz kitabının yazarı Christian Bobin kimdir? İşte Yerlerde Bir Aziz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Çevirmen: Işıl Yüce

Yayın Evi: Monokl

İSBN: 9786055159238

Sayfa Sayısı: 108

Yerlerde Bir Aziz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

On üçüncü yüzyılda sıradan bir tüccarın oğlu olarak İtalya'da doğan Assisili Françesko, ailesini, tüm zenginliğini, hatta kıyafetlerini bile arkasında bırakıp Tanrı'nın sesini izler. Fakat onu özel kılan şey Tanrı'yı aşağıda, alçak gönüllülükte, yoksullukta aramasıdır. Christian Bobin'in şiirsel bir anlatımla önümüze serdiği işte bu yola çıkışın hikâyesidir. On üçüncü yüzyıldan yirminci yüzyıla zamanın hikâyesi, Aziz Françesko'nun uzun yolu ile ulaşılan insanın hikâyesi, anne ve babanın, çocuk ve ailenin, kadın ve erkeğin, doğa ve hayvanın, aziz ve imparatorun, din ve ticaretin, deli ve akıllının; herkesin ve her şeyin hikâyesidir. Yerlerde Bir Aziz; hepimizin hikâyesi.

Yerlerde Bir Aziz Alıntıları - Sözleri

“Aşkın sizi tamamlamasını bekliyorsunuz. Ama aşk hiçbir şeyi tamamlamaz; ne kafanızın içinde olan boşluğu ne de kalbinizdeki uçurumu tamamlar. Aşk bolluktan ziyade eksikliktir. Aşk, eksikliğin bolluğudur.”
‘‘Seni, sen doğmadan çok önce seviyordum. Seni zamanın sona ermesinden çok sonra seviyor olacağım. Seni tüm sonsuzluklarda seviyorum.''
“Kaybettiklerim doğrultusunda zengin olacağım.”
''Beni sevdiğinizi söylüyorsunuz ve beni karanlıklar içine hapsediyorsunuz.''
‘‘Sizi ondan ayıran mesafe onun gülüşüyle dolar. Bu kutsal bir mesafedir. Şarkı, o mesafeyi derinleştirir, ses orada uçuşur. Bu mutlu bir uzaklıktır. Aşk onu yok etmeden içini doldurur. 'Fin amor', uzaklara olan aşk. Bu tuhaf bir aşktır. Yeryüzü orada gökyüzü gibidir.’’
“Aşkın sizi tamamlamasını bekliyorsunuz. Ama aşk hiçbir şeyi tamamlamaz; ne kafanızın içinde olan boşluğu ne de kalbinizdeki uçurumu tamamlar. Aşk bolluktan ziyade eksikliktir. Aşk, eksikliğin bolluğudur.”

Yerlerde Bir Aziz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hakikat bizim dışımızda bir şey değildir. Hakikat ondan edindiğimiz bilgide değil, onun bize verdiği zevktedir. Hakikat hiçbir şeyin asla söndüremeyeceği bir zevktir, hırsız bir saksağan olan ölümün bile çalmadığı bir hazinedir. #christianbobin #yerlerdebiraziz Fransız yazar ve şair ünvanıyla tanıdım kendisini. İlk tanışma kitabımız olan bu muhteşem eser, dün gece masamdaydı ve bugün... Son dönemlerde okuduğum her kitap; anne-baba ve çocuk üçgeninde "aile" olamamaktan bahsediyor. Bu kitapta onlardan sadece biri Kahramanımı Assisili Françesko. Benim deyim deyimimle başına buyruk bir karakter çizen aynı zamanda da inancının peşinden giden çılgın bir çocukAilesini geride bırakarak kendi iç dünyasında yolculuğa çıkar. Tanrı'nın sesine kulak verir. Ancak bunu farklı bakış açılarıyla aktarır okuruna. İnsanların içinde bulunduğu kaosun sebeplerini tek tek masaya yatırır. Özellikle "aşk"ı Gerek felsefe gerek psikolojik ve toplumsal hatta doğayla iç içe birçok zincirin halklarını tek tek itinayla birbirine bağlarAma öyle bir tespitler ortaya koyar ki, okurken kitabı kapatıp kendinizi sorgulamanız için zaman verir size. Adeta vardığınızdan şüphe duyarken bedeninizle dalga geçerken görürsünüz kendinizi. Sonra bir bakmışsınız sizi taşıyan beden, tüm ruhunuzu ele geçirmiş; ebedi bir ruha bürünmüşsünüzHatta şöyle akıtıyor kaleminden sesizce; Gerçek, servetimiz veya ruhumuzun büyüklüğü ile ilişkili değildir. Gerçek, ışığını söyleyenin içinde değil, kendi içinde tutar. Buyurun size en derininden bir kitap l. Keyifle mi okursunuz, yoksa sizi huzursuz eden satırları hasbihal mi edersiniz; o da sizin özeliniz olsun. Okuyun lütfen. (Aslı ÖZGÜN)

Dücane Cündioğlu, “Bir şiir bir mısrâı için okunur.” deyip ilave eder; “Yüzlerce kötü örneğini denemeksizin iyi bir insanı, iyi bir kitabı, iyi bir filmi bulmanın imkânı yoktur.” İlk cümlesi, bir kitap bir cümlesi için okunur, diye de kabul edilebilir sanırım, hele ki “şiir gibi” olanların. Örneğin, şu alıntıyı gördükten sonra, Yerlerde Bir Aziz, okunacaklar listeme dahil oluvermişti hemen: “Ormandaki tüm kuşlardan daha fazla ses çıkarıyorsunuz ve dudaklarınızdan dökülen hiçbir şey şarkıya benzemiyor.” (s.94) Eserin bana hitap edip etmeyeceğini, kitapla ilgili incelemelere oranla alıntılardan kestirmem pek yanıltıcı olmadı şimdiye kadar. Çünkü, incelemeler, son kertede kitaptan çok, illâ ki onu yazan okuru anlatıyor o kitap üstünden. Alıntılar ise doğrudan kitabın kendisi zaten. Neticede, yaş kaç olursa olsun, zamanımız hep dardır. “Yüzlerce kötü örneğini denemeksizin” bulmaya çalıştığımız iyi kitabı bulmanın yollarından biri de bu benim için. İnceleme adı altındaki yorumlar ise kitap okunmadan önce değil de, özellikle, kitabı okuduktan sonra, kendi birikim ve algılarına göre diğer okurların nasıl yorumladıklarını öğrenmek, okurken gözden kaçan bir şeyler olup olmadığını fark edebilmek açısından daha anlamlı. Christian Bobin, on üçüncü yüzyılda, her şeyi arkada bırakıp Tanrı’nın sesinin peşinden giden Assisili Françesko’nun hikâyesini anlatıyor. Yazarın kalemi kuvvetli, şairlik de olunca, anlatımın şiirsel dili şaşırtmıyor insanı, çevirmeni de unutmamalı tabi. Anne, baba, çocuk, kadın, erkek, tabiat, hayvanlar, deliler, azizler, rahipler, tüccarlar, zenginlik, yoksulluk, Tanrı… Günümüzde olan her şeyi, en çok da, aslında her çağda “aynı” olan insanı anlatıyor… “On üçüncü yüzyıl kalbe hitap ediyordu. Duyulmak için yüksek sesle konuşmasına gerek yoktu. Orta Çağ'ın şarkıları en fazla yerdeki karların üzerine düşen kar taneleri kadar ses çıkarıyordu.” (s.103) Yerlerde Bir Aziz de en fazla yerdeki karların üzerine düşen kar taneleri kadar ses çıkaran orta çağ şarkılarının güftesiymişcesine sessiz seslerle, kar taneleri hafifliğinde bir dille okutuyor kendini. Ayrıca, hikâyenin insana, bizdeki deli-velî bağlantısı tarzı deli-aziz kıyaslaması, Françesko’nun “bir lokma, bir hırka” anlayışı, aşkın meâlen “Ne varlığa sevinirim / Ne yokluğa yerinirim / Aşkın ile avunurum / Bana seni gerek seni” bağlamında ele alınması gibi size hiç de yabancı olmayan, tasavvufla benzeşen bölümleriyle azizliğin, biraz da bizdeki dervişlik veya velîliğe tekabül ettiğini düşündürüp hissettirmesi de cabası. “Belki Kekil Amca'nın dediği gibi tek bir hikâye vardır, insanları oradan buraya, buradan oraya sürükleyip duran aynı hikâyenin yüzyıllar boyunca süren çeşitlemeleridir bunlar.” (yazar/Ayhan-Gecgin, kitap/son-adim--32801, s. 211.) (Hakan Özer)

Yerlerde Bir Aziz PDF indirme linki var mı?

Christian Bobin - Yerlerde Bir Aziz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yerlerde Bir Aziz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Christian Bobin Kimdir?

Christian Bobin Kitapları - Eserleri

Eksik Parça
Yerlerde Bir Aziz
Neşe-İnsan
Alakarga
Hayaletlere Duyulan Sevgi

Christian Bobin Alıntıları - Sözleri

Eğer insan bir şeye uzun zaman bakarsa, o şeyin ta kendisi olup çıkar (Alakarga)
Bu genç kadın tamamen çocuğuyla meşguldür, coşkun, eksiksiz bir aşkla çevrilidir. (Eksik Parça)
İnsan merak ediyor neden yaşadığını, neden yaptığı şeyleri yaptığını. Cevap yok. Her cevap soruyu berbat ediyor. (Hayaletlere Duyulan Sevgi)
Dünyanın eski bir yasasıdır bu, yazılı olmayan bir yasa; birinin fazladan bir şeye sahip olması, onun başka yönden bir eksiğinin olduğunu gösterir. (Alakarga)
Görmek, işitmek, sevmek (Alakarga)
“Aşkın sizi tamamlamasını bekliyorsunuz. Ama aşk hiçbir şeyi tamamlamaz; ne kafanızın içinde olan boşluğu ne de kalbinizdeki uçurumu tamamlar. Aşk bolluktan ziyade eksikliktir. Aşk, eksikliğin bolluğudur.” (Yerlerde Bir Aziz)
Sonsuzlukla özleyeceğim iki şey var kitaplar ve mektuplar. (Neşe-İnsan)
İlk kitaplar...Okumakla geçen ilk mucizevi geceler, kızarmış gözlerle kalbin çarpa çarpa... (Eksik Parça)
Kitaplardan bir günden daha fazla ayrı kalamıyorum. Şifacılara has bir sakinlikleri var. (Neşe-İnsan)
Hakiki doğum, sayılan tek doğum, ruhun doğumu, onun içimize incelikli ve heyecan verici girişi. Ruh beşikleri sel gibi basıp doldurur -onlarca metre yükseklikte bir nur dalgası, insani olanı tezahür ederken yukarılara kaldırır. Sonra, çok geçmeden, dünyaya türlü çeşit boyun eğmelerimizden başka bir şey olmayan aldığımız tahsillerden hüsrana uğrayan Ruh uzaklaşır, geri çekilir, geri dönmek için uygun zamanı bekler. Fasılalarla doğarız, bu hikâye ne gerçekten bitmiş ne de başlamıştır. (Hayaletlere Duyulan Sevgi)
Evlilik belki de mutlu bir ölümden başka bir şey değildir... (Hayaletlere Duyulan Sevgi)
Fasıllarla doğarız, bu hikaye ne gerçekten bitmiş ne de başlamıştır. (Hayaletlere Duyulan Sevgi)
‘‘Seni, sen doğmadan çok önce seviyordum. Seni zamanın sona ermesinden çok sonra seviyor olacağım. Seni tüm sonsuzluklarda seviyorum.'' (Yerlerde Bir Aziz)
"Dünyada olmayanı, dünya yüzünde hafifçe dalgalananı yeğlerim, dünyaya girmeyip kapıda beklemeyi yeğlerim ; bakmak, bıkıp usanmadan bakmak, ihtiraslı bakmak, yalnızca bakmak...İşte tercihim bu." (Alakarga)
Aşık olmak, daima belirsiz olmaktır. (Alakarga)
İnsan merak ediyor neden yaşadığını, neden yaptığı şeyleri yaptığını. Cevap yok. Her cevap soruyu berbat ediyor. (Hayaletlere Duyulan Sevgi)
Böyle başlar, daima böyle başlar, kitaplarla başlar. (Eksik Parça)
Okuduğum kitapların sayısı bir alkoliğin boşalttığı şişe sayısından fazladır. (Neşe-İnsan)
Uzaktaki bu aşktan başka bir aşk yoktur. (Eksik Parça)
''Beni sevdiğinizi söylüyorsunuz ve beni karanlıklar içine hapsediyorsunuz.'' (Yerlerde Bir Aziz)