Yerleşik Yabancı - Metin Altıok Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yerleşik Yabancı kimin eseri? Yerleşik Yabancı kitabının yazarı kimdir? Yerleşik Yabancı konusu ve anafikri nedir? Yerleşik Yabancı kitabı ne anlatıyor? Yerleşik Yabancı PDF indirme linki var mı? Yerleşik Yabancı kitabının yazarı Metin Altıok kimdir? İşte Yerleşik Yabancı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Metin Altıok
Yayın Evi: Doruk Yayıncılık
İSBN: 9789755530088
Sayfa Sayısı: 60
Yerleşik Yabancı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kiminin dikenleri vardır
Katlanamaz üstüne.
Hep dikine durur
Delmemek için gövdesini.
Yerleşik Yabancı Alıntıları - Sözleri
- Sahafa düşmüş bir kitap gibi Sararmış üzüntüsünden.
- Bakıyorum her şey yerli yerinde; Tenha bir eylül bahçesinde Bir bardak konyak, kitap ve kahve.
- Ben birini sevdiğim zaman Göğünü durmadan genişletir. Ama herkes rahattır kozasının içinde, O sevgi artık kimsesizdir. Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli. Metin Altıok - Yerleşik Yabancı
- Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli...
- Toprağın da vardır bir kişiliği, Her insanın nasıl bir iklimi varsa. Bir toprağı anlatmak değil mi ki, Bir insanı anlatmaktır biraz da.
- Ben birini sevdiğim zaman Göğünü durmadan genişletir. Ama herkes rahattır kozasının içinde, O sevgi artık kimsesizdir. Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.
- İnsan dediğin saçaktaki Güvercinin farkında olacak Ve bir çiçek açacak kendince. Bu aşk var ya bu aşk; Dikkat! Yangında ilk kurtarılacak.
- Bu kadar beni taşıyamıyorum kendimde.
Yerleşik Yabancı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
1. İnsan dediğin saçaktaki Güvercinin farkında olacak Ve bir çiçek açacak kendince. Bu aşk var ya bu aşk; Dikkat! Yangında ilk kurtarılacak. 2. Sevmeye başlayınca birini Kendimi yıkıp yeniden kurarım Çünkü bu yeni bir aşktır Ve temeldeki yerini mutlaka alacaktır. Yabancılar için inşaata girmek Tehlikeli ve yasaktır. 3. Bir akşam tek başınıza Bir otele giderseniz İçinizde yaralı bir aşkla, Ucuz bir otele ama temiz; Kıymetli eşyalarınızı Müdüriyete teslim ediniz. (Murat Gür)
SENELER GEÇMİŞ OLSA BİLE NE ŞİİR DEĞİŞİYOR NE DE İNSANA HİSSETTİRDİKLERİ Önce anılarımı anlatayım. İnceleme en sonda. Bir süredir hafta sonları kütüphaneyi ziyaret ediyorum. Bu hafta sonu yine kitapları kurcalarken gözüme takıldı. Kitabın rengi, ismi çok tanıdık geldi. Bir süre bakakaldım kitaba. Ben bu kitabı okumuştum dedim kendime. Hemen sayfalarını çevirmeye başladım. Ama ben seni nasıl unutmuş olabilirim ki sayın yerleşik yabancım. Neden çıkmışsın aklımdan, yerleştiğim iklime en az senin kadar yabancı iken, unutmamam gereken şeylerin arasında iken, seni yüreğime yerleştirmiş iken neden unuttum. Fazlaca kitap okumanın zararları bu olsa gerek. Eski zamanlarda hatırladığım kütüphane memurunu sordum. Acaba nerelerdedir. Yoksa çoktan göçmüş müdür öte alemlere. Kimseler hatırlayamadı o zamanlar boyum yüksek raflara yetişmediği için depodaki merdiveni benim için orada bulunduran bana "şiir kurdu" diyen Ahmet amcayı. Kütüphanenin daimi üyesiydim. On beş günde bir, sadece tek kitap ödünc alma hakkımız olduğundan çoğu kitabı orada okurdum. Bazen kimseye söylememem koşuluyla bana 2 3 kitap ödünç verdiği olurdu. Bunu kimseye söylemedim ilk kez burada söylüyorum. Sen yine de beni affet. Bazen kapanış saati gelince hala kitap okuyor oluşumu görünce takılırdı bana Ahmet Amca. "Ben gidiyorum şiir kurdu sen burada dur uykun gelince oradan bir raf boşaltıp yat uyu sabah gelirim." derdi. Ah keşke hep burada kalabilsem diye geçirirdim içimden. Sonra istemeden kitabımı rafa bırakır beraber ışıkları, kapıları kapatır çıkardık. Kimbilir şimdi nerelerdedir. Kitabı yıllar sonra tekrar bulduğumda değişik bir hüzün kapladı yüreğimi. İçinde notlarım hala duruyordu. Kitap aynı kitaptı. 13 yaşında okumuş olduğum kitap. Evet bu kitabı seneler önce yine alıp okumuşum. Benden sonra kimseler dokunmamış. 2018 tarihli ikinci kez yine ben ödünç aldım. İçinde hala çocukluğum vardı. Geçmişten eski bir tanıdığa rastlamış gibi hem sevindim hem hüzünlendim. Satır altları eğri çizgilerimle hala çiziliydi. Küçük bir dize yazmışım benden sonra kitabı okuyacak olana. Bu benden sana hatıra kalsın demişim. "Ben eğilmem gündüz ama geceleri kanatırım kendimi" Kitabın sayfasını kıvırmış ve mektubumu oku yabancı demişim. Ve kimse okumamış yerleşik yabancıyı okuyacak olan yeni bir yabancıya bıraktığım notu. Yıllar yılı sonra yine ben açtım kıvırdığım sayfa kenarını. Tekrar okumaya başladım yerleşik yabancımı. Sayfalarını tekrar tekrar okşadım. Çocukluğumun izleri hala içindeydi. Bir kaç ay önce Bir Acıya Kiracı kitabını okurken tanıdık gelmişti aslında dizeleri ama hatırlayamamıştım. Ve şu an üçüncü kez okuduğumda ki okuyamadım yeni okumuştum sadece bir karşılaştırma yaptım. Yine aynı satırları çizmiştim. Şaşırdım bu duruma. Geçen onca yılda ne şiir değişmiş ne de insana hissettirdikleri. Yerleşik yabancıya bıraktığım ama hiç bir yere yerleşemediği için yine bana dönen son bir alıntı daha. "Hem göğünü kaybetmiş Hem beğenmiyor yerini Göğsüme dadanan Geçimsiz güneş." Bu kitabı kütüphaneye geri vermesem olmaz mı? Kayboldu yırtıldı çalındı desem? Metin Altıok şiirleri sessiz ama derinden bir karşı koyma gücü gösteriyor. Okumak için okuyucudan özel bir çaba sergilemesini istiyor. Anlaşılırlığı çoğu zaman zor oluyor. İlk olarak yalın bir anlatım gibi gözükse bile başlangıç anlamının ötesinde bir derinlik taşıyor Metin Altıok şiirleri. (DUA)
Bu dünyadan "yerleşik yabancı" olarak göçen adam Metin Altıok. Bir yere ait olamama, kendini hep gurbette bilmenin gezgin şairi, aşk ve acı yüreğimde/ikiz badem içidir diyor. Şiirlerinin genelinde bu acının tadını duyumsarsınız. Kimin hoş gelir bu kimene nahoş. Kimi okurun ağzının tadını bozar bu acılı sözcükleri yutmak, kimi okur ağzına ıtır kokusu yayar. Her aşkın mutluluk getirdiğini sananlara karşı, "Mutlu aşk yoktur" der ve devamında sevgiliye hitaben "seninle benim aşkımız bile olsa." diye tamamlar şiiri. Bu dünyada yerleşik yabancı olmanın, kendisinde bir eksiklik yarattığını, dünyaya ve yaşamın manasızlığına karşı aynı zamanda hayatının ve kendi benin eleştirisine yönelik bir cümleyi şiirin son mısrası olarak bize sunuyor:" Anlamsız buluyorum kendimi" diyor şair. (Serhat)
Yerleşik Yabancı PDF indirme linki var mı?
Metin Altıok - Yerleşik Yabancı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yerleşik Yabancı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Metin Altıok Kimdir?
14 Mart 1940 tarihinde Bergama'da doğdu. Karşıyaka Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdi. Bingöl Lisesi'nde Felsefe Grubu Öğretmenliği ve daha sonra sürgün olduğu Bingöl'ün Genç ilçesinde, ayrıca Karaman Lisesi'nde felsefe öğretmenliği yaptı. İşçi Partisi üyesiydi.
Sivas katliamından (2 Temmuz) ağır yaralı olarak kurtuldu ancak komadan çıkamayarak 9 Temmuz 1993'te Ankara'da vefat etti.
Şiirleri 70'li yıllarda yayımlanmasına karşın Metin Altıok, şiirlerinin kaynakları bakımından 60'lı yılların geç ürün veren (ya da geç yayınlanan) şairlerinden biri olarak nitelendirilebilir.
Gezginde Servet-i Fünun'dan, Ahmet Haşim'den, Dranas'dan, İkinci Yeni'ye, ve 60'lı yıllar şiirinin bazı ortak söyleyişlerine kadar çeşitli etkilenmeler bulunmaktadır. Bu kuşağın en romantik, duygucu şairleri arasında olan sanatçının dili yalındır. Benzetme yapmayı, anlaşılması güç olmayan simgeler kullanmayı sevdi. Bu kitabında halk şiiri biçimlerinden de yararlandı.
Yerleşik Yabancı'da tüm şiirleri tek bir şiirmiş izlenimi uyandırmakta, söyleyişte ve konularda benzerlikler bulunmaktadır. Buna karşın, Kendinin Avcısında kendine özgü bir ses, romantik, acılı ve yalın bir söyleyiş gözlenir. Simge, alegori ve mecazlardan ölçülü bir tutumla yararlandığı bu şiirleriyle Türk şiirinin lirik geleneklerine bağlanmaktadır.
Yayımlanmış eserleri
Yerleşik yabancı (1978)
Kendinin avcısı (1979, Ahmet Telli ile 1980 Ö. F. Toprak şiir ödülü)
Küçük tragedyalar (1981)
İpek ve klabtan (1987)
Gerçeğin öte yakası (1990, Cemal Süreya şiir ödülü)
Dörtlükler ve desenler (1990)
Süveyda (1991)
Alaturka şiirler (1992)
Şiirin ilk atlası (1992)
Hesap işi şiirler (1993)
Bir acıya kiracı (1998-Bütün Şiirleri)
Metin Altıok Kitapları - Eserleri
- Bir Acıya Kiracı
- Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
- Küçük Tragedyalar
- Şiirin İlk Atlası
- Kendinin Avcısı
- Yerleşik Yabancı
- Süveyda
- Gezgin
- İpek ve Kılaptan
- Soneler
- Hesap - İşi Şiirler
- Yel Ve Gül
Metin Altıok Alıntıları - Sözleri
- Bunu unutamam, Aklımdadır hâlâ. (Küçük Tragedyalar)
- Sevgilim aşk da çevreye uyar, Susuzluk,kaktüsü dikenle kaplar. (Kendinin Avcısı)
- Seni beklerken yüreğimin ufalanıp dökülmüş yarısı.. Sevgilim ne zaman, ne zaman Bir dosyaya koyacağız bu yası.. (Kendinin Avcısı)
- İnsanın bir yanı nedense hep eksik Ve o eksiği tamamlıyayım derken, Var olan aşınıyor azar azar zamanla. (Bir Acıya Kiracı)
- "bir yarım umuttur elimizde kalan, göğüslemek için karanlık yarınları" (Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar)
- Ama gördüğünün gerisinde, görmediğin bir şey var. (Şiirin İlk Atlası)
- Ben Sevda ve dünya, ardarda üç noktaydık. Önümüz boştu, ardımızsa zaten boş; Önümüze ardımıza üçer üçer yayıldık. (Soneler)
- Bilsen seni ne kadar özledim... Ama ne yapalım dünya bu. Hasret de, ayrılık da var içinde. (Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar)
- Bir yanda sürek avı, bir yanda çılgın fiesta. Dünya kupası ve savaş. Binlerce insanın öldüğü, çocukların sakat kaldığı bir dünya. Kekre bir yaşam. Payımıza düşen sadece acı. (Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar)
- Kadınlar da oldu elbet yaşamımda, Biri hariç hepsini bağışladım. Sınadım kendimi karşılıklı acıyla, Ben hep ölüme ve aşka inandım. Bir şey var dokunur bana; Yüzüme uymayan iğreti adım. (Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar)
- Böyle garip bencileyin, Böyle yayan yapıldak, Yani amaçsız bir gezgin. Geldiğim şu dağlar boyuydu, Yüzünüz kadar ırak gittiğim. (Gezgin)
- Bir ben kaldın şimdi Tek yakın bana. (Küçük Tragedyalar)
- Ben bir boşluğa düştüm; Düşerim, düşerim hala. (Süveyda)
- Şölensiz, sevinçsiz yaşıyoruz şimdilerde, Bir iğdiş ve buruşuk zamanı. Kimsenin türküsü yok dilinde Karşılayacak yağan karı Coşkulu ve sarhoş sesiyle. Bıçak açmıyor ağızları; Acı, yalnız acı var yüreklerde. (Hesap - İşi Şiirler)
- Kendi kendini gören bir Göz gibi oldun mu hiç, içe dönük bir göz gibi? Gözünün bebeğinden Kaç fersah gördün içini? Nereye kadar sürdü yolculuğun, Dehlizin sandığından derin miydi? (Kendinin Avcısı)
- Kusurlu dünyamızda Yer yoktur kusursuzluğa. Demir pas tutar, Gümüş kararır, Kurtlanır kar bile, Alev is yapar Ve insan içinde Bir kafesle yaşar, İnilti gibi kimi zaman Bir garip ses duyar. Bunun için intihar Parçasıdır hayatın. (İpek ve Kılaptan)
- Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli Çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli... (Yerleşik Yabancı)
- Özgürlük ve refahın olmadığı, yarın endişesinin kol gezdiği bir ülkede şiir kendi yalnızlığında, kendi sesiyle avunacaktır elbet. (Şiirin İlk Atlası)
- Toprağın da vardır bir kişiliği, Her insanın nasıl bir iklimi varsa. Bir toprağı anlatmak değil mi ki, Bir insanı anlatmaktır biraz da. (Yerleşik Yabancı)
- Çektiğin bunca acı Kefareti değil unutma Yaşadığın çaresizliğin. (İpek ve Kılaptan)