diorex
life

Yüksek Gerilim - Karen Marie Moning Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yüksek Gerilim kimin eseri? Yüksek Gerilim kitabının yazarı kimdir? Yüksek Gerilim konusu ve anafikri nedir? Yüksek Gerilim kitabı ne anlatıyor? Yüksek Gerilim PDF indirme linki var mı? Yüksek Gerilim kitabının yazarı Karen Marie Moning kimdir? İşte Yüksek Gerilim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 17.05.2022 15:00
Yüksek Gerilim - Karen Marie Moning Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Karen Marie Moning

Çevirmen: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur

Yayın Evi: Artemis Yayınları

İSBN: 9786053044703

Sayfa Sayısı: 500

Yüksek Gerilim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Her eylemin bir sonucu vardır.

Dani O’Malley, sadist ve kuruntulu Rowena tarafından acımasız bir katile dönüştürüldüğünde dokuz yaşındaydı. Yıllar boyunca iyice taşlaşmış olsa da içten içe kırılgan ve tutkulu biriydi. Kendi başına, kendi kurallarına göre yaşıyordu. Bedenindeki yaralara rağmen, ruhundaki daha derin yaralara tutunuyordu. Kimse Dublin’i korumaya onun kadar adayamazdı kendini. Gündüzleri kurtardıklarının güvenliğini sağlıyor, geceleri ise merhametsizce şeytanları avlıyordu. Sevdiklerine, kendisinin hiç tatmadığı o huzuru yaşatmaya kararlıydı.

Seelie Kraliçesi, Kırağı Kral’ın dünyaya verdiği zararı iyileştirmek için tehlikeli derecede güçlü Yaradılış Şarkısı’nı kullanınca, yıkıcı büyü dünyanın derinliklerine ulaşarak korkunç, öngörülemez sonuçlar doğurdu. Ölümcül düşmanlar karanlıkta planlar yaparak insan ırkını köleleştirmeye ve dünyada cehennemin hükümdarlığını kurmaya hazırlanıyorlardı.

Ölümcül ve ölümsüz Ryodan yanındayken ve epik Işık Kılıcı’nı kuşanmışken, Dani bir kez daha dünyayı kurtarmak için savaşa girecekti ama geçmişi ondan intikam almaya, insan ırkını kurtarmak için ihtiyaç duyduğu gücün ağza alınmaz bedellerini ödetmeye kararlıydı. Bu kez kimse, yıldızları yerinden oynatan Ryodan bile onu kurtaramazdı.

Yüksek Gerilim Alıntıları - Sözleri

  • Aşkın bu yanı beni korkutuyordu. Birini o uzaktayken nefes alamayacak kadar istemek nasıl bir duyguydu? O yokken bütün renklerini kaybetmek?
  • “Because I know a priceless truth: when someone has done everything in their power to mangle your wings beyond recognition, to slice them to shreds so that they can never be used, there is only one way to win. Fly.”
  • Ryodan ve ben coşkulu rakipler ve temkinli arkadaşlarız. Ona kimseye anlatmadıklarımı anlatırım ama genelde bundan utanırım.
  • "Cehennemden korkmuyorum. Bir zamanlar orada yaşıyordum. Geri dönmek zorunda kalırsam o kapılardan kanımda yanan ateşle geçerim. Ve kimseyi sağ koymam."
  • Ya bir şey yaparak ölürsün ya da yapmayarak.
  • Sara bir savaşçıydı. Ama otuz altı kiloluk, ıslak bir savaşçıydı ve Dublin, tüy sıkletlere göre bir şehir değildi.
  • "Ciddiyim, Shazam. Bırak şunu. Senden korkuyor." Burnunu çekti. "Cesaretim karşısında donakaldı." "Benim teşhisim, şok kaynaklı katatoni." "Mükemmelliğim gözlerini kamaştırdı."
  • Ryodan'ı özlemiştim. Beni olduğum gibi görebilmesini özlemiştim. Onun yanında hissettiklerimi özlemiştim. O, benim ateşimin benziniydi. Dinamitimi ateşleyen kibritti. Ryodan benim ateşimi seviyordu.
  • Ryodan benimle değil, başka bir yerde olmayı tercih etmişti. Benim için dünyayı yıkacağını sandığım adam iki yıldır bir tek mesaj bile atmamıştı.
  • Bir konuda sıçıp batırdıysan iki seçeneğin var. Ya kendini öldürürsün ya da daha çok çabalarsın.
  • "Prenses değilim. Bugün bir yusufçuğum."
  • Yüzde otuz sekizim suratıma mutlu bir sırıtış yapıştırmak istiyordu. Ama yüzde altmış ikim, o kadar kızgındı ki, kulaklarımdan dumanlar çıkabilirdi.
  • Sırıtışı kayboldu. Beni karanlık bakışlarla süzdü. "Ah, şu kadınlar! Sizi anlamıyorum. Sizi korumayız, kızarsınız. Koruruz, yine kızarsınız. Kapı tutarım, otoriter olurum. Kapı tutmam, mağara adamı olurum. Gerçi öyleyim ama. Bu nasıl bir manyaklık? Ya ne istediğinizi bilmiyorsunuz ya da sırf bize ters gitmek için sürekli fikir değiştiriyorsunuz. "
  • Onu bütün savaşlarımı vermek için çıktığım bir savaş meydanıymış gibi öptüm. Bu Amazon savaşçısının ordusunu savaşa sokacağı tek kralmış gibi. Meleklerin adım atmaya korktuğu, bu kimsesiz topraklarda iki ilkel ve yırtıcı hayvanmışız gibi. Daha önce hiç giderilmemiş bir açlık ve susuzlukla. Ruhumdaki bütün ateş, öfke ve gaddarlıkla.
  • Bu kapıyı sen açtın, dedi. Şimdi de kapatıyorum, diye yapıştırdım. Elinden geleni ardına koyma, kadın. Dudaklarında tehlikeli bir gülümseme oynaştı.

Yüksek Gerilim İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ateş Serisi X: İlk sayfalar bir gizemle başlıyor. Kimden bahsedildiğini ve ne olduğunu tam anlayamıyorsunuz. Ve sonra Kitaptaki kötümüzle karşılaşıyoruz. İnsanı merak ettiriyor bu bakımdan. Karen Marie Moning'i çok seviyorum ama bu seri uzadıkça eski etkisini yitiriyor gibi. İlk 5 kitabı hiçbir şeye değişmem. Onların tadı bir başkaydı. Bir kere Barrons vardı. Üzgünüm Ryodan ama Barrons'u kimse geçemez. Bu bakımdan biraz hayal kırıklığına uğradım ama bu demek değil ki yeni kitabı okumam. Tabii ki sabırsızlıkla bekliyorum. Öncelikle bu kitapta Shazam ve Dani'nin ilişkisine bayıldım ve Shazam favori Cehennem Kedi'm olabilir. Mezarlık sahnesinde çok üzüldüm. Ryodan'ın gitmesine daha çok üzüldüm. Baş karakterler ayrılınca bana fenalık basıyor. Neyse ki çok fazla beklemiyoruz ve bir araya geliyorlar. Ama 2 YIL geçmiş aradan. O 2 yılda tabiki bir şeyler olmuş. Kat'in bir kızı var ama babası Cruce mu yoksa Sean mı belli değil. Dublin toparlanmaya çalışıyor. Mac ve Barrons peri diyarına gitmiş. Christian İskoçya'da. Herkes ayrı bir yerdeydi. Ve onlarsız Dublin sıkıcıydı. Ara kitap gibi geldi bana. Ryodan ve Dani ilişkisini anlatmak için ve diğer kitaba zemin hazırlamak için yazılmış. Bu yüzden serinin diğer kitapları kadar sevemedim. Yani neden böyle bir şey yapıldı? Gerek var mıydı? diye sorguladım ama Dani'nin karakter gelişimi açısından iyi olmuş. Ama Mac ve Barrons'u özlediğimi de itiraf etmeliyim. Onlarsız olmuyor bu seri. Belkide bu yüzden bana eskiden okuduğumda hissettiğim o tadı veremedi. Ve ayrıca kitapta çok fazla iç konuşma var. Dani işin içine girince böyle oluyor. Sürekli bir konuşma halinde, sorguluyor, gerekçelendiriyor... Aslında bu kısımları seviyorum ama çok fazla kullanılmış gibi geldi bana. Konuya gelirsek şarkıdan sonra Seeliler daha bir güçlenmiş ve eski tanrılar girmişti işin içine. Yine yaklaşan bir savaş var. Ama işler de karışıyor. Cruce ölmemiş ve sanırım kral oldu. Dediğim gibi ara kitap gibiydi. Sonraki kitapta bu olayları daha çok göreceğiz sanırım. Çünkü bu kitapta çok fazla yok. Bu kitabı beklerken beni en heyecanlandıran ve merak ettiğim şey ise Ateş Şarkısı kitabından çıkarılan bölümlerin olmasıydı. Çok sevdim. Bazı ipuçları verdi, bazı şeyleri aydınlattı. Keşke kitapta d olsalardı. Genel olarak tabi ki beni çok etkiledi. Özellikle de Ryodan. Vay be sen neymişsin. Böyle seven ve o kadar zaman sabırla beklemiş birini hayal bile edemiyorum. Hatta kitapta beni şaşırtan iki olaydan biridir bu. Diğeri de tabii ki Shazam'ın Yrill olması. Hiç beklemiyordum bunu. Sevdim ama ilk kitaplarda ki tat yoktu. (Nurşen)

Yaaa bu seriye aşığım ben aşık.Keşke hafızamı resetleyip yeniden okuyabilsem.Kitaba başlarken serinin hali hazırda basılmış veya yakın gelecekte basılacak bir kitabı olmadığı için yürek yemiş olmalıyım dedim.Ama çok şükür yüreğimi burkacak bir sonla bitmedi.Üstüme boca edilen sürprizlerden bahsetmiyorum bile. . . Kitapta Mac ve Barrons yine yok.Mac’in görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için Peri diyarına gittiler.Dani ise şehrin yeniden kurulmasına yardım etmek için Dublin’de kalıyor.Ryodan ise . Ehh onun nerede olduğu belli değil.En azından bir müddet.Şehir tam Perilerden kurtulduk derken bu sefer de eski Tanrılarla karşılaşıyor.Dünyası ve insanları için kendini feda etmekten çekinmeyen Dani , farkında olmadan hayatının en geri dönülmez fedakarlığını yapıyor.Üstelik tam da Ryodan ile her şey yoluna girmişken. . . Benim bu serideki favori adamım Ryodan.Bundan artık son derece eminim.Senin açık , sevgi dolu yüreğini yerim beee.Okurken bu benim bildiğim Ryodan olamaz dedim durup durup.Öncesinde okuduğumuz 9 kitaptaki Ryodan değildi burda okuduğum.Buradaki Ryodan kalbimi çalan bir adamdı.Bu durumda beni dumura uğrattı.Hem Dani’nin hem Ryodan’ın geçmişini öğreniyorsunuz kitapta.Daha yazacak çok cümlem var ama sürprizi kaçmasın.Elinde olanlar kitaba hemen başlasın.Olmayanlar da seriye başlasın bence.Öpüldünüz (kitapkolik_birkiz)

“Bana, beni bir ömürden daha uzun süredir beklediğini söyledi.” Ah Ryodan. Şu seride bu adamdan daha çok sevdiğim kimse yok, ciddiyim. Sonunda Ryodan’ı okuyabileceğimiz bir kitap geldi derken adam iki yıldan fazla süredir ortadan kayboldu. Hayattaki şansımızın özeti de bu. Açık konuşmak gerekirse o dönemler sıkıcıydı benim için ama geri döndüğünde açık kapandı. Yani ben öyle saydım biraz gönülsüzce . Bu arada ‘Avcı’ya dönüşme meselesi güç dengelerini sarstı ve eşitledi. Özellikle finaldeki detay çok güzeldi. Kat bölümlerinde çok sıkıldım ve diğer canımı sıkan şey aradan geçen zamana rağmen Dancer muhabbetinin de bir türlü kapanamadığını görmekti, sinirlerimi fena bozmadı desem yalan olur. Hiç sevmedim o çocuğu, Dani’nin de ne zaman aşık olduğunu anlayamadım zaten. Barrons da Barrons diye gezen, sonra Ryodan’a yönelen kız nasıl oldu da son dakikada Dancer’a aşık oldu bu kısım bana önceki kitapta aşırı zorlama geldi. Zaten bildiğin kızı Dancer’ın kollarına Ryodan itmişti. Sanırım benim taş kalpliliğim, Ryodan varken kim ne yapsın Dancer’ı modunda gezdiğim için karakterle bu konuda empati kuramamış olabilirim. Umurumda değil. Sonraki kitap sanırım yine Mac ve Barrons odaklı olacak, kendimi tablet kutusundan hıyar çıkan çocuk gibi hissediyorum. Arada Ryodan’sız geçen bölümleri sindiremiyorum. Neyse, yine de sonunda “Her şeyi feda etmeye istekli bir adamın sevgisiyle” iyileştiK. :) Dani artık o eski Dani değil, içinde bir canavar gizli; düşmanlar artık eski düşmanlar değildi. Ben sevdim kitabı. Keşke seri bu karakterler üzerinden devam etse ama nerdee. Kitaba düşük puan verenlerin kesinlikle Anti Dani’ci Mac - Barrons’cu tayfa olduğuna inanıyorum. Bence problemleri Mac ve Barrons’u bu kitapta fazla görememek. Ters sebeple de ben Gölge Ateşi sonrası tüm M-B odaklı kitaplara düşük puan veriyorum. Bana göre bitmiş hikayeyi okur ve para kaygısı ile uzatmaya gerek yoktu... (Loc’hlaith)

Yüksek Gerilim PDF indirme linki var mı?

Karen Marie Moning - Yüksek Gerilim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yüksek Gerilim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Karen Marie Moning Kimdir?

Karen Marie Moning, 1964 yılında Cincinnati, Ohio'da Anthony R. ve Janet L. Moning çiftinin kızı olarak doğdu. Toplum ve hukuk lisans derecesi ile Purdue Üniversitesi'nden mezun oldu. Tam zamanlı bir yazar olmadan önce, barmen, bilgisayar danışmanı ve sigorta uzmanı olarak çalıştı.

Karen Marie Moning Kitapları - Eserleri

  • Karanlık Ateş
  • Kan Ateşi
  • İntikam Ateşi
  • Gölge Ateşi
  • Rüya Ateşi
  • Buz
  • Alev
  • İskoçyalı'nın Dokunuşu
  • Ateşten Doğan
  • Sisli Dağların Ötesinde
  • Yenilmez Savaşçı
  • Ateş Şarkısı
  • Yüksek Gerilim
  • The Immortal Highlander
  • Kiss of the Highlander
  • Spell of the Highlander
  • Into the Dreaming
  • Kingdom of Shadow and Light
  • The Dark Highlander
  • Fever Moon: The Fear Dorcha

Karen Marie Moning Alıntıları - Sözleri

  • Hayatım olmasını istediğim şekilde gitmese de sahip olduğum tek hayat bu ve ben de onu hakkını vererek yaşamak istiyorum. (İntikam Ateşi)
  • Düşünceler lineerdi. Duygular ise pimi çekilmiş birer el bombası. Düşünceler insanı hayatta tutardı. Duygular ise bir Gümüş'ün içine atlayıp Cehennem'e gitmenize sebep olabilirdi. (Ateşten Doğan)
  • Ryodan benimle değil, başka bir yerde olmayı tercih etmişti. Benim için dünyayı yıkacağını sandığım adam iki yıldır bir tek mesaj bile atmamıştı. (Yüksek Gerilim)
  • Sürekli mutlu ve süslü görünmek çok çaba, enerji ve konsantrasyon gerektirir. Böyle birine rastlarsanız neyden kaçtığını sorun. (Gölge Ateşi)
  • "Ölmeyi beklersen," dedi. " ...ölürsün. Düşüncenin gücü, insanların sandığından çok daha büyüktür." (Karanlık Ateş)
  • Sırıtışı kayboldu. Beni karanlık bakışlarla süzdü. "Ah, şu kadınlar! Sizi anlamıyorum. Sizi korumayız, kızarsınız. Koruruz, yine kızarsınız. Kapı tutarım, otoriter olurum. Kapı tutmam, mağara adamı olurum. Gerçi öyleyim ama. Bu nasıl bir manyaklık? Ya ne istediğinizi bilmiyorsunuz ya da sırf bize ters gitmek için sürekli fikir değiştiriyorsunuz. " (Yüksek Gerilim)
  • Aslında ayrılmak istemediğin erkek arkadaşını şu veya bu sebepten ötürü terk etmek zorunda kalmaktan daha kötüsü tükürdüğünüzü yalayıp ona geri dönmeye çalışırken reddedilmektir. (Ateş Şarkısı)
  • Çok uzun süredir, gerçekleri inkar ederek ve kaybının ağırlığı altında ezilerek, sonsuz acılar çekiyordu. (Alev)
  • İnsanlar kabul etmemek için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, gerçeklik algıdan ibarettir. Sizi olduğunuz kişi haline getiren, inanmayı seçtiklerinizdir. (Karanlık Ateş)
  • Bazen bütün insan ırkının, güçlükle kontrol altında tutulan hayvanlar olduğunu düşünüyordum, en ufak bir bahanede medeni maskelerini yırtıp atabiliyorlardı. (Ateşten Doğan)
  • Ryodan'ı özlemiştim. Beni olduğum gibi görebilmesini özlemiştim. Onun yanında hissettiklerimi özlemiştim. O, benim ateşimin benziniydi. Dinamitimi ateşleyen kibritti. Ryodan benim ateşimi seviyordu. (Yüksek Gerilim)
  • Biri öldüğü zaman insanların söylediği şeyler ne kadar saçma. ~O şimdi daha iyi bir yerde.~ Nereden biliyorsun? ~Hayat devam ediyor.~ Bu mu rahatlatacak beni? Hayatın devam ettiğinin acı bir şekilde farkındayım. Her saniyesi ayrı acı veriyor. Bunun böyle devam edeceğini öğrenmek ne güzel. Hatırlattığınız için teşekkürler. ~Zaman her şeyin üstesinden gelir.~ Hayır gelmez. Zaman olsa olsa hepimizi mezara koyacak olan şeydir. Biz sadece acımızı dindirmek için yollar ararız. Zaman ne neşterdir ne de bandaj. Zaman hiçbir şeyi umursamaz. Yara dokusu hiç de iyi bir şey değildir. Adeta yaranın öbür yüzüdür. (Gölge Ateşi)
  • "Yalnız büyüyenler, sert olurlardı. " (Buz)
  • Nereden geldiğinin önemi yok. Önemli olan nereye gittiğindir. (Rüya Ateşi)
  • Bu kapıyı sen açtın, dedi. Şimdi de kapatıyorum, diye yapıştırdım. Elinden geleni ardına koyma, kadın. Dudaklarında tehlikeli bir gülümseme oynaştı. (Yüksek Gerilim)
  • Kendi zamanını bir başkasının hayatını kolaylaştırmak için harcamak, bence birine verilebilecek en güzel hediyeydi. (Buz)
  • "Herkesten uzun yaşamak nasıl bir duygu haberin var mı? Önce hayatının partisine davet edildiğini sanırsın. Tıksırana kadar yer içer sevişirsin. İstediğin her boku yaparsın. Kendini dünyayı taşaklarından yakalamış gibi görürsün. Sonra takıldığın herkesin öleceğini fark edersin. Kaç tane müzisyen otuzunu bile göremedi. Kadınlar desen ayrı bela. Hangi birine bağlanacaksın? Kaç kere üzüleceksin? Kaçından nefret edeceksin? " (Ateş Şarkısı)
  • Insan geleceğini kucaklayabilmek için geçmişiyle bağlarını koparmalıdır. (Karanlık Ateş)
  • Bir zamanlar bambaşka bir adamdı. En kötüleriydi. Kemikkıran. Cengiz Han'la arkadaş olup Moğollar'la at sürmüştü. Atilla'yla savaşmıştı. Caligula'yla katliamlar yapmış, Nero'yla yakıp yıkmıştı. Korkunç Ivan'la gülmüş, Robespierre'in cellatlığını yapmış ve Kazıklı Voyvodo'yla düşmanlarının kafataslarından kan içmişti. Binlerce yıl boyunca durmadan savaşmıştı. Sayısız insan öldürmüştü. Kendi klanına sırt çevirmişti. Taa ki bir gün Ryodan önderliğinde ona saldırıp yakalamalarına dek. (Ateş Şarkısı)
  • Hiç zamanın donduğunu hissettiniz mi? Hani dünyanın durduğu, sessizliğin olduğu ve yalnızca kulağınıza bir çınlamanın geldiği anlar oldu mu? Kalbinizin durduğu, gözlerinizin donduğu ve beyninizin boşaldığı o an... Ağzınızın açık kaldığı ve sorulan soru karşısında cevapsız olduğunuz... İşte bu, o anlardan biriydi. (Kan Ateşi)

Yorum Yaz