Yüreğime Dokunan Eller - Alişan Kapaklıkaya Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yüreğime Dokunan Eller kimin eseri? Yüreğime Dokunan Eller kitabının yazarı kimdir? Yüreğime Dokunan Eller konusu ve anafikri nedir? Yüreğime Dokunan Eller kitabı ne anlatıyor? Yüreğime Dokunan Eller PDF indirme linki var mı? Yüreğime Dokunan Eller kitabının yazarı Alişan Kapaklıkaya kimdir? İşte Yüreğime Dokunan Eller kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Alişan Kapaklıkaya
Yayın Evi: Yediveren Yayınları
İSBN: 9786055011727
Sayfa Sayısı: 312
Yüreğime Dokunan Eller Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Annemin beni eve hapsetmesiyle başladı esaretim, bazen başımı dışarı çıkarmak istediğimde babamın bakışları perdeliyordu hayallerimi.
Büyüyüp okula başladığımda öğretmenim beynimi kelepçeledi, bir süre sonra da 'elalem' ordusu gönül gözümü kapatmaya çalıştı.
Kendimi üzerine beton dökülmüş bir fidan gibi hissediyordum, üzeri örtülmüş sessiz, bırakılmış çaresiz. Ama ben beton duvarları yıkıp, kuşatılmışlıktan kurtulmak istiyordum. Etrafımı çevreleyen sınırların ötesine uzanıp, özgürlük denizinde yüzmek istiyordum.
Gökyüzünde bulutlarla beraber süzülüp, esen rüzgarlarla birlikte dünyayı keşfetmek istiyordum. Beynimdeki masalı, yaşamımdaki efsaneye dönüştürmek istiyordum.
Sence ben bunu başarabilecek miyim?
Bu öykümün içinde sende varsın; üzüntülerin, mutlulukların, öfken, neşen, en önemlisi hayallerin. Geçmişin burada, haydi gel, geleceğimizi de beraber yazalım.
Yüreğime Dokunan Eller Alıntıları - Sözleri
- - "Sen geceleri gökyüzüne bakıyor musun?" + "Evet, öğretmenim, gece babamla koyunlara yem vermeye giderken bakıyorum." - "Ne görüyorsun?" + "Yıldızları." - "Bugün bir daha bak tamam mı?" + "Tamam öğretmenim." - "Göreceğin en parlak yıldız var ya işte sen aynen onun gibisin."
- İnsanlar niye birbirine düşman oluyorlar?
- •Minibüs bizim için köyün dışına açılan bir kapı demekti, yenilik demekti, yeni haberler demekti.
- ..... Yumurtayla gofret almak o güne kadar aklıma hiç gelmemişti. Yumurta bizim köyde hazineydi. Tavuk, Ziraat Bankası gibi bir şey. Tavuğun kıçı da bankamatikti. Çocukluğumun bir süresi gofret alabilmek için kümesin kapısında tavuğun kıçını bekleyerek geçti.
- Yüreğimdeki morlukların izi ne zaman geçecekti ve ruhumdaki yaraların izi ne zaman silinecekti bilmiyorum...
- Öğretmen bağırıp çağırmadı ama hevesimizi kırdı işte.
- Ben doğduğum zaman bizim köyde “VAR” yoktu, “YOK” vardı.Çocukluğumda en çok duyduğum cümle “Var mı?” sorusu, en çok duyduğum cevap “Yok!”tu. -Baba bana para verir misin? -Yok. -Baba bana gazoz alır mısın? -Para yok, alamam. -Anne bana para verir misin? -Bende yok, git babandan iste. -Baba bana oyuncak alır mısın? -Para yok, git kendin yap oyuncağını. ....
- İki yıl önce Savaş Öğretmen tarafından bu tahtanın önünde öldürülen merakım, öğrenme hevesim, kendime güvenim, Melek Öğretmenin yüreğinden gelen sözleriyle, şefkatiyle ve sevgisiyle yeniden diriliyordu. İçinde hapsolduğum korku mezarının kapağı yeniden açılıyordu sanki.
- Aslında hepimiz toprağa ekilen tohum gibiydik, filizlendikçe o bizi ezdi, fidan gibiydik, büyüdükçe budadı, çiçek gibiydik açtıkça soldurdu.
- Acaba öğretmenler çocukları ezmek, dövmek, ağlatmak için mi öğretmen olmuşlardı?
- “Çok keyifli içtim, çünkü gazoz içmek pek havalıydı.”
- Zaman geçtikçe elimizdeki sızı da geçiyordu ama yüreğimizdeki sızı ne zaman geçecek de bilmiyordum.
- Zaman geçtikçe elimizdeki sızı da geçiyordu ama yüreğimizdeki sızı ne zaman geçecekti bilmiyordum.
Yüreğime Dokunan Eller İncelemesi - Şahsi Yorumlar
En az 2 defa okudum doğum günümde kardeşim bana hediye etti gayet sevdim ve hayatımdaki bazı şeylerin daha çok değerini anlamamı sağladı çok teşekkür ederim Alişan kapaklıkaya ya böyle samimi ve içten bir kitap biz insanlara sunabildigi güzel bir zihniyeti olduğu için (BÜŞRA SALGUT)
Bu kitabı okuduğum için çok mutluyum. Çünkü kitaptan önce yazarın kendisini bir televizyon programında görmüştüm. Kendisinin çok eğlenceli ve sempatik bir havasi vardı, internetten baktım ve kitaplarının olduğunu gördüm. Çok önceden okuma listeme eklediğim yazarın, okuduğum ilk kitabı 12 yaşına kadar olan çocukluk anılarını anlattığı bu eseri, gerçektende ilk sayfasında ön gördüğü gibiydi. Yani: Sana söz veriyorum Bu kitabı okurken Çok güleceksin, Heyecandan öleceksin, Uykusuz kalacaksın, Bazen çok ağlayacaksın, Çok korkacaksın, Çok öfkeleneceksin, Çok seveceksin.(Alıntı) Birinci ağızdan yazılan anılarında temel olan şey öğretmenlikle ilgili. Metin'in birinci sıniftan beşinci sınifa kadar karşılaştığı Savaş Öğretmen ve Melek Öğretmen gerçekten isimlerinin hakkıni veriyorlardı. Savaş ögretmen şiddete başvuran merhametsiz bir ögretmendi ve Metin Savaş Ögretmenden dayak yeme korkusu, öğrenme ve merak duygusunu engelliyordu. Bir yıldan sonra gelen Melek Öğretmen şefkatiyle, merhametiyle Savaş Ögretmenin etkisi ortadan kaldırabildi. Ögrenciler ögrenmeye daha hevesli hale geldi. Köy hayatı, köy hayatının zorluğu, yokluk, hayvan sevgisi, aile sevgisi, gelenek vs. çokça konuya yer veren bu kitabı uykusuz kalmadan okuyabilirsiniz çünkü çok akıcı:) (Sibelll)
Okumakta geç kalmayın derim bu kitabı: Teprik ediyorum yazar/Alisan-Kapaklikaya abimizi nasıl bir hafızası varsa gerçekten, ilk okul yıllarına ait noktası virgülüne her şeyi hatırlıyor. Biz ondan çok küçük olmamıza rağmen sayılı çok az şeyleri hatırlıyorum ilk okul yıllarına ait. Bu kitabı okurken, Çok güleceksin, Heyacandan öleceksin, Meraktan çatlayacaksın, Uykusuz kalacaksın, Bazen çok ağlayacaksın, Çok korkacaksın, Çok öfkeleneceksin, Çok sevineceksin. Dilerim ki tüm çoçuklar iyi iyi Öğretmenlere rast gelsin... Güler yüzlü, umut yüklü, Gönül heybesinde bol Miktarda sevgi sunsun çocuklara.. Keyifli okumalar... Sevgiyle kalın... .....~.... (Elem Naz)
Yüreğime Dokunan Eller PDF indirme linki var mı?
Alişan Kapaklıkaya - Yüreğime Dokunan Eller kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yüreğime Dokunan Eller PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alişan Kapaklıkaya Kimdir?
Annesiyle babası kendisine danışmadan onu dünyaya getirdi. Çocukken oyuncaklarını kendisi yapardı. Bazen çamuru biçimlendirip kurutur, bazen babasının eski ceketinin cebini çıkarır, içini yünle doldurup ağzını dikerek top yapardı. İmkânsızlıklara takılmaz ve şartlar ne olursa olsun yeni bir şey ortaya koyardı. İlkokulda kuzu gütmeye başladı. Annesi ölen kuzuların içli melemelerini dinlerken insanların, özellikle de çocukların sahipsiz bırakılmamaları gerektiğini öğrendi. Bütün dünyası, görebildiği kadar gökyüzü, birkaç komşu köy ve ilkokul öğretmeniyle sınırlıydı. Teyzesinin oğlu ortaokula yazılmaya giderken peşine takıldı. Lise birinci sınıftayken bir kış akşamı kar yağarken öğretmenlerinin, tek odalı evine gelip “Alişan yavrum, seni merak ettik, kar yağıyor da yakacağın var mı, sormaya geldik?” demeleriyle kendine ve hayata bakışı değişti. Çok sevinmişti. Çünkü öğretmenleri tarafından ilk defa insan yerine konulduğunu hissetmişti.
Ve öğretmen oldu. 16 yıllık öğretmenliği boyunca eşiyle birlikte bin beş yüz evi ziyaret etti. Öğrencilerinden on iki bin mektup aldı ve hepsini de el yazısıyla cevaplandırdı.
Bir öğrencisinin “Hocam çalışıyorum, çalışıyorum ama bir türlü anlamıyorum” diye sorması üzerine beyinle ilgilenmeye başladı. Öğrenme stilleri, öğrenmeyi öğrenme, kolay ve kalıcı öğrenme konuları üzerine yoğunlaştı. Dersleri öğrenme stillerine göre dizayn edince öğrencilerin ÖSS’deki netleri Türkiye ortalamasının üç buçuk katına çıktı. 2000 yılında NLP ile tanıştı. Galatasaray’ın UEFA kupasındaki başarısını eğitime nasıl uygulayabilirim diye araştırmaya koyuldu. NLP’nin insan yaşamına getirdiği kaliteyi fark etti.
Araştırmalarında derinleştikçe bizim türkülerin yabancıların sazıyla söylenemeyeceğini anladı. Öğrendiklerini önce kendi hayatına uyguladı. Etkili olduğunu anlayınca eğitimlere başladı.
Alişan Kapaklıkaya Kitapları - Eserleri
- Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı
- İçindeki Uyuyan Güzeli Uyandır
- Bunları Kimseye Anlatamamıştım
- Öğretmenin Günlüğü
- Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?
- Yüreğime Dokunan Eller
- Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?
- Aramızda Kalsın
- Sevgili Öğretmenim
- Sen Yanımda Ol Yeter
- Asla Vazgeçmedim
- Kendimi Yaşamak İstiyorum
- Kendini Yeniden Başlat
- Siyah Pantolon
Alişan Kapaklıkaya Alıntıları - Sözleri
- Büyükleri onlara sevgisini göstermedi ki onlar size göstermeyi bilsinler. Senin babanın çocukluğunda babalar çocuklarıyla doğru dürüst konuşamazlardı bile. (Sevgi Bahçesinin Bahçıvanı)
- “Bugüne kadar başkalarının beklediği gibi yaşamaktan,kendimi hiç yaşamadığımı anladım,içim acıdı.” (Sen Hiç Kendini Yaşadın mı?)
- Eğer izin verirsen önce gözlerine dokunmak, sonra da yüreğine misafir olmak istiyorum. (Sen Yanımda Ol Yeter)
- Yanlış üslup ,doğru sözün celladıdır... (Kendini Yeniden Başlat)
- Bence mutluluk , birisinin mutluluğunun sebebi olmaktır ! (Sen Yanımda Ol Yeter)
- Nasıl bir anne babaya sahip olduğumuz o kadar da önemli değil . Çünkü onları seçmek bizim elimizde değildi . Ama bizim nasıl bir anne_baba olacağımız çok önemli . Çünkü bu seçim bizim elimizde. (Sevgili Öğretmenim)
- "Ben geçmişimle uğraşmaktan geleceğimi görememişim." (Kendimi Yaşamak İstiyorum)
- Başkalarının kendisini kurtarmasını bekleyenler, kölelerdir (Bunları Kimseye Anlatamamıştım)
- Eğitim öğrenciye saygıyla başlar. (Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?)
- İki yıl önce Savaş Öğretmen tarafından bu tahtanın önünde öldürülen merakım, öğrenme hevesim, kendime güvenim, Melek Öğretmenin yüreğinden gelen sözleriyle, şefkatiyle ve sevgisiyle yeniden diriliyordu. İçinde hapsolduğum korku mezarının kapağı yeniden açılıyordu sanki. (Yüreğime Dokunan Eller)
- Suç gelin olmuş, koluna takacak damat bulamamış... (Kalbime Girmeden Beynimde İşin Ne?)
- Hedefinde belirli bir limanı olmayan gemiye, hiçbir rüzgâr yardım edemez. (Asla Vazgeçmedim)
- Kitaplar bizim en iyi dostlarimizdir . Her kitap bize , duygularımıza, düşüncelerimize, kısaca kişiliğimize bir başka yönden ayna tutar. Biz sadece karşımızda duran aynaya baksak ancak yüzümüzü ve vücudumuzun ön tarafını görebiliriz . Dört yanımıza ayna koysak, o zaman vücudumuzun tamamını görebiliriz. Kitaplar da böyledir ... Farklı alanlarla ilgili okuduğumuz her kitap bize kişiliğimizin bir yönünü gösterir . Güzel kitaplar bize bizi anlatır. (Sevgili Öğretmenim)
- - "Sen geceleri gökyüzüne bakıyor musun?" + "Evet, öğretmenim, gece babamla koyunlara yem vermeye giderken bakıyorum." - "Ne görüyorsun?" + "Yıldızları." - "Bugün bir daha bak tamam mı?" + "Tamam öğretmenim." - "Göreceğin en parlak yıldız var ya işte sen aynen onun gibisin." (Yüreğime Dokunan Eller)
- . Kalp tenceremizde nefret pişerken dil kaşığımızda sevgi servisi yapılabilir mi? . (Kendimi Yaşamak İstiyorum)
- Çiçekleri tanımayan bir bahçıvanın çok güzel çiçekler yetiştirip onlardan oluşan harika bir bahçe meydana getirmesi zordur . Öğrencilerini tanımayan bir öğretmenin de çok iyi öğrenciler yetiştirip onlardan oluşan harika bir okul meydana getirmesi zor hatta imkansızdır. (Sevgili Öğretmenim)
- Bazı öğretmenler girdikleri gönüllerde kolay kolay unutulmayacak kara bir "is"bırakır bazılarıysa ömür boyu sevgi ile hatırlanacak güzel bir "iz" (Aramızda Kalsın)
- Zaman geçtikçe elimizdeki sızı da geçiyordu ama yüreğimizdeki sızı ne zaman geçecek de bilmiyordum. (Yüreğime Dokunan Eller)
- Anladığım kadarıyla senin bugünün, yani şimdiki zamanın yok. Geçmişin ve geleceğin var. (Aramızda Kalsın)
- Herkesin gözüne tek tek bakıyorum ve her insanın gözünde farklı dünyalar görüyorum. (Kendimi Yaşamak İstiyorum)