Yürek Burgusu - Henry James Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yürek Burgusu kimin eseri? Yürek Burgusu kitabının yazarı kimdir? Yürek Burgusu konusu ve anafikri nedir? Yürek Burgusu kitabı ne anlatıyor? Yürek Burgusu PDF indirme linki var mı? Yürek Burgusu kitabının yazarı Henry James kimdir? İşte Yürek Burgusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Henry James
Çevirmen: Necla Aytür
Orijinal Adı: The Turn of the Screw
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9789754587265
Sayfa Sayısı: 165
Yürek Burgusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Henry James (1843 - 1916): 19. yüzyılın son çeyreğinde yerleştiği İngiltere'de, ölümüne dek, gerek romanlarında gerekse uzunlu - kısalı öykülerinde, doğup yetiştiği Amerika kıtası ile Avrupa'nın birbirinden farklı insanlarını sarsıcı bir gözlem gücü ve derinlikle işlemiş bir yazı ustasıdır.
Nitekim, yazarın orta döneminin en önemli yapıtlarından olan Yürek Burgusu'nun (1898) ürperticiliği de, bir yandan bir "hayalet" öyküsü olmasından ama bir okadar da, James'in, sayfalar çevrildikçe yüreğimize işleyen üslubundan kaynaklanmaktadır.
(Arka Kapak)
Yürek Burgusu Alıntıları - Sözleri
- Sanırım her ilişkide sahte bir yan var.
- "... Yalnız ben güzel şeyler duymak istiyorum demedim ki, sesini duymak istiyorum o kadar."
- Bu gezintiler sırasında aklıma gelen ve kesinlikle dikkate değer olan düşüncelerden biri de, biriyle tanışmanın büyüleyici hikâyeler kadar çekici olabileceği fikriydi
- İlk belirtilerini gösteren olağanüstü olaylara karşı tavır takınmak için olağanüstü olmam gerekiyordu.
- ''Onun zihninde düşlerin kanat çırpışları yerlerini sürekli bir ocak başı mahmurluğuna bırakmıştı.''
- Her şeyin bir dizi uçuş ve iniş, yerli yersiz kalp çarpıntılarından oluşan küçük bir tahterevalli olarak başladığını hatırlıyorum.
- Siz acı çekmemelisiniz... Çocuklar acı çekmemeli...
- Uyumuyordun öyleyse? "Pek değil! Ben yattığım yerde düşünürüm hep."
- Kendi sözcüklerimi bir bir seçerek konuşmak zorundaydım.
- Belki de benim gözlerim tamamen mühürlüyken onlarınki sonuna kadar açıktı.
- Benim de erkek kardeşlerim olduğundan, küçük kızların küçük oğlanları taparcasına sevmesine alışıktım; beni asıl şaşırtan, yeryüzünde, kendinden küçük, zayıf cinsten ve daha az akıllı birine karşı böylesine ince bir düşüncelilikle davranabilen küçük bir erkek çocuğun bulunmasıydı.
- Ne kadar çok sarsılsam da bir o kadar derine çakılıp kaldım orada...
- Bu gezintiler sırasında aklıma gelen ve kesinlikle dikkate değer olan düşüncelerden biri de, biriyle tanışmanın büyüleyici hikâyeler kadar çekici olabileceği fikriydi
- Okurken başımı üstüne koyup uyuyakaldığım ve düş görmeye başladığım bir masal kitabından başka bir şey değil miydi yoksa bu ev?
- “Dünyada aşktan başka hiçbir şey bilmediğini yansıtan olağanüstü bir havası vardı.”
Yürek Burgusu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap ilk başlarda mükemmel diyebileceğim bir şekilde başladı ama sonlara doğru yazar hikayeyi o kadar hızlandırmış ki asla sindiremedim ve hikayenin zevkini çıkaramadım. Hikayenin yarısından sonra yazar bitse de gitsek düşüncesiyle yazmış gibi. :( Kesinlikle dizisi kitabından çok daha keyifli. (Tuana Düzenli)
~89° | Yürek Burgusu: Merhaba. Bu kitabın incelemelerinden de anlaşılabileceği üzere pek çok kişi bu kitabı sadece bir korku romanı olarak ele almış ve bu şekilde okumaya kalkışmış. Aynı hataları yazar/jane-austen'ın kitap/gurur-ve-onyargi--1654'sını sadece bir aşk romanı ve yazar/huseyin-rahmi-gurpinar'ın kitap/gulyabani--153896'sini de sadece bir korku romanı olarak ele alarak yapmışlardı. Oysa bahsi geçen kitaplar gibi ''klasik'' kitaplar yazıldıkları dönemler göz önünde bulundurularak ve aslında alt metinlerine ulaşılmaya çalışılarak okunmalı. Örneğin bu kitap ürpertici bir hikâyeyi ele alıyor, ki pek çok kişiye göre ürpertici bile değilmiş, ama aslında dikkati çekmesi gereken nokta yazar/henry-james'in yüreğe işleyen üslubu ve karakterlerinin iç dünyalarına yönelik çözümlemeleri, yani karakterlerinin psikolojik durumlarını yansıtışı olmalıydı. Bu kitabı satın almadan önce iki tane diziyi inceledim. İlki Türkiye İş Bankası Yayınları'nın Hasan Âli Yücel Klasikleri Dizisi ve diğeri de İthaki Yayınları'nın Karanlık Kitap Dizisi. Bu tür karşılaştırmalarda her zaman Türkiye İş Bankası Yayınları'nı tercih etmenin daha uygun bir tercih olduğunu düşünüyorum. Konusuna gelelim. Genç bir kız Flora ve Miles isimli iki çocuğun bakımını üstlenmek üzere Bly'a gidiyor. Burada çocukların alışılmadık davranışları olsun, genç kızın çeşitli zamanlarda çeşitli yerlerde gördüğü ve aslında öldükleri iddia edilen kişileri görmesi olsun, kendisini tuhaf bir olaylar silsilesi içerisinde buluyor. Kendisini bu tuhaf olaylar silsilesinin ardında yatan gizemi çözmeye adıyor. Okurken daha çok Henry James'in anlatımını inceledim. Kendisi karakterlerinin iç dünyalarını aktarabilmek adına ''yansıtıcı bilinç'' adlı bir yöntemi uyguluyor. Kitabın başında birbirlerine ürpertici hikâyeler anlatan bir grup genç var. Bu gençlerden biri yukarıda konusuna değinirken ''genç bir kız'' olarak nitelendirdiğim kadının ölmeden hemen önce başından geçenlerden bahsettiği kitabını ona verdiğini açıklıyor ve o da bu kitabı alıp arkadaşlarına okumaya başlıyor. O okumaya başladıktan sonra bir daha kendisini görmüyoruz. Çünkü o kitabın içerisine giriyoruz ve her şeyi o genç kızın gözünden ve dilinden yaşamaya başlıyoruz. İşte yansıtıcı bilinç budur. Gurur ve Önyargı ve Gulyabani'ye yazdığım incelemeleri de okuyabilirsin. Gurur ve Önyargı: gonderi/107469378 Gulyabani: gonderi/139150086 Ayrıca bu kitabı temel alan 2020 yapımı bir dizi var. ''The Haunting of Bly Manor'' adlı bu diziyi kitabını okumadan önce izlediğim için zaten yaşanacakları az çok biliyordum. Dizisini izlerken ilk birkaç bölümde ürperdiğimi itiraf edebilirim ama dediğim gibi kitabında ürperticiliğe odaklanılmamış. https://www.imdb.com/title/tt10970552/ Keyifli okumalar! (Kaan Ata Önder)
Bly malikanesi benim netflixte en sevdiğim dizilerden bir tanesi. Diziyi böylesine çok severken kitabını da okumak istedim. Öncelikle diziyi izlediğim için mi ya da okurken sürekli satırlarda dizide gördüğüm tanık olduğum hikaye ve kahramanları aradığım için mi bilmiyorum ama kitap bana beklediğimi veremedi diyebilirim. Kısa bir hikaye ve birçok konu yüzeysel kalıyor, birçok soru cevapsiz kaliyor. Yaşanılan olayları evet anlayabiliyorsunuz ama nedenlerini vermek ve altını doldurma konusunda başarılı bulmadigim sonunun beni tatmin etmediği bır hikaye oldu. Kitapta sadece bly malikanesine yeni gelen bir öğretmenin o evde olanları ve çocuklarla olan iletişimini okuyoruz diyebilirim genel olarak. Kitabı çok fazla tavsiye edebilecegimi sanmıyorum ama dizisi gerçekten muhteşem ve alt hikayeleri ve konuyu zenginleştirmesi yönünden kesinlikle tavsiye edebileceğim bir dizi (İpek aguslar)
Yürek Burgusu PDF indirme linki var mı?
Henry James - Yürek Burgusu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yürek Burgusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Henry James Kimdir?
1843'te New York'ta doğdu. Babası dönemin önde gelen dinbilimci ve filozoflarındandı; ağabeyi William da tanınmış bir filozoftu. New York'ta başladığı eğitimine Londra, Paris ve Cenevre'de devam etti. 1862'de Harvard'da Hukuk Fakültesi'ne girdi. 1865'ten itibaren dergi ve gazetelerde kısa hikayeler yazmaya başladı. 1875'te bir seneliğine Paris'e taşındı, burada Flaubert, Turgenyev ve dönemin ünlü yazarlarıyla tanıştı. Ertesi yıl Londra'ya geçti, 1915'te İngiliz vatandaşı oldu ve 1916'da öldü. Kısa hikayeler, oyunlar, eleştiriler, seyahat kitapları ve özyaşam öyküsü dışında yirmi roman yazdı.
19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında edebiyat eleştirileri, romanlar ve kısa hikâyeleri ile ünlendi. Ana tema olarak insan bilincini işleyen James, hayatın çoğunu Avrupa'da geçirdikten sonra, ölümünden kısa bir süre önce İngiliz vatandaşı oldu. Psikoloji biliminin kurucularından sayılan William James'in kardeşidir. The Ambassadors, Daisy Miller, The Turn of the Screw ve Portrait of a Lady gibi klasik eserleri bulunmaktadır. Eserlerinden Bir Kadının Portresi'nin sinema uyarlamasında ünlü aktrist Nicole Kidman başrolü oynamıştır. Romanlarında çoğunlukla kadına ve kadınların iç dünyalarına göndermelerde bulunmuştur. Eserlerinde resim kullanmayı sevmez.
Henry James Kitapları - Eserleri
- Yürek Burgusu
- Daisy Miller
- Bir Hanımefendinin Portresi
- Son Derece Tuhaf Bir Durum
- Geçmişin İzi
- Ustanın Dersi
- Washington Meydanı
- Kısa Romanlar Uzun Öyküler
- Dostlarımızın Dostları
- Güvercinin Kanatları
- Aspern' in Mektupları
- Pandora
- Ormandaki Canavar
- Tutkun Seyyah
- Halıdaki Motif
- Bir Başyapıtın Öyküsü
- Amerikalı
- Hayalet Hikayeleri
- Güven
- Kurgu Sanatı
- Tutku
- Portreler
- The Ambassadors
- Altın Kase
- Londra Kuşatması
- Yürek Burgusu - Ormandaki Canavar - Daisy Miller
- The Jolly Corner
- Poynton’daki Ganimetler
- A Bundle of Letters
Henry James Alıntıları - Sözleri
- "Yitirecek bir şeyim olduğunu sanmıyorum, ancak, kuşkusuz, kazanacak bir şeyim var" dedi Newman (Amerikalı)
- Fransızca bilir misin evladım? (Son Derece Tuhaf Bir Durum)
- "Beni muhtemelen, asla anlamayacaksın; zaten anlasan da bu neyi değiştirir ki?" (Pandora)
- -sahte tanrılara tapınmanın hüzünlü, acınacak bir görüntüsü olmayın. (Ustanın Dersi)
- "....Bir insanı on yıl önce olduğu yere geri götürmek çok korkunç...." (Ormandaki Canavar)
- Nasıl böyle kötü , böyle acımasız olabilirsin ? Ben ne yaptım ki sana ? Neden rahat bırakmıyorsun beni ? Her şeyi bozacağından korkuyorum, çünkü sen elinin değdiği her şeyi bozarsın ! (Washington Meydanı)
- İnsan inandığı tanrıyı savunmaz: İnsanın tanrısı, kendi içinde bir savunmadır zaten. (Aspern' in Mektupları)
- Hoşnutsuzluğunu iki üç dilde akıcı olarak anlatabilir; işte entelektüellik budur. Ben İngilizce dışında küfredemediğim için, bana tam anlamıyla veryansın ediyor. (Amerikalı)
- “Ruhun ölümsüz bir şey olduğuna hiç inanmıyorum. Yok edilebileceğine inanıyorum. “ (Bir Hanımefendinin Portresi)
- Kitap yazmak, eğer biri büyük bir dâhi değilse - hatta olsa bile - zenginliğe giden son yoldur. (Aspern' in Mektupları)
- İlk belirtilerini gösteren olağanüstü olaylara karşı tavır takınmak için olağanüstü olmam gerekiyordu. (Yürek Burgusu)
- Bazen takip edemeyeceğimiz yollara sapıyoruz. .... ~... (Geçmişin İzi)
- "En iyi şeyi yapmış olmanın verdiği his - sanatçının gerçek hayatı olan ve yokluğunun sanatçının ölümü olduğu hissi; doğanın entelektüel çalgısında gizlediği harika bir müzik parçasını çıkarma ve onu çalınması gerektiği gibi çalma hissi." (Ustanın Dersi)
- "Nasıl da acımasız geçiyor zaman, değil mi? Kendi kendine mi geçiyor; fark edilmeden, ölçülüp biçilmeden? (Tutkun Seyyah)
- Sen öyle benden bir parçasın ki; kendi içinde bulunan ancak benim varlığımın sonucu olan bir şey gibi. (Ormandaki Canavar)
- Newman, düşündüğü gibi, kendini suyun akışına bırakmaya karar vermişti, akıntıya kapılınca çığlık atmayacaktı. (Amerikalı)
- Bir kadının güzelliğini ayrıntılarıyla anlatmaya ya da çürütmeye kalkışmanın temelinde bir kabalık hatta felsefeye ters düşen bir şeyler vardır ve bir erkek sonuçta çeşitli hatların toplamının bütünü oluşturmadığını farkedince tam anlamıyla layığını bulur. (Bir Başyapıtın Öyküsü)
- Onunla birlikteyken her şey çok yolunda ama ondan uzaktayken sanki canlıların dünyasından dışlanmışım gibi hissediyorum kendimi. (Bir Başyapıtın Öyküsü)
- Hiçbir mutluluk coşkusu, içindeki iyi bir insanın aldatılmış olduğu duygusunu gideremeyecekti. (Amerikalı)
- “Demek insan hayran olsa da ihtiyatı elden bırakmamalı.” (Halıdaki Motif)