Zindan Adası - Dennis Lehane Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Zindan Adası kimin eseri? Zindan Adası kitabının yazarı kimdir? Zindan Adası konusu ve anafikri nedir? Zindan Adası kitabı ne anlatıyor? Zindan Adası PDF indirme linki var mı? Zindan Adası kitabının yazarı Dennis Lehane kimdir? İşte Zindan Adası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Dennis Lehane
Çevirmen: Esra Şirin
Yayın Evi: Artemis Yayınları
İSBN: 9789758733583
Sayfa Sayısı: 370
Zindan Adası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Zindan Adası, Uğultulu Tepeler atmosferinde geçen psikolojik bir gerilim, şiddet ve şeytanın romanı!
"Denis Lehane'in Zindan Adası romanını okumak bir çılgınlık, şiddet ve yanılgı kâbusuna girmek demek. Romanı bitirmekse -finaliyle ilgili bir ipucu vermek bile suç olur- yolunu şaşırmak, belki öfkelenmek ve sonunda usta bir öykü anlatıcısının, zihnimizi darduman etme yeteneği üzerine kafa yormak demek. Edgar Allan Poe'yu geri getirebilsek ve ona bugünün postmodern hile torbasını versek, bize Zindan Adası kadar beklenmedik ve huzursuz bir öykü anlatırdı."
-The Washington Post-
"Şunu iyi bilin: Lehane'in yeni romanı çok beğenilen ve çok satan kitabı Gizemli Nehir'in mirasına son derece sadık ancak öyle şaşırtıcı bir finale bağlanıyor ki, şimdiye kadar yazılmış, estetik açıdan en doğru çözümlenmiş romanlardan biri olarak tarihe geçecek."
-Publishers Weekly-
"Adada atmosfer gayet karanlık ve kasvetli. Teddy ve Chuck, adam avcılığı ve Ashecliffe'in berbat tıbbi personelini soruşturma görevine bağlı kaldıkları sürece, rollerini kas gücü ve zarafetle oynuyorlar."
-The New York Times-
"Agahta Cristie tarzı katil-kim klostrofobisini, sıkı bir Stephen King ürperticiliğiyle birleştiren aksi, derin, havalı, esrar dolu bir öykü."
- San Fransisco Chronicle-
(Tanıtım Bülteninden)
Zindan Adası Alıntıları - Sözleri
- “Dünyayı artık tanımıyorum. Bütün şehirleri küle çevirecek bombalar olduğunu söylüyorlar. Bir de televizyon dedikleri şey var. Bir kutuda insanlar ve sesler var. Ben yeterince ses duyuyorum zaten.”
- “Yaralar canavarlar yaratabilir ve sen yaralısın.”
- “Arzu ettiğin şeyler, beklemekten vazgeçtiğin anda gerçekleşir. Bu; hayatın ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.”
- "Buradaki herkes gerçekten kaçık."
- Bir insanın adı deliye çıkarsa yaptığı her şey deliliğe verilir. Mantıklı itirazlar inkardır, geçerli korkular paranoyadır.
- "Dünya ... hasta insanlarla dolu "
- “Hangisi daha kötü olurdu; bir canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?”
- “Biz de yaşamış, sevmiş ve gülmüştük. Bizi unutmayın.”
- "Teddy, Dolores'e duyduğu özlemin ağırlığına daha fazla dayanamayıp çökeceği gün bugün mü diye merak etti. Bu soruyu kendine ilk kez sormuyordu. O yangın sabahına geri dönebilse ve onun bedenini kendininkiyle değiştirebilecek olsa, bir dakika düşünmezdi. Bundan emindi. Bundan hep emindi. Ama yıllar geçtikçe onu daha iyi değil, daha çok özlüyordu. Ona duyduğu hasret; izi asla kaybolmayacak, kanaması hiç durmayacak bir yaraya dönüşmüştü."
- "Bu dünya bana sadece sahip olmadıklarımı, bir daha hiç sahip olamayacaklarımı, yeteri kadar sahip olamadıklarımı hatırlatıyor."
- "Bazen," dedi Cawley usulca, "onu düşünmeden bir üç saat geçirmeyi başarıyorum. Bazen bir hafta boyunca kokusunu, onunla yalnız kalmak için buluşacağımızı bildiği zamanlardaki bakışını, saçlarını, kitap okurken saçıyla oynayışını hatırlamadığım oluyor. Bazen..." Cawley sigarasını söndürdü. "Ruhu nereye gittiyse, mesela, vücudunun altında büyük bir kapı varsa ve ölürken o kapı açılmışsa, yani gittiği yer orasıysa... Eğer o kapının tekrar açılacağını bilsem, yarın Paris'e döner ve arkasından giderdim."
- Demek sevmek böyle bir şeymiş, diye düşündü. Hiçbir mantığı yoktu. Teddy bu kadını neredeyse hiç tanımıyordu. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Sanki tanıdığı, doğmadan önce bile tanıdığı bir kadınla karşılaşmıştı. Hayallerinin ötesinde bir şeydi bu. Dolores. Karanlık arka koltukta o da şimdi Teddy'yi düşünüyor, tıpkı Teddy gibi hissediyordu. Dolores. Teddy'nin ihtiyaç duyduğu her şeyin bir ismi vardı artık.
- "Eğer gerçeği sadece kendinizin bildiğinize inanırsanız, o zaman geri kalan herkes yalan söylüyordur. Ve herkes yalan söylüyorsa..." "O halde söylenen doğruların hepsi birer yalan olmalı,"
Zindan Adası İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Zindan Adası filmini duymayan, izlemeyen yoktur herhalde. Konusu ve oyunculuklar oldukça güzel. Psikolojik gerilim filmlerine ve kitaplarına bayılırım. Zindan Adası filminin sonu birçok kişinin kafasını karıştırmıştı. Buna bende dahilim. Bu yüzden kitabı olduğunu öğrendim ve bir de kitabını okuyayım dedim. İyi ki de okumuşum. Tüm kafa karışıklığım yok oldu. Kitapta her şey daha net bir şekilde verilmiş, kafada soru işareti bırakmıyor. Kitabın anlatımı oldukça yalın. Süslü cümleler vs yok. Betimlemeler yerli yerinde, gereksiz bir ayrıntı yok. Tamamen olay odaklı, akıp giden bir kitap olmuş. Ve kitap ile film uyumu %80-%90 civarı. Tüm replikler aynı resmen. Filmde anlatılmayan ama kitapta olan birkaç olay var. Ve tüm hikayenin kilit noktası olan Fener'deki yaşananlar filmde çok iyi aktarılmamış. O yüzden çoğu kişi olayı anlamadı diye düşünüyorum. Kitabı okurken neyin gerçek, neyin hayal olduğunu bende çoğu kez sorgulayıp durdum. Teddy ile beraber bende gerçekliğe ulaşmaya çalıştım. Ve inanır mısınız kitaba, filmi bitirir bitirmez başladım. Yine de aynı zevki aldım. Seviyorum bu türü. Uzatmayayım, psikolojik gerilim sevenler için mükemmel bir nimet. (Büşra)
1954'te, geleceği parlak ABD'li mareşal Teddy Daniels, Boston Shutter Island Ashecliffe Hastanesinden bir hastanın kaybolmasını araştırmakla görevlendirilir. Kişisel nedenlerle adada bir görev için bastırıyor, ancak çok geçmeden, radikal tedavileri etik olmayandan yasa dışı ve düpedüz uğursuz olan hastane doktorları tarafından çarpık bir komplonun parçası olarak oraya getirildiğini düşünüyor. Teddy'nin kurnaz araştırma becerileri yakında umut verici bir ipucu sağlar, ancak hastane, davayı tamamen açacağından şüphelendiği kayıtlara erişmesini reddeder. Bir kasırga anakara ile iletişimi keserken, daha tehlikeli suçlular bu karmaşadan "kaçarken" ve şaşırtıcı, olası olmayan ipuçları çoğaldıkça, Teddy her şeyden - hafızasından, ortağından, hatta kendi akıl sağlığından - şüphe etmeye başlar. (Muharrem Kenger)
Zindan Adası ‘nı okumaya başladığımda zihnimde filmin kareleri dönmeye başladı. Film -kitap ikileminde ( kimi zaman film daha iyi oluyor kimi zaman da kitap) gelgitler nedeniyle başta kitaba adapte olamasamda , daha sonra akıcı anlatımı, zeki kurgusu , soru işaretleri ve bırakılan ipucu niteliğindeki ekmek kırıntıları takip ederek Zindan Adası’nı sonuna kadar heyecanla okudum. Açık uçlu son bize , hayatın salt bir doğrusu olmadığını , adalet ve suç arasındaki ince çizgisinin her an geçilebileceğini gösteriyor. Filmin gerek müzik gerekse çekim özelleği ile gerilimi daha yüksek hissettirdiğini ama kitapta bunu yakaladığımı söyleyemem. Zindan Adası hala gizemini korurken bir ziyareti hak ediyor . Bu kez kitap mı film mi derseniz Leonardo DiCaprio etkisiyle film derim:) (dili_kitap)
Zindan Adası PDF indirme linki var mı?
Dennis Lehane - Zindan Adası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Zindan Adası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Dennis Lehane Kimdir?
Dennis Lehane (4 Ağustos 1965) ABD'li yazar ve senarist.
Kızımı Kurtarın, Gizemli Nehir, Zindan Adası gibi eserleri filme yazar, aynı zamanda The Wire ve Boardwalk Empire adlı dizilerde senarist olarak görev yapmıştır.
Hayatı
1965 yılında Boston'da, 5 çocuğa sahip İrlanda kökenli bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Florida International University'nin yaratıcı yazarlık bölümünden mezun oldu.
Kariyeri
1994'te yayınlanan ilk romanı "A Drink Before the War" ile yazarlık kariyerine başlayan Lehane'ın dördüncü romanı olan "Gone,Baby,Gone" 2007 yılında Ben Affleck tarafından Kızımı Kurtarın adıyla beyaz perdeye aktarıldı.
2003 yılında Clint Eastwood; yazarın Gizemli Nehir adlı eserini sinemaya uyarladı. 2010 yılındaysa yazarın "Shutter Island" adlı eseri, başrolündeLeonardo DiCaprio'nun olduğu ve yönetmenliğini Martin Scorsese yaptığı Zindan Adası filmiyle beyaz perdeye taşındı.
Yazarlık kariyerine devam eden yazar aynı zamanda The Wire,Castle ve Boardwalk Empire adlı dizilerin bazı bölümlerinin senaristliğini yapmıştır.
Dennis Lehane Kitapları - Eserleri
- Zindan Adası
- Mistik Irmak
- Kanunsuz
- Kızımı Kurtarın
Dennis Lehane Alıntıları - Sözleri
- "Peki neymiş bu ülkü, Esteban?" "Hiçbir insan bir başkasının hayatına hükmetmemelidir." (Kanunsuz)
- "Eğer gerçeği sadece kendinizin bildiğinize inanırsanız, o zaman geri kalan herkes yalan söylüyordur. Ve herkes yalan söylüyorsa..." "O halde söylenen doğruların hepsi birer yalan olmalı," (Zindan Adası)
- Bir insanın adı deliye çıkarsa yaptığı her şey deliliğe verilir. Mantıklı itirazlar inkardır, geçerli korkular paranoyadır. (Zindan Adası)
- "Dünya ... hasta insanlarla dolu " (Zindan Adası)
- "Sahiden gidiyorum." (Kanunsuz)
- “Biz de yaşamış, sevmiş ve gülmüştük. Bizi unutmayın.” (Zindan Adası)
- Hiç küçük bir tercihin tüm hayatını nasıl değiştirebileceğini düşündün mü? (Mistik Irmak)
- Bir sabah bineceğin otobüsü kaçırırsın, bir diğeri gelene kadar bir kahve içmek istersin ve kazı kazan alır veeee kazınırsın... artık otobüse binmene gerek kalmamıştır lincoln marka arabanla gitmeye başlarsın, fakat araban başka bir arabaya çarpip kötü bir kaza yapar ve sen ölürsün... bütün bunların nedeni bir sabah otobüsü kaçırmandır.. (Mistik Irmak)
- Hatıralar çoğu zaman içinde yaşanılan anın kendisinden daha çok mutluluk veriyordu. (Kanunsuz)
- “Yaralar canavarlar yaratabilir ve sen yaralısın.” (Zindan Adası)
- Dişleri,Joe'nun tahmin ettiği gibi,gri ve yamuktu, birkaçı su basmış mezarlıktaki eski mezar taşları gibi ağzında geriye doğru yatmıştı. (Kanunsuz)
- Ancak büyüdüğünüzde ne kadar korkunç bir batağın içinde olduğunuzu anlayıp çıkmak için çaba sarf edebilirsiniz. (Kızımı Kurtarın)
- "Hayır kurumu da değiliz." (Kanunsuz)
- “Arzu ettiğin şeyler, beklemekten vazgeçtiğin anda gerçekleşir. Bu; hayatın ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.” (Zindan Adası)
- "Teddy, Dolores'e duyduğu özlemin ağırlığına daha fazla dayanamayıp çökeceği gün bugün mü diye merak etti. Bu soruyu kendine ilk kez sormuyordu. O yangın sabahına geri dönebilse ve onun bedenini kendininkiyle değiştirebilecek olsa, bir dakika düşünmezdi. Bundan emindi. Bundan hep emindi. Ama yıllar geçtikçe onu daha iyi değil, daha çok özlüyordu. Ona duyduğu hasret; izi asla kaybolmayacak, kanaması hiç durmayacak bir yaraya dönüşmüştü." (Zindan Adası)
- "Buradaki herkes gerçekten kaçık." (Zindan Adası)
- “Hangisi daha kötü olurdu; bir canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?” (Zindan Adası)
- "Kurumsal düzeyde yapmadıkları sürece,” dedi Joe, “suçlular er geç yakayı ele verirler.” (Kanunsuz)
- Tim’in söylemeye bayıldığı bir başka şey de bir ev yıkıldığında son ısıran termitin de en az ilk ısıran termit kadar suçlu olduğuydu. (Kanunsuz)
- Hiç, küçük bir tercihin tüm hayatını nasıl değiştirebileceğini düşündün mü? (Mistik Irmak)