Zor Zamanlar - Charles Dickens Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Zor Zamanlar kimin eseri? Zor Zamanlar kitabının yazarı kimdir? Zor Zamanlar konusu ve anafikri nedir? Zor Zamanlar kitabı ne anlatıyor? Zor Zamanlar kitabının yazarı Charles Dickens kimdir? İşte Zor Zamanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Charles Dickens
Çevirmen: Füsun Elioğlu
Yayın Evi: Oda Yayınları
İSBN: 9799753851052
Sayfa Sayısı: 272
Zor Zamanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir çocuğun yüreğine, düşlerine, çocuksuluklarına, korkularına sahip olamadan yaşayan çocuklar...
İnsanları, rakamlarla, kurallarla, biçimlerle değerlendiren; her şeyin, yaşamların bile her santiminin parayla alınıp satılan bir mal olduğunu savunan bir yaşam felsefesinin kentsoylu savunucuları ve uygulayıcıları... Bunların boyunduruğunda ve kömür madenleriyle dokuma fabrikalarında yaşamaya çalışan işçiler... Sevme hakkı bile olmayan kadınlar... Coketown kasabasının insanları...
Geniş yığınların sanayi devrimi sırasında çektiği acıları ve yoksullukları gerçekçi bir bakışla anlattığı romanlarıyla tanınan 19. yüzyılın en büyük İngiliz yazarı "Charles Dickens" (1812-1870), "Zor Zamanlar" adlı bu romanında, Coketown kasabasının insanlarının buruk yaşamını anlatıyor.
(Arka Kapak)
Zor Zamanlar Alıntıları - Sözleri
- Birbirine benzeyen bir iki büyük caddeyle, birbirine benzeyen bir yığın küçük sokakta, birbirine benzeyen bir yığın insan, aynı saatte gider gelir, sokaklarda aynı sesleri çıkarır, aynı işi yapardı. Her günleri bir diğerine benzer, her yılları bir öncekiyle bir sonrakinden farklı olmazdı.
- Her gün hiç uğruna ölüyoruz.Ne anlamsızlık!
- Bencil bir insan olmaması ona yine doğru yolu gösteriyordu.
- Huzursuz yüreğime merhem oldunuz.
- "Sesim biraz kısık çıkıyor bayım. Beni iyi tanımayanlar beni anlamakta güçlük çekiyorlar ama siz de benim gibi ta çocukluktan başlayarak çadırda bir ısınıp bir üşüseydiniz, sizin de sesiniz yok olurdu."
- Ne de olsa ruhlar da denizler gibidir; derinlik ancak derinliklere yanıt verir.
- Benimle öyle akılcı oldun ki babacığım beşikten bugüne çocuksu inançlarım , çocuksu korkularım hiç olmadı.
- İnsanların ahlaksızlığı onu yaralamıştı.
- Şeytan , aslanlar gibi kükreyip ortalığa çıktı mı , görmeye gelenler avcılarla vahşilerdir.
- Gelin yaşamımızı oluruna bırakalım! Şöminelerimizin karşında oturmuş, ateşin sönmesini izlerken, yüreğimizin yükü daha hafif olacaktır.
- Her günleri bir diğerine benzer, her yılları bir öncekiyle bir sonrakinden farklı olmazdı.
- “Yaşamın tadını çıkarın; canını değil...''
- ..tek bir konudaki uyumsuzluk diğer açılardan varolan uyumu engelleyecek kadar önemli mi?
- Bizler zamanın değerini bilen insanlarız. Sizler ise zamanın değerini bilmeyen insanlardansınız.
- “Yaşamın tadını çıkarın; canını değil…”
Zor Zamanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap, Thomas Gradgrind'in gerçekler ve hakikatler üzerine kurduğu sisteminin kendi çocukları üzerinde patlak vermesini,insanın sadece etten,kemikten ve mantıktan ibaret olmadığını,kalbinin ve ruhununda var olduğunu farkına varmasını konu alıyor. Bunun yanı sıra Charles Dickens bu kitabındada diğer kitaplarında olduğu gibi sanayi devrimi sonrası İngilteresinde elitlerin işçi sınıfını sömürmelerini,onlara hukuksuzca davranmalarını,dönemin sosyal ve ekonomik sıkıntılarını kendine has tarzıyla dile getiriyor. (Dilek Gacaloğlu)
Zor Yıllar romanı Viktorya Dönemini tüm gerçekliğiyle anlatan, zaman zaman günümüz dünyasına bile taşlamalarda bulunan adına yakışır bir klâsik. Her bölümde olayların akıcı şekilde ilerlemesi, konuların birbiriyle uyumu eserin daha tamamlayıcı olmasını sağlamış. Charles Dickens, romanını kendi içinde üç bölüme ayırırken, bir nevi yaşadığı toplumu gerçekçi bir olay örgüsü ile özetler. Birinci Kitap: Tohumları Atmak İkinci Kitap: Ekinleri Biçmek Üçüncü Kitap: Ürün (Esra Doğan)
İki gündür Bay Thomas Gradgring ailesinin sıradan bir konuğuydum... Şunu başta belirtmek isterim ki, çok güzel bir şekilde ağırlandım... Sonunda apaçık bir hüzün duyduğum saklanamaz bir gerçek ama sevginin gücüne bir kez daha inandırıldığım için Sevgili Sissy ve Rachel'a teşekkürlerimi iletiyor ve huzur dolu olduğumu belirtmek istiyorum... Ayrıca Sevgili Charles Dickens'a yaşadığı toplumu kapsamlı olduğu kadar gerçekçi bir tablo içinde yansıttığı için, konu ile olay örgüsü arasındaki ilişki, kusursuz denebilecek düzeyde olduğu için şükranlarımı sunuyorum... (hatice)
Kitabın Yazarı Charles Dickens Kimdir?
Charles Dickens (7 Şubat 1812 – 9 Haziran 1870), İngiliz yazar.
Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan Dickens'ın ilk yılları refah içinde geçse de babasının borçları yüzünden hapse girmesiyle sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında Morning Chronicle gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835'te 'Boz' takma adıylaBoz'un Karalamaları başlığında notlar yayımlamaya başladı.
1837'de ise esas onu ünlendirecek olan Bay Pikvik'in Serüvenleri adlı kitabını yayımladı. Aynı yıl içinde Catherine Hogarth ile evlendi. 1840 yılında ölen baldızı Mary'e ithaf ettiği Antikacı Dükkanı romanını yayımladı.
1840'ta Amerika'ya gitti ve burada büyük bir coşkuyla karşılandı, ama Genel Okur İçin Amerika Notları kendisini o kadar içtenlikle ağırlamış olanlarda şiddetli tepkilere yol açtı. 1843 ile 1846 arasında bol bol seyahat eden Dickens, bu seyahatlerde dönemin ünlü yazarlarıyla tanışma fırsatı buldu. Bu dönemde yine Daily News gazetesini ve Household Words dergisini çıkardı.
1858 yılında karısından ayrılan Dickens, bu dönemden itibaren yine sık sık seyahate çıktı, konferanslar verdi. Ama sonunda çok yoruldu ve Gadshill'deki evinde istirahate çekilmek zorunda kaldı. 1870'te de şöhretinin zirvesindeyken öldü. Mezarı Londra'daki Westminster Kilisesi'nde bulunmaktadır.
Charles Dickens Kitapları - Eserleri
- İki Şehrin Hikâyesi
- Antikacı Dükkanı
- Oliver Twist
- Yedi Yoksul Gezgin
- Perili Ev
- Gelin Odasındaki Hayalet
- Zor Zamanlar
- Mister Pickwick'in Serüvenleri
- Bir Noel Şarkısı
- Büyük Umutlar
- David Copperfield
- Edwin Drood'un Gizemi
- Martin Chuzzlewit
- Gizemli Öyküler
- Kasvetli Ev (2 cilt)
- Müşterek Dostumuz
- Büyük Macera
- Gece Yürüyüşü
- Doktor Marigold
- Oliver Twist - Define Adası
- Denizden Gelen Haber
- Dedektifler
- Barnaby Rudge
- Nicholas Nickleby
- Küçük Dorrit
- Antikacı Dükkanı - 2. Cilt
- The Haunted Man and the Ghost's Bargain
- İşaret Memuru
- Dickens at Christmas
- Gulyabani
- Çaydanlık ile Cırcır Böceği
- Classic Detective Stories
- The Trial of William Tinkling
- Çanlar
- Christmas Books
- Dombey and Son
- Pictures from Italy
- Mugby Junction
- The Life of Our Lord
- The Mudfog Papers
- Supernatural Short Stories
- Sketches of Young Ladies, Young Gentlemen and Young Couples
- Poems
Charles Dickens Alıntıları - Sözleri
- "Her şey uçup gitti, bir hüzün baki." (Müşterek Dostumuz)
- Bütün suskun adamların bir ağırlığı olur. Bütün suskun, ağzı bağlanmış adamlara inanılır. Bağları çözmenin saklanmış ve asla kullanılmamış gücü mü insanlığı büyüler, yoksa bilginin eli kolu bağlandığı zaman yoğunlaşıp artar mı ya da çözüldüğü zaman buharlaşır mı bilinmez: Ama şurası kesindir ki önem, ağzı bağlı kişiye atfedilir. (Küçük Dorrit )
- Aklı başında insanlar yaşadıkları sıradan olayları değerlendirirken tesadüfleri yeterince hesaba katmıyorlar.. (İşaret Memuru)
- Ve ne büyük mutluluktu uyanıp bunların kaybolan gölgeler olduğunu görmek. (Martin Chuzzlewit)
- ..."Onun yaşamı 1ölünün arkasından sonsuza dek yas tutanların yaşamı gibiydi. Ölen kendisiydi."... (Gizemli Öyküler)
- Fielding der ki, erkek ateş, kadın kavdır; Şeytan onları tutuşturur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
- Ben münzevi hayatı yaşayan bir adamım. Kendimden başka güvenebileceğim kimse yok. (Müşterek Dostumuz)
- Eğer hırsızlık sanatsa, hırsız yakalama bir bilimdir. (Dedektifler)
- Biz yoksullar neden dünyaya gelmişiz; bilmiyorum. (Çanlar)
- "Özel bağlar olmadan toplum hayatının ne anlamı var?" (Kasvetli Ev (2 cilt))
- "Birçok fiziksel hastalık gibi insanların kötülüğünde yetişen, sonra da cehaletleriyle yayılan bu salgınlar bir zaman sonra ne cahil ne de kötü olan birçok mağdura bulaşır. " (Küçük Dorrit )
- "Şu suyun akışını durdurmak nasıl elimizde değilse (...) bu saatlerin akışını durdurmakta elimizde değil." (Büyük Umutlar)
- Bize biner, arabaya koşarlar. Döver, söver, kendi zevkleri için sakatlarlar bizi, ama ölüyorlar, yaşasın ölüyorlar! (Martin Chuzzlewit)
- "Ama insan yemek yemeden önce parasını kazanmak zorundadır!" (Dedektifler)
- Ahlaksal bir hastalığın fiziksel olan kadar engellemesi zor bir şey olduğu; böyle bir hastalığın veba kadar habis ve hızlı bir şekilde yayılacağı, bir kere ilerlemiş olan salgının sınır tanımadan, en sağlıklı insanları bile ele geçirebileceği ve en olmadık bünyelerde gelişeceği insan denen mahlukun bir atmosferde nefes alması kadar tecrübeyle sabittir. Bu ölümcül bozuklukların zayıflık ya da kötülükleriyle beslendiği lekeliler, zehrin bulaşmasına fırsat vermeden anında yakalanıp tecrit edilebilse ( hatta fazla uzatmadan boğazlansa), insanlık takdir ötesi bir hayır duası alırdı. (Küçük Dorrit )
- Sahnede ışık ve müzik neyse, hayatta şiir odur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
- "Talihsiz bir kadını dünyaya getirmekten tek çıkarlarının bunu onun burnundan getirme özgürlüğü olduğunu sanıyorlar." (David Copperfield)
- Zararsız bir neşe ve iyi huyun cennette gömlek yakasından daha büyük bir günah olduğuna inanmıyorum. Takan da bir, takmıyan da... (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)
- Hiçbir sözcük duygularımı tam anlatamaz. (Gizemli Öyküler)
- Fakat her saadetin bir sonu vardır, ikinci bir saadetin zevki da burada değil midir? (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)