Zübeyde Hanım ve Oğlu - Tuna Serim Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Zübeyde Hanım ve Oğlu kimin eseri? Zübeyde Hanım ve Oğlu kitabının yazarı kimdir? Zübeyde Hanım ve Oğlu konusu ve anafikri nedir? Zübeyde Hanım ve Oğlu kitabı ne anlatıyor? Zübeyde Hanım ve Oğlu kitabının yazarı Tuna Serim kimdir? İşte Zübeyde Hanım ve Oğlu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Tuna Serim
Yayın Evi: Destek Yayınları
İSBN: 9786053112518
Sayfa Sayısı: 432
Zübeyde Hanım ve Oğlu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Mustafa Kemal ve annesi için yazılmış ilk roman. Ona Meclis tarafından verilen soyadıyla adı Atatürk olan bu yakışıklı genç annesine benzerdi. Mavi gözleri, sarı saçları, okumaya olan merakı ve bitmeyen sevgisiyle. Zübeyde Hanım için acılarla başlayan yaşam oğlunu kucağına aldığı gün güzelleşti, o “Mustafa”sının çılgınıydı. Zaten ona bakan, onu tanıyan bir kadının sevgiden çılgına dönmemesi mümkün değildi. Zor günlerdi. Hasret herkesi, her yüreği yakıyordu. Mustafa Kemal annesine hasretti, Zübeyde Hanım oğluna... Ya Fikriye ve Latife? İkisi de yalnız onu sevdi, ama kavuşmaları zordu, hatta olanaksız, çünkü Mustafa Kemal için aşkın adı vatandı ve vatan bekleyemezdi. Çok sevdiği, hiç kırmadığı üç kadın yaşamları boyunca onu beklediler. Zübeyde Hanım İzmir’in kurtuluşuna kadar dayanabildi, Fikriye onu kaybettiğini anladığında intihar etti, Latife yaptığı küçük hataların bedelini bir daha insan içine çıkmamakla ödedi. Üçünün de rakibi vatandı ve Mustafa Kemal için söz konusu vatansa, gerisi teferruat sayılıyordu... Bu romanda bir kahramanın gün gün doğuşu, umutsuzluklar ve umutların ışığını yakabilen nadir bir insan anlatılıyor... Anadolu’daki kurtuluş günlerinin ürpertici tablosu... Bir de kaderleri onu sevmek ve beklemek olan üç mutsuz kadın... ZÜBEYDE HANIM VE OĞLU, esareti, aşkı, tutkuları, kararlılığı, cesareti ve yenilgiye başkaldırıyı anlatıyor, ama neler pahasına... Tükenmiş bir ülkeden yepyeni bir destan yaratan efsanenin romanı...
Zübeyde Hanım ve Oğlu Alıntıları - Sözleri
- İnsana en büyük zararlar hayallerden gelir. Çoğu zaman gerçekleşmez ,gerçekleşmeyince insanı zehirler.
- Devir kötü,anaları ağlatan , sevenleri ayıran,gencecik bedenleri toprağa gömen bir yüzyıl.
- Osmanlı hasta adam değil mi? Batılının düşüncesi böyle... İtalyan şerifi içinde çeşitli anlamlar barındıran bir söz söylüyor. "Mustafa Kemal Bey doktor mu?" Fethi Bey rahat... "Onun ne olduğunu tarih gösterecek. "
- Zaman Aşka fırsat tanımıyor
- Mesele ölmek değil ölmeden idealimizi yaratmak ve yapmak
- Ancak hür fikirli insanlardırki Vatanlarına faydalı olabilirler Onlardırki Vatanlarını kurtarıp muhafaza etmek kudretine malik olurlar
- Umudu unutan insanlara bir şeyi aşılamak zordur
- İnsana En büyük zarar hayallerden gelir
- İnsana en büyük zarar hayallerden gelir. Çoğu zaman gerçekleşmez hayaller, gerçekleşmeyince de insanı zehirler.
- Biz bir yayız ki, çocuklarımız attığımız oklardır. Ok yaydan kurtulunca artık bizim değildir. Kendi aleminde, kendi ufuklarına doğru uçar, gider.
- Devir kötü, anaları ağlatan,sevenleri ayıran, gencecik bedenleri toprağa düşüren bir yüzyıl.
Zübeyde Hanım ve Oğlu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bitti.... Benim de arkadaşlarımdan pek bir farklı yorum yapacağım söylenemez. İçerdiği bilgiler açısından farklı bir kaynak ama anlatış biçimi,yazarın dili beni o kadar tıkadı ki bir sonraki sayfayı merak etmek yerine sayfalar arası resmen süründüm... Atamı içermesine saygım sonsuz ancak yazarın başka kitabını alacağımı sanmıyorum... (Nazlı Karyağdı)
Bilindiği üzere Atatürk’ün hayatındaki üç kadın onu derin hislerle sevdi. Biri annesi Zübeyde Hanım, diğerleri ise Fikriye ve Latife Hanım’dı. Annesi her daim onun hasretini çekerken, diğer iki kadın çeşitli nedenlerden dolayı onun hayatından çıkmak zorunda kaldı. Hepsinin rekabet ettiği ortak kavram ise onun bitmek bilmeyen vatan sevgisiydi. • Üç kadını sevdi, üçü de onu deliler gibi sevdi.. Olmadı, hepsi Mustafa Kemal’i hasretle bekledi, ne onunla ne de onsuz olabildiler. Yıllar sonra paşanın; “sevdiklerime, beni sevenlere yar olamadım, hatalı bir yüzyılda doğmuştuk” dediğini anlatıyorlar. (Kitaptan alıntı) • Mustafa Kemal’e yakın olanlar onun annesinin mezarı başında şöyle mırıldandığını anlatıyorlar: “Sana Selanik’i getiremedim ama İzmir şu anda Selanik oldu.” (Kitaptan alıntı) Kitabın yazarının da söylediği gibi Atatürk’ü anlatabilmek için çok araştırmak ve okumak lazım. Hele bir de yanına Zübeyde hanım eklenirse iş oldukça zor. Ama Tuna Serin, özverili ve titiz çalışmasıyla bu zorluğun üstesinden gelmiş. Roman dediğine bakmayın, okurken benim bugüne kadar rastlamadığım bilgilere de sahip olabiliyorsunuz. Atatürk hakkında saygısızlık yapılmasını hiç istemediğimiz ve anlaşılan o ki tartışmaların da bitmeyeceği şu günlerde sığınılabilecek bir kitap olarak addedebiliriz eseri. Kitap derin ayrıntılara girmediği, tarihlerle, şahıslarla boğuşmadığı için okuyanı sıkmıyor. Bu nedenle özellikle gençlere, roman tadında bir Atatürk’ü mutlaka okutmamız gerektiğine inanıyorum. Lütfen çocuklarınıza okutun, roman olduğu için sürükleyici ve akılda kalıcı.. Tavsiye ederim. (Erdem Gül)
#kitapyorum #tunaserim #zübeydehanımveoğlu Bir kelebek dünyaya geliyor. Mavi gözlü beyaz tenli güzel mi güzel bir kız. Bu zübeyde hanımdan başkası değil. Zübeyde hanim ailenin akıllı en güzel kızıdır. Ali Rıza efendi ailenin yakışıklı okumuş bilgili erkeği bir de memur olunca evlenmek için engel yoktur aile ona uygun kız aramaktadır. Ailesi bu kızın zübeyde olduğunu nereden anlamıştır? Ali Rıza beyin yaşı büyük olmasına rağmen işi dolayısı ile evliliği kabul eder. Bu evlilikten çocukları olur. Başta çok zorluk çekerler ama Zübeyde hanım eşini sevdiği için sesini çıkarmaz. Ailenin diğer çocukları olmuştur? Zübeyde hanım 3. çocuğuna hamile kalır bu hamileliği diğerlerinden farklıdır. Onun mavi gözlü güzel bir erkek olacağı içine doğar. Bu arada 2 çocuk daha dünyaya gelir. Bunlar olurken Ali Rıza bey hasta olur ve ölür. Ali Rıza beye ne oldu? Eşini kaybeden Zübeyde hanım çocuğunu alır ailesine sığınır. Bu arada okula başlayan Mustafa'nın okulu ne olur? Annesinin hafız olup savaşlardan korumak istemesine rağmen asker olan Mustafa Kemal okulları bitirir göreve başlar. Onun için vatan herşeydir. Selanikte Zübeyde Zübeyde hanım ve kızı savaş dolayısı ile orayı terk ederler. Yollarda açlık ve ölümle karşılaşırlar. Orada ailesini kaybetmiş bir kaç çocuk edinirler. Bu çocuklara neler oldu? Oğlunun mutluluğunu isteyen bir anne ve vatanına aşık bir evlat. Okumuş kültürlü ve zeki kadınlardan hoşlanan Atatürk bir çok kadınla görüşse de o sadece vatanına aşıktır. Kitap o kadar güzeldi ki okurken dönemde yaşayıp Atam'ın elini öpemediğim için üzüldüm. Ama ATATÜRK kızı olduğum için de gurur duyuyorum. Yüreğinize sağlık Tuna Serim hocam. (Emine Karaca)
Kitabın Yazarı Tuna Serim Kimdir?
Tuna Serim gerçek bir medya emektarı. Muhabirlikten yazı işleri müdürlüğüne kadar hemen her konumda görev yapan Tuna Serim aynı zamanda üretken bir yazar; deneyimli bir televizyon ve radyo programcısı ve televizyon eleştirmeni. Türkiyenin ilk tartışma programını hazırlayıp sunan da o.
Tuna Serim Kitapları - Eserleri
- Kalbimin Kızıl Saçlı Bacısı - Piraye
- Nazım İle Piraye
- Zübeyde Hanım ve Oğlu
- Aşktan da Üstün
- Bir Yalnız Adam (Naciye Sultan - Enver Paşa ve Dehşet Dolu Bir Yüzyıl)
- Cem Sultan
- Nâzım'ı Öldürmek
- Feride
- İki Kişilik Aşk Olmaz
- Söyleyemediğim Tek Şey
- Tek Bacaklı Kızıl Balerin
- Bencil Kadınlar Maço Sever
- Beni Terk Etti
- İhanet Geliyorum Der Mi?
- Kahraman, Şehit ve Hain
- Beyaz Atlı Prens Cem Sultan
Tuna Serim Alıntıları - Sözleri
- ‘’Yüreğin kadını erkeği yoktur. Bir mert olanı vardır, bir de namert olanı...’’ (Kalbimin Kızıl Saçlı Bacısı - Piraye)
- "Her canlı ölümü tadar, her ruh ölümsüzlüğü arar." (Cem Sultan)
- Ben seni bağırmak istiyorum, çağıramazken. (Nazım İle Piraye)
- "Ve benim birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi." (Nazım İle Piraye)
- " İnsan korktukça alkışlar, en büyük alkışları despot krallar ve diktatörler alır. Alkış aslında ikiyüzlülüktür, abartılı bir beğenme görüntüsü, alkışın altında aman bana dokunma, ben senin halkınım anlamı yatar. " (Beyaz Atlı Prens Cem Sultan)
- Gidenler güçlüdür, geridekini düşünmeden çıkarlar yola; dönüş yenilgidir, bu yüzden perişan görünürler. (Kalbimin Kızıl Saçlı Bacısı - Piraye)
- “Yavrum! uyuyamıyorum! Görünmez kuşlar ötüyor üstünde kızıl ağaçların. Alevli bir duman gibi tütüyor Gözlerimde saçların! Saçların altın dudakların nar koyu kehribar gözlü sevgilim Çıkacağımdan emin değilim.” Tutmaz bizleri af… Elbette ben Böyle demirlerle bölünmeyen Aya Kavgaya Ve sana kavuşacağım Günün birinde... (Kalbimin Kızıl Saçlı Bacısı - Piraye)
- " Devlet bekası, büyümesi iki grup insanın elinde... Asker kılıcının şecaati yani yiğitliği, memur ise kaleminin dirayetiyle... İkisi de bilgili olmalı, aynı zamanda dirayetli, liyakatli, vazifeperver... Devletin dirlik ve düzeni için, iki sınıfın bu özellikleri taşıması gerekir. Bu özellikleri taşıyan insanların oluşturduğu devlet, ' Dostlara dost isek de düşmanlara ezayız ' gerçeğine dayanır. " (Beyaz Atlı Prens Cem Sultan)
- "Mutluluk neden kısa da acı çekmek uzun, acımasız? (Nâzım'ı Öldürmek)
- Birbirlerini sevmeyen insanların anlaşması kolaydır, çünkü beklentileri bitmiş, duyguları arasındaki iletişim kaybolmuştur. (Nâzım'ı Öldürmek)
- Bir gün bana da bir kurşun isabet edecek ve cesedim bir çukura atılacaktır. (Bir Yalnız Adam (Naciye Sultan - Enver Paşa ve Dehşet Dolu Bir Yüzyıl))
- “Çünkü insan birileriyle iyi arkadaş olunca onu ömür boyu tanımış gibi hissediyor.” (Nazım İle Piraye)
- ...detaylara inen insanlar büyük zaferleri gerçekleştirebilirler. (Aşktan da Üstün)
- Yani sevgi az mutlu etse de çok üzüyor. (Aşktan da Üstün)
- Kitaba düştüm, sabahtan akşama kadar okuyorum. Kitaplar akıllı kitaplar aptal, kitaplar büyük kitaplar çocuk, kitaplar en uzak, en güzel yolculuk, fakat kısır fakat sensiz. (Nazım İle Piraye)
- Âlem yalancı, insanlar hepsinden yalancı... (Cem Sultan)
- İnanınca oluyor, ölümü göze alınca oluyor, yüreğin inancınla yıkanınca, dolunca, oluyor. (Bir Yalnız Adam (Naciye Sultan - Enver Paşa ve Dehşet Dolu Bir Yüzyıl))
- “Ve sevginin mutluluk getirmediğini biliyor, sevgi insanın üzerine çöken bir lanet, sevdiğin insan kadar acı çekiyorsun, sevgi büyüdükçe acılar da büyüyor.” (Nazım İle Piraye)
- “Aşk iyi bir onarıcı, ilaçların yapamadığını yapıyor.” (Nazım İle Piraye)
- Ölürsem görmeden millete Ümit ettiğim feyzi Yazılsın seng-i kabrimde vatan mahzun, ben mahzun. (Aşktan da Üstün)