tatlidede

Kızılelma Neresi - Ömer Seyfettin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kızılelma Neresi kimin eseri? Kızılelma Neresi kitabının yazarı kimdir? Kızılelma Neresi konusu ve anafikri nedir? Kızılelma Neresi kitabı ne anlatıyor? Kızılelma Neresi PDF indirme linki var mı? Kızılelma Neresi kitabının yazarı Ömer Seyfettin kimdir? İşte Kızılelma Neresi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 04.04.2022 00:00
Kızılelma Neresi - Ömer Seyfettin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ömer Seyfettin

Yayın Evi: İpek Yayın Dağıtım

İSBN: 9789757434108

Sayfa Sayısı: 190

Kızılelma Neresi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Konu: Süleyman padişahın, kendi halkının her sefere çıkmasında bütün halkın askerlerin “kızıl elmaya” diye herkes tarafından söylenmesi üzerine. Padişahın “kızıl elmanın” neresi olduğunu merak etmesi üzerine göstermiş olduğu çabayı anlatmaktadır.

Özet: Süleyman Padişah, bir sabah tahtında otururken bütün halkın hep bir ağızdan “kızıl elmaya” dediğini duyar. Ve vezirlerine kazaskerleri bir araya toplayıp “kızıl elma” neresi? Diye sorar. Hepsi farklı farklı yerler söylerler kimi “çin” kimi “maçin” diyordu. Padişah bu duruma çok sinirlenir ve “kızıl elmaya” diye bağıran halkın arasından üç kişi alınıp gelinmesini ister. Ve üç kişiyi alıp getirirler tek tek padişahın huzuruna çıkartılırlar. Padişah her gelene kızıl elmanın neresi olduğunu sorar. Ve her biri de aynı cevabı verir padişaha

-“sizin bizi götüreceğimiz yer” derler. Ve padişah halkın beni göndermek istediği yerden ve doğru söyleyen o adamların her birine üçer yüz kese akçe verir. Ve o günden sonra halkın “kızıl elmaya” diye bağırma sesleri daha da çoğalır.

Ana fikir: İnsan farkında olmasa bile başkaları tarafından sevgi ve saygı duyulduğunu anlayıp aynı zamanda kendinden ne yapılması gerektiğini bilmesi.

Süleyman Padişah: Halkın kendisine sevgi ve saygı duyduğunu bilen ve vatanını ve milletini her türlü tehlikeden uzak tutmaya çalışan biri.

Kızılelma Neresi Alıntıları - Sözleri

  • - Kızılelma neresi? - Atınızın gittiği yer padişahım. - Orası neresi? - Neresi olduğunu ancak padişahım bilir. Evet… Orası ne Hint, ne Sint, ne Çin, ne Maçin, ne Viyana ne de Roma’ydı.
  • Dur diye bağırdılar. İhtiyar durmadı; bağırdı. “Ben Türküm oğullar, ben Türküm!” Askerler onun yaklaşmasını beklediler. İhtiyar, Türklerin yanına yaklaşınca önüne ilk geleni tutup öpmeğe başladı. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Haline bakanların hepsi müteessir olmuştu. Biraz heyecanı sükun bulunca ona sordular: - Kaç yıldır esirsin? - Kırk! - Nerelisin? - Edremitli. - Adın ne? - Kara Memiş. - Kaptan mıydın? - Evet.
  • Sükût, sözden hayırlıdır.
  • Sanmak, bilmek değildir.
  • Şarkta olsun, Garpta olsun sefere çıkarken galeyana gelen asker hep "Kızılelma'ya..." diye bağrışıyordu.
  • - "Ben karaya cenk için çıkıyorum. Sen gemide rahat kal" dedi. - Hayır. Ben de beraber cenge çıkacağım. - Çok ihtiyarsın baba. - Fakat kalbim kuvvetlidir. - Vurulursun! Vatana hasret gidersin! Kalkan, kılıç istedi. Sallanan sancağı göstererek: - "Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir." dedi.
  • Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, elli yıl esirlikten sonra da memleketime kavuşacağıma öyle inanırım.
  • Kyrk ýyllyk görlen düýş ýalan bolup bilmez ahbetin diýýip içini gepledýärdi. Kümäniñ diwarynyñ düýbünde uzyn düşip ýatdy. Ŷuwaş ýuwaşdan gözlerini ýumdy.

Kızılelma Neresi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kızılelma'ya hey Kızılelma'ya!: "Heman göstersünler. Yalın kılıç olur, düşmanı harap iderüz ve kralın tac u tahtını başına geçürüp Kızılelma'ya dek giderüz..." -Koca Sekbanbaşı "Kızılelma'ya, Kızılelma'ya..!" Şarkta, garpta, seferde, kışlalarda, ocaklarda duyulan bu nara halktan geliyor. Peki ya Kızılelma neresi? yazar/i961 kitap/kitap--8160 kitabında "Bir milletin yürütücü kuvvetine ülkü denir... Ülkü ilk önce insanların gönüllerinin derinliğinde, şuuraltlarında, hayallerinde doğar ve kendini önce destanlarda gösterir. Sonra şuura geçer, büyük kılavuzlar tarafından açıklanır. Daha da büyük kahramanlar, onu gerçekleştirmek için büyük hamleler yapar. Bu hamle sırasında da ülkülü millet, kahramanların ardından gönül isteği ile koşar." diyor. Ömer Seyfettin'in hikayesinde de Kanuni Sultan Süleyman'a gönülden inanmış -halktan- insanlara "Kızılelma neresi?" diye sorulduğunda insanlar padişahlarının bunu bildiğini söylüyor. Padişah ise bilmiyordu fakat seziyordu: Kızılelma tabiatın, ilmin, irfanın ötesinde bir hakikatti. Kızılelma ne Çin ne Viyana'ydı, o bunlardan daha kıymetli bir yerdi. Kızılelma Hakk'ın onu göndereceği yerdi. Kitapta iki adet hikaye bulunuyor: Forsa ve Kızıl Elma Neresi. İkisi de çok güzel hikâyeler ancak ben Forsa'yı daha çok seviyorum, beni daha çok etkiliyor. Hikayeler Türk lehçelerine çevrilmiş: Kazak Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Karaçay - Malkar Türkçesi, Kırım Tatar Türkcesi, Gagauz Türkçesi, Kazan Tatar Türkçesi, Türkmen Türkcesi, Başkurt Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Özbek Türkçesi. Türkiye Türkçesini kullanan bizlerin anlayabilecekleri ise Azerbaycan, Kırım Tatar, Gagauz Türkçeleri. Geri kalanında alfabeler farklı. Şahsen ben diğer lehçeleri okumaktan çok zevk kaldım. Kızılelma ile ilgili bir hikayenin Türk lehçelerine çevrilip bir kitaba toplanması çok isabetli bir karar olmuş. Hatta Forsa da öyle çünkü ne demiş Ömer Seyfettin o hikayede: "Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?" KitapSuuru 'nun düzenlediği çekiliş sayesinde bu kitap kütüphaneme eklenmiş oldu ki tek eklenen bu değil. :) yazar/i260 'in mısralarıyla incelememi bitirmek istiyorum. "Demez taş, kaya Yürürüz yaya Türk'üz, gideriz Kızılelma'ya" #kitapşuuru (Melda)

Okuma da yanında yat. Üf be kitapta kitap ha “teslimiyet nasıl olur” kaleme dökülmüş hali söz uçar yazı kalır diye boşuna dememişler kızılelma ne demek anlattılar aklımda kalmadı bu kitap öğretti bana ne olduğunu... (MBKSFSHAÜİİ)

Hüseyin Nihal Atsız, Türk Ülküsü kitabında ‘’Bir milletin yürütücü kuvvetine ülkü denir.’’ Demektedir. Ömer Seyfettin’e göre de Kızılelma da Türklerin ülküsüdür. Eserin adı olan Kızılelma ise kimi zaman ulaşılması gereken yer, kimi zaman ise fethedilmesi gereken yerdir. Kızılelma, Osmanlı’nın Batı’ya olan cihadında sembolü, motivasyonu ve ülküsü olmuştur. Ömer Seyfettin’in bu öyküsünde ve Kızılelma adlı ayrı bir eserinde Kızılelma ne Çin ne Hint ne de Viyana’dır. Hak yoku, hakikat yoludur. Yazar bu öyküsünde ‘’bir vatansever nasıl olmalıdır?’’ sorusuna cevap vermiştir. (Yaren)

Kızılelma Neresi PDF indirme linki var mı?

Ömer Seyfettin - Kızılelma Neresi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Kızılelma Neresi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ömer Seyfettin Kimdir?

Ömer Seyfettin (d. 11 Mart 1884 Gönen Balıkesir, – ö. 6 Mart 1920 İstanbul), Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Asker, şair ve güçlü bir edebi yeteneği olan bir öğretmendir. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır. Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne pek çok sayıda eser sığdırmıştır. 1884 yılında Gönende (Balıkesir) doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Beyle, Fatma Hanımın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönende bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Beyin görevinin nakli dolayısıyla Gönenden ayrılan aile İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanîye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesine kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsine devam etti. 1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. 1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız mezun oldu. Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordunun İzmir Redif Tümenine bağlı Kuşadası Redif Taburuna tayin edildi. 1906'da İzmir Jandarma Okuluna öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçüden ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı. Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Orduda görevlendirildi. Selanik'te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncunun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemlere çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı. Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşının başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatmasında esir düştü. Nafliyon'da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. "Mehdi", "Hürriyet Bayrakları" gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdunda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı. Ömer Seyfettin 1913'te esareti bitince İstanbul'a döndü. 23 Ocak 1913'te Enver Paşanın organize ettiği Babıali Baskınına katıldı. Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. 1914 yılında Kabataş Sultanisinde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. 1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Beyin kızı Calibe Hanımla evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü. 1917'den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920'ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran 125 hikâye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü. Hastalığı 25 Şubat 1920'de artınca yazar, 4 Martta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığına defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığına nakledildi. En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır.

Ömer Seyfettin Kitapları - Eserleri

  • Kaşağı
  • Falaka
  • Yalnız Efe
  • Yüksek Ökçeler
  • Pembe İncili Kaftan
  • Diyet
  • Ömer Seyfettin'den Seçme Hikayeler
  • Perili Köşk
  • Forsa
  • Bomba
  • Başını Vermeyen Şehit
  • Efruz Bey
  • Ant
  • Üç Nasihat
  • Topuz
  • Beyaz Lale
  • Bahar ve Kelebekler
  • Ferman
  • Primo Türk Çocuğu
  • İlk Namaz
  • Gizli Mabed
  • Kütük
  • Yüz Akı
  • İlk Düşen Ak
  • Bütün Hikayeleri
  • Bir Çocuk Aleko
  • Balkan Harbi Hatıraları
  • Kızılelma Neresi
  • Teke Tek
  • Bütün Hikayeleri 1
  • Harem
  • Seçme Hikayeler 1
  • Seçme Hikayeler 2
  • Türkçe Reçete
  • Namus
  • Bir Ermeni Gencin Hatıra Defteri
  • Vire
  • Gökkuşağı
  • İlk Cinayet
  • Asilzadeler
  • Ashab-ı Kehfimiz
  • Hikâyeler 1
  • Bütün Hikayeleri 2
  • Dama Taşları
  • Ömer Seyfettin-Tüm Hikayelerden Seçmeler - 1. Cilt
  • Herkesin İçtiği Su
  • Büyücü
  • Perili Köşk ve Seçme Hikayeler
  • Hikâyeler 2
  • Turan Masalları
  • Ömer Seyfettin Hikayeleri
  • Bütün Eserleri 8
  • Bütün Hikayeleri 5
  • Bütün Hikayeleri 6
  • Bütün Hikayeleri 4
  • Bütün Hikayeleri 3
  • Bütün Hikayeleri 9
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 4
  • Hikayeler 3
  • Bütün Hikayeleri 10
  • Bütün Hikayeleri 8
  • Mermer Tezgah
  • Ömer Seyfettin - Tüm Hikayelerden Seçmeler - 2. Cilt
  • Yarınki Turan Devleti
  • Hikayeler 4
  • Sivrisinek
  • Bütün Hikayeleri 7
  • Kaşağı
  • Bütün Eserleri 3
  • Turan Devleti
  • Velinimet
  • Kurbağa Duası
  • Çanakkale'den Sonra
  • Mahçupluk İmtihanı
  • Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür
  • Kesik Bıyık
  • Kıskançlık
  • Aşk Dalgası
  • Çakmak
  • En Güzel Hikayeler 1
  • Cesaret
  • Ömer Seyfettin' den Seçme Öyküler
  • Keramet
  • Bütün Eserleri 13
  • Niçin Zengin Olmamış
  • Aşk Dalgası - Bahar ve Kelebekler - İlk Düşen Ak
  • Eski Kahramanlar
  • Nâdan
  • Ömer Seyfettin Hikayeler
  • Külah
  • Kurumuş Ağaçlar
  • Bütün Eserleri 10
  • Teselli
  • Müjde
  • Nokta
  • Kaç Yerinden
  • Ömer Seyfettin Seçmeler
  • Ömer Seyfettin Bütün Hikayeleri 1
  • Türklük Ülküsü
  • Seçme Hikayeler (5 Kitap Takım)
  • Bütün Eserleri 7
  • Bütün Eserleri 5
  • Bütün Eserleri 11
  • Tos
  • Ömer Seyfettin-En Sevilen Öyküler
  • Yemin
  • Osmanlıca Hikâyeler
  • Miras
  • Rüşvet
  • Perili Köşk - Kıskançlık - Tos
  • Lokanta Esrarı
  • Bütün Eserleri 2
  • Hürriyet Bayrakları
  • Türbe
  • Ömer Seyfettin Klasikleri - Eski Defterler
  • Zeytin Ekmek
  • Hürriyet Bayrakları
  • Çocukluk Hatıraları
  • En Güzel Hikayeler
  • Kaşağı ve Seçme Hikayeler
  • Memlekete Mektup
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 1
  • Bütün Eserleri 12
  • Hafif Bir Seda
  • Düşünme Zamanı
  • Bütün Eserleri 16
  • Aşk ve Ayak Parmakları
  • Açık Hava Mektebi
  • Nasıl Kurtarmış
  • Ömer Seyfettin Bütün Nesirleri
  • Uçurumun Kenarında
  • Ömer Seyfettin'in Kaleminden 1
  • Gayet Büyük Bir Adam
  • Dünden Bugüne 1
  • Şair Ömer Seyfettin
  • Bütün Eserleri 4
  • Vasiyetname
  • Bütün Eserleri 17
  • Bütün Eserleri 4
  • Bütün Eserleri 14
  • Bütün Eserleri 6
  • Bütün Eserleri 15
  • Turan
  • Uzun Ömer
  • Rütbe
  • Ömer Seyfettin'in Kaleminden 4
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 5
  • Dünden Bugüne 3
  • Dünden Bugüne 2
  • Türk Ülküsü
  • Harem
  • Ömer Seyfettin'in Kaleminden 3
  • Hikayelerden Seçmeler
  • Selected Stories of Omer Seyfettin - Seçme Hikayeler
  • Hikayeler 1
  • Bütün Eserleri
  • Acaba Ne İdi
  • Hikayeler
  • Çocuk Yüreklerde Seçme Öyküler
  • Seçme Hikayeler - 2
  • Ömer Seyfettin’in Kaleminden 2
  • Hürriyet Gecesi
  • Makaleler
  • Ömer Seyfettin'den Seçme Hikayeler
  • En Güzel Hikayeler - Birinci Kitap
  • Bilgi Bucağında
  • Ömer Seyfettin’den Öyküler 2
  • Ömer Seyfettin'den Öyküler 3
  • Dalga / Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür
  • En Güzel Hikayeler - İkinci Kitap
  • Olup Bitenler Toplumsal Yazılar
  • Yalnız Efe ve Seçme Hikâyeler
  • İyi Fotoğrafçı
  • Genç Kızlar İçin Altı Derste Tabiî Yazmak Sanatı
  • Ömer Seyfettin Hikayelerinden Seçmeler
  • Efruz Bey
  • Ömer Seyfettin’den Hikayeler
  • Salahaddin Eyyubi ve Bilgin
  • Ömer Seyfettin Kitaplığı
  • SEÇME HİKAYELER
  • Ömer Seyfettin - Bütün Eserleri

Ömer Seyfettin Alıntıları - Sözleri

  • "— Ona sor ki, " Henüz bir kere patlamayan bir toptan korkarak hemen teslim oluvermek mi mertliktir?" (Seçme Hikayeler (5 Kitap Takım))
  • Akıl olmazsa para hiçbir işe yaramazdı. (Üç Nasihat)
  • Bir milletin, milliyetini inkâr etmesi intihar demektir. (Türk Ülküsü)
  • Gene insanlar kötüler elinde esir olacak, çalışmanın erdemini birçok adamlar inkar edecek. (Bomba)
  • "Şehit olursam bunu üzerime örtün. Vatan al bayrağın dalgalandığı yer değil midir?" (Turan Masalları)
  • İnsafın dünyada yalnız adı kalmış. (Bütün Hikayeleri 5)
  • Azizim, hemen bir ideal edininiz. Yoksa ... Yoksa doktor sizi kurtaramaz. (İlk Düşen Ak)
  • Akıl, insanın külahında bir çividir. Yumruk yemeden kafasının içine girmez... (Bütün Hikayeleri 7)
  • Saatlerce Mıstık'ın hatırasıyla, bu muazzez ve necip matemin eskiyip unutuldukça daha ziyade kıymeti artan tatlı ve mahzun acısıyla mütelezziz olurum... (Ömer Seyfettin Bütün Hikayeleri 1)
  • Fakat mutluluklar rüyadan başka bir şey midir? (Ömer Seyfettin Seçmeler)
  • Türkistan Türkleri bizimle münasebete başlayınca Çin ve Rus hükümetinin memurları pek çabuk kaçacaklar ve ayyıldızları al bayrağımız büyük TURAN’ın bütün kıt’alarında dalgalanacak... (Turan Devleti)
  • Muhabereyi uzatan sebep hep yanlış bir hesaptır. (Velinimet)
  • “Medeniyetler beyinlerin ufuklarını büyütmüştü.” (Selected Stories of Omer Seyfettin - Seçme Hikayeler)
  • "Senin fikrin sana, benim fikrim bana..." (Hikayeler 3)
  • Acem sairinin dediği gibi:" Başkasına ait sırmalı kaftanı gitmekten ise kendi malım olan eski hırkayı tercih ederim." (Mahçupluk İmtihanı)
  • Tekrar sordum. -Söyle bana, şimdi geçmişin coşkunluğu var mı? -Şu anda coşkunluk değil, ateş var, ateş,dedi. -Ben görmüyorum. -Çünkü hayalcisin. Gerçeği gözün görmez. Geçmişteki ok, bugün makineli tüfektir. Geçmişteki kulübe, bugün muhteşem bir binadır. Geçmişteki sal bugün dretnottur. Geçmişteki masalcının bir kutuya binip memleketten memlekete uçmak hülyası, bugün bir gerçektir. İşte uçaklar, işte balonlar. -Fakat ahlaki faziletler? -Onlar da, dedi. Onlar da asırlar içinde, olgunlaşma yollarından geçerek sizin dar hayalinize sığmayacak derecede olgunlaşmış. Geçmişin yüceliği, şimdiki zamanın büyüklüğü karşısında mutlaka böyle çocuk oyuncağı gibi kalır. (Kaç Yerinden)
  • Cabi Efendi bu arsız halleri görmemek için gözlerini kapadı, o kadar sıkıldı ki "Allah'ım , kulaklara da niçin birer kapak yapmadın?" (Gizli Mabed)
  • “Milletlerin hayatına gelince… Mesela Türklük… Dünya durduğu müddetçe Türklük yaşayabilirdi. Asıl önemli olan bu milli hayatın, gelenekleriyle, mukaddesatıyla, adetleriyle, şanlarıyla, şöhretleriyle, kısaca tarihi ile yaşamasıydı. Yoksa bir insan yetmiş yıl tembel, esir ve rezil bir hayat yaşamakla övünemezdi. Büyük bir millete, şanlı bir kavme, büyük bir vatana mensup olmak ve onun yolunda ölmek… Övünülecek şey buydu…” (Bütün Eserleri 3)
  • Gözle kulak onca birer yalan kovuğuydu. Yalanlar bize bu dört kapıdan girerdi. Fakat el... fakat lamise, hiç dolma yutmazdı. Bütün hurafeler, batıl itikatlar dimağımıza hücum için gözle kulağa koşardı. (Türkçe Reçete)
  • Korkma, sen Türksün! Türkler hiçbir vakit, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar! (Seçme Hikayeler 2)

Yorum Yaz