Kızıltepe’de HALAF KÜLTÜRÜ
Kızıltepe ovasında yapılan araştırmalarda elde edilen en erken çanak çömlek örnekleri, yaklaşık olarak günümüzden 6-7 bin yıl öncesine dayanan ve Halaf kültürüne ait olan çanak çömlek örnekleridir. Boyalı çanak çömlek gelenekleriyle ön plana çıkan Halaf kültürünün kimler tarafından yaratıldığı bilinmezliğini halen korumaktadır.

Yazısız çağlarda yaşanmış olan bu kültürün etnik anlamda yaratıcıları bilinmediğinden, çanak çömlek geleneğinin ilk olarak tespit edildiği Tell Halaf yerleşimi bu kültüre adını vermiştir. (Tell Halaf, Ceylanpınar’ın güneyinde ve Suriye sınırları içerisinde bulunan bir höyüktür.)
Göçebe ve/veya yarı göçebe yaşayan halaf topluluklarının izlerini, ovada bulunan Cıhoşiye Höyüğü ile Tell Ades gibi yerleşimlerde görmemiz mümkündür. Halaf döneminde oldukça yaygın olarak kullanılan ve dış püskürük volkanik bir taş olan obsidyen taşının bölgedeki bir çok höyükte bulunması, Halaf Kültürünün bölgede çok geniş bir alana yayılmış olabileceğini düşündürmektedir.
Halaf Döneminin hemen bitiminden sonra başlayan kalkolitik kültürlerin Obeyd etkisiyle bölgede varlık göstermeleri, bölgenin yerli kalkolitik kültürlerinin de gelişmiş olduğu kanaatini yok edememiştir. Genellikle saman yüzlü kaplar olarak bilinen bu kültürü, Gırbeşk ve Meşkok gibi höyüklerde gözlemek mümkündür.
Tarihsel süreç itibarı ile günümüzden beş bin yıl öncesine gelindiğinde, tarih sahnesi Tunç Çağlarını göstermektedir. Bu süreçte Kızıltepe Ovası’nın oldukça hareketli olduğu inancındayız. Çünkü bölgedeki Katarlı, Koriye ve Büyük Boğaziye gibi höyükler başta olmak üzere, hemen hemen tüm höyüklerde çok yoğun Metalic Ware (Metalik Kaplar) dediğimiz bir çanak çömlek geleneği ile karşılaşıyoruz ki bu da bölgenin Tunç Çağlarını temsil eden en başlıca bulgulardan biridir. Aynı zamanda Nineve V dönemine ait çanak çömlek geleneklerinin yoğun varlığından da söz etmek mümkündür. Günümüzden dört bin yıl öncesine gelindiğinde ise, artık yazı bilinmekte ve çanak çömlek gelenekleri etni-siteler ile özdeşleştirilebilmektedir.
Höyükler, günümüze ulaşmış olan tarihi yapılar, sadece ismi kalmış yerleşimler ve eski değirmenlerin yanı sıra daha önce yapılmış olan bilimsel araştırmaların ışığı, Kızıltepe’nin ev sahipliği yaptığı medeniyetleri ortaya koymaktadır.
SUBARİLER
HÜRRİLER
MİTTANİLER
ASURLAR
Editör: Mehmet Nezir Güneş