tatlidede

Korkular ve Kaygılar

Kaygı ve korku tepkisinin olağan işleyişten farklılaşmış olması ve yoğunlaşıyor olması kişiyi diğerlerine göre farklı yaşam tarzına ve yaşam işleyişine iten bir durum haline gelir.
Korkular ve Kaygılar

İnsanın bedensel ve ruhsal varlığını tehlikede görmesi sonucu yaşadığı huzursuzluk kişide korku ve kaygıya neden olur. Yaşamı tehdit eden gerçek tehlike karşısında hissedilen duygu korku olarak adlandırılabilir. Nedeni belli olmayan, ortada hiçbir somut tehlike olmamasına karşın kişinin yaşadığı huzursuzluk, tedirginlik hali ise kaygı olarak adlandırılır.

Korku ve kaygı çağlar boyunca insanoğlunun en önemli sorunları arasında yer almıştır. İlkel insanlar deprem, sel baskını, yangın, kuraklık, şiddetli soğuk ve fırtınalar; vahşi hayvanlar ve salgın hastalıklardan korunamamışlardır. Bu durumlarla karşı karşıya kaldıklarında büyük korkular yaşamışlardır. Günümüzde tıbbın ve teknolojinin ilerlemesi ile insanlar ilkel insanlara oranla yaşadığı pek çok tehlikeden korunurken, bu kez yeni sorunlarla karşı karşıya kalmaya başlamışlardır. Böylelikle çok daha farklı korku ve kaygı durumları ortaya çıkmaya başlarken bunları ayırt etmek hem fizyolojik tepkileri açısından hem de ruhsal etkileri açısından oldukça zorlaşmaya başlamıştır.

Hem kaygı hem de korku hisseden kişilerde sempatik sinir sistemi adı verilen bir sistem devreye girer, fizyolojik süreçlerde hızlı değişimler meydana gelir. Organizma bir nevi alarma geçer, savaş ya da kaç tepkisi ortaya çıkar. Kaygı ve korku mutlaka “kötü” değildir aslında aksine her ikisi de uyum sağlayıcıdır. Fakat İnsanın içinden ya da dışından gelen uyarımların tehlikeli olarak algılanması ile gerçek bir tehlike olmaksızın da bu sistem devreye girer ve kişinin hayatında bir takım aksaklıklara neden olabilir.

Kaygının ve korkunun insan hayatına yerleşmesinde, bakım verenlerin, çocuğun model aldığı yakınlarının, sosyal çevresinde var olan kişilerin, öğretmenlerin, okul yaşantılarının önemi büyüktür. Çocukluktan itibaren bireyler bir yandan ödül ve ceza yaklaşımı ile hissettikleri duyguları adlandırmayı öğrenirler. Yaşadıkları durumlarla ilgili düşünce ve davranışlarını nasıl ve nerede ifade edebileceklerini ya da edemeyeceklerini, nasıl göz ardı edeceklerini öğrenirler ve pekiştirirler. Çevrelerinde onların güvenliğini sağlamaktan sorumlu olan, bakım verenlerin güvensiz ve aşırı kaygılı olması, çocukların var olan durumlardan daha fazla korkmasına, kaygılarının daha çok artmasına; aynı zamanda fizyolojik ve ruhsal sorunların artmasına neden olur.

Kaygı ve korku tepkisinin olağan işleyişten farklılaşmış olması ve yoğunlaşıyor olması kişiyi diğerlerine göre farklı yaşam tarzına ve yaşam işleyişine iten bir durum haline gelir bundan dolayı ortalama insan büyük bir sarsıntı karşısında etkin ve yürekli olabilir fakat kaygılı insan ise çok kolay bir şekilde çaresizlik duygusuna kapılır. Özellikle yükselme çevreye egemen olma, güç kazanma kavramlarına önem veren kişilerde bu duygu daha yoğundur. Tepkilerindeki en küçük bir ölçüsüzlük bile böyle insanlar için yetersizlik ve korkaklık olarak yorumlanır. Kaygının diğer özelliği de mantık dışı oluşudur. Kaygılı insanlar sürekli kendi davranışlarını gözledikleri, çatışmalar yüzünden bitkin düştükleri ve geceleri uyuyamadıkları, uyusalar bile korku verici düşler yüzünden dinlenemedikleri için dikkatlerini toplayamazlar ve gerçek potansiyellerini ortaya koyup başarılı olamazlar. Kaygılı insanlar başkalarını incitmekten, onlar tarafından incitilmekten çok korkarlar, ilişkilerinde aşırı duyarlıdırlar. Bu yüzden diğer insanlarla yüzeysel ilişkiler kurarak ilişkilerini en aza indirirler. Birbirine benzeyen iki seçenekten birini seçme durumunda ne yapacaklarına karar veremez ve çatışma içinde kıvranırlar. Seçeneklerden birini seçtiklerinde diğerinden vazgeçmekle neler kaybettiklerini düşünerek tedirgin olurlar. Kaygılı kişiler, sürekli kendi davranışlarını gözleyerek yaptıkları küçük hataları abartırlar. O gün ve daha önce yaptıkları, gelecekte yapabilecekleri hataları düşünmekten kendilerini alamazlar ve sürekli gerginlik içinde kalırlar.

Yorum Yaz