Allah’tan Başımızda AKP Var !

İslam dini refah dinidir. Asrı saadet dönemine baktığımızda
zina, kumar, cinayet gibi vakalar çok az sayıda olmuştur. Tecrimen yasaklanan
içkide de durum benzer bir şekildedir tamamen yasaklandıktan sonra tüketim
nadiren olmuştur. Hatta! Bununla ilgili ayet inince içki stokları sokaklara
dökülmüştür.
Meclis başkanımız geçen hafta laiklikle ilgili bir açıklama
yaptı. Kendisi daha önce de farklı
ortamlarda, farklı partilerde laiklikle ilgili bir takım açıklamaları
olmuş. Yaptığı açıklamalarda fikrimce
haklıdır. Laiklik diğer dinler için bir ‘’nimet’’ olabilir ancak İslam
toplumsal bir dindir bireye indirgenemez indirgenirse İslam yaşanmaz . Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz
satılırsa bir bozukluk bir tutarsızlık olur.
Bu tutarsızlık Türkiye’de yaşanmıştır. Aslında yaşanan dine
de İslam denilemez. İslam bir bütündür parça parça yaşanmaz ben namaz kılarım
ama içki de içerim faizi hem yerim hem öderim şans oyunu da oynarım diye bir
anlayış olmaz. Bu anlayış namazla dahası (haşa) Allah ile dalga geçmektir. Türkiye
tarihi boyunca bu tutarsızlık her zaman yaşanmıştır. AKP iktidarı ise bu durumu
10/1 oranında olsa da dile getirmiştir. İsmail Kahraman’ın açıklamasından sonra
bir takım olaylara ve istatistiki verilere baktım. Ve Türkiye dindarlaşıyor mu?
Yoksa sekülerleşiyor mu? Sorusunun cevabını buldum.
Peşinen söylemeliyim; alkol kullanmam ve inşallah da rabbim
kullanmayı da nasip etmeyecektir. Alkol tüketimi: AKP döneminde alkollü
içeceklere inanılmaz zamlar yapıldı. Ancak yıllara göre alkol tüketimi artmış.
Türkiye de iç piyasa arz miktarı 2004 yılında 897, 2005 yılında 903, 2006 yılında 885, 2007 yılında
921, 2008 yılında 1022, 2009 yılında 1032, 2010 yılında1047, 2011 yılında 1060,
2012 yılında 1127 milyon tondur(ithalat dahil).
2013 ten beri sadece 2014 yılında bir yükseliş var. 2015 yılı verilerine
göre bu rakam 1045 milyon ton seviyesindedir.
Kadın cinayetleri: AKP döneminde aile bakanlığının önemi
artmıştır, bütçesi yükseltilmiştir. Ancak hem kadın cinayetleri, hem de
çocuklara ve kadınlara yönelik taciz vakaları artmıştır. 2008 yılında 80, 2009 yılında 109, 2010
yılında 180, 2011 yılında 121, 2012 yılında 210, 2013 yılında 237, 2014 yılında
294 2015 yılında ise 303 kadın cinayeti
vakası yaşanmıştır. Son 5 yılda tecavüz yüzde 30 artmıştır.
Şans oyunları: kurulan gençlik merkezlerine rağmen,
düzenlenen kamplara rağmen, Kur’an kursları için uygulanan saçma 5. sınıf sınırlamasına son verilmesine kuran
kurslarının öneminin ve sayısının artışına
rağmen, iddia oyunu gençler
arasında inanılmaz oranda revaçta. Milli piyango idaresi özelleştirilmeden önce
2007 yılında 1.465, 2008 yılında 1.733, 2009 yılında 1.950, 2010 yılında 1.761, 2011 yılında 2.075, 2012 yılında 2.282, 2013 yılında 2.215, 2014 yılında ise 2.415
milyar TL kar etmiştir.
Kredi kartı/ banka kartı kullanımı: faiz lobisi ile mücadele
edildiği iddiasın karşın, 2008 yılında
43 milyon kredi, 60 milyon banka kartı, 2009 yılında 44 milyon kredi, 64 milyon
banka kartı, 2010 yılında 46 milyon kredi 69 milyon banka kartı, 2011 yılında
51 milyon kredi 81 milyon banka kartı, 2012 yılında 54 milyon kredi 91 milyon
banka kartı, 2013 yılında 56 milyon kredi 100 milyon banka kartı
kullanılmıştır.
Tutuklu yargılamalar: 2002 yılında tutuklu yargılamalar
59000 iken 2004 yılı hariç her yıl
düzenli olarak artmıştır.2005’te 70000, 2010’da 128000 2015 yılında 164 bin
tutuklu yargılama vardır.
İlahiyat-diyanet-imam
hatip liseleri: ilahiyat fakültelerinin
sayısı her yıl artıyor kontenjan hızla artmakta, imam hatiplerin ortaokul
bölümleri açıldı, diyanetin bütçe 6 bakanlığın bütçesini geçti. Şirke cihat diyen, Alevi’ye gayri Müslim
diyen, babanın kızına şehveti sorusuna cevap veremeyen saçmalayan, sadakayı
çalan imam,” kıyamet belki de yoktur, bizi kandırıyor olabilirler” diyen,
melekler yoktur diyen, faize caiz diyen; bir topluluk ortaya çıktı.
Türban: AKP döneminde türbana serbestiye verilmesine rağmen,
hatta türbanlı sayısı arttığına rağmen türbanı doğru dürüst kullanan
bacılarımızın sayısı son derece az. Bugün üniversitelerde türban Kemalistlerden
çok, türbanlılar tarafından istismar ediliyor. Türban moda halini almış durumda.
Bu rakamlar ve durumlar gösteriyor ki; Türkiye toplumu
kötüye gidiyor. İyiye gidişat yok. Şimdi bu rakamlara ve durumlara bakıp
yeniden düşünmek lazım Türkiye dindarlaşıyor mu sekülerleşiyor mu? Biz halk
tabakası olarak; dindarlaşıyor muyuz? Sekülerleşiyor muyuz? Allahtan başımızda
AKP var yoksa dinsiz bir parti iktidarda olsaydı halimiz nice olurdu?