Anayasa üzerinden siyasi rant sağlama!

Yeni Anayasa 12 Haziran seçimleri öncesi siyasi partilerin en önemli vaatleri arasındaydı. Amaç kısa öz anlaşılır vasiyetlerden ve her olumsuzluklardan arındırılmış yeni bir anayasa her kesimi kucaklayan, insana insan gibi değer veren bir anayasa, siyasi partilerin uzlaşmayla çıkaracakları bir anayasa çıkartmak olacaktı.

Vaatler böyleydi. Meydanlarda halka söylenen buydu. 12 Haziran seçimlerinden sonra yeni anayasa için kollar sıvandı. TBMM çatısı altında bir anayasa komisyonu kuruldu. Komisyon yeni anayasa için konsensüs çerçevesinde mecliste başlayan çalışmalar sessiz sedasız çalışmaya başladı.

Kim demişse doğru söylemiş. Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış.

Aradan yarım yüzyılı aşkın zaman geçmiş bakıyorum siyasi partiler hala geçmiş ile hesaplaşmaya, hesap sormaya çalışıyorlar. Tabi ki geçmişten millet olarak devlet olarak hesap çıkarmak lazım, ders almak lazım. Varsa bir yanlış ki var bir daha yapmamak lazım. Geçmiş geleceğin teminatıdır. Hukuk önünde mutlaka geçmişten ders çıkarmak ve geçmişimizle yüzleşmek kaçınılmaz. Tabi ki olsun. Ama oraya buraya takılıp kalmayalım. Toplum olarak birey olarak geçmişi tabi ki yargılayalım. Yargı yolu açık.

Geleceğimize bakıp, hayal olmayan gerçek ve inandırıcı projeler üretelim. Toplumun kanayan yarası işsizliğe nasıl bir çözüm bulalım. Dış politikada sınır komşularımızla ticari ve sosyal ilişkilerimizi nasıl düzeltelim. Ülkemizin refah seviyesini dünya standartlarıyla nasıl yarışacak hale getirelim.  Eğitim, sağlık, hukuk vesaire dünya standartlarına nasıl ulaştırabilelim. Geleceğimizin teminatı gençliğimizi ve gençlerimiz daha güzel yarınlara nasıl hazırlayacağımızı hesabını yapalım?

Bu yeni anayasa sürecinde yeni çıkacak anayasaya toplumun her kesiminden büyük bir ilgi ve beklenti var. Yeni anayasa çıkmazsa toplumda büyük bir hayal kırıklığı yaşanır. Millet üzülür ve TBMM çatısı altındaki siyasi partilere ve meclise güven sarsılır. Doğrusu sapı samanı birbirine karıştırmadan milletimize ve ülkemize yakışır anayasanın bir an önce çıkması millet olarak tek arzumuz bu.

TBMM çatısı altında oluşan yeni anayasa komisyonu peki şimdiye kadar ne yaptı? Öncelikle uzlaşma komisyonu oluşturdu. Peki komisyonda hangi partiler var? AKP, CHP, MHP ve BDP partileri ve her partiden  3 temsilci var. Komisyon mutabakat ile ortak bir metin hedeflediler. Oy birliğiyle 15 maddelik mutabakat kabul edildi. Bir anlamda çalışma prensipleri oluşturuldu. Ayrıca dörder kişilik 3 alt komisyon belirlendi. İçinde teknik ekiplerin de yer aldığı komisyon TBMM dışında görüş bildirenlerin de teklifleri dinledi. Görüş ve teklifler tamamlandıktan sonra nisan ayına kadar tamamlayıp ortaya çıkacak bir metin çıkartmak. Önümüzdeki yılın sonuna kadar da Anayasanın çıkması ve yürürlüğe girmesi planlanıyor. Ama soramadan edemiyorum. Acaba her şey yolunda gidiyor mu? Süreç nasıl işliyor. Ve alınan yol haritası tamamlanıyor mu? Uzlaşma komisyonu güllük gülistanlık içinde çalışmalarını yapıyor mu? Her şeyden önce komisyon uzlaşma içinde mi? Kendi içinde bunu tahmin etmek hiç de zor değil.  Çünkü herkes sessiz. Yani daha teklifler alınıyor. Görüşler dinleniliyor.

Asıl kıyamet düşünce ve görüşlerin metne dökülmesi sırasında kopacak. O zaman göreceğiz kim kiminle nasıl uzlaşacak. Komisyonun kimisi iyi niyetli kimi kör inat. Kiminin derdi yeni anayasanın çıkması. Kiminin derdi siyasi rant. Çok değil yakında her şey ortaya çıkacak. Takke düşecek kel görünecek. Yeni anayasa bana göre çıkmayacak. Siyasi partiler anayasa yapma ve çıkarma değil. Anayasa yapıyor gibi görünerek siyasi kazanımlar elde etme peşindeler. Komisyonun ilkeleri uzlaşma değil, uzlaşmama üzerine kurulmuş sanki. Niyet okuyuculuğu yapma gibi bir düşüncem yok. Ama perşembenin geleceği çarşambadan belli. İnşallah yanılan ben olurum. Her şey insanlar için.

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Bir orman gibi kardeşçesine

Selam ve dua ile…