matesis
dedas

'Araplar' Diplomasiye Soyundu

'Araplar' Diplomasiye Soyundu

      Deneyimli bir diplomat, "paran varsa konuşmaya dilin de olur, sen de söz sahibi olursun" demişti bana. Dünyanın en büyük petrol rezervlerini elinde bulunduran Arap ülkeleri bunun aksini ispatlamaya yeter sanırım. Tüm dünyanın dikkatle izlediği bir coğrafyada yaşayıp siyaseti ve diplomasiyi içlerinde hissetmek zorunda olan bu toplumların uluslararası konjonktürden bu denli uzak kalmasının nedeni şüphesiz kendi içlerindeki çıkar çatışmalarıdır. Kendi içlerinde oluşturdukları topluluklar bile bölgede barışı ve demokrasiyi teşvik edici bir tutum takınacağına, maalesef çıkar çatışmalarını körüklüyor. Her ne kadar Arap milliyetçiliği temelinde kurulsa da Arap Birliği'nin son zamanlarda bu kimliğini bir kenara bırakarak bölgede ve dünyada 'Ben de varım!' dediğini duyar gibiyiz.

     Halk hareketlerinin şimdilik son durağı olan Suriye'nin, vatandaşlarına karşı uyguladığı şiddetli müdahaleler tüm dünyanın tepkisini çekmiş durumda. Birçoğu hala diktatörlükle yönetilen Arap Birliği üyelerinin ise kendi halklarının baskısıyla kendini Arapların Merkezi olarak gören Suriye'ye ve Esed rejimine karşı bazı yaptırım kararları aldıklarına şahit olduk. Bölgenin en önemli problemi Filistin konusunda daha önce kınamalardan öteye gidemeyen Birlik, 12 Kasım 2011 tarihinde Suriye'nin Arap Birliği üyeliğini askıya alan tarihi bir hamleye imza atmıştır. Bununla yetinmeyip Suriye'ye siyasi ve ekonomik yaptırımlar hamlesi de, Birliğin bir diğer başarısı olmuştur.

       Olayların başladığı tarihlerde sessiz kalmayı seçen Birlik, ilerleyen zamanlarda Türkiye ile aynı yolu izlemeye koyulmuş ve Batı ülkeleri ile problemin çözümü için ortak hareket etmeye çalışmıştır. BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yaptırıma karşı çıkan Çin ve Rusya'yı "Suriye'nin Dostları" toplantısına davet etmeyerek bu ülkelere tepkisini de açıkça göstermiştir.

        Dileğimiz, Arap Birliği'nin bu demokratik tavrını sürdürmesi ve bölgede almaya başladığı aktif rolü devam ettirmesidir. Kendileri de fark edeceklerdir ki 'zengin' diplomasi, bölgeyi askeri cephe yerine ekonomik bir cazibe merkezi haline getirecektir.

Yorumlar

Image
SÜLEYMAN KIRIK
24.03.2012 / 08:51

'ARAPLAR İSTERSE İSRAİLİ TÜKÜRÜKLERİNDE BOĞARLAR' DİYE BOŞUNA SÖYLEMEMİŞLER, TABİİ İSTERSE...

Yorum Yaz