matesis
dedas

Asrın Selahaddin-i Eyyübilerine İhtiyacımız Var

Asrın Selahaddin-i Eyyübilerine İhtiyacımız Var

Bundan sekiz asır önce Kudüs esirdi. Haçlılar, İslam dünyasının bütününü işgal etme hayalini kuruyorlardı. Bunun için işbirlikçiler buluyor, ittifaklar kuruyor, Müslümanları birbirine kırdırmaya çalışıyorlardı. Selahaddin, o hayalleri, o planları, o ittifakları bozdu ve İslam bayrağını Mescid-i Aksa’ya yeniden dikti.

Selahaddin, sadece Kudüs’teki haçları kırmadı, Müslümanların kalbindeki haçları da kırdı. Haçlıların Müslümanların arasına soktuğu fesat haçını da yerinden söktü.

O dönemde de İslam dünyası, Selçukluların ve Mısır Fatımilerinin ihmallerine ve Müslüman emirliklerin sürekli çatışmasına sahne olmuştu. Her emirlik yanı başındaki diğer emirlikle çatışıyordu. Her eski komutanın, birer beylik kurduğu, her birinin diğerinin topraklarını elde etmek için Müslümanların enerjisini tükettiği günlerdi o günler. Bu iktidar savaşlarında taraflar, ne yazık ki Haçlılarla işbirliği yapmaktan çekinmiyordu. Açık bir dille söylemek gerekirse: Kendisine Müslümanım diyen bir bey, bugünkü anlamıyla bir küçük kral, Haçlılara gidip onlardan komşu beyliğe karşı yardım almaya çalışıyordu. Ne büyük rezalet değil mi! Ama, bugün yaşanan veya yaşatılmaya çalışılan bunun ta kendisi değil mi?

Selahaddin, Haçlılara karşı savaştı; Müslümanları o yüce hedef doğrultusunda birleştirmeye çalıştı; İslam dünyasını yeniden bu coğrafyanın kendini savunabilir gücü yaparak, burayı Haçlıların oyun alanı olmaktan çıkardı. İktidarı Müslümanların eline verdi, Haçlıları mahkûm etti, kendisinden sonra her kim Haçlılara sığınıp onlardan yardım dilemeye kalkıştıysa rezil-i rüsva oldu.

Bugün yeniden Selahaddinlere ihtiyacımız var. Eskiden Haçlıların mahkumu iken bugün Haçlıların başı olan Yahudileri Mescid-i Aksa’dan atmak, topraklarımızı çağımızın Haçlıların başı olan Amerika, Avrupa ve Yahudilerin oyun alanı olmaktan çıkarmak, Yahudilere sığınacak kadar alçalan müsrif kralların saraylarını başlarına yıkmak için Selahaddinleri yetiştirecek baba Necmeddin Eyüplere, Selahaddin’i emziren annelere, amca Dağ Arslanı Şirkûlara ihtiyaç var.

Selahaddin, azgın Haçlılara karşı kaleler inşa etmekle yetinmedi, sultanlığına bağlı coğrafyanın her tarafında medreseler inşa ederek yozlaşmaya ve ihtilafa karşı ilim kaleleri de kurdu. İslam dünyasını ihya edecek nesiller yetiştiren yuvalar inşa etti.

Bugün yeniden o yuvaları inşa edecek Selahaddinlere, Selahaddinleri yetiştirecek annelere, baba Necmeddin Eyüplere, amca Dağ Arslanı Şirkûhlara ihtiyaç vardır. İslam dünyası ancak böyle huzura kavuşur, topraklarımız bugünün Haçlı başları olan Yahudilerin oyun alanı olmaktan ancak böyle kurtulur.

Yeni Selahaddinlerin çağında yaşayanlardan olmak ümidiyle…

Yorum Yaz