matesis
dedas

Aşura (10 Muharrem)1437 yıl önceydi…

Aşura   (10 Muharrem)1437 yıl önceydi…

Zalim ve zorbalara karşı bir yiğit çıktı baş kaldırdı… Biliyordu ki zalime, haksızlığa birisi “dur” demeliydi… Ve 72 kişi “ile dur” dedi… Fakat o gün  acı, elem,keder ve şahadet günü bugün yas günüydü, günlerden…

Tefrika ve ayrılıkların başladığı bir dönemde O kahraman Yiğit, ne olursun gitme, kurbanın olayım gitme demişlerdi. Kimisi mektup yazdı.

Mektubu dinlenmedi bizzat geldi; amacı durdurmaktı. Cevap şu:“Dedem beni çağırıyor, ben rüyamda onu gördüm” der ve rüyayı kimseye anlatmaz. Gitmeliydi, çünkü Müslümanların başına zalim geçmiş/zalim geçirilmişti. Gitmeliydi, çünkü o bir “âşık”tı. Gitmeliydi, çünkü hak ayaklar altına alınmıştı.

Gitmeliydi, çünkü zalim halka zulmediyordu. Gitmeliydi,

72 kişilik kafile yola çıktı. Kufe’ye gidecekti. Ona “Kufe’ye gitme,  demişlerdi çünkü onların kalbi seninle kılıçları Yezid’le” demişlerdi. Ama o hakkın yerini bulması için gitmeliydi.

İmam Hüseyni’n yola çıktığını haber alan Yezit, Küfe’ye emir gönderir; onların yollarını kesin diyerek imam hüseyn  ve 71 kişi Kerbela’da  karşılarında 3 bin kişilik bir ordusu yollarını keserler. Fırat Nehri ve çevrelerinde 3 bin asker…

     Gün hakkın en parlak, en muhteşem olacağı, bâtılın ise en karanlık olacağı gün idi. 3 bin kişilik bir ordu, yarısı kadın ve çocuk; yarısının yarısı da çocuk hatta altı aylık, bir yıllık bebeklerden oluşan 72 kişiye karşı savaş açmışlardı.

O gün, matem günü, 72 kişi bir yudum suya hasret gitmişlerdi. Arkalarında kocaman Fırat nehri varken bir yudum suya hasret gitmişlerdi. Suya gideni vuruyorlardı. 

Ama tarihin yazdığı o kahraman   yiğit ki Resulullah’ın torunu ,onun reyhanı , nehre kadar gidip su doldurmuş ve dönüyordu; ama onu da şehit ettiler. 

“İmam Hüseyn öldü! 

 Evet tarih boyunca yapılan ve kıyamete dek sürecek olan bütün mücadelenin temelinde, ya inanç; İman maneviyat ve ahret için ya kabile; üstünlük için, soy için, ırk için, milliyetçilik için ya da, ganimet için, para için, servet için, mal için, makam için, yapılan mücadeledir.

Hz Hüseyin bir inanç timsali ise Yezid ise kabileyi temsil eder ki; Emevî Devletinin kabilecilikle atılmış temelidir.

Eğer tercihinizi Hz Hüseyinden  yaparsanız, sizinde Hüseyn’in şahadetinden bir payınız olur. Yok, eğer kabilecilikten yana yaparsanız, nasibiniz Yezidîlerin nasiplerinden olacaktır elbet.

Yezid tarihte kaldı, Hüseyn tarihte kaldı; ama Yezidlik tarihte kalmadı, yiğitlik tarihte kalmadı. Yezid ölür ama Yezidlik ölmez; yiğit ölür ama yiğitlik ölmez.

Ebu Cehil ölür ama Ebu Cehillik ölmez; Firavun ölür ama Firavunluk ölmez; Musa ölür ama Musalık ölmez; Nemrut ölür ama Nemrutluk ölmez; İbrahim ölür ama İbrahimî duruş hiçbir zaman ölmez…

Tüm Müslümanların 10  Muharrem Aşûre gününü bu vesile ile kutluyor rahmet kapılarını bizlere aralamasını Rabbimden niyaz ediyorum…       


Yorum Yaz