diorex
Dedas

Bağ, Bağlılık ve Bağımlılık Arasında

Bağ, Bağlılık ve Bağımlılık Arasında

Bağ, Bağlılık ve Bağımlılık Arasında

Tasavvuf, hakikate uzanan yolun bir bağ ile başladığını söyler. Fakat bu bağ, ne zincirdir ne pranga; sevgiyle örülmüş, iradeyle kurulan bir yakınlıktır, ünsiyettir. Seven, sevdiğine bağlanır ama kendinden geçerek. Sevgi tahakküm istemez. Zorlayan değil, çağıran bir özdür. Bu yüzden bağlılık, teslimiyetle yoğrulmuş bir özgürlüktür. Bağımlılık ise teslimiyetsiz bir esarettir.

Bağlılık ile Bağımlılığın Arasında İnce Çizgisi

Tasavvufta, bağlı olan bağlandığını aşk ile taşır; bağımlı olan ise onu yük gibi sırtında taşır. Hak yolunun yolcusu, mürşidine muhabbetle bağlanır; çünkü o teslim olmuştur, ama esir değildir. Kalbini Hakk’a bağlayan ise, hakikatten gayrısını çözer. Artık özgürdür o, çünkü gerçek bağ, çözendir.

Bağ ve Mana

Tasavvufun özünde amaç, seni kendine bağlamak değil; seni senden çözüp Hakk’a ulaştırmaktır. O yüzden tasavvufî bağlılık, seni özgürleştirir; bağımlılık ise seni zayıflatır. Bir gönül ki iradeyle bağlanmıştır, o hürdür. Bir gönül ki korkuyla, kaygıyla, mecburiyetle tutulmuştur, o esirdir.

Bağlamak: Zorla Tutmanın Tehlikesi

“Dinde zorlama yoktur” fermanı, bu anlayışı destekler. Zira “bağlamak” kelimesi, eğer ilahi bir dokunuşla değil de şeytanî bir zorlayışla yapılırsa, o bağ değil düğümdür. Bağlılık; teslimiyetle yoğrulmuş bir özgürlüktür. Bağımlılık ise teslim olmadan esir düşmektir.

Hikmeti Kavra!

Ey dost! Seni kendine bağlamak isteyenle savaş. Seni Hakk’a çağıran, seni çözerek bağlayan, seni kendi hakikatine yönelten gönlü eyle yoldaş. Çünkü her bağ ya seni çoğaltır ya da seni siler. Farkı  kavra ve sen, seni özgürleştiren bağı ara…


M. Burhan Hedbi

Editör: Beşir Şavur

Yorum Yaz