matesis
dedas

Bağımsız Kürdistan ve Türkiyelileşme

Bağımsız Kürdistan ve Türkiyelileşme

PKK kurmaylarından Mustafa Karasu ardından KCK Davası’ndan tahliye edilen Hatip Dicle’nin açıklamaları, öte yandan Güney Kürdistan’da Kerkük’ün Kürdistan Hükümeti’nin denetimine geçmesi Bağımsız Kürdistan tartışmasını Kürt halkı, farklı Kürt siyasi çevre

PKK kurmaylarından Mustafa Karasu ardından KCK Davası’ndan tahliye edilen Hatip Dicle’nin açıklamaları, öte yandan Güney Kürdistan’da Kerkük’ün Kürdistan Hükümeti’nin denetimine geçmesi Bağımsız Kürdistan tartışmasını Kürt halkı, farklı Kürt siyasi çevreleri  ve aydınları arasında tartışma konusu oluverdi tekrar. Son olarak da yine PKK kurmaylarından Rıza Altun’un açıklamaları sürece bir boyut daha kazandırdı.

Önce Sayın Karasu’nun yaptığı açıklamalara konuyla ilgili kısmına bakalım. Karasu kısaca ‘’“Eskiden devlet kurma anlayışı vardı. Bundan vazgeçtik. Solun da böyle bir anlayışı vardı. ‘Ulusların kaderini tayin hakkı’ devlet kurma olarak anlaşılıyordu. Bunun doğru olmadığı, ulusların devlet kurmadan da özgür ve demokratik yaşam içinde kendi kaderlerini tayin edebileceği yaklaşımı içindeyiz böyle bir paradigmaya sahibiz. HDP ile Türkiye sınırlarında Türkiye’nin demokratikleşmesi içinde Kürt sorununu çözmeyi hedefliyoruz. Bu bir stratejik projedir. Yani paradigma, strateji değiştirmemizin getirdiği bir sonuçtur. Artık eğer sürekli bir kavgayla, savaşarak devlet kurup sorunu çözmeyeceksek; böyle bir çözüm anlayışımız yoksa, yeni çözüm anlayışına uygun bir mücadele, bir siyasi çözüm yöntemidir. HDP’yi öyle anlamak lazım.’’ Demişti

Cezaevinden çıkar çıkmaz ise deyim yerindeyse ayağının tozuyla Hatip Dicle ise, Mustafa Karasuyu tamamlayan hatta bir adım daha ileriye giderek şu demeci verdi basına:

‘’ 
"Biz Kürt devleti fikrini tarihin çöp sepetine attık. Barzani Kürt devletini kurmamalı... Referanduma götürmemeli, halk `Devlet` der ve doğru olmaz. Siyasetçinin görevi bunu engellemek. Barzani `Kerkük Kürdistan dır` diyerek hata yapıyor. Kerkük tüm halklarındır. Kerkük Kudüs gibidir, sadece bir halkın değil (sadece Kürtlerin değil) tüm halklarındır... Bütün halkları mutlu edecek konsensüs sağlayıp savaşları acıları bertaraf etmek lazım. Kürt para bulunca ya gider birini vurur yada üçüncü bir kadınla evlilik yapar. Güney`dekiler biraz para, rahatlık buldu hemen devlet kurmaya girişiyor... Ulus Devlet diyerek (Kürdistan Devleti diyerek) halkları heba etmemeli... Ortadoğu’da ulus devlet ilan etmekle (Kürdistan Devleti ilan etmekle) on yıllarca halkınızı savaşa acıya mahkum edersiniz.’’

 

Aslında PKK cenahında Bağımsız Kürdistan fikrinden vaz geçen ilk önce sürecin lideri Abdullah Öcalan oldu. Halbuki PKK daha 1978’de kuruluş kongresinde ‘Bağımsız Birleşik Sosyalist Kürdistan’ fikrini bir strateji olarak tespit etmiş ve Parti Manifestosu’na koymuştu. İşte bunun içindir ki kendilerine dağa çıkmaktan başka seçenek bırakmayan ceberut devlete başkaldırmıştı ve PKK’nin propaganda esası bunun üzerine bina edilmişti.

 

Her sömürge ulusun bağımsızlık hayali olduğu gibi Kürtlerin de hep olmuştur. Yıllarca bu uğurda mücadele eden Kürt ulusal önderi Mustafa Barzani siyaseten Hükmê Zati yani modern siyaset bilimi deyimiyle Otonomiyi savunduğu halde aslında zaman zaman dünya basınına verdiği demeçlerle Bağımsız Kürdistan’dan hep söz etmiştir. Mustafa Barzani değişik zamanlarda yaptığı açıklamalarda ‘Kürtler bir gün devlet olursa Kerkük sayesinde olur’ demişti. Bu gerçeği çok iyi bilen şu an ki Federal Kürdistan Hükümeti’nin başkanı Mesut Barzani, bağımsız Kürt devletinin olmazsa olmazlarının başında gelen Kerkük’ü denetimlerine aldıktan sonra ‘Bağımsız Kürdistan’ fikrinin ilanının zamanıdır, dedi ve ilan edeceklerinin de altını çizdi. Bağımsız Kürdistan’la ilgili yıllar önce şu açıklamayı yapmıştı basına:

‘’Bağımsız Kürdistan devleti her kürdün hayalinde vardır. Ama bugün bunu ilan etme koşulları mevcut değildir. Bir gün Kürtlerin bu rüyası gerçekleşecektir.’’

Fakat bu kez Barzanilerin Bağımsız Kürdistan taleplerine karşı engel ne bir dış güç ne de Kürdistan coğrafyasını kendi aralarında paylaşan ya da paylaştırılan Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletlerinden biri. İç bir güç ya da kardeş bir güç: PKK

Hali hazırda Kürt halkı üzerinde etkili olan PKK’nin savunduğu devletsizlik modeli ve yine Kürtler üzerinde etkili olan ve statü bir yapı kazanmış olan KDP ve YNK’nin savunduğu Bağımsız Kürdistan modeli gibi iki yaklaşım biçimi mevcut. Bu her iki anlayış mevcut durumda teorik düzeyde çatışmaktadır. Gerçekten hemen hemen her kürdün rüyasını süsleyen Bağımsız Kürdistan gerçeğine karşılık öyle gözüküyor ki ileride PKK kurmaylarının savunduğu ‘Bağımsız Kürdistan Devleti kurmaktan vazgeçtik.’’ Yaklaşımı baş ağrısına neden olabilir PKK cenahında. İşte Türkiyelileşme siyaseti işi bu noktaya kadar getirdi. Bakalım bunun sonu ne olur? Saygıyla...

 

Yorum Yaz