matesis
dedas

Bahadırlara selam olsun

Bahadırlara selam olsun

Hür olmak; beden, el ve ayak yani maddeyle ilgili değil. Kalp işi. Kalbiniz nefsinize, egonuza, çıkarınıza esirse, bedeniniz hürse ne eder. Kalbiniz Allah'a ve davasına esir olduğu kadarıyla hürsünüz. Ölüm, işkence, sürgün, baskı ve esareti umursamayan özgürlük âşıklarına, hayat ve hürriyetin en gerçek sahiplerine, selam olsun.

Başlarını vermek pahasına zındıklara boyun eğmeyen rehberlere selam olsun. Kur’an’ı öğretenlere ve öğrenenlere, Kur’an’la ahlaklananlara, Kur’an’ı kuşananlara, Kur’an’a feda olanlara...

Selam olsun yarınları Kur’an’la inşa edenlere, bedeli can olsa da Kur’an yolundan dönmeyenlere, o yolda geri adım atmayanlara.

Selam olsun, Muhammedî sevdayla sevdalananlara, selam olsun Peygamber’e sevdalı olmakla müşerref olanlara, Peygamberî aşkla yananlara, peygamber derdiyle dertlenenlere, Peygamberi her şeyden çok sevenlere, çağdaş Mekkelerde peygamber için candan bile geçenlere.

Selam olsun, bataklıklarda gül diye bitenlere, gül kokusuyla bataklığın kokusunu bastıranlara, bataklıkları kurutmak için uykusu kaçanlara, bataklıklarda çırpınan insanlar için içten içe yanıp tutuşanlara.

Selam olsun, cehaletin karşısına ilim silahıyla silahlananlara, ilim/irfanla alıp verenlere, cehalete karşı ilimle mücadele edenlere, hikmetle kâinatı seyre dalanlara, hikmetle kalkıp oturanlara, hikmetle iş yapanlara, hareket edenlere. Selam olsun Hakla batılı birbirinden ayıranlara, hakkın yolunda ve hakkın hizmetinde olanlara.

Selam olsun, zulüm etmeyenlere ve kendisine zulüm ettirmeyenlere, zalimlerin karşısına dikilenlere, zulme köstek ve mazluma destek olanlara, zulmün karşısında mazlumun haykırışı olanlara, zalimlerden korkmayanlara, zalimlere ültimatom verenlere, zalimin zulmüne karşı durarak, zalimin zulmünü eleştirerek, zalimi kınayarak, tel’in ederek mazlumdan yana safını belirleyenlere.

Selam olsun mazluma, mustaz’afa; Allah ve peygamber için sırt çıkanlara, zalimin gözüne diken olanlara.

Selam olsun, bela ve musibetin karşısında sabredenlere, birbirlerine sabrı tavsiye edenlere, sabırla kalkıp oturanlara, “İnnellahe me’as sabirin”[1] ayetini iliklerinde yaşayanlara, sabır üstüne sabredenlere, çağdaş Mekke’nin sabırla kuşanmışlarına.

Selam olsun, öfkesine sultan olanlara, öfkesini denetim altına alanlara, öfkesini yenen pehlivanlara, öfkesini yutanlara, öfkeyle hareket etmenin zararının şuurunda olanlara.

Selam olsun kâfirlere karşı şiddetli ve onurlu,  Müminlere karşı yumuşak ve alçakgönüllü olanlara.

Selam olsun keşmekeşliğe meydan vermeyenlere. Selam olsun Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenenlere, Müslüman kardeşinin acısını paylaşanlara, Müslüman kardeşine sahip çıkanlara, Müslüman kardeşine kucak açanlara.

Selam olsun zulme ve küfre karşı Müslüman kardeşiyle omuz omuza duranlara, Müslüman kardeşine yapılan hakareti kendisine yapılmış, Müslüman kardeşine atılan kurşunu kendisine atılmış bilenlere. Selam olsun gıyabında Müslüman kardeşini koruyanlara, hata yaptığında Müslüman kardeşini uyaranlara, Müslüman kardeşine Allah’ı hatırlatanlara, Müslüman kardeşi için üzülenlere.

Selam olsun zülumatın üstüne güneş gibi doğanlara, mazlumların gönlüne cesareti aşılayanlara, Müslümanların kalbine muhabbeti sunanlara, zalimlerin ve kâfirlerin içlerine korku salanlara.

Selam olsun zulüm sultalarının sonunu hazırlayanlara, sözleriyle özleriyle zalimlerin saltanatlarını berhava edenlere. Selam olsun, kınayanların kınamasından çekinmeyenlere, selam olsun Allah’ın taraftarlarına, Allah yolunun yolcularına.

Selam olsun gayeleri, dertleri, davaları ve sevdaları Allah olanlara, hakla iştigal ettiklerinden batılca işgal edilmeyenlere.

Selam olsun hizmetten hizmete koşanlara, İslam uğruna gecelerini gündüzlerine katanlara.

Davaları için sözlüklerinden “usandım, yoruldum, bıktım, korktum, çekindim” kelimelerini silenlere.

Selam olsun ayrılığa, ihtilafa karşı ittifakla karşı koyanlara, Müslümanları birbirine ısındırdıkça ısındıranlara, kardeşlik bağını kuvvetlendirdikçe kuvvetlendirenlere; uhuvvet ve vahdet gayesiyle didinenlere. Selam olsun af edenlere, bağışlayanlara, hoş görenlere.

Selam olsun kıyama duranlara, rükûa varanlara, secdelerde mest olanlara, duayla ehemmiyet kazananlara.



Fatih AKMAN

 

 

 

[1] Bakara, 2/153

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz