matesis
dedas

Barış Süreci Bozuluyor mu ?

Barış Süreci Bozuluyor mu ?

          2013 Yılı başından beri güvenlik güçleri ve PKK arasında karşılıklı silahlar sustu. Oslo görüşmeleri tartışmalı  bir şekilde kamu oyunda yerini aldı. Her şeye rağmen silahların susmasıyla ülke rahat bir nefes aldı ve Barış Süreci (veya Çözüm Süreci) başladı.

           Yıllardan beri belgemizdeki olaylar yerini bir sükunete bıraktı. Yetkililerin açıkladığına göre 30 yıla yakın güvenlik amaçlı harcanan para 100 milyar dolar’larla ifade edildi. Eğer bu paralar bölge kalkınmasına harcansaydı insanların refah seviyesinde önemli gelişmeler olacak, bölgenin fakirlik talihi yenileceği söyleniyordu.

           Ancak, bir buçuk yıldır silahların susmasına rağmen, Bölgede ekonomik, Eğitim, sağlık ve siyasal anlamda ciddi bir gelişme ve yatırım yapıldığını söylemek olanaksızdır.

          Son günlerde, zaman zaman meydana gelen olaylar, yol kapatmalar, karakol yapımında kullanılan araçların yakılması, çalışanların kaçırılması gibi olaylar, ister istemez  “Barış Süreci (Çözüm Süreci) sona mı eriyor” sorusunu akıllara getiriyor.

          Gerek İktidardaki Ak parti hükümeti ve gerekse PKK (veya Kürt cephesi)  hem olumlu-güvenli hem de olumsuz-güvensiz bir yaklaşımla olaya bakmaktadır.

           Ak Parti (mevcut hükümet) Olaya Olumlu-güvenli bakmaktadır. Çünkü barış süreci ülkeye bir huzur getirdi. Doğu ve batı insanının tümünü memnun etti. Nitekim son seçimlerde Ak partinin aldığı oylar Türk-Kürt halklarının memnuniyetini sağladığı ortadadır. Bu huzur ortamıyla Ağustos 2014’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve 2015 yılında yapılacak Milet vekili seçimleri bakımından Ak parti’yi avantajlı konuma getirecektir.

            Mevcut Hükümetin olaya Olumsuz-güvensiz bakışı ise, PKK, Kandil ve BDP siyasetine güvenmemektedir. Nitekim bu süreçte, kalekol-karakol’ların yapımının devam etmesi, zaman zaman askeri hareketlilik, Kürt tarafının bazı isteklerin Anayasal güvence altına alınmaması vs. gibi taleplerin yerine getirmemesi (veya siyasal çekincelerle yerine getirememesi), Olaya olumsuz-güvensiz  bakışının açık göstergesidir.

           Olaya Kürt (BDP-Kandil) cephesinden bakacak olursak, Olumlu-güvenli yanı, halen İmralı adasında tutuklu bunan Abdullah Öcalan, mevcut hükümetin olaylara bakış açısını, diğer 30 yıllık geçmiş hükümetlerden daha samimi bulmakta, tutuklu olması nedeniyle başkaca daha fazla bir şansının olamayacağını, bu süreçle şartların daha iyileştirilmesi halinde  barışa daha büyük katkı sağlayacağı, Kürt halkının demokratik haklarının verilmesinde mutlaka barış sürecinin devamının yararlı olacağı düşünülmektedir.

           Olumsuz-güvensiz yaklaşımı ise, mevcut hükümet Kürt hareketini pasifize etme korkusu, bu süreçte yasal düzenlemelerin yapılmaması veya yetersiz olması, kültürel hakların güvence altına alınamaması, askeri hareketlilik, karakol-kalekol yapımlarına devam edilmesi gibi nedenler, Kandil ve PKK’yi ciddi endişelendirmekte ve mevcut silahlı gerillalarını tasfiyesine yanaşmamakta, hatta gücünü arttırmak için zaman zaman eleman temini yoluna gidildiği, basından çıkan haberlerde görmekteyiz.

           İşte bu olumlu-güvenli ve olumsuz-güvensiz yaklaşımları bir araya getirdiğimizde, Barış Sürecinin (Çözüm Süreci)’nin devam edeceğini, ama zaman zaman bazı sancıların olabileceğini söyleyebiliriz.

           Umarız bu sancılar aşılacak, Barış Süreci (çözüm süreci) daha sağlam temellere oturtularak,  Kürt sorunu nihai bir çözüme kavuşacaktır.

Musa Öztürk

 

 

Yorumlar

Image
mustafa
13.06.2014 / 23:04

Barişin devam etmesi Tūrk ve Kūrt milleti için gereklidir. Yazarin dilek ve temennilerine katiliyorum.

Yorum Yaz