matesis
dedas

Barış ve Demokratik Müzakere Süreci Taslağı

Barış ve Demokratik Müzakere Süreci Taslağı

30 Yıllık savaştan sonra, 2013 Nevrozunda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla başlayan Barış Süreci, münferit yerler veya kişi/gruplar hariç tüm ülkede sevinçle karşılanmıştı.Her kesimin yüreğine adeta su serpildi denilebilir.

 Zaman içerisinde tarafların bir birini suçlamaları, 6-8 Ekim olayları tansiyonu tekrar yükseltti. Başta Kürtler olmak üzere her kesimde bir tedirginlik oluşmaya başladı ise de; gerek, Barış Sürecinin mimarı ve Hükumetin başında bulunan zamanın Başbakanı Sn. Recep Tayip Erdoğan ve gerekse bunun muhatabı olan Sn. Abdullah Öcalan’nın iyi niyetleri, barış sürecinin devamını sağladı. 

 Yaklaşık 5 ay önce yazdığım (BARIŞ SÜRECİ BOZULUYOR MU) başlıklı yazımın bir paragrafında aynen; “İşte bu olumlu-güvenli ve olumsuz-güvensiz yaklaşımları bir araya getirdiğimizde, Barış Sürecinin (Çözüm Süreci)’nin devam edeceğini, ama zaman zaman bazı sancıların olabileceğini söyleyebiliriz.” demiştim. Zaman içerisinde haklılığım ortaya çıktı. 

 6-8 Ekim olayları barış süreci için bir sancı oluşturduysa da, benzer sabote olaylar zaman zaman olmadı değil. Şükür ki, Taraflar arası yapılan görüşme ve sağduyulu açıklamalar iyi sonuç verdi ve Barış Sürecinin sona ereceğine sevinenlerin, sevinçleri uzun sürmedi. 

Gerek hükumet çevreleri ve gerekse Kürt tarafının iyi niyet göstermesi sonucu geçtiğimiz Cumartesi (29 Ekim) yaklaşık 40 günden sonra HDP heyeti yeniden adaya gitti ve Abdullah Öcalan’la görüştü. Heyet yaptığı basın toplantısında, barış sürecinin devamı niteliğindeki açıklamaları, umutların sönmediğini, ileride daha güzel şeylerin olabileceğinin sinyalleri, yeniden bir rahatlama getirdiğini söyleyebiliriz. 

Bu görüşmelerde Abdullah Öcalan; Barış ve Demokratik Müzakere Süreci Taslağını heyete verdi ve bu taslağın hükumet yetkilileriyle görüşüp mutabakata varılarak hazırlandığını heyete söyledi. 

Aslında iki yıldır çok şey konuşuldu ve tartışıldı. Bazı şeyler kamuoyuna açıklanırken, kapalı kapılar ardından konuşulanların bir çok kısmı ise açıklanmadı. Konuşulanların halkla paylaşılmasının daha faydalı olacağını düşünenlerdenim. 

HDP yetkililerinin bundan sonraki süreçte, hükumetle yapılacak görüşmelerin daha şeffaf olacağını ve konuşulanların halkla paylaşacaklarını açıkladılar, ancak hükumet kanadından henüz bu konuda net bir açıklama yapılmadı. 

Tekrar başlanan bu yeni barış sürecinde, HDP heyetinde yeni isimler de eklendi. Barış görüşmelerinin daha hızlı ve seri olması bakımından bu iyi bir gelişme.

 Konuşulanların ve mutabakata varılan hususların kayıt altına alınması, taraflar arasındaki güvenin daha sağlamlaştırılması için gerekli ve elzemdir. 

 Gerek Taraflara ara buluculuk etmek ve gerekse taraflar arasında oluşabilecek görüş ayrılıklarının bertaraf edilmesi bakımından üçüncü bir Şahsiyetin (gücün) olması daha iyi olacağını düşünüyorum. 

Bu Şahsiyetin (gücün) kim veya kimlerden oluşması gerektiği hususunda tarafların ortak mutabakatla seçtikleri birilerinin olması, tarafların kendi bildiği veya isteklerinde ısrarcı olmamaları gerekir.

 Her fırsatta Kamu güvenliğini dile getiren yetkililer için işte fırsat. Somut ve kalıcı atımların atılarak bu fırsatın mutlaka değerlendirilmesi gerekir. 

 Zaman çabuk geçiyor ve Orta Doğuda dengeler hızla değişim eğilimindedir. Bu değişime ayak uyduramayan taraf/taraflar kaybeder. Biz toplum olarak kaybeden değil, kazananlardan olmayı umut ediyoruz.

Yorumlar

Image
ALİ ÖZDEMİR
16.12.2014 / 15:46

yazıyı beğendim. keşke hükümet ve karşı taraf kimseye zarar vermeden ve sağlam kalıcı bir barış yapılsın ve bu barış süreci hiç bir daha bozulmasın

Yorum Yaz