Bereket Kaynağı Yaşlılarımız

         Bir zamanlar yaşlı bir adam eşini kaybedince oğlu ile gelininin yanına sığınır. Başlangıçta yaşlı adama iyi bakılsa da elden ayakdan düşünce istenmez olur. Gelin hanımın ısrarlarına dayanamayan oğul,  babasını gezme bahanesiyle dışarı çıkarır. Babası ise gezeceğini sandığından son derece sevinçlidir. Şehrin iyice dışına çıkar ve dağlara doğru giderler.Oğlu bir yeri gözüne kestirir ve burada duralım der.Ancak babası bu yeri beğenmez.biraz daha giderler,oğlu orada durur ve burası iyi der.Ancak yaşlı adam burayı da beğenmez,biraz daha ilerlemek ister.biraz daha giderler ve dururlar.Yaşlı adamın burası da hoşuna gitmez.artık iyice kızan oğlu,neden devam etmek istediğini sorar.yaşlı adamın verdiği cevap oldukça manidardır.acıyla gülümseyerek şöyle der:

      “Beni ilk bırakmak istediğin yer,babamın babasını bıraktığı yerdi.sonraki yer,benim babamı bıraktığım yerdi.Sonraki yerde durmayıp devam etmek istememin sebebi ise torunumun seni nereye bırakacağını merak etmemdi.”der.

      Anne karnına düşen her varlık, aynı zamanda sonun başlangıcını yaşamaktadır. Ademoğlu iradesi dışında dünya hayatına misafir olur. Çocukluk, gençlik basamaklarını geçerek bir askerin terhis edilmesi gibi bu dünyadan ayrılır.

     Yüce Kitabımız,  insanın yaratılışını ve yaşamın merhalelerini şöyle anlatır:”O,sizi topraktan ,  sonra sizi çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız,sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır.İçinizden önceden ölenler de vardır.Allah, bunları belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar.”(Mü’min 40/67)Ayette de anlaşıldığı gibi yaşlanmak kaçınılmazdır.Tarih boyunca insanlar daima genç kalmak için çeşitli formüller aramış ama başaramamıştır.Efendimiz(s.a.v)”Allah her hastalık için mutlaka bir deva vermiştir.Ancak bir dert müstesna,o da ihtiyarlıktır”buyurarak bu gerçeği teyid etmektedir.Yaşlılık,hayatın en zor dönemidir.Onlar bir nevi tecrübeli çocuklardır.Diğer dönemlerde  yaşanan güzelliğin yerini çirkinlik,dinamizmin yerini acizlik ve türlü hastalıklar almıştır.Yaşlı insan, kendisini işe yaramayan ve yalnız bir varlık olarak hissetmeye başlamıştır.Kırılgan ve alıngandır. Onları bu hislerden kurtarmanın yolu ise yaşlılarımıza ilgi ve sevginin verilmesidir  .Rabbimiz,annemiz ve babamız yaşlandığında şefkat göstermemizi,onlara güzel söz söylememizi,öf dahi demememizi ve onlar için dua etmemizi istemektedir.Huzurevinde yapılan bir mülakatta yaşlıların ortak düşünceleri şu şekilde ifade edilmiş ”Bu yaştan sonra çok yemek,çok giymek zaten bizi ilgilendirmiyor.Bizim istediğimiz,çocuklarımızdan,torunlarımızdan ilgi görebilmek,onları sevebilmektir…”(Zeki Tan,Yaşlıya din hizmeti sunarken onların yaşam kalitesini artırma ve yaşlılığı anlamlı kılmada dinin tanıdığı pozitif ayrımcılığın boyutları)

     Allah Resulü “zayıf ve düşkünlerinize dikkat ediniz.zira siz onlar sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız” buyurarak  aslında  küçücük kalplerine çocuklarını, torunlarını ve akrabalarını sığdırıp ,onların büyük evlerine sığamayan yaşlılarımızın, yaşam içinde ne derece önemli  yere sahip olduğunu bir kere daha bizlere hatırlatmaktadır.Evet, hepimiz eğer ömrümüz yeterse yaşlanacağız.Belki kapımızı açıp nasılsınız diyecek,bizlere tebessümle bakacak , evimizi temizleyip bir tencere çorba pişirecek iki sevimli göz arayacağız.Gençliğinde bir yaşlıya hizmet edenin yaşlandığında da ona hizmet edecek kişiler takdir ettiğini Efendimiz(s.a.v) müjdeliyor.Öyle ise ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin kıymetini bilerek ona göre davranmak inanan insanın siarı olmalıdır.Yaşlılar vesilesiyle bu dünyada rızıklanan ukbada ise Cenneti hak edenlere ne mutlu…

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?/Benim mi Allahım bu çizgili yüz/Ya gözler önündeki mor halkalar/Neden düşman görünürsünüz yıllar yılı dost bildiğim aynalar(Cahit Sıtkı Tarancı)

Tüm yaşlılarımıza hürmet ve muhabbetlerimizle…

 

                                                  Mardin İl Müftülüğü Aile İrşad Ve Rehberlik Bürosu

                                                                                                      Selcem Tan(Vaiz)