matesis
dedas

Beynelmilel Yahudi

Beynelmilel Yahudi

Henry Ford (1863-1947), günümüzde bile dünyanın en önemli otomotiv firmalarından olan Ford Motor Company’i 1903 yılında kurar. Dünyada ilk defa seri üretime geçerek otomobili ultra lüks bir şey olmaktan çıkarır ve orta direk insanların da binebileceği bir araç haline getirir. İşinde o derece başarılı olur ki 1918’e gelindiğinde Amerika’daki arabaların yarısı artık Ford markasının ürünüdür.

            Derken Otomotiv dehası Ford’un başı, Yahudi lobisiyle amansız bir derde girer. Lobi, sanayi devi olma yolunda ilerleyişi bir türlü durdurulamayan ve daha da önemlisi bir türlü kendilerine tâbi olmayan Ford’u büyük bir kumpasın içine çekerek epeyce bir zarar etmesine yol açarlar. Ford, Yahudi lobisinin ne derece organizeli ve çetin bir yapı olduğunu, yani ne kadar sert bir kayaya çarptığını o an anlamış olur. Fakat Ford, düşürüldüğü bu tuzağı sineye çekecek değildir. O saatten sonra ömrünün geri kalanını, toplum için bir sorun olarak gördüğü Yahudilerin gerçek yüzünü bütün âleme ifşa etmeye sarf edecektir.

            Henry Ford, Yahudileri güçlü oldukları bir alandan, kendi silahlarıyla vuracaktır. Bu amaçla, 1918’de The Dearborn Independent adlı gazeteyi satın almakla işe koyulur. Gazetenin tirajını, Amerika’nın en ücra köşelerine kadar yaymış olduğu Ford bayilikleri üzerinden artırmayı planlar. Bu plan işe yarayacak ve gazetenin tirajı çok kısa bir sürede 900 binlere ulaşacaktı.

Ford, işinin ehli araştırmacılara yazdırdığı Yahudi karşıtı yazılarla kısa sürede amacına ulaşır. Artık sağır sultan bile Amerika’daki Yahudi probleminden haberdardır. Üstelik bununla da yetinmeyecektir. Gazetede çıkan yazıları, 1920 yılında “Beynelmilel Yahudi” ismiyle kitaplaştırır. Amerika’da yüz binlerce adet basılan bu kitabı, diğer dillere de çevirerek dünyanın çeşitli ülkelerindeki okuyucuyla da buluşturur.

Ford’un, Yahudileri en güçlü oldukları basın ve yayın yoluyla hedef almasından sonra Yahudi lobisi de karşı hamleye davranacaktır. Kitap ve gazeteleri, kimi zaman topluca satın alarak, kimi zaman da baskı ve tehdit yoluyla elde ederek imha ederler. Ford, sayısız defalar ölümle tehdit edilir. Eşi görülmemiş bir karalama kampanyasıyla bezdirilmeye çalışılır. Yahudi lobisinin bu canhıraş çabaları Ford’un Yahudilerden özür dilemesine kadar artarak devam eder.

Yüz yılı aşkın bir süredir hem Amerika’da hem de bütün dünyada Yahudi zihniyetini anlamak isteyenlerin bir tür başucu kitabı olan Beynelmilel Yahudi veya diğer ismiyle İnternasyonal Yahudi kitabı, Yahudi zihniyetini anlamak söz konusu olduğunda, günümüzde bile temel pusulalardan biri olmuştur. Bu yüzden Yahudiler, Henry Ford’u günümüzde dahi antisemitik ideolojinin en önemli temsilcisi olarak kabul ederler ve bütün benlikleriyle ondan nefret ederler. Henry Ford’un, Nazilerin ilham kaynağı olduğunu, Almanların savaş suçlarına ortak olduğunu bile iddia ederler. Almanların 1938’de Ford’a doğum günü hediyesi olarak verdikleri ve sadece 16 kişiye verilmiş olan Alman Kartalı Nişanı’nı da buna delil gösterirler.

***

Ford, ilk defa 1920’de basılan Beynelmilel Yahudi’nin giriş yazısını kaleme alır. Bu yazısında, Amerika’daki Yahudi problemi çözülene kadar bu yazılara devam edeceğini ve kitabın Yahudilere karşı kuru kuruya bir ön yargı ve düşmanlıktan kaynaklanmadığının altını çizer. Kitapta Yahudilerle kardeşlik gibi bir safsataya yer vermediğini de peşin peşin söyler. Uluslararası, hatta uluslar üstü bir kontrole sahip olduklarından dolayı Yahudileri anlatan kitabına Uluslararası Yahudi ismini verdiğini de ekler.

Ford, Yahudilerin diğer ülkelere verdiği zarardan Amerikalıların korunmasının tek yolunun Yahudi probleminin tartışılmasından geçtiği görüşündedir. Eğer önlem alınmazsa, Amerikalılar olarak ileride çok acı tecrübelerle yüzleşeceklerdir. Bu gidişle Yahudiler, finans ve ticaretin tamamını kontrolleri altına alacak, siyasete yön verecek, tüketim mallarının tamamını tekellerine alacak, bütün medyayı kontrol edecek ve böylece Amerika’yı ele geçireceklerdir. Hatta bunu sağlamaya şimdiden başlamışlardır bile. Çünkü büyük holdingler, bankalar, doğal kaynaklar, tarım ürünleri ve ticaret firmalarının çoğu Yahudilere aittir. Tütün, pamuk ve şeker üretimi, tefecilik faaliyetleri sayesinde Yahudilerce kontrol edilmektedir. Yahudiler medyada çoğunluktadır ve büyük mağazaların pek çoğu Yahudi olmayan isimler ve markalar altında aslında Yahudilerindir. Amerika'da emlak piyasası, sahne dünyası ve yayınevleri de Yahudilerin elindedir. Amerikan medyasında hiçbir etnik grubun hakkında Yahudilerinki kadar olumlu haber çıkmaz. Bunun nedeni, medyayı Yahudilerin kontrol etmesidir.

Ford’a göre Yahudiler, sayıları bu kadar az olmasına karşın dünyadaki finans kaynaklarını kontrol etmekte ve bu sayede perde arkasındaki güç olarak pek çok ülkeyi büyük çıkmazların içine sokmaktadırlar. Her ülkede değişik pasaportlar veya milliyetler altında yaşamalarına rağmen ortaya hiçbir milletin gösteremediği bir milli birlik ruhunu ortaya koyarlar. Gizli ve son derece sistemli yapılarıyla bunu tarihten beri yapmaktadırlar. İnandıkları hurafeler ve kehanetler nedeniyle bu emellerinden hiçbir zaman vazgeçecek gibi de durmamaktadırlar.

Amerika’daki Yahudiler 110 milyonluk nüfus içinde sadece % 3’lük bir orana sahiptirler, fakat bu oranın on katından fazla bir güce ve kontrole sahiptirler. Dünya genelinde de Yahudiler, sayıları çok az olmasına karşın nüfuslarıyla orantısız bir güce sahiptirler. Bugün dünyada 14 milyon Yahudi vardır. Aynı nüfusa Koreliler de sahiptir ama Yahudilerde olduğu gibi Kore problemi diye bir sıkıntı yoktur dünyada.

Dünyanın her yerine dağılmış olan Yahudiler, birbirleriyle irtibatlarını hiçbir zaman kaybetmemişlerdir. Orta Çağ tarihçilerinden pek çoğu o dönemde Yahudilerin bulundukları ülkelerde olan bitenleri ilgili ülkelerin hükümetlerinden daha iyi bildiklerini söyler. Yahudilerin bulundukları ülkelerde toplayıp yurtdışındaki kardeşleriyle paylaştıkları finansal bilgiler, yapacakları spekülasyonlar için çok önemlidir. Haberlerin çok yavaş duyulduğu o zamanlarda piyasalar hakkında bilgi sahibi olmak onlara büyük avantaj sağlardı. Böylece istediği şeyi gönlünce manipüle ederdi.

Yahudilerin işi yukarıdan bitirme prensibi, dünyadaki pek çok hükümeti avucuna almalarını sağlar. Devletleri yönetenlerle yakın ilişkiler kurarak onların çeşitli ihtiyaçlarını karşılarlar. Bir devletin borca ihtiyacı olması halinde Yahudiler, bu krediyi diğer finans merkezlerindeki akrabalarından karşılayarak onları köleleştirirler. Bu ifadeler bizlere IMF’yi hatırlatıyor sanki.

Ford’a göre Yahudiler, anarşist değil, tam bir yok edicidirler ve aynı zamanda İnsanlık tarihinin en eski beynelmilel kapitalist organizasyonudurlar. Sovyet Rusya’da Bolşevikliğin temellerini atmışlar, ardından İngiltere’yi kontrolleri altına alarak dünyadaki bütün anarşi, rekabet ve huzursuzluğun öznesi olmuşlardır; ama bu arada kendilerini ustalıkla saklamayı başarmışlardır. Operasyonların yeri değişse bile Yahudi, yüzyıllardır aynı Yahudi’dir.

***

Henry Ford’un Yahudilere karşı antipatisi bu şekilde kitabın bütün sayfalarında planlı bir şekilde ele alınır. Yahudilere açıkça cephe alarak onların saldırılarına daha fazla maruz kalacağını, “Yahudi problemini gündeme getiren kişi, gazete, yayıncı veya kurum, Yahudi düşmanı olarak damgalanmaktan kurtulamaz. Yahudi problemini yazanlar yalancı, terbiyesiz, ahlaksız ve soykırım taraftarı olurlar.” şeklindeki ifadeleriyle ortaya koyar. Bunları söylerken, Amerikan toplumunun geleceğini tehdit eden Yahudi problemini ifşa etmenin başka bir yolunun olmadığını belirtmeyi de ihmal etmez.

Meselenin en ironik tarafı ise, hayatını Yahudi zihniyetiyle mücadeleye adayan Henry Ford’un kurduğu Ford markasının başına 2014 yılında Mark Field adında Yahudi bir CEOnun atanması. Henry Ford, bunu rüyasında görse inanmazdı belki. Muhtemelen mezarında ya ters dönmüştür veya sızlayan kemikleriyle meşguldür. Bu da kaderin başka bir ilginç cilvesi olmalı …

Henry Ford’un bundan bir asır önce Yahudiler için öne sürdüğü fikirlerin günümüze verdiği bazı mesajların olduğu muhakkak. Öncelikle Yahudiler konusunda dünyada var olan olumsuz algının o günden bugüne pek değişmediği gerçeği. Diğeri de, Henry Ford’un  Amerikan toplumu için ön gördüğü Yahudi tehlikesinin bugün harfiyen gerçekleşmiş olması. Yahudiler o günden bugüne Amerika’daki etkilerini daha da artırmışlar, dünyanın bu süper gücüne her istediklerini yaptırabilecek kudrete ulaşmışlardır. Yoksa, sadece bu son birkaç ayda bile İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma Amerika’nın kayıtsız şartsız, bütün varlığını ortaya koyarcasına destek vermesini başka neyle izah edebiliriz?

 

Yorumlar

Image
Ziyaretçi
09.02.2024 / 22:34

Çok güzel bir yazı olmuş hocamı canı gönülden tebrik ediyorum

Image
Ziyaretçi
09.02.2024 / 09:07

FORD'u sevmek bundan sonra boynumuzun borcu olsun.

Image
öz mardinli
09.02.2024 / 08:21

yahudi sebatayların bizim ülkemizi yönettikleri gibi

Yorum Yaz