matesis
dedas

Çıkmaz Sokak

Çıkmaz Sokak

Bu hafta sonu HDP, eş genel başkan seçimi için kongreye gidiyor. CNN’in haberine göre bir de tema, “barış ve demokrasi” olacak. Yıllardır dillerden düşürülmeyen ama maalesef bir türlü dillerden kalbe ve dolaysıyla eyleme dökülmeyen bir söylem.

24 Temmuz 2015’ten sonra en az beş altı ay boyunca sağduyu çağrısında bulunmuştuk. Hatta bir yazımızda Ahmet Türk’e açık mektupla ‘hendek hatasını’ sona erdirmesi için liderlik yapması çağrısında bulunmuştuk. Basın danışmanları o yazıyı okuttular mı bilmem. Ancak bir sonraki yazımızda şu ifadeler vardı: Aylardır sokakları terörize edenler Kürt halkına en büyük zararı vermektedir. HDP bu gidişe “dur” diye haykırmasa ve yapılanların hata olduğunu kabul ettiğini ilan etmezse bölgedeki siyasi çıtasını düşürmek zorunda kalacak.

Öyle oldu, referandum sonuçları bunu gösterdi. Her ne kadar seçim sonrası sendromundan kaynaklanan aksi yöndeki açıklamalar yapılsa da sonuç budur.

Hendekler kazılmaya başladığı zaman mednuçe’de her akşam “bunun büyük bir direniş olduğunu”, “devletin bu sokaklara giremeyeceğini”, “asla bu mahallelerden çıkılmayacağını” halka söyletiyorlardı.

El arabasıyla –çünkü hendekten dolayı ambulans giremiyordu- eşini hastaneye götürmeye çalışan yaşlı amcanın görüntüsü, kazılan tüneller, gecenin bir saatinde ‘sizin için savaşıyoruz’ diye el âlemin yatak odasına girmeler, terk edilen ilçeler, başka ilçelerde ev bulamama veya yüksek kiralara maruz kalmalar, buldukları bombalarla oynarken ölen körpe çocuklar ve daha nice örnekler… Kürtleri mağdur etmekten, kurulu düzenlerini bozmaktan, büyük bir ekonomik kayba uğratmaktan başka hiçbir şeyi getirmedi.

Nerede o söylemler? Ne oldu? Ne kazanıldı? … Hiçbir şey.

Peki, HDP hendek siyasetinin mutlak bir mağlubiyetle sonuçlandığını gördükten sonra herhangi bir adım attı mı? Biz bir şey görmedik.

HDP şuan çıkmaz sokakta, bölgenin birçok ilinde birinci parti olmayı sürdürmesine bakmayın. O çıkmaz sokaktan geri dönmezse ilerleyişi yavaşlar ve neticede durur. Tamamen bitmez ama Kürt CHP’si olarak kemikleşmiş oylarıyla siyaset yapmaya devam eder. Ötesine de gidemez.

Hala şansı var hem de çok şansı var. Terörizmin değil “sol”un partisi olarak bölgede güçlü bir siyasi aktör olabilir. Hemşehrimiz, dostumuz, arkadaşımız olan kişilerle demokratik bir siyasi karşılaşmadan onur duyarız. Lakin kavga ve çatışmaya, kan dökmeye bir insan olarak asla müsamaha göstermeyiz, gösteremeyiz.

Yeni sayfalar açılabilir. Bu sayfalarda terörün t’si olmamak kaydıyla bir toparlanma sağlanabilir. AK Parti böyle bir ortamda siyasi yarıştan çekinmez. Kaybetse de bir şey demez.

Ha, eski çizgi takip edilirse büyük bir ihtimalle bugünkü uygulamaların aynısıyla karşılaşılır.

Daha önce “köprüden önce son çıkış” diyorduk. Bugün ise çıkmaz sokak görüyoruz. Ya geri dönülür ya da sokağın sonuna gelince durulur. 

Yorumlar

Image
Mehmet Kara
17.05.2017 / 20:55

At gözlüğü ilke bakınca böyle oluyor Kürtler üzerinde siyaset yap cumhuriyet tarihi boyunca ez. Sahi Veysel bey biz ne zaman bu kürtleri kardeşimiz gördük haklarını savunduk? Referandum öncesi neden bir terör olayı olmadı çünkü sizin akpniz istemedi ne zaman bomba patlayacak ne zaman olay olacak reisiniz karar verir bunu sizde biliyorsunuz ama işinize gelmez gerçekleri yazmaya

Yorum Yaz