matesis
dedas

Daha Kaç Kurban Gerekli?

Daha Kaç Kurban Gerekli?
    Örselenemeyen bu intikama daha kaç kurban gerekli? Ülkenin refaha ulaşıp, huzurda sefa sürebilmesi için daha kaç kurban gerekli? Kaç litre gözyaşı ve kaç litre kan dökülmesi gerekiyor cayır cayır yanan bu nefret-kin-öfke-kötülük yangının söndürülebilmesi için? Daha kaç ananın bağrının yanması, kaç yârin yarsız kalması, kaç babanın evlâdını kurban vermesi lâzım; bu ülkeye güneş doğması için? Sizin hiç oğlunuz öldü mü?

    Sümeyra Teyze’nin bir kere öldü. Sümeyra Teyze ise bin kere öldü. Şehit oldu dediler, vatan sağ olsun dediler, herkes göçüp gidecek bu dünyadan dediler, başın sağ olsun dediler. Yürek feryat figan içindeydi. Bu sözler kar edemiyordu evlâdını yitiren bir annenin yüreğine. Evlât diyordu evlât kızım bir annenin yeryüzünde tadabileceği en güzel tattır bir evlâdının olması ve bir annenin tadabileceği en berbat tattır evlâdını yitirmek. Sakin olmamı istiyorsunuz ama aklıma söz geçmiyor, yüreğim cayır cayır yanıyor söndüremiyor hiçbir gözyaşı bu yangını. Kızım daha kaç kurban gerekli diyerek bayılması şahit olunulacak bir acı değildi. Soğukkanlı duramıyordu insan. Zihnimde ölüm-evlât-acı-özlem-hasret-gözyaşı gibi kelimeler kısır bir döngü şeridiyle dönüp duruyordu. Katlanılır şey değil doğrusu bir annenin evlât acısını elden bir şey gelmeden izlemek. Duyulası şey değil doğrusu bir annenin evlâdı için feryatlarını dinlemek.  

    Sokağa bir kulak verince; koltuk sevdasına kendini kaptırmışları mı, sallabaşı al maaşı yapıyorları mı, bir gün her şey çok güzel olacak diyemiyor seçilmişleri mi, onların evlâdı değil ki toprağa düşenleri mi, yab-boza döndürdüler ülkeyi diyenleri mi, bizi bugünden sonra artık aydınlığa çıkmayacak günler bekliyor diyenleri mi, her gece yatmadan evvel ailemdeki fertlerle vedalaşıyorum diyenleri mi söylemek lâzım? Sorumluluk alıp bunun bilince olamayacaksa insan neden üst mertebeye ulaşma gayesine bürünür ki. Ama eğer vicdan yoksunuysa bu gayede olmayı hak görür kendine. Öyle X’e, Y’e, Z’ye lâf vuralım niyetimiz yok çünkü, seçilmişse bir insan halkı tarafından lâyık görülmüşse bir insan o koltuğa o koltuğun hakkını verebilmeli. Ülkenin rengârenk çiçeklere bürünmesi de, her gün kana, gözyaşına bürünmesi seçilmişlerin elinde. Aklınıza gelebilecek her türlü bürokratik şahsadır sözüm.

    Artık annelerin bağrına evlât acısı düşmemeli, her gün bir kurban verilmemeli, gözyaşı ölümlere değil mutluluğa dökülmeli, insanlar kana kana sevmeyi öğrenebilmeli, bu dünyaya neden geldiği bilincine bürünmeli, herkes huzur için-kardeşlik için-mutluluk için-kardeşçe geçinebilmek için el ele vermeli, işinize gelmediyse eğer size Kaç Kurban Gerekli?

Yorum Yaz