matesis
dedas

Demokrasi Salt Propaganda Olunca

Demokrasi Salt Propaganda Olunca

Demokrasi bir yaşam tarzı mıdır yoksa insanları manipule etmek için kullanılan bir aldatmaca mıdır? Ben yaşam tarzıdır diyorum ve buna içtenlikle inanıyorum. Aynı zaman da demokrasi bir seçme ve seçilme tekniğidir. Yani oy sayımıdır, çoğunluktur, azınlıktır, öneridir, önergedir, orantısallıktır, temsiliyettir, uyumdur… Şunu herkes bilerek ya da bilmeyerek tekrar ediyor; demokrasi, yaşam tarzı farklı olanı, muhalif olanı, bizim gibi düşünmeyeni kabul etmektir. Bu kabullenmeyi kişiliğinde ve yaşamında özümsemektir. Kimseye zorla bir görüşü benimsetmemektir. Seçmenin ve halkın iradesini önemsemektir. Bunu samimi olarak ciddiye almaktır.  Siyasi etkinliklerde şiddete bir kere paydos demektir. İnsanların eşit değerlere sahip olduğunu savunmaktır. Düşünce ve fikir özgürlüğüdür, şeffaflıktır, vs.
Bu değer ve ölçüleri pratikte uygulamayan, duruşunu buna göre dizayn etmeyen, hayatta bunları kendisi için temel yol olarak seçmeyen insanlarda demokrasi inancı yoktur. Olamaz. Eğer bu gerçeklere rağmen böylesi insanlar devamlı olarak demokrasiden söz ediyorsa, bu tam  tamamına bir aldatmaca olur. Demokrasinin özüne inanmayan, insanları manipule etmek isteyenler hem kendilerini hem de başka insanları aldatmaya çalışırlar. Böylesi bir toplum ancak sahtekarlık üzerine kurulur. Herkesin herkesi aldattığı, herkesin herkese yalan söylediği, herkesin sadece rant için siyaset yaptığı bir ortamda demokrasi gelişmez…Eşitlik gerçekleşmez…
Gelişirse de ucube olur…Bu ucubeye ulaşmak belki bir ara sahte bir reklam kampanyasıyla  gerçekleşebilir... En kalitesiz malları bile reklamla satmıyor muyuz? Reklam ne kadar yoğun olursa, ne kadar agresif olursa, ne kadar kapsamlı ve zengin olursa bir ürünün kalitesini değiştiremez…
Dikkatle siyasi tartışmaları izleyin; herkes demokrasiden söz ediyor, bu konuda bir ağız birliği var ama belediye başkan adayları, milletvekilleri parti başkanları tarafından atanıyorlar ! Yahu bu kadar genel müdür, kaymakam, vali, idari personel ataması yapıyorsunuz, bari belediye başkanları ve milletvekillerini karışmayın! Ama nerede o siyasi olgunluk, nerede o iktidarı paylaşma söylemi, nerede o sözle özün uyuştuğu vakur duruş? Parti başkanları herşeyin iyisini biliyorlar! Parti başkanları her zaman haklıdırlar! Eğer bu varsayım bir nabze doğru olsaydı, siyası tarihte yanlış kararlara rastlamak mümkün olmaycaktı! Ama siyasi tarih vahim yanlışlarla doludur. Dün doğru olan bugün ihanetle eşdeğerdedir! 
O nedenle diyorum ki, demokrasi bir yaşam tarzı mıdır yoksa insanları manipule etmek için kullanılan bir aldatmaca mıdır? Bu soruyu sık sık sormak lazım. 
Bence demokrasi bir yaşam tarzı olarak beninseninceye kadar, siyasette tutarlı bir çizgi tutturmak gerekiyor. En tutarlı çizgi de bu konudaki samimiyetsiz yaklaşımlara, manipulatif algılamalara karşı tutarlı ve sistematik bir mücadele vermek gerekiyor. Bu görevi hem içerde hem dışarda vermek gerekiyor. Sadece muhalefeti eleştirmek, sadece eğemenleri eleştirmek, sadece iktidarda olanları eleştirmek yetmiyor. Eleştirinin oklarını herşeyden önce kendimize, siyasi yoldaşlarımıza, bizimle aynı değerileri paylaşanlara, yani kendi  insanlarımıza yöneltmeliyiz. Bizler demokrasiyi ne kadar uyguluyoruz? Bunu her zaman içtenlikle sormamız gerekiyor.
Biz Kürtler olarak demokrasiyi ne kadar özümsemişiz? Bizim toplumun demokrasi eksiklikleri nereden kaynaklanıyor? Bizim toplumun siyasi faaliyetinde bizler demokrasiyi ne kadar canlı ve işlevsel kılabiliyoruz? 
Haklı olarak ağaları, beyleri, şeyhleri eleştirdik ama bunların yerine geçen siyaset ağalarına, siyaset beylerine, siyaset şeyhlerine ne diyeceğiz? Simdiye kadar yolsuzlukları ve rantçı siyasetleri eleştirdik ama bizim aramızda bunları yapanlara ses çıkarmadık.  Bunu yapanlarda hep bir keramet aradık. Helal olsun dedik. Bu mudur demokrasi? Bu mudur emeğe saygı? Bu mudur dürüstlük? Bu mudur eşitlik? Hırsıza hırsız demeyen,  rantçıya rantçı demeyen bir toplum demokrasi projesinde ne kadar başarılı olabilir ki?
Bu eksiklerin giderilmesi için bir programımız var mı? Ben hayır diyorum… Vardır diyenler lütfen bunu bir açıklasınlar. Günü birlik demeçler, seçimden seçime üretilen ve aslında bayatlaşmış fikirler, finanse edilemeyen ve sadece kağıt üzerinde kalan sözüm ona projeler, temelsiz seçim vaatleriyle demokrasi gerçekleşmez.
Hele hele sadece propaganda yaparak demokrasiyi geliştirmek mümkün değildir. Demokrasi ancak gerçek olduğu zaman demokrasi olabilir. Gerisi ise sadece sentetik bir manipulasyon olur..

Yorum Yaz