Derin Avrupa'nın Sembolu: SARKOZY

Avrupa kendi kültürüne sahip çıkmaya başladı.
Her ne kadar sonuçları itibarıyla, Müslümanları üzecek bir gelişmeyse de, derin Avrupa’nın gerçek niyetinin ortaya koyması açısından iyi bir gelişme..
Yıllardır din söylemini, kültür adı altında kullanan Avrupa’nın derinliklerine karşı hep safdil davrandığımızı kabul etmeliyiz.
Ne yazık ki buna inanıp kendini kaptıran insanlarımız bile olmuştur.
Geçmiş günlerden birinde, Türkiye’de faaliyet gösteren bir derneğin, Avrupa misyoner merkezlerinden yüklü miktarda yardım aldığı ortaya çıkınca, mürekkep yalamış batı sevdalısı bir arkadaşa konuyu açmıştım..
Türkiye’de cemaatlerin, vakıfların faaliyetlerini her fırsatta irtica ve gericilik diye tanımlayan bu arkadaşım bana: “yardımı nereden aldığı önemli mi? Önemli olan insanlığa hizmet etmesi” şeklinde karşılık vermişti.
Bu keskin düşüncesinin, batı sevdasında mı yoksa kendi kültürüne içten içe beslediği nefretten mi kaynaklandığını ilk başlarda kestirememiştim.
Fransa'da yaşayan Müslümanların yaşamanı kökten etkileyecek yasaklar gündeme geliyormuş…
Sarkozy'nin getirdiği öneriler arasında "Anaokullarında dini simgelerin yasaklanması, Velilerin başörtülü olarak okul gezilerine katılamaması, Okullarda laiklik dersinin zorunlu tutulması, Camiler dışında namaz kılmanın yasaklanması" bulunuyormuş.
Birkaç yıl sonraki gazete başlıklarını da söyleyeyim:
“Sarkozy'nin, Müslümanların yaşamanı kökten etkileyecek Ronesans ve reform hareketi dalga dalga yayılıyor.”
Bunu anlatırken hoşgörümüzü elden bırakalım, misillemeye geçelim gibi bir düşüncem yok, olmaz da..
Kudüs’ü fethederken, Camiye dönüşüp Hıristiyan dindarların ebediyen burada ibadetten mahrum bırakılmalarına sebep olabilir diye Kilisede namaz kıldırmayan bir ordu komutanının dinine mensubiyetimiz buna müsaade etmez.
Ha bu arada istesek de olmaz.. Çünkü bize bahşettiği laiklik nimeti için Fransa’ya müteşekkiriz..
Nimetin sahibine nankörlük etmek, Laik Müslüman’ın dinie ters…!
Sarkozy’nin gerekçesi bizim yüzü kıbleye dönmemişlerin gerekçesi ile örtüşüyor... "Müslümanların sayısı (Fransa'da) 6 milyonu bulmuş.. Bu da ciddi bir sorun yaratıyormuş"
Allah bilir ki Sarkozy, yüzünü doğuya dönen biri de değildir. Yani mütedeyyin bir Hıristiyan da değildir.
Tıpkı bizdeki sloganikler gibi..
“AB derin devleti kendi sorunlarını halledemediği zaman, Müslüman azınlıkları hedef tahtasına koyuyor” demiş HDR Başkanı Doğan…
Doğru söylemiş.. '
Bizdeki derinlik te, kendi sorunlarını halledemediği zaman, Hristiyan azınlıkları hedef tahtasına koyup, sonrada Müslüman çoğunluğu şamar oğlanına çevirmekle meşguldü.
Velhasıl şu derinliklerden kurtulamadık gitti…
Sağlıcakla kalın.
USTAD'dan alıntılanmıştır.