matesis
dedas

Dizi dizi kadın cinayetleri...

Dizi dizi kadın cinayetleri...

Türk milleti olarak televizyon izlenme oranımız yüzde 96’larda. Hal böyle olunca da, saçma sapan senaryolar ile insanlarımız televizyon ekranlarından gözünü ayırmıyor. Aşk meşk, töre cinayetleri, adam kaçırma, katletme, kadın dövme adeta sanatlaştı.

Türk insanının hangi örf ve âdetinde kadını aşağılama vardır? Cennet anaların ayağının altındadır felsefesi zemin kaydırdı. Kadın her şeyin reklâmı oldu. Oysa kadın sevgi ve şefkat isteyen, evinin kadını, çocuğunun annesi ve evinin gerçek reyisi idi. Şimdilerde ise ardı arkası kesilmeyen kadın cinayetlerinin hedefi oldu.

Televizyonların dizi koliği olduk. Hangi dizi kadını çok daha döver, söver ve öldürür ona odaklanırız. Hangi dizi de kadın çok soyunur, öpülür ve sevişir ona bakarız. Hangi reklam da kadın daha müstehcendir ona pür dikkat bakarız. Örf adet, haya namus, edep kavramı kalkınca da, dizi dizi kadın cinayetleri de kaçınılmaz oldu.

 Bu ülkenin RTÜK’ü vardı? Ama her ne hikmetse onlarda pes etmişe benziyor ki, bu kadar sınır tanımayan şiddete sınır getirmeye yetişemiyorlar! Adeta gözünü kan bürümüş bir toplum olmamız bu sebeplerden değil de nedendir? Kadına şiddet bu anlattıklarımın daha birkaç mısrasıdır. Saygı, sevgi, hoşgörü, sabır, inanç, gelenek ve göreneklerin bir çırpıda buharlaştığı bu toplumumuzda, alışveriş hırsı, kin nefret, acımasızlık,  arsızlık, sadakatsizlik, hayâsızlık, bana ne, bana dokunmayan yılana bin yaşa, sevgisizlik gibi daha birçok nedenin bir çatı altına sokulduğu bu asırda, her gün Televizyon kanallarında şiddetin boyutu en şiddetli depremden beter misali, dökülen insan kanı insanların vurdumduymazlığı yüzünden işte bu hallere düştü.

 Şu dünya coğrafyasında olup bitenler, insanların pek de umurlarında görülmüyor. Televizyon haberleri şiddetten geçilmiyor. Yetmedi alt yazılarla insanların ölümleri fermanlarıymış gibi mısra mıra arka arkaya neşrediliyor. Bir güzel bir sevindirici haber neredeyse yok. Varsa da haber değeri taşımıyor. İnsanlar sanki şiddetten besleniyor. Kadına şiddette bu eksende adeta sınır tanımıyor. Hani derler ya en zayıf çıta kimse o karılsın misali, faturada kadınlara çıkı veriyor:

 Ölümün adeta kol gezdiği ve adres sormadığı bir asırda, kim kimi ne için öldürdüğü de hiç önemli olmuyor. Sadece ölümü haber olur ve bir gün sonra da unutuluverir. Sevgi ve merhametin kalmadığı veya çok ama çok azaldığı bu süreçte, insanların odaklandığı iki önemli faktör var. Biri Televizyonlarda baş gösteren şiddet, aşk, cinayet, hırsızlık, soygun, trafik kazaları, Ortadoğu coğrafyasında baş gösteren “Arap Baharı” tanımlaması ile devam eden iç savaşlar, terör ve sözde töre cinayetleri, ikinci faktörde ise, İnternette geçen boş zamanla o site senin bu site benim misali ile flaş ve son dakika haberleri. Müstehcen siteleri ise izlemenin ayrı bir raconu olsa gerek? Boşa geçen zaman, beraberinde gelen ise gözyaşı ve elem.

 Kadını kadınlıktan çıkaran bu dizi dizi filmlerin bir hal çaresinin bulunması gerekmiyor mu? Kadın programlarının hangisinde, kadına sevgi ve şefkat konusu işleniyor? Aksine kadına şiddeti daha çok kim tetikliyor yarışı hâkim. Acımasızlık ve merhametsizliğin ayak altına alındığı, şiddet, kan, gözyaşının oluk gibi bu anlamsız dizi ve haber programlarının kadın cinayetlerinde hiç mi suçu yok? Hani derler ya, birinin ötekini öldürmesinde azmettirme diye bir tanımlama var. Acaba bunlar da bu suçlarla örtüşmüyor mu?

 Avrupa diyoruz! Acaba bu saydıklarımın kaçı onlarda yayınlanıyor? Günlük gazetelerine bir bakın, en fazla 3-5 fotoğraf bulunsunuz. Bizde ise kadına en iyi bıçak saplayanlar engelsiz bir biçimde net resimle manşettedir. Konu kadın ya? Adeta ne kadar kadınbudu köfte o kadar reyting ve tiraj demektir? Teknolojinin esareti ve esiri olan bir toplum olduk. Oysa bunu kendi lehimize değil de toplumun yayarına kullanmayı becerebilseydik, asırlar önce değil Viyana kapıları bugün dünyayı yönetin ülke olurduk. Uyan ülkemin insanları burası Türkiye? Değil anneyi, kız kardeşi katletmek onlara sesleniyor yüce yaradan hem de hak dil Kur-an dile ile “Sakın onlara OFF bile demeyin.”

 Ama biz toplum olarak bunun da sanki hal çaresine bakıp kadının ağzını kapatın manasında “OFF” deyip de değiştirmişiz gibi bir algılama var. Bilmem yanılıyor muyum?

 Sevgi ve saygılarımla…

Yorumlar

Image
Ahmet Usta
17.10.2011 / 16:05

Ekrem abimizden açık yüreklilikle yazılmış bir yazı daha.. kalemine sağlık

Yorum Yaz