matesis
dedas

Eğitimde 4x4 Hedef

Eğitimde 4x4 Hedef

Klavyeyi elime alıp, eğitimle ilgili bir şeyler yazmak isterken, memlekette öyle gündemler oluşuyor ki eğitim sorunlarına bir girsen bir daha çıkamasın deyip yazdığımı bir kenara sakladığım vaki olmuştur.

Fakat bu sefer, kararlı bir şekilde 4+4+4 sistemi ile eğitimde gerçekleştirilen değişiklikleri ve okulların durumunu değerlendirmek istedim. İlk olarak meslek lisesi memleket meselesi olan İmam-Hatip okullarından başlamak istiyorum.

İster; 28 şubat post modern darbesinin getirdiği kesintisiz eğitimin, en büyük darbeyi İmam-Hatip Liselerine vurduğunu kabul edenlerden olun..

İster son 4+4+(4) uygulamasının İmam-Hatip liselerini tekrar canlandırmak amacıyla getirildiğini düşünenlerden..

Vakıa o ki, uzun bir aradan sonra bu liseleri İmam-Hatip yapan en büyük özelliği olan ortaokul kısmı yeniden aramızda..

Sorun şu: adı ve sanı ne olursa olsun memlekette eğitimin kalitesinin arttırılmasından yana mısınız?

Veyahut beni eğitimin niteliği değil, ideolojisi ilgilendirir diyenlerden mi?

Eğer birincisi daha ağır basıyorsa ki, bunun adı samimiyettir ve kalitenin arttırılması için her zaman ve her zeminde samimice çalışırsınız.

Şayet ikincisi ağır basıyorsa ki bu durumda eğitim kurtarır mı bilmem ama vicdan şart..

Zira çok değil bundan birkaç yıl öncesine kadar aynı sistemin içerisindeki okulun öğrencileri veya mezunlarına uzaylı muamelesi gösteren, katsayı ile diskalifiye eden, hatasını arayan ve bu yüzden yıllarca görev yaptığı yerlerde bunun ezikliğini hissettirmeye çalışanların eğitim kalitesinin derdinde olmadıklarına, ideolojik pencereden olaya yaklaştıklarına hepimiz şahit olduk.

Oysa ki tıpkı fen liseleri veya diğer meslek liseleri gibi müfredatı uygulayan, diğer tüm okullarda geçerli disiplin yönetmeliğine tabi, duvarlarında istisnasız Atatürk’ün gençliğe hitabesinin asılı olduğu, öğretmenleri devletin resmi tedrisatından geçmiş, öğrencisi de aynı yörenin öğrencisi olan okullardır İmam-Hatip okulları..

Öyle 28 Şubat psikolojisinin ta en muhafazakârımıza bile yutturmayı başardığı kadar gecesi ve gündüzü irticai faaliyetlerde olan okullar değil, Bediuzzaman’ın ifadesi ile “Vicdanın ziyası ve aklın nurunu birleştirerek” düzenli bir öğrencilik hayatı geçiren ve bunun sonucunda da başarıyı yakalayan okullardır İmam-Hatip okulları..

Her ne kadar kurulduğu dönemde tıpkı diyanet gibi, dini eğitimi devlet tekelinde yürütmek ve bu yönde din adamları yetiştirmek gayesi ile kurulduysa da, İmam-Hatip okullarında okuyanlar imamlığı hiçbir zaman tek hedef şeklinde belirlememişler ve ortaokuldan itibaren aldıkları disiplinli eğitimin getirisi olarak en güzel üniversiteleri kazanmayı başarmışlardır.

Vaziyet böyle olunca, meseleyi ideolojik bir yaklaşımla değerlendirmeye devam etmek elbette insaflıca bir davranış sayılmaz.

Sorun memleketin eğitimimi? Nerde eksik, nerde aksak varsa hep beraber çözmeye çalışmak lazım..

Nasıl ki herhangi bir mahaldeki lisenin veya ortaokulun durumunu değerlendiriyor, oradaki başarı veya başarısızlığın memlekete mal olacağını kabul ediyorsak, aynı şekilde İmam-Hatip okullarının başarısının da memleketin başarısı olacağı gerçeğini göz ardı etmememiz gerekiyor.

Çevreden edindiğim ilk izlenim, ortaokulları tekrar açılan imam-Hatiplere (niye imam mı olacaksın şeklinde arkadaşlarının önünde bilinçli bir şekilde zor durumda bırakılanları hesaba katmasak) ilkokulda başarılı olan pek çok öğrencinin kayıt yaptırmak istediği yönünde..

Bu yüzden Milli Eğitim müdürlüklerinin öğretmen açığı vb. olası durumların oluşmaması için şimdiden gerekli tedbirleri alması ve kurucu kadrosunu iyi oluşturması gerekiyor.

Söz öğretmenden açılmışken yine çevreden edindiğim ipuçlarını sizlerle paylaşmak isterim. İmam-Hatip lisesine öğrencisini gönderen her veli, öğretmenden veya idareciden, alışılmışın dışında bir aktivite, ilgi veya fedakârlık bekliyor bilginiz olsun. Bu yüzden tayin istemeden önce daha iyi düşünmeniz lazım. Şayet 08-17 mesaime bakarım diyen bir idareci veya dersime girer, öğrenciden önce servise binerim diyen bir öğretmenseniz işiniz zor benden söylemesi..

İmam-Hatip Liselerinde görev yapan (yapması muhtemel) idareci ve öğretmenler ile okul aile birliklerinin İmam-Hatiplere karşı oluş(turul)an izlenimi dağıtmak ve gelecekte başarının adresi olacak bu okulları tanıtmak adına ilkokul 4. Sınıfı bu sene bitirecek öğrencilere ortaokul tanıtım faaliyetlerine bir an önce başlamaları vicdani bir yükümlülüktür.

Bir sonraki eğitime dair yazımı yeni ortaokul müfredatı ve genel liselere ayırmaya çalışacağım. Öneri getirmek veya fikir paylaşmak isteyenler mail atabilirler

Sağlıcakla kalın

USTAD 03.06.2012

@akgulahmet

Yorumlar

Image
şeyhmusa
05.06.2012 / 11:30

garabet haklı madem yazarın dediği gibi 28 şubat imamhatipleri kapatmak için yapıldı ve yeni düzenleme imamhatipler içindi diye suçlanıyor. bari koca memlekete sadece bir tane imamhatip ortaokulu yetmezki.

Image
garabet
05.06.2012 / 11:18

usta söylediğin hoştur hoştur ama bugün mardin milli eğitimde ilan edilen liste boştur.

Yorum Yaz