diorex

Eğitimde "Bir Dokun Bin Ah İşit"

Eğitimde "Bir Dokun Bin Ah İşit"

19 Eylülde köşemden “İyi Dersler” diye seslenmiş ve toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren eğitim öğretim yılının sorunsuz, sıkıntısız, başarılarla dolu geçmesi temennisinde bulunmuştum.

İstatistiki verilere dayanarak Mardin’deki seviyenin iç açıcı olmadığını, hak ettiği sıralara yükselmesi gerektiğini ise pek çok duyarlı insan haykırdı.

Bu haykırış bazen yanlış anlaşılmış, kişisel mesele olarak addedilip karşılıklı suçlamalara meydan vermişti.

Oysa ki duyarlı herkes ve her kesiminin elini altına koyup bir şeyler yapması gereken bir mesele, eğitim meselesi..

Geçtiğim günlerde AKM’de eğitim sorunlarının masaya yatırıldığı bir toplantı gerçekleştirildi.

Mardin Valisi Turhan Ayvaz başkanlığında yapılan toplantıya Milli Eğitim Müdürü ve yardımcıları başta olmak üzere, okul müdürleri, okul aile birliği başkanları tam kadro katılmıştı.

Basından takip ettiğim kadarıyla Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser’in “eğitimde başarı çıtasını yükseltme zamanı” şeklinde konuştuğu toplantıdaki Vali Ayvaz’ın konuşması kısa ve net..

“Kilis’te uyguladığımız yöntemlerle Kilis’in eğitimdeki başarısını kısa bir süre içerisinde son sıralardan alıp tek haneli sıralara yükselttik.”

Bir vatandaş olarak benim anladığım kadarıyla, Mardin gibi son sıralardayken sonraki yıllarda ilk 9 içerisinde yerini almış Kilis..

Ve eklemiş..

“Eğitimde başarıyı okul müdürlerinin özverisi, okul aile birliğinin okul ve aile arasındaki köprüyü güçlendirip veliyi dâhil etmesi, öğretmenlerin ders dışında da fedakarlığı ve valilik olarak yapabileceğimiz (fakir ve başarılı öğrenciler dershaneye gönderme imkanı) üst düzey katkılarla Mardin bu başarıyı yakalar”

Ve eğitimde başarıyı nasıl yakalarız üzerine bir dizi öneri..

Sonrası mı?

Vali beyin toplantı boyunca ayakta bekleyip sırayla söz hakkı verdiği toplantıda okul aile birliği başkanları para toplayamamaktan, hizmetli çalıştıramamaktan, okul müdürleri duvarındaki sıkıntıdan, kapasite yetersizliklerine kadar fiziksel ve donanımsal imkansızlıklardan bahsederek geçmiş bu toplantı..

Anlayacağınız her dokunduğu kişiden bin ah işitmiş Vali bey..

Kesinlikle yanlış anlamayın. Bir veli olarak bu imkansızlıkları inkar etmek güneşi zoraki balçıkla sıvayıp görmezden gelmek gibi bir şey..

Ama toplantının “bunları nasıl uygulayalım” şeklindeki 3-4 önerisi var ve bunlara hiç sıra gelmemesi, konuşulmaması eksiklik olmuş..

Umarım yakın bir zamanda eğitimde başarı meselesi tekrar ameliyat masasına yatırılır ve ameliyat sırasında yaptığımız inşaat veya girdiğimiz kooperatif evi aklımıza gelmez.

Aklıma Mardin’e atanan yeni nesil öğretmen kızına başlaması için refakat eden  emekli bir öğretmen babanın anlattıkları geldi.

Atandığı okulun imkânsızlıklardan bahseden babanın verdiği en çarpıcı örneklerden birisi şuydu:

“Okulda tahta bile yoktu. Ertesi gün eldeki imkanlarla yaktığım çerçöpten çıkarttığım isleri toplayarak duvara iyice sürüp karatahta yaptım ve 3.gün derse başladım.”

Çiçeği burnunda kız ise ertesi gün başlamak için gittiği köyden dönüşte şunları söyledi gözünden yaş damlayarak..

“Hocaaaaam..! internet yok köyde.. napcam ben şimdi.. feysime bile giremeyecem.. Üstelik (..burası reklam alanıdır..) hattım bile tek çubuk zar zor çekiyor...”

Sonuç olarak..

Maddi yetersizlikleri öne sürenler kesinlikle haklı ama ben eldeki imkanlarla (geçmişin beter imkansızlıklarını da tasavvur ederek) okul idarecisi olarak ekip ruhunu nasıl yakalarım…

Okul aile birliği olarak veliyi en etkin bir şekilde eğitimin içine nasıl  çekerim veya veli olarak nasıl destekler verebilirim..

Öğretmen olarak bulunduğum okulda görev yaptığım süre içerisinde (kendisini bu günlere getiren öğretmeninin özverisini hayal ederekten) fedakarlığımı ne şekilde gösterebilirim..

Üst düzey makam sahibi olarak orkestra şefi edasıyla eğitimle ilgili tüm unsurları nasıl harekete geçirebilirim…

Seçilmişler olarak oluşan bu tablo karşısında azami katkıları hangi şekillerde sağlayabilirim..

Sorgulaması içerisine girersek, emin olun ki; geçmişinde ve hali hazırda okumuş ve dünyada söz sahibi insanları ile iyi bir potansiyele sahip Mardin’i ilk 3 arasında görmek işten bile değil…

Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Image
Dijwar
01.10.2011 / 15:54

Başarı ekip işidir. Bir zincirin sağlamlığı en zayıf halkası kadardır. Bir ekipte zayıf kişi varsa o ekip başarısız olmaya mahkumdur. Mardin'de de en can alıcı görev en zayıf kişiye verilirse başarısızlık kaçınılmaz olur. Bu zayıf kişi son yıl içinde en can alıcı görevden uzaklaştırılmıştı. Bölüne böylece önlenip ekip ruhu kazanılmaya ve dolayısıyla da başarıda biraz kıpırdanma oldu. Fakat yeni müdür tekrar bozdu kanaatindeyim.<br>En zayıf halkayı bulup en can alıcı görevi veren müdür başarısızlığın brinci sebebidir. 2. sebebi ise zayıf halkadır.

Yorum Yaz