matesis
dedas

Ekonomik Savaş

Ekonomik Savaş

Kurban Bayramının alem-i İslam’a ittihad ve ittifak, insanlığa rahmet getirmesi duasıyla bayramınızı tebrik ederim.

Kısa bir ömre üç ekonomik kriz sığdı. ’95 krizinde ilkokulu henüz bitiriyordum. Çocuk yaşta pek etkisinde kalmazsınız bu tür şeylerin, sadece işyerinde daha az yoruluyordum. Çünkü işlerde bir düşüş vardı. Dış mihraklar ekonominin anasını ağlattı. Başımızda bir ekonomi profesörü vardı ama nafile dolar iki ayda iki buçuk katına çıkmıştı. 500 bin kişi işsiz kalmış, faiz %150’yi bulmuştu.

İkincisinde artık olayları daha iyi hissedecek yaşa gelmiştim. Kör olasıca dış mihraklar yine yapmışlardı yapacaklarını. Başımızda mahşerin üç atlısı vardı. Nereye yüzümüzü çevirsek krizin etkilerini görebiliyorduk. Cumhuriyet tarihinin en şiddetli ekonomik depremiydi. Başımızda mahşerin üç atlısı vardı. Fırlatılan bir anayasa kitapçığı, piyasaları sarstıkça sarsmıştı. Dolar(bugünün hesabıyla) sabah 68 kuruştu, akşam 96 kuruş olmuştu. Yıl boyuna 1 liranın altına inmedi neredeyse. Ekim ayında 1,64 TL’yi buldu. 2001 sonunda ise 1,44 TL’ydi.

Faiz % 760’a kadar yükseldi. Enflasyon bir daha % 150’nin üstüne çıktı. Yabancı sermaye kaçtı. 1 milyona yakın insan işini kaybetti. Binlerce işyeri kepenk indirdi. Sistem sakatlığından dolayı bankaların içini boşalttılar. Ali Babacan, yıllar sonra memlekete 251 milyar TL’ye mal olduğunu açıklamıştı. Sonra Dünya Bankası’ndan Kemal Derviş çağrıldı. Doları frenledi, devlette kemer sıkma dönemini başlattı. IMF doğrultusunda programları uyguladı.

2002 yılında AK Parti geldikten sonra da aynı programa devam edildi. Döviz kurları 2013’e kadar çok makul düzeyde arttı. Halk ekonomik istikrar, artmayan kur, ve düşük faizli kredilerle güvenli bir şekilde çalıştı.

Son birkaç ay içinde ise döviz yıllardır süren uykusundan uyandı. Son beş aydır neredeyse iki katına çıktı. (3.70 seviyesinden 6,90 sevilerine yükseldi.) İnsanlar yıllardır dövizi terk etmişken. Birden böyle yükselmesi şok etkisi yaptı. Kahrolsun dış mihraklar…

Şu an için piyasalar dövizden fazla etkilenmedi. 2001 yılındaki sıkıntıları yaşamadık. Tabii şimdi için…

Hükümet “dış mihraklar” “bu bir ekonomik savaştır” söylemini bırakıp acil bir program uygularsa çok daha hayırlı ve mantıklı bir iş yapmış olur. Mehmet Şimşek, aylar öncesinden uyardı ama saf dışı kaldı. Bunun yerine tedbirler aldırılsaydı. Bu devalüasyonu yaşamayabilirdik. Elimizde bulunan rahip teslim edilseydi bile bu küçük çaplı kriz yine yaşanacaktı. Çünkü ‘inşaat ekonomisi’ bir yere kadar.

Erdoğan, ‘dövizleri bozdurun’ diyor. Tepe seviyeyi görünce halk bozduruyor. Düşünce bir daha alıyorlar. Yani Erdoğan’ın emrine itaat ettiklerini gösterince kar da ediyorlar. Zaten halkın bozdurması fayda etmez. İki yıl önce yaptığı çağrıda çok ateşli bir kampanya yapıldı ama 100 milyar olduğu tahmin edilen yastık altından 1 milyar bile çıkarıp bozdurmadılar. Bu son kampanya da ise kaç milyon olduğunu merak ediyorum.

Döviz için bir kanuni düzenleme yapılabilir. Ziraat Bankası’na Ziraat Döviz bankası eklenir. Dövizin bundan başka alanda çevrilmesinin de önüne geçilir. Döviz dış ticaretle uğraşan ve yurt dışına çıkan insanın işine yarar. Ben bunları yapmıyorsam neden döviz benim cebimde dursun. Götüreyim Ziraat Döviz bankasına yatırayım, devletin elinin altında kalsın ve böylece devlet stratejik olarak o dövizi kullansın. Yastık altındaki 100 milyar doları kullanamaz yoksa.

Diğer bir husus döviz düşmanlığı da işe yaramaz. Katar’dan gelen 15 milyar dolar da hiç yetmez. Bahçeli yaptığı basın toplasında “Türkiye’nin dış borcu 466 milyar dolar, bir yıldaki finansmanı gereken döviz ihtiyacı da cari açıkla beraber 240 milyar dolar seviyesinde.” demişti. Bu gerçekliği göz ardı etmeden nutuk atılmalıdır.

Döviz hiç mi kullanılmayacak? Elbette kullanılacak. Ama dünyayı zora sokan ABD dolarıdır. Bir devletin para birimiyle bütün dünyanın ticaret yapması sıkıntı doğuruyor. Türkiye yüzünü Doğu’ya çevirişe çok daha isabetli bir adım atmış olur. Şangay Birliği ülkelerinde, adına Asyo denecek ortak bir para birimiyle ticaret yapılırsa ABD de AB de oturduğu yerde kalır. Batı’nın toplu iğnesine bile ihtiyacımız kalmaz. İran’dan aldığım doğalgazın ödemesinin neden dolar ile yapalım ki? Çin ve Rusya güç odağı olarak ortaya çıkar. Gam değil, Türkiye’nin varlığını hiç küçümsemeyin. Sonuçta Türkiye, Şangay’da oyun kurucu misyonu alırsa siyasi konumu bambaşka olur.

Allah’a emanet olun.

Yorum Yaz