Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Var mı?

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Var mı?

Farklı isimlerle sunulan, ‘Alternatif tıp’ vs diye gündeme geldiğinde tamamen dışlanan geleneksel tedavi yaklaşımları günümüzde modern tıbbın tamamlayıcısı olarak yeniden şekilleniyor. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp adı altında ülkemizde de yasal zemine oturmasıyla, Sağlık Bakanlığı tarafından, eğitimleri, sertifika süreçleri takip edilen birçok geleneksel yöntemin hekimler tarafından tedavide uygulanmasına izin veriliyor. Bu iznin bazı şartları var. Uygulayan hekim olacak, ilgili uygulama hakkında Sağlık Bakanlığı tarafından geçerli bir eğitimi ve sertifikası olacak, uygulamayı ruhsatlı bir GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) merkezinde yapacak. Böylelikle ehil ellerde, steril ortamlarda, güvenilir, kayıtlı ve şeffaf tedavi imkanı ortaya çıkmaktadır. Merdiven altı yapılan, hiç de güven vermeyen, birçok risk içeren uygulamaların önüne geçilmektedir.

GETAT Merkezleri, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki birçok devlet hastanesinde de kurulmuştur. Bu merkezlerde başlıca; 1- Akupunktur, 2- Sülük Uygulaması, 3- Mezoterapi, 4-Kupa Uygulaması, 5- Fitoterapi Uygulaması, 6- Refleksoloji Uygulaması, 7- Homeopati Uygulaması, 8- Osteopati Uygulaması, 9- Ozon Uygulaması, 10- Apiterapi, 11- Proloterapi Uygulaması, 12- Müzik Terapi Uygulaması gibi geleneksel tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Böylelikle bitkilerle tedaviden, sülük ve hacamata, ozondan, akupunktura birçok geleneksel tedavi yöntemi hastaneler bünyesinde ve güvenilir biçimde sunulmaktadır.

Daha önce, Çin’de, ‘Geleneksel Çin Tıbbı Derneği’nin yönetiminde bulunmuştum. Bu süreçte, ders kitabı yazımı, konferanslar ve benzeri birçok akademik faaliyetle Çin Tıbbının gelişimine katkı sunmuş ve sistemlerini yerinde görme imkânı bulmuştum. Bildiğimizden çok daha fazla sayıda geleneksel yöntemi, Geleneksel Çin Tıbbını Araştıran Hubei Üniversitesi bünyesinde başarı ile uyguluyorlar. Tedavi başarıları da çok iyi durumdadır. Uyguladıkları metotların binlerce yıllık geçmişini ve etki etmesindeki püf noktalarını çok iyi araştırarak kayıt altına almışlar. Gelecek nesillere yazılı ve uygulamalı olarak tüm metotlar aktarılıyor. Bir dönem geleneksel metotları yasaklamaya kalksalar da bunun işe yaramadığını ve kayıt dışı uygulamaların arttığını görünce, kayıtlı, bilimsel zeminde ve akademik kadrolarca uygulamayı mümkün kılmışlar.

Maalesef bu hususta bazı eksikler bulunmaktadır. GETAT yöntemlerinin etkinliğini ve başarısını ölçmek için çok sayıda bilimsel araştırma yapılmalıdır. Biz, Alanya EA Hastanesi GETAT Merkezinde yapılan uygulamaların etkinliğini göstermek için, Dr. Öğr. Üyesi İsmail SARIKAN ile bir dizi araştırma yaptık. Bir kısmını yayınlandık. Bir kısmı ise yazım aşamasındadır. Bu araştırmaları ve projeleri desteleyen ALKÜ BAP birimine teşekkür ediyoruz. Yaptığımız araştırmalarda sülük ve hacamat uygulamasının oksidatif stresi azalttığı gösterildi. Bunun manası hücre, doku ve canlının hastalıklardan korunması ve tıbbi olarak beklenen yaşam süresinin uzaması olarak yorumlanabilir. Bilim kökten inkâr yerine, araştırmalarla ulaşılan verilerin değerlendirilmesi esasına dayanır. Bu sebeple, GETAT üzerine hiçbir araştırma yapmadan, bütün bu uygulamaları inkâr etmek bilimsel bakışla bağdaşmaz. Bizim de tarihimizde, kültürümüzde ve medeniyetimizde birçok geleneksel tedavi yöntemi kurumsal olarak başarı ile uygulanmıştır. Edirne Şifahanesi, Kayseri Gevher Nesibe Şifahanesi ve benzeri müzeler incelendiğinde mazimizdeki GETAT hazinesi görülecektir. Bunları sistematize etmemiz ve bilimsel bakışla yeniden yorumlayarak uygulamamız çok değerlidir.

Hastalara çağrım ise çok nettir. Bu işleri merdiven altı yapan, Sertifikası veya GETAT Merkez Ruhsatı olmayan hiçbir kişi veya kuruma güvenmeyin. GETAT hakkında Sağlık Bakanlığımızın uygulama ve yaklaşımlarını takip edin. Sağlıkla kalın.