matesis
dedas

Grip ve Grip Aşısı..

Grip hastalığı, influenza adı verilen ortomiksovirüs ailesine ait, insanlarla beraber kuşları ve memeli hayvanları da etkileyebilen bir RNA virüsünün yol açtığı mevsimsel bir enfeksiyon hastalığıdır. Sıklıkla sonbahar-kış döneminde yayılan bu hastalığın başlıca bulaş yolunun havada asılı kalan damlacıklar olduğu söylenebilir. İnfluenza virüsü biyolojik özelliklerine göre;
Grip ve Grip Aşısı..

İnfluenza B ve influenza C olmak üzere üç alt türe ayrılır. İnfluenza A virüsü tüm dünyada salgınlara yol açabilecek bir alt türken, influenza B virüsü belirli bölgelerde görülen yaygın grip epidemilerine neden olur. İnfluenza C virüsü ise bazı bireylerde rastlantısal ortaya çıkan grip belirtilerine yol açabilir.

Grip aşısı virüsün içerisinde bulunan partikülleri kullanılarak vücudun virüse karşı antikor yanıtının oluşmasını tetikler. Bu sayede, cilt altına verilen virüs partikülleri hastalık oluşturmadan vücut tarafından tanınır ve vücut olası bir enfeksiyona karşı önceden hazırlanmış olur. Bununla beraber, grip virüsü mutasyonlar aracılığıyla partikül yapısını sıklıkla değiştirebildiğinden, tek bir virüs alt türüne yönelik geliştirilen grip aşısının koruyuculuğunun sınırlı olacağı unutulmamalıdır.

Bu doğrultuda yapılan araştırmalar sonucunda, bir sonraki grip mevsiminde yaygın salgına yol açabilecek 3 ila 4 grip virüsü alt türü belirlenerek bu virüslere ait partiküller kullanılarak karma bir grip aşısı elde edilir. Bahsedilen virüs türlerinin de değişime uğrayabilmesi nedeniyle, grip aşısı her yıl yenilenir.

Grip aşısı içeriği ve hazırlanış şekline göre farklı alt türlere ayrılır:

  • Trivalan aşı: Üç farklı virüs partikülüyle birlikte adjuvan adı verilen ve bağışıklık yanıtını güçlendirmeye yarayan bir maddenin kullanılmasıyla elde edilen aşı türüdür. Bu aşıda bir adet H1N1 virüsü, bir adet H3N2 virüsü ve bir adet influenza B virüsüne yönelik antijen bulunur. Bu aşı, özellikle 65 yaş ve üstü yetişkinlere uygulanır.
  • Kuadrivalan (tetra/dörtlü) aşı: İçerisinde laboratuvar ortamında hayvan yumurtalarından geliştirilen virüslerin bulunduğu grip aşısı türüdür. Bu aşıda bir adet H1N1 virüsü, bir adet H3N2 virüsü ve iki adet influenza B virüsünden oluşan 4 farklı virüse ait partiküller yer alır. Bu aşı, özellikle 6 aydan büyük bebek ve çocuklara uygulanır.
  • İntranazal aşı: Özel bir aşı formu olan intranazal aşıda, hastalık yapma özelliği zayıflatılmış canlı virüsler kullanılır. Burun içine sprey yoluyla uygulanan intranazal aşı hem işlevsel olması hem de daha güçlü bir şekilde bağışıklık sistemini uyarması ve uzun süreli koruma sağlaması nedeniyle sıklıkla tercih edilen bir grip aşısı türüdür.

Çocuklarda Grip Aşısı

Grip enfeksiyonu, başta üst solunum yolu enfeksiyonu olarak başlasa da küçük çocuklar gibi bağışıklık sistemi zayıf olan risk gruplarında ilerleyerek alt solunum yollarında ciddi hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle, grip aşısının bazı risk gruplarına mutlaka uygulanması gerekir.

Bu anlamda, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne (CDC) göre, 6 aydan büyük tüm çocuklara grip aşısı yapılmalıdır. 6 ay ila 8 yaş arasındaki çocuklarda grip aşısı iki ayrı doz şeklinde, 4 hafta arayla uygulanır. 8 yaşından büyük çocuklarda ise tek doz şeklinde grip aşısı uygulaması yapılabilir. Yapılan çalışmalar, aşı uygulamasının çocuklarda hastaneye yatış sıklığı, ciddi hastalıkların görülme sıklığı ve ölüm oranını azalttığını ortaya koyar niteliktedir.

6 aydan küçük çocuklarda bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmediğinden, aşı uygulaması sonrası yeterli antikor yanıtı oluşmaz. Ayrıca, bu bebekler anne sütü sayesinde koruma altında olduklarından, bebeklerde grip aşısı uygulaması yerine yeterli ve düzenli anne sütü ile beslenme teşvik edilir.

Grip Aşısı Ne Zaman Yapılır?

Grip aşısı uygulamasının ardından koruyucu antikorların oluşma süresi yaklaşık olarak 2 haftayı bulabildiğinden, grip aşısının grip mevsiminden birkaç hafta önce uygulanması en iyisi olacaktır. Genel anlamda grip aşısının her yıl Ekim ayı sonu itibariyle yapılmış olması gerekir. Bununla birlikte, aşılamaya grip mevsimi boyunca devam edilir ve aşılama dönemi Ocak ayı sonrasına kadar sürebilir.Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir diğer konu da aşının daha önce kişiye uygulanmış olmasının koruyuculuğunu ciddi anlamda düşürmesidir. Yapılan araştırmalarda, özellikle yetişkinlerde yaz aylarında grip aşısı uygulanmasının ardından, koruyucu antikorların grip mevsimine kadar düştüğü ve aşının grip mevsimi başında yapılmasının ideal olduğu tespit edilmiştir.

Grip Aşısı COVID-19 İlişkisi

Yapılan çalışmalar, grip enfeksiyonu ile COVID-19 enfeksiyonunun birlikte daha ağır belirti ve komplikasyonlara yol açtığını ortaya koymuştur. Buna göre, benzer şekilde bulaşan ve birbirine yakın belirtilere yol açan bu iki virüs kaynaklı enfeksiyonun bir arada görüldüğü durumlarda iki virüsün hastalık yapıcı etkisinin daha da güçleneceği söylenebilir. Grip virüsü, Koronavirüsün bağlanma noktalarını artırarak bulaşma riskini artırırken; Koronavirüs de vücudun bağışıklık yanıtında birtakım problemlere yol açarak grip virüsünün hastalık yapıcı etkisini artırır. Bu anlamda, Koronavirüs kadar grip virüsüne karşı da etkili korunma yöntemlerinin uygulanması büyük önem taşır.

Aynı zamanda, grip aşısı uygulamasının COVID-19 hastalığını tetiklediğine veya bu hastalığa yakalanma riskini artırdığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Tam tersine, grip aşısının sağladığı koruyuculuk sayesinde COVID-19 hastalığı riskinin de önemli ölçüde azaldığı söylenebilir.

Grip Aşısı Nerelerde Yapılır?

Grip aşısı hastaneler, sağlık merkezleri ve eczanelerde bulunabileceği gibi, bazı kamu kurum ve kuruluşları, özel şirketler ve okullar da çalışanları ve öğrenciler için grip aşısının temin edilmesini sağlayabilir. Ancak, herhangi bir aşılanma programına tabii kişiler, hastane, sağlık merkezi ve eczanelerden grip aşısını temin edebilirler.

Aşıyı bir doktor veya hemşire uygulayabilir. Aşı uygulaması öncesinde kişinin hastalık geçmişi sorgulanır ve doktor tarafından detaylı bir muayene yapılır. Bu noktada, kişide daha öncesinde aşıya karşı alerjik bir reaksiyon görülüp görülmediğinin tespit edilmesi oldukça önemlidir.

Nadiren de olsa grip aşısı çeşitli yan etkilere yol açabilir. Grip aşısı yan etkileri arasında ateş, halsizlik, kas ağrısı, aşı uygulanan yerde kızarıklık ve şişlik sayılabilir. Bu belirtiler, genellikle nadiren görülür ve hafif olarak seyreder. Alerjik reaksiyon görülen daha ciddi vakalarda ise doktor müdahalesine ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle, aşının doktor gözetiminde ve tıbbi ekipmanlara erişimin mümkün olduğu ortamlarda uygulanması oldukça önemlidir.

rip Aşısı Kimlere Yapılır, Kimlere Yapılmaz?

Grip aşısının özellikle çeşitli hasta gruplarına uygulanması büyük önem taşır. Bu risk grupları şu şekilde özetlenebilir:

  • 65 yaş ve üstü yetişkinler
  • Hamileliğin ilk üç ayından sonra gebeler veya grip mevsiminde hamile kalmayı planlayan kadınlar
  • 6 aydan büyük çocuklar
  • Kronik hastalığı olan kişiler (astım, kanser, kronik obstrüktif akciğer hastalığı – KOAH, kistik fibroz, diyabet, HIV enfeksiyonu, kronik böbrek hastalığı, obezite)

Ancak, bazı durumlarda grip aşısının yapılması riskli olabilir. Bu anlamda, aşağıdaki özelliklere sahip kişilerde grip aşısı uygulanması tavsiye edilmez:

  • 6 aydan küçük bebekler
  • Hamileliğinin ilk üç ayında olan kadınlar
  • Daha önce grip aşısına karşı alerjik reaksiyon gösteren kişiler
  • Yumurtaya alerjisi olan kişiler (yumurta içermeyen aşı suşları kullanılmalıdır.)

Aynı zamanda, intranazal grip aşısı her bireye uygulanamaz. İntranazal aşının aşağıda yer alan hasta gruplarına uygulanması önerilmez:

  • 2 yaşından küçük çocuklar
  • 50 yaş ve üstü yetişkinler
  • Hamile kadınlar
  • 2 ila 17 yaş arasında, aspirin veya salisilat içerikli ilaç kullanan çocuklar
  • Bağışıklık sistemi yetmezliği olan kişiler
  • Son 12 ay içerisinde astım belirtileri gösteren 2 ila 4 yaş arasındaki çocuklar

Gripken Grip Aşısı Olunur mu?

Genel olarak, aşı uygulandığı sırada vücutta ikinci bir hastalığın bulunması, aşı uygulaması sonrasında elde edilmesi planlanan bağışıklık yanıtının yetersiz kalmasına yol açabilir. Bu anlamda, hafif soğuk algınlığı belirtilerinden ciddi enfeksiyonlara kadar herhangi bir hastalık belirtisi olan kişilerde, grip aşısını takiben iki hafta içinde gelişmesi beklenen antikor yanıtı ortaya çıkmayabilir. Bu nedenle, kişilere genellikle hastalık belirtilerinin geçmesinden sonra grip aşısı yaptırmaları tavsiye edilir.

Ayrıca, grip aşısı uygulaması sonrasında da kişi gribe yakalanabili ancak araştırmalar, grip aşısı yaptıran kişilerde grip belirtilerinin normal kişilere göre daha zayıf olduğu ve ciddi sorunlara yol açmadığını ortaya koymuştur.

Yorum Yaz