matesis
dedas

Hangi İYİ, Kime göre, Neye GÖRE?

Hangi İYİ,  Kime göre, Neye GÖRE?

Müslümanlar olarak değerlerimizden çok uzaklaştık. Öyle ki artık iyiyi ve kötüyü dahi biz kendi değerlerimiz üzerinden değil de başkalarının dediğine göre değerlendiriyoruz.


Örneğin daha birkaç gün önce: “İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, eski Libya lideri Muammer Kaddafi'nin ölümüne değinerek, 'Kaddafi'nin öldürülmesine izin vermek ciddi bir hataydı' dedi. Tajani, Kaddafi'nin ölümüyle Libya'ya ve Afrika'ya siyasi istikrarsızlık geldiğini belirtti ve kendisinden sonra gelenlerden daha iyi olduğunu söyledi.”


Gerçi bunu da çıkarları doğrultusunda değerlendirdiği, kullandığı kelimelerden net bir şekilde anlaşılıyor. Daha önceleri bazı batı ülkelerinin başka temsilcileri de Irak için benzer ifadeler kullanmıştı.


Aslında mesele bu değil asıl mesele biz ne zaman kendi değerlerimizi gündemimize alacağız. Veya ne zaman bizler kötüyü veya iyiyi belirleme statüsüne geleceğiz. Hep onların kötü dediğine kötü, iyi dediğine mi iyi diyeceğiz. Ve bu söylem de dahi, onların istediği zamanda mı olacak.


Bu ve benzeri itiraflarından da anlaşılacağı üzere batılıların çıkar dışında bir kriteri- kıstasları yok. Onlar insanları sadece çıkarları doğrultusunda iyi veya kötü sayıyorlar.

Peki, ya bizler!
Öncelikle değerlerimizi bilmemiz lazım. Kendi zulmünü görmeyip ötekinin zulmüne küfretmek de bir çeşit zülümdür. Doğrusu insan açısından dünyaya gelmek bir kuzunun dağa çıkmasına benzer... Yani zordur!
         Bu zorluklarla baş etmek ve değerlerine sadık kalıp dik durmak için dava sahibi olmak gerek. Dava sahibi olup niçin mücadele ettiğini ve neyi niçin yaptığını bilenlerle baş etmek de zordur. Beni sevmeniz için arzu ettiğinizi övmem veya yermem gerekiyorsa, kalsın! Diyebiliyor muyuz?

Yoksa artık bizler de mi çıkara dayalı iyi kötü tasnifine geçtik de haberimiz mi yok?
Bize yarayan başkasına kötülük etse veya başkasına kötülük eden bizden olsa tavrımız ne olacak? Ne olmalı? Ama, lakin ve fakatların arkasına sığınacak mıyız? 

Profil olarak en iyinin değil de en uygunun arandığı bir asırda yaşıyoruz maalesef!
İyiyi, güzeli ve doğruyu söylemek kolaydır.
Gerekli olan bunları uygulamaktır.
Zor olan ise, bu konuda irade gösterebilmektir.

Hülasa: Dar düşünceli insanlardan geniş ufuklu hayaller kurmaları beklenilmemeli!
Fakat gerçeklerden ders çıkarılırsa verdiği acı istikbali tatlı kılmaya yarayabilir!
M. Burhan Hedbi

Editör: M.Burhan Hedbi

Yorum Yaz