matesis
dedas

İklim Değişikliğinin Suçlusu İnekler mi?

İklim Değişikliğinin Suçlusu İnekler mi?

Bir haber metninde ineklerin ve dolayısıyla büyükbaş çiftlik hayvanlarının taşıdığı büyük tehlike(!) şöyle anlatılıyor: ‘’İnekler yemyeşil bir merada çimleri yerken huzurlu ve zararsız görünebilir. Ancak durum böyle değil. Her inek her gün küresel iklim değişikliğine neden olan en güçlü sera gazlarından biri olan metan salıyor. İnekler yemyeşil bir merada çimleri yerken huzurlu ve zararsız görünebilir. Ancak durum böyle değil. Her inek her gün küresel iklim değişikliğine neden olan en güçlü sera gazlarından biri olan metan salıyor.’’ Bu iddialar her ortamda dile getiriliyor. Büyükbaş hayvanların insanların neslinin devamını tehdit ettiği ve belki de imha edilmeleri gerektiği gibi inanılmaz boyutlara dönüşüyor. Bu yazıda sizlere iklim değişikliği, küresel ısınma, sera etkisi kavramlarını ve bu süreçlerde hangi etkenlerin kabahatli olduğunu anlatacağım.

Aslında mevzunun gerçeğine baktığımızda, iklim değişikliği kavramının temelde, insanlığın yaşam tarzında, enerji kullanımında, yapılaşmasında, yakıt tercihinde ve benzeri modernizm unsurlarındaki değişimle ortaya çıktığını görüyoruz.  Ortaya çıkan bazı gazlar küresel ısınmayı tetikliyor. Bu konuda en güçlü etken olan gaz karbondioksittir. İnsanların sebep olduğu karbondioksit salınımının çoğu, fosil yakıtlardan kaynaklanıyor. Petrol ve kömür gibi fosil yakıtların tüketimi, endüstriyel ve tarımsal faaliyetler sonucu karbondioksit gibi gazlar daha fazla oluşuyor. Enerji kullanımı sürecinin tüm karbondioksit üretiminin yüzde 76'sını oluşturduğu tahmin ediliyor. Dünya genelindeki elektrik, motorlu araçların yakıtları, ısınma amaçlı yakıt kullanımı hızlı bir şekilde sera etkisi oluşturan gazlar üretmeye devam ediyor. Dünyada en çok karbondioksit üretimine yol açan beş ülke; Çin, ABD, Avrupa Birliği, Hindistan ve Rusya olarak biliniyor. 2015 yılında bu ülkeler Paris’te bir araya gelerek karbondioksit salınımındaki mevcut paylarını kabullendiler ve salınımı azaltma yönünde uzlaştılar. Çin’in başlıca karbondioksit üretme ve dünyanın ısınmasına yol açma nedeni fosil yakıtlardır.  Çin'de elde edilen toplam enerjinin yarısından fazlası kömürden üretiliyor. ABD’deki sorun ise sanayi sektörü, ulaşım ve motorlu araçlardaki fosil yakıt tüketiminden kaynaklanıyor.

Büyükbaş çiftlik hayvanları özellikle metan gazı artışıyla alakalı suçlanmaktadır. Oysa bilimsel araştırmalar göstermektedir ki, dünya genelinde metan gazı artışının yarısından fazlasının sebebi yine insanlardır.

Koyuncu ve Akgün’ün 2018 tarihli Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisinde yer alan makalelerinde konu detaylı olarak açıklanmaktadır. Sonuç olarak: ‘’IPCC raporuna göre 20.yüzyılın ortasından beri küresel sıcaklık ortalamalarında gözlenen artışın nedeni; %90’dan fazla oranda sera gazı emisyonlarındaki artıştan yani insan kaynaklıdır.’’ Cümlesiyle ifade edilen rakamlar dünyadaki ısınmanın arkasındaki gerçek sorumlunun insanlar olduğunu göstermektedir.

Küresel ısınma bahane edilerek büyükbaş hayvanlar katledilmek isteniyor. Daha sonra küçükbaş ve kanatlı hayvanlar hedefe girecektir. Sonuçta da tek seçenek olarak laboratuvar mahsulü yapay et önümüze sunulacak gibi duruyor. Bu konu çok mühimdir. En doğal ve en az işlenmiş gıdalar en sağlıklı olanlardır. Genetiği değiştirilmiş (GDO) gıdalar gibi yapay gıdalar konusunda da ihtiyatlı olmak ve zararsız olduğu kanıtlanana kadar uzak durmak faydalı olabilir. Bu konuda taviz verilmemelidir.

Her canlı kirli gazlar salabildiği gibi ekosisteme çeşitli faydalar da sunmaktadır. Geçmişte, kedilerin katledilmesinin faturası olarak, farelerin çoğalması ve öldürücü veba salgınları Avrupa'yı çok uzun süre çökertmiştir. Ekosistem bir bütündür. İnsanlar kendi oluşturdukları sorunlara başka suçlu aramamalı ve sağlık için, sade bir yaşam tarzına yönelip doğal beslenmeyi gaye etmelilerdir.

Editör: Nezir Güneş

Yorumlar

Image
Bir garip yolcu
12.07.2023 / 13:48

Helal olsun hocam, tehlikeyi çok iyi anlatmışsınız... Allah, insanlığı insanlık düşmanlarından korusun...

Yorum Yaz