İnadına Yeni ve Sivil Anayasa.!

İki gün üst üste gelen şehit haberleri akli selim ve İnsan canını kutsal gören herkesi üzüntüye boğdu.
Sadece yurtiçinden değil, olayın duyulduğu her yerden, üst üste kınamalar geldi.
Kuzey Irak bölgesel yönetimi başkanı Mesut Barzani, Çukurca saldırısı için “Kürt halkını ve Türk-Kürt kardeşliğini hedef almıştır.” açıklamasında bulundu.
Bu süreçte, olayın verdiği derin üzüntüden kaynaklı bir şekilde, “asalım keselim” tarzı duygusal tepkilere de şahit olduk.
Siyaset cephesinde bu işten nemalanmaya çalışanlardan, olayın dış güçlerin yönlendirmesi olduğuna dair tartışmalara, askeri ihmalkârlıktan, kurumlar arası koordinasyon yetersizliği olduğuna dair iddialara kadar herkes fikrini açıkladı.
Batı medyası bile, her acılı anımızda soruna köklü çözüm bulmak yerine öfkeyle kalktığımızı, acı dinince de zararın herhangi bir yerinden dönemediğimizi öğrenmiş olmalılar ki, bu tartışmada bir tuzumuz bulunsun istemişler.
Avrupa’da bu gün yayınlanan gazetelerin iddiasına göre bu işin arkasında Suriye ve İran varmış.. Ciğerimiz hazır yanmışken, batının Suriye ile ilgili hesaplarını Türkiye’nin eliyle çözmek istemesi ve o yönde kışkırtması akıllıca bir iş..
Mardin merkezli Düşünce Kuruluşu USTAD, kutsal bir varlık olan İnsan canına acımasızca yapılmış bu saldırıyı kınadı ve sorunun köklü çözüm bulması yönünde atılması gereken adımların bir an önce atılmasını istedi.
20 yıl öncesini hatırlatırcasına bir takım olayların peş peşe meydana gelmesinin düşündürücü olduğu belirtilen USTAD’ın açıklamasında, duygusal bir yaklaşımla temel haklarda kısıtlama taleplerinde bulunmak veya bölgede yaşayan herkesi bu olaylarla özdeşleştirmeye çalışmanın, geçmişte olduğu gibi bugün de çıkar çevrelerinin ekmeğine yağ sürmek olacağı, soruna kesin çözüm bulma yolunda gönül ve fikir birliği etmek gerekliliğine dikkat çekildi.
Soruna çözüm bulmanın en kısa yolu şu an için 12 Eylül’ün gölgesindeki anayasanın yerine yeni ve sivil bir anayasa hazırlığıdır.
Türkiye’nin yeni ve sivil anayasası, sadece bölgesel çözümleri değil, yeniden şekillenen dünyada, evrensel değerleri içinde barındıran kapsayıcı bir anayasa olmalıdır.
Yeni ve sivil bir anayasaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunmaktadır.
Körü körüne devam edecek horoz dövüşü, kan ve kandan beslenenlerin istediği bir durumdur.
Onun için “İnadına yeni ve Sivil bir Anayasa” diyoruz.
Sağlıcakla kalın.
adsız kahraman
24.10.2011 / 11:03Ahmet bey içimizde depremde kürt çocukları öldü diye sevinen bir halk var..kiminle yapacaksınız bu sivil anayasayı..sorarım kiminle bu milletle mi bu hükümetle mi?<br>KADDAFİNİN RESMİ ETRAFINA TOPLANAN İNSANLARDAN NE FARKI VAR ;DOĞUDA ÖLEN VATANDAŞLARIMIZA SEVİNENLERİN! BU KADAR CAHİL BİR HALKLA MI SİVİL ANAYASA!<br> MİLLET FAKR-Ü ZARÜRET İÇİNDE VE MEMLEKETİN HER KÖŞESİ BİLFİİL İŞGAL EDİLMİŞ DURUMDA..KİM TARAFINDAN BİLİYORMUSUNUZ? MEMLEKET İNSANI TARAFINDAN..KİM KURTARACAK BİZİ.. YÜZ YIL UYUYUP BEYAZ ATLI PRENSLERİMİZİ Mİ BEKLESEK!..CONİLER GELSE SADECE ÖPEREK UYANDIRMAKLA YETİNİR Mİ ACABA? :)<br> SURİYEDEN SONRA SIRA BİZDE..İ KİMBİLİR BELKİ YAZI TURA ATARLAR ÖNCE İRAN MI TÜRKİYE Mİ DİYE..
Atletik Mardin
21.10.2011 / 08:13Son yıllarda bir "İNADINA"dır tutturulmuş gidiyor. İnat şeytanın vasıflarından olduğu, bizler ise bir işe nasıl önem verdiğimizi ifade etmek için "AZİM" kelimesi kullanmamız gerektiğini okumuş herkesin bildiği kanaatindeyim. Fakat her ne hikmetse ilahiyatçı yazarlarımız bile İNATlaşmaya başladılar. Atalarımız "inadın gözü kördür" demişler.<br>İNATlaşmadan AZİMle işlerimize sarılalım. Görelim mevla neyler...