matesis
dedas

İNSAN İNSANIN KURDU(mu)DUR?...

İNSAN İNSANIN KURDU(mu)DUR?...

Yaşam ve yaşama dair geçmişten günümüze dair birçok yaklaşım; gerek felsefi, gerek psikolojik, gerekse de sosyolojik açıdan ele alınmış, birçok yorumda bulunulmuş ve söz söylenilmiştir.

     İşte bu çerçeve içerisinde söylenen ve en çok dikkatimi çeken deyiş  “ insan insanın kurdudur” sözü olarak karşımıza çıkmaktadır.

      Ünlü İngiliz Filozof Thomas Hobbes ‘ e ait olan bu söz, söylendiği 1600’ lü yıllardan bu yana geçen süreçten günümüze kadar tartışıla gelmiş ve birçok döneme damgasını vurmuştur.  Birçok döneme damgasını vurmuş olmasının en büyük sebeplerinden biri ise insanı tanımlama noktasındaki vurguları olmuştur.

     Peki, Hobbes  “ insan insanın kurdudur” sözü eşliğinde, bu çıkarıma nasıl ulaşmıştır?

     Hobbes bir doğa durumu tasarlamış, bu doğa durumunda tüm insanların eşit olduğunu savunmuştur. Bu eşit durumdan kaynaklanan bir güvensizliğin ortaya çıktığını, gelişiminde ise aralarında bir savaş olduğunu ve herkesin birbiriyle çatışmaya girdiği bir durum olarak nitelemiş, bunun sonucunda da korkunun hüküm sürdüğü bir ortamın ortaya çıktığını belirtmiştir.

     Sürekli bir korkunun olduğu bu ortamda, adalet ve adaletsizlikten söz edilmeyeceğini ve herkesin birbiriyle savaş içinde olduğunu, herkesin her şeyi isteyebileceği, bunun sonucunda da aynı şeyi birden çok insanın istemesiylekavgaların ortaya çıkacağını savunmuştur. Böylece insanların amaçları uğruna birbirlerini yok etmeye ve egemenlikleri altına almaya çalışacağını söylemiştir.

       Hobbes insan doğasında 3 temel kavga nedeni olduğunu söylemektedir.

      Bunlar rekabet, güvensizlik ve şan şeref kazanma isteğidir.

       İnsanları kavgaya iten bu nedenler, Hobbes ‘ a göre, insanın doğasında vardır.

       Oluşan doğallık, haliyle insanları birbirleriyle mücadeleye iter.

       Hobbes insanda iki temel özellik görür; varlığını sürdürme isteği ve bencillik.

      İnsanı kavgaya iten nedenler, insanın doğasında vardır diye düşünülür. Ama aynı zamanda insanları barışa yönelten duygularda vardır. Bu duygular en başta ölüm korkusu olmak üzere bir yaşam için gerekli olan şeyleri elde etme arzusu ve çalışarak onu elde edeceği umududur.

     Hobbes’ a göre, insanlara uygun barış koşullarını gösteren akıldır.

    “ Akıl insanların üzerinde anlaşabilecekleri uygun barış koşullarını gösterir.”

    İnsanları kavgaya iten duyguları bastırabilen, insanın varlığını korumasını sağlayan şey akıldır.

    Buraya kadar felsefenin düşünce girdapları arasında belki sizleri sıkmış olabilirim.

     Yine debundan 400 yıl önce söylenmiş, hem de söylenme gerekçeleri hala geçerliliğini koruyan “insan insanın kurdudur” sözünde, birbirimizin kurdu olmadan, insanları kavgaya iten nedenlerden uzak, akıl ve onun barışa yönelten açılımları olduğunu gözden kaçırmayalım…

     Lakin bu sözün edildiği günden bu yana yaklaşık 500 sene geçtiğini göz ardı etmeyecek olursak…

     Yeryüzü hakimiyetini kayıtsız şartsız, tam anlamıyla acımasız ve vicdansız…

     Domuzların ele geçirdiği günümüz dünyasında…

     İnsanların birbirinin kurdu olmasının bir anlamı kalacak mı?

     Varın onu da sizler hesaplayın…

Yorum Yaz