matesis
dedas

İnsan; Tutunamayan!

İnsan; Tutunamayan!

Sürgün yeri mi bu dünya, gelirken dünyaya sürgün mü yedik?

Ayrılık, yalnızlık, yorgunluk, bedbinlik, cefa ve sıkıntılarla dolu…

Ya da, cennetimizi burada kurup sefalar içinde keyif mi çatacağız?

Tokluk, refah, doyum, haz  ve  mutluluk içinde…

*          *          *

Hayır, hayır!

Ne sürgün yeri bir cehennem; ne de mutluluk menbaı bir cennettir bu dünya.

Eşya, toprak, ve güç ekseninde sorunsuz yaşanılabileceğini mi zannediyor insan?

Şehvet, servet, şöhret sarmalında cennetten bir köşe kurulması mümkün mü dünyamızda?

İkinci defa aynı ırmakta yüzülmez diyor ya filozof; ne insan aynı insan, ne de nehir/su aynı kalır çünkü.

Kalb/gönül/yürek hep evrilir, değişir ve dönüşür.

Sabitlenemez, dondurulamaz ve durdurulamaz bunlar.

İnsanın özünü ve hayat ırmağının ivmesini de, debisini de  oluşturacak şekilde kıvrımlarla akar gider…

*          *          *

Bedene, eşyaya ve görüntüye odaklananlar insanlığını eksiltirler. Eksildiklerini ve eskidiklerini bile fark etmeden.

En değerli yaratık olan ‘Hazreti İnsan’ın, daha değersiz olana mübtela/tutsak/esir olması tam bir budalalık ve/veya azgınlık değil midir?

Yaratılmışların şereflisi nesnelerin ve hevanın esiri olmamalı.

*          *          *

İntikam, hırs, güç, gurur, iktidar…

İlkel benlik, ego, enaniyet, nefs; Nefs-i emmare (bis-su’)

Çepeçevre gelen kuşatıcılar; içten içe damardan giren zehirler…

Ama bu kadar aciz, yalnız, edilgen ve çaresiz değildir elbette Adem’in oğlu İnsan.

‘Allemel esmae’ avantajıyla tanıyan, tanımlayan ve değerlendiren yegane varlıktır çünkü O.

Mutlak yüce Kudret’ten  paha biçilemez bir nefha ruh gibi bir cevheri taşır zira.

*          *          *         

Ayak ucuna değil ufuklara bakanlar yol alır. Öfkesine kapılanlar değil affı önceleyenlerin içi hafifler. Az servete sahip olanlar değil çok ihtiyacı olanlar fakirlik içinde kıvranır. Başkasını düzeltmeye odaklanmak yerine düzelmeye gayret edenler istikameti bulur.

İnsan nisyan mı, ünsiyet taşıyan mı ikileminde kalmamalı.

Kendisine yapılanların iyisini yad ederek ünsiyet, yanlışlıkları da mahkum ederek nisyan içinde kalabilir elbette.

Yorumlar

Image
Ali ko
29.12.2011 / 13:04

Kılavuz iyi olana yol haritası gerekmez.

Image
Furkan ÖZGÜR
28.12.2011 / 09:23

Sayın Başkan yazınız çok güzel. aynen Mehmet akif ersoyun said paşa imamı şiirini hatırlatıyor bizlere.Büyüklük sadece ALLAHA mahsustur, hani bu fani dünyanın ilk sahiplerinin makamı,mevkileri,servetleri. selametle kalın.

Image
Mardinli
26.12.2011 / 16:01

kısa ve öz bir yazı ANLAYANA....<br>tebrikler

Image
ALİ BİLGİN
26.12.2011 / 15:59

Sayın AYDIN, yüreğine sağlık. İçten, güzel ve samimi bir yazı olmuş. Tabi bir o kadar da edebi...

Yorum Yaz