tatlidede

İş Kazası ve Unsurları Nelerdir?

Her yıl dünya genelinde ve ülkemizde binlerce iş kazası meydana gelmekte ve bu kazaların çoğu, işçilerin yaşamını veya sağlığını tehdit eden ciddi sonuçlar doğurmaktadır. İş kazaları nelerdir hangi unsurları içerir? İŞTE tüm ayrıntıları...
İş Kazası ve Unsurları Nelerdir?

Her yıl dünya genelinde ve ülkemizde binlerce iş kazası meydana gelmekte ve bu kazaların çoğu, işçilerin yaşamını veya sağlığını tehdit eden ciddi sonuçlar doğurmaktadır. İş kazaları sadece işçiler için değil, aynı zamanda işverenler, endüstriler ve toplumlar için de önemli bir sorundur. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konularına daha fazla odaklanmak ve kazaları önlemek için etkili stratejiler geliştirmek kritik öneme sahiptir.


İş kazalarının çeşitli nedenleri olabilir: güvensiz çalışma koşulları, yetersiz eğitim, deneyimsizlik, ihmal, dikkatsizlik veya güvenlik kurallarının ihlali gibi. Bu kazaların önlenmesi için, işverenlerin, çalışanların ve hatta hükümetlerin işbirliği içinde hareket etmeleri gerekmektedir. Bu haftaki yazımı iş kazalarına ayırdım.
İş kazası işçinin işverene ait işyerinde veya işyeri dışında işin yürütülmesi için yapılan çalışmalar sırasında yaralanmasına, ölümüne veya ruhsal açıdan zarara uğramasına neden olan olaylara iş kazası denilmektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazası sayılan haller şunlardır:

  • İşçinin işyerinde bulunduğu sırada uğradığı bedensel ve ruhsal zararlar,
  • İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle gerçekleşen her türlü olay,
  • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda işçinin uğradığı zararlar,
  • Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda maruz kaldığı zararlar,
  • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren her türlü kaza, iş kazası sayılır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde iş kazası; işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü RUHEN ya da BEDENEN engelli hale getiren olay olarak tarif edilmiştir.

 "İşe girdikten birkaç saat sonra uğranılan kaza iş kazası olarak kabul edilebilecektir"

Kazaya uğrayanın 5510 sayılı Kanunun4’üncü maddesinin birinci fıkrası anlamında sigortalı olması gerekir. Diğer bir ifade ile sigortalı sayılmayanların uğradıkları kazaların iş kazası sayılması düşünülemez.

5510 sayılı Kanunun 7’inci ve 92’inci maddelerine göre işe alınanlar kendiliğinden sigortalı sayılacaklarından sigortalılığın zorunlu olacağından işveren tarafından işe alınanların SGK’ya bildirilmemiş olması sigortalının maruz kaldığı olay karşısındaki durumunu etkilemez. Bunun gibi iş kazasının varlığı için sigortalı olma dışında başka koşulların, belli bir süreden sigortalılık ya da belirli bir süre prim ödemiş olma koşulunun gerçekleşmesi de aranmayacaktır. İşe girdikten birkaç saat sonra uğranılan kaza iş kazası olarak kabul edilebilecektir.

Genel anlamda kaza “Can ya da mal kaybına neden olan kötü olay” şeklinde tanımlanır. Hukuki açıdan ise biri geniş, diğeri dar olmak üzere iki anlam bulunmaktadır. Geniş anlamında kaza, ani bir şekilde ve istenilmeyerek bir zararın doğumuna sebepler bütünüdür. Bu durumda kaza kavramına vücut bütünlüğünün ihlali ve ölüm dahil bulunduğu gibi eşyaya ilişkin zarar da dahildir. Dar anlamda kaza ise, insan vücudunun zarar görmesi bir diğer ifade ile ölüm veya vücut bütünlüğünün ihlalidir ve zarar gören kişinin iradesi dışında hariçten gelen ani ve şiddetli bir müdahale sonucu bedende meydana gelen arıza olarak tarif edilmiştir.

Bir iş kazasından söz edebilmek için sigortalının karşılaştığı olay nedeniyle hemen veya sonradan bedensel veya ruhsal bir arızaya maruz kalmış olması gerekir. Arıza kavramı bedensel veya ruhsal arızaların tümünü kapsar. Uğranılan arızanın en azından sosyal sigorta yardımlarının SGK tarafından sağlanmasını gerektirecek nitelik ve derecede olması yeterli olacaktır.

Bu ölçülerde olmayan gündelik iş hayatında sıkça karşılaşılan ufak tefek yara, bere ve sıyrıklar iş kazası olarak değerlendirilmeye alınamaz. Bunların dışında kalan türlü yaralanma, kırık, sakatlanma, körlük, sağırlık gibi dış organlarda meydana gelen arızalarla, iç kanama, beyin sarsıntısı gibi iç organlardaki bedensel arızalar iş kazası olarak kabul edilecektir.

Bir olayın iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için uygun illiyet bağının varlığı gereklidir. İlliyet bağı iş kazaları açısından iki yönde kurulabilir. Birincisi; sigortalının gördüğü iş ile kaza arasında bağın mevcudiyeti gereklidir. İkincisi kaza olayı ile uğranılan zarar arasında kaza ile sigortalının uğramış bulunduğu bedensel veya ruhsal arıza arasında bir ilişkinin bulunması başka bir ifade ile neden ile sonuç bir bağın varlığı gereklidir.

İş kazalarının önlenmesi, iş yerlerindeki verimliliği artırmanın yanı sıra işçilerin yaşamını korumak açısından da hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konularına gereken önemin verilmesi ve etkili önlemlerin alınması, herkesin ortak sorumluluğudur.

Günün Sözü :”Ramazan ayı, insanlar için doğru yolun (hidayet rehberinin) açık bir delili, doğrunun ve doğruyu eğriyle ayıranın açık kanıtıdır. Öyleyse sizden Ramazan ayını idrak edenler onu oruçla geçirsin. Kim o ayda hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler kadar başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Ama oruç size kolay gelsin diye sayıyı tamamlamanızı ve Allah'ı büyük bir günün gelmesi için yüceltmenizi diler. Umulur ki şükredersiniz."(Bakara Suresi,2-185)

Editör: Gülten Akgül

Yorum Yaz