tatlidede

İsveç Onayına Karşılık Yeni Hüsranlar Yaşamak İstemiyoruz

İsveç Onayına Karşılık Yeni Hüsranlar Yaşamak İstemiyoruz

                  Türkiye, bazı gelişmelerin ardından Finlandiya’nın NATO üyeliğini  onayladıktan sonra  4 Nisan 2023'te Finlandiya  NATO ittifakın 31. üyesi olmuştu. Bunun paralelinde İsveç’in üyelik onayı bazı çekincelerden dolayı askıya alınmıştı.Şöyle ki, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Finlandiya ile birlikte NATO'ya üyelik başvurusu yapan İsveç'in ise "Teröristlere kucak açıyor,120 civarında teröristin listesini verdik, 'Bize verin' dedik. Teröristleri bize vermeyince, bizim de İsveç'e olumlu yaklaşmamız mümkün olmadığını” bu tutumundan dolayı da üçlü müzakerelerin süresiz askıya alındığını ve dolayısıyla  İsveç'in NATO'ya üyelik sürecinin nasıl ilerleyeceğinin, bu ülkenin atacağı somut adımlarla doğrudan bağlantılı olacağını  belirtmişti.

                    11-12 Temmuz 2023  tarihinde NATO Zirvesi Rusya sınırına yaklaşık 300 kilometre mesafedeki Litvanya'daki Vilnius'ta düzenlendi. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi için Litvanya'ya hareketi öncesinde yaptığı önemli açıklamalarda, İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili olarak  "Şu an 50 yılı aşkın zamandır AB kapısında bekletilen bir Türkiye var. Şu anda NATO üyesi ülkelerin hemen hemen tamamı AB üyesidir. Türkiye'yi AB kapısında 50 yılı aşkın bir zamandır bekleten bu ülkelere sesleniyorum ama Vilnius'ta da sesleneceğim. Önce gelin Türkiye'nin AB'de önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya’nın nasıl önünü açtıysak İsveç'in de önünü açalım" demişti. Erdoğan'ın yaptığı bu AB çıkışına karşı, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, ABD ve İsveç'ten peş peşe gelen  açıklamalarda Türkiye'yi desteklediklerini ifade etmişlerdi.(Şayet) Bu olumlu açıklamaların  “Köprüyü geçinceye kadar değilse” ve “Sözde değil-fiili icraata dönüşecek ise” gereğini  icraatlarıyla göstermelerini göreceğiz.Umutlandırıp sonra da her zamanki gibi hüsranlık yaşamak istemediğimizi fakat  pekte  umutlu olmadığımı ve bunların yalanlarını bir kez daha  göreceğimizi maalesef söyleyebilirim.

                 Neler değişti,neler yaşandı?neler konuşuldu,neler vaad edildi,neler verildi,neler alındı “koparıldı” ve neler gelişti ki, bu kadar kısa bir zamanda (24 saat geçmeden) İsveç' in  Nato üyeliğine onay verileceği haberi açıklandı.Ayrıca bu habere en fazla AB(D)’nin seviniyor olması bende ayrı bir kuşku uyandırdığını ifade etmek istiyorum. Canım (Kuşkum)  benimkisi de laf işte, bilinen gerçek olan NATO demek AB(D) demek ise, en fazla  sevinen  tabi ki ABD olacaktır. ” İmam-ı Şafi'ye sormuşlar; Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız? Demiş ki: "Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."Eeee AB(D) bu fazla tarife gerek var mı?  Yada arife tarif gerekir mi? Takdir  Türkiye kamuoyunundur.Kafanız karışık olduğunu biliyorum.

                  Hatırlayalım lütfen,her daim gururlanarak  müttefikimiz diye bahsettiğimiz ABD, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi almasına tepki göstermiş, Türkiye'yi F-35 savaş uçağı programından çıkarmış, Ankara'ya modern F-16 uçağı satışını da askıya almış ve teslim ettiğimiz 1,5 milyar Dolarımıza da  el koymuştur.Kimsin ey Amerika ?, Mafya mısın ? dediğimizde ise aman küstürmeyelim  uyarılarıyla karşılaşmışızdır. Bu ne korku? Bu ne teslimiyet ? Bu ne AB(D) hayranlık ve sevdalığıdır soruyorum?. Tamda şu noktada cennet mekan Milli Görüş Lideri rahmetli Prof.Dr.Necmeddin ERBAKAN hocanın  hakkını bir kez daha teslim etmesem,kendimde bir eksiklik hissedeceğim.Şöyle ki, “Bana ne Amerika’dan” ve “ Biz tarihin en şerefli milletiyiz.Biz Avrupa’yı bir şeye layık görürüz veya görmeyiz. AB de kimmiş!” diyen tek lider olarak tarihe geçmiştir.Şimdilerde ona ne kadar ihtiyacımız olduğunu varın siz değerlendirin değerli kardeşlerim.Ha sayın Cumhurbaşkanımızın da hakkını yemiyor ve “AB bir Hıristiyan Kulübü’dür,bizim gibi yüzde 90’ı Müslüman olan bir ülkeyi içlerine almaz,bizleri sindiremezler dediğini “de hatırlatayım.Neyse İnşallah ben yanılırım da bu konuda karar verenler yanılmasın.Uzun bir zamandır İsveç'ten talep edilenlerden hiç bir tanesi yapılmadığı gibi aksine,özgürlük adı altında İslam’ı ve ülkemizi hedef alan çirkin gösterilere göz yummakla kalmadığı adeta destek verdiği herkesin malumudur.

             Türkiye'nin meşru güvenlik endişelerinin giderilmesi konusundaki beklentinin karşılanmaması, İsveç'te terörle mücadele için yapılan bazı yasal düzenlemelerin uygulamada henüz beklenen sonuçları vermemesi bu ülkenin üyelik sürecinin önünde engel teşkil ederken,Türkiye’nin İsveç'in 32. üye olarak NATO'ya katılımına yeşil ışık yakması “OLUR” vermesi  “TBMM’ye sunulduktan sonra”   “Bizlerde Hayal kırıklığı, Çekince ve Neler Oluyor Endişesi“ oluştururken, diğerleri olan herkeste sevinç yaratmış ve hatta “Sürpriz- Tarihi Adım” olarak görülmüştür.

              Dünya basınında son dakika olarak servis edilen "Türkiye ittifakı güçlendirmek için İsveç'in katılımını onayladı" haberlerinin yanında,bu kararın “Rusya’ya karşı oluşturulmaya çalışılan NATO Blok’unun tamamlanması açısından önemli olduğunun" altı çizildi. Peki Rusya’nın bu onay sürecine yaklaşımını muhakkak merak ediyorsunuz.” Ayrılıklarımız da ortak çıkarlarımız da vardır” söylemi aslında Türkiye’den beklentisini ve Komünist Rejim de olsa da diğerlerinden en azında daha dürüst olduğunu göstermektedir. Bizde bunun sonucunu bekleyip göreceğiz.

              NATO'ya üye olması durumunda İsveç'in 200 yıllık tarafsızlık politikasının son bulacağı ve Türkiye’nin bu kararının  kimlere ne fayda getireceği önümüzdeki süreçte daha net göreceğiz.NATO Zirvesinde sağlanan mutabakatla, İsveç’in NATO’ya üyelik yolunun açılması karşılığında, ne gibi kazanımlar elde ettiğimiz gündemin  ilk sorusu olarak herkesin kafasına yerleşmiştir.Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip  Erdoğan’ın  Zirve bitimi sonrasında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi."Bugün başarıyla tamamladığımız Vilnius Zirvesi, NATO'nun caydırıcılığını artırma yanında, terörizmle mücadele, Avrupa Birliği üyelik sürecimiz ve ülkemize yönelik yaptırımların kaldırılması noktasında yeni başlangıçlara, kritik kararların alınmasına vesile olmuştur. Yapacağımız hamlelerle elde ettiğimiz bu kazanımları, inşallah daha da sağlamlaştıracağız. Ülkemizin çıkarlarını, milletimizin hak ve hukukunu her platformda çok güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte yaşanacak her gelişmenin Türkiye'nin rolünü, ağırlığını ve etkinliğini daha da artırdığını hep birlikte göreceğiz." Bende inşallah diyorum…...

  SONUÇ:    Türkiye, bugüne kadar AB(D) patronajındaki NATO ve Batı İttifakı ile girdiği bütün ilişkilerde hayal kırıklığına uğramış, hep eli boş kalmış ve zararlı çıkmıştır. Her biri çok büyük zararlara yol açan darbelerin ve darbe girişimlerinin arkasında hangi güçlerin olduğunu millet olarak  çok iyi bilmekteyiz.Başta sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün yetkililerden şunu özellikle rica ediyoruz.AB-ABD ve Batı ülkeleriyle ile girdiğimiz ve gireceğimiz (Özelikle İsveç’in onay süreci) bütün ilişkilerde yeni “Hüsranlar-Hayal kırklıkları ve pişmanlıklar” yaşamak istemiyoruz.Bundan dolayıdır ki İsveç’in NATO üyelik sürecini iyi, sağlam analiz yaptıktan ve TBMM onayı “Grup Kararları almadan “ alındıktan sonra süreç desteklenmelidir.Kalın sağlıcakla..

 

Editör: Osman Yıldız

Yorum Yaz