matesis
dedas

Kalplerin Tatmin Olması

Kalplerin Tatmin Olması

Dünyada Allah’ın bildirdiği ahlakı yaşamayan insanların, kullandıkları konuşma üslubundan veya davranışlarından çok sıkıntılı bir yaşam geçirdiklerini anlamak mümkündür. Bu insanlar çoğu zaman hayatlarında her şeyin yolunda gittiğinden, her şeyden memnun olduklarından, tam da istedikleri hayatı yaşadıklarından hiç bahsetmezler. Yada her sabah uyandıklarında yaşamaktan heyecan duyduklarını anlatmazlar. Bu insanlar her gün uyandıklarında aynı işleri yapmaktan, aynı iş yerine, aynı okula gitmekten büyük bir bıkkınlık duyduklarını daima dile getirirler. Yaşadıkları rutin hayattan bezginlik duyduklarını, değişiklik aradıklarını, kesinlikle istedikleri hayatın bu olmadığını sürekli anlatırlar. Çünkü bu insanlar Kuran ahlakını değil, toplumda çoğunluğun benimsediği bir hayatı yaşarlar. Ancak sonsuz ilim sahibi olan Yüce Allah bir ayetinde çoğunluğa uymamak gerektiğini şöyle bildirmiştir:

Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar… (Enam Suresi, 116)

Allah’ın yolundan uzaklaşmış bir çoğunluğa uyarak yaşam sürmeye devam eden insanlar, içinde bulundukları bu hayat ile istedikleri hayat arasında çok fark olduğunu, zevk aldıkları şeylerin hızla anlamını yitirdiğini, sürekli aynı şeyleri yaşamaktan sıkıldıklarını ve bu rutin hayatı artık istemediklerini anlatan konuşmalar yaparlar. Hayatlarındaki bu bezginlik artık öyle büyümüştür ki, bu kimseler etraflarında gördükleri hiçbir güzelliğe dikkat etmez, hiçbir şeyden zevk alamaz, sahip oldukları nimetler için şükretmez bir hale gelirler. Bu durum artık sadece yaşadıkları ortamdan, etraflarındaki insanlardan veya kullandıkları eşyalardan bunalmaları ile de sınırlı kalmaz, yaşamını sürdürdükleri ülkeden dahi kaçıp gitmek isterler.

Gönülden samimi olarak Allah’a teslim olmuş bir mümin için ise böyle bir durum asla söz konusu olamaz. Tüm yaşamları boyunca aynı iş yerinde çalışsalar da, aynı okulda öğrenim görseler de, aynı insanlarla yaşamak zorunda kalsalar veya daima aynı eşyaları kullansalar da asla şikayetçi, bezgin veya rahatsız bir ruh hali içinde olmazlar. Çünkü samimi olarak Allah’a bağlanan ve O’nun rızası dışında dünyadan bir şey umut etmeyen bu insanlar, Allah’a karşı duydukları sevgi,  korku ve O’na teslim olmanın verdiği huzur ile hayatlarının her anında mutlu ve neşeli yaşayabilirler. Samimi inananların bu durumunu Rabbimiz bir ayetinde şöyle haber vermiştir:

Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis, Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. (Fecr Suresi, 27-28)

Allah’a sevgisi zayıf olan insanlar, rutinleşmiş hayatlarına hareket katmak için bazı sosyal aktivitelerde bulunurlar; spor, bazı toplantılar, seminerler, resim, müzik gibi eylemler. Ancak insan ne kadar çok sosyal aktiviteye sahip olursa olsun, kalbinde Allah sevgisi olmadığı müddetçe yaptığı bu eylemlerden de sıkılacaktır. Bıkkın bir ruh halinden kurtulmanın tek yolu, Allah’a teslim olmak ve O’nun rızasını kazanabilecek bir yaşam sürmeye başlamaktır. O zaman yapılan her eylem yada sosyal aktivite anlamlı, neşeli ve zevk verici olacaktır. Rabbimiz bir ayetinde insanın kalbinin tatmin bulma yolunu şöyle haber vermiştir:

… Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur. (Ra'd Suresi, 28)

Yorum Yaz